Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/879 Esas 2022/1287 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/879
Karar No: 2022/1287
Karar Tarihi: 27.12.2022

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/879 Esas
KARAR NO: 2022/1287
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 05/10/2022
KARAR TARİHİ: 27/12/2022
K.YAZIM TARİHİ: 23/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ... Hizm. A.Ş. ile davalı ... İth. ve İhr. San. Ltd. Şti. arasındaki taşıma sözleşmeleri gereği müvekkili şirketin edimlerini yerine getirmesine rağmen, davalı ... İth. ve İhr. San. Ltd. Şti., edimlerini yerine getirmemiş olup, cari hesap alacağı nedeni ile (Faiz ve masraflar hariç olmak üzere) toplamda 6.090,86 USD müvekkili şirkete borçlu olduğunu, gerek yazılı gerek sözlü tüm uyarılara rağmen, davalı tarafın söz konusu borcu ödememe konusunda direnmiş ve bunun sonucunda son çare olarak müvekkili şirket tarafından 10.06.2022 tarihinde Büyükçekmece .... icra Müdürlüğü'nün ... E. nolu dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı-borçlu tarafından işbu icra takibine konu borca, borcun tüm fer'ilerine haksız bir şekilde itiraz edildiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 06.09.2021 tarihinde yapılan sözleşme uyarınca müvekkili tarafından gönderilen eşyanın, davalıya ait 5 adet araç ile ... Limanı'ndan yüklenerek ... 'e teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, işbu anlaşma uyarınca müvekkili şirketin taşıma ücretinin yarısını (%50 avans ödemesini) ve gemi ücretini işin başında, kalan yarısını ise teslimattan sonra orijinal CMR belgesinin müvekkiline ulaştırılması akabinde ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davalı şirket tarafından müvekkiline toplamda 19.000-USD tutarında fatura düzenlendiğini, müvekkili şirket sözleşmeye uygun olarak işbu ücretin %50'sine denk gelen 9.500-USD tutarındaki kısmını 13.09.2021 tarihinde ödemiş ve üzerine düşen edimi layığı ile ifa ettiğini, ancak sözleşmede belirtilen 5 araçtan ... plaka sayılı araçların davalı tarafça temin edilememiş ve 4 araçlık taşıma işinin gerçekleştirildiğini, dolayısıyla müvekkili şirketçe aslında %50 avanstan fazla ödeme yapıldığını, bu süreçte, 9.500-USD ödemenin dışında, müvekkili şirket yetkilisi .... tarafından 10.09.2021 tarihinde şahsi hesabından da davalı tarafa 3.800-USD tutarında sehven ödeme yapılmış; bu şekliyle davalı tarafa toplamda 13.300-USD ödeme yapıldığını, arıca davalı tarafça araçların gemi masrafları (4 * 800 USD= 3.200 USD) ödenmediğinden, işbu 3.200 USD bedel de müvekkili şirket tarafından ekstra tekrar ödenmek zorunda kalınmış, bu şekliyle daha taşıma işlemi tamamlanmadan müvekkili şirket tarafından toplamda 16.500-USD ödeme yapıldığını, 4 araçlık navlun ücreti (* 3.800 USD= 15.200 USD / 2) ve gemi ücretleri (* 800 USD= 3.200 USD) olmak üzere toplamda 10.800 USD ödeme yapılması gerekirken, bu şekliyle müvekkili tarafından 5.700 USD fazla ödeme yapıldığını, müvekkili şirket tarafından davalı yandan işbu fazla ödenen bedellerin iadesi istenmişse de, davalı taraf bundan imtina ettiğini ve ödemeleri iade etmediğini, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca; davalı tarafça taşınacak eşyanın teslim yerinin ilk olarak ... olarak kararlaştırıldığını, ne var ki; davalı tarafa ait araçlar transit ülke ve güzergahları olan ... Limanı'nda vardığında, davalı tarafça ekonomik güçlüğe düştükleri bahanesi ile gemi ücretleri ödenmediğinden, araçlar ilgili limanda yaklaşık 1,5 - 2 ay beklediğini, akabinde, bu sürecin sonunda davalı tarafın müvekkili şirket ile iletişime geçerek, araçların hava koşulları dolayısıyla devam edemeyeceğini ve taşıma konusu eşyayı anlaşma yeri olan .... teslim etmeyeceğini belirttiğini, bunun üzerine müvekkili şirket, ticari faaliyetlerinin aksamaması amacı ile davalının yapması gereken ödemeleri bizzat kendisi yaparak, gümrük ve sair işlemleri gerçekleştirmiş ve davalı taraf yükleri varış noktasına teslim etmeyeceğini bildirdiğinden taşıma konusu eşyayı Ukrayna'dan aldırmış ve farklı araçlar organize ederek, teslimat noktasına gönderdiğini, öyle ki; müvekkili şirket ile davalı taraf arasında geçen 15.11.2021 tarihli .... yazışmalarında somut olayın yukarıda arz ve izah edildiği olduğunu, dolayısıyla; müvekkili şirkete izafe edilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı gibi, müvekkilinin davalının yapması gereken iş ve işlemleri bizzat yaparak, emtiayı varış noktası .... kendi imkanları ile ulaştırdığını, davalı tarafın taşıma sözleşmesine aykırı hareketleri buraya kadar arz ve izah edilenlerle sınırlı kalmayıp, davalı taraf çeşitli bahaneler ile müvekkilini oyaladığını, eşyaların tesliminde yaklaşık 4,5 aylık bir gecikme yaşandığını, hatta davalıya Bakırköy .... Noterliği vasıtası ile 21.10.2021 tarihli ve ... yevmiye numaralı ihtarname keşide edilmiş; iş bu ihtarnameye rağmen, müvekkili şirketin taşıma konusu eşyası Ocak 2022 tarihinin sonuna kadar teslimat adresine ulaşmadığını, taşıma konusu eşyanın teslimat noktasına ulaşması ise, işbu dilekçemizin 3. paragrafında bahsettiğimiz üzere, tamamen müvekkili şirketin çabaları ile gerçekleştiğini, işbu husus müvekkili şirket yetkilileri ile davalı taraf arasında geçen ... yazışmaları ile sabit olduğunu, müvekkili şirket tarafından sözleşmeye uyumlu olacak şekilde, hatta fazla fazla ödemelerin yapılmasına rağmen, taraflar arasında geçen ... yazışmaları incelendiğinde, Ocak 2022 tarihinin sonuna kadar taşıma konusu eşyanın teslim edilmediğinin görüleceğini, dolayısıyla davalı tarafın taşıma konusu eşyanın tesliminden kaçındığı, müvekkili şirketi oyaladığı, müvekkili şirketin diğer müşterileri karşısında zor durumda kaldığı ve hatta zarara uğradığı, davalının yapması gereken iş ve işlemleri üstlenmek zorunda kaldığı hususları ... yazışmaları ile açık ve net bir şekilde ortaya koyulduğunu, eşyaların tesliminde 4,5 aylık gecikme yaşaması sebebiyle; müvekkili şirketin, eşyanın teslimatının sağlanması ve ticari ilişkilerinin zarar görmemesi için davalının izlemesi gereken prosedürleri ve yapması gereken ödemeleri bizzat kendisinin yaptığını, davalının yapması gereken iş ve işlemler ile bu işlemlere dayanan ödemelerin; ... plakalı araç için liman ardiye bedeli, ... plakalı araç için liman ardiye bedeli, 2 yük için antrepodan yük indirme-bindirme ve depolama bedeli, 2 araç için antrepodan teslimat adresine araç kiralama ücreti, ... teslimatı için müvekkilin kiraladığı araçların bekleme cezası ücreti, Limandan araçları çıkarması için şoföre yapılan masraf, 2 araç için akü takviye ve lastik tamiri için gider, işbu kalemlerin; toplamda 7.158-USD tutarında olup, 24.03.2022 tarihinde davalıya fatura edilse de, davalının ödeme yapmaması sebebiyle, Büyükçekmece ... İcra Dairesi'nin ... E. sayılı dosyası ile davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığını, son olarak; davalı taraf çeşitli bahaneler ile gecikmeye sebep olmuş, davalının yapması gereken tüm masraflar müvekkili şirket tarafından karşılandığı için teslimatın müvekkili şirketin sayesinde gerçekleştiğini, dolayısıyla, müvekkili şirketin yapılan masrafları davalı taraftan talep etme hakkının olduğun, ayrıca davalı tarafın teslimat sebebiyle taşıma ücreti talep etme hakkı olmadığı gibi, alacaklı olan tarafın davalı değil müvekkili şirketin olduğu açıkça ortada olduğunu, davalı tarafından faize yapılan itirazı da kabul etmenin mümkün olmadığını, her iki tarafın da tacir olduğu, aradaki ilişkinin ticari iş olduğu ve takip bedelinin dolar üzerinden olduğu göz önüne alındığında, söz konusu faiz oranın uygulanmasının kanun gereği olduğunu, yukarıda izah edilen sebeplerle fazlaya dair ve hakları saklı kalmak kaydıyla, Büyükçekmece .... icra Müdürlüğü'nün ... E. sayılı dosyasına vaki borçlu itirazının iptali ve takibin devamına, alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyamız arasına celp edilen Büyükçekmece .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 6.058,00 USD asıl alacak, 32,86 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.090,86 USD üzerinden borçlu aleyhine fatura bakiyesi - cari hesap alacağı dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 22/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği görüldü.
HMK'nın 115. maddesinde "(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder." şeklinde düzenleme yapılmıştır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için öncelikle icra dairesinde usulüne uygun şekilde icra takibinin başlatılması gerekmekte olup itirazın iptali davaları bakımından usulüne uygun bir icra takibinin bulunması HMK'nın 114/2. anlamında özel dava koşuludur.
İstanbul BAM .... Hukuk Dairesi'nin ... E., ... K. ve 03/06/2021 tarihli kararına göre;
"İİK'nın 58/3 maddesine göre, icra takibinde, alacağın Türk parası ile tutarının, alacak yabancı para ise hangi tarihteki kur üzerinden alacağın talep edildiğinin gösterilmesi gerekir. Ancak uygulamada yabancı para alacağını gösteren ve ayrıca Türk Parası karşılığını belirten takip talepleri de geçerli kabul edilmektedir. Diğer bir anlatımla Yargıtay alacaklının yabancı para alacağını takip talebinde gösterdikten sonra tahsil tarihindeki kur üzerinden Türk Parası karşılığını talep etmesinin mümkün olduğu, harca esas miktarın belirlenmesi için takip talebinde Türk Parası karşılığının gösterilmesi gerektiği görüşündedir. Görüldüğü gibi Yargıtay yabancı para üzerinden takibin devamına karar verilebileceğini kabul etmektedir. Ancak yabancı paranın aynen ödenmesini içeren ödeme emri İİK'nın 58/3 maddesine uygun olmadığından böyle bir takibin devamına karar verilmez (A. Değnekli, S. Kısa, İtirazın İptali Davaları, 2. Baskı, sh.165)"
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; yabancı para alacaklarının tahsiline ilişkin başlatılan icra takiplerine yönelik takip talebinde yabancı paranın Türk Lirası karşılığının gösterilmesi gerekmekte olup yabancı paranın aynen ödenmesini içeren ödeme emrinde Türk Lirası karşılığının gösterilmemesi durumunda takip talebinin İİK'nın 58/3. maddesine uygun olmadığından böyle bir takibin devamına karar verilmez. Davacının yabancı para alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi başlattığı; dosyamız arasına celp edilen icra dosyasının incelenmesinde takip talebinde ve ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk parası karşılığının gösterilmediği tespit edilmekle itirazın iptali davasına konu usulüne uygun bir icra takibinin olmadığının kabulü ile (aynı yönde Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 2014/12593 E., 2015/9366 K. ve 24/06/2015 tarihli kararı; İstanbul BAM .... Hukuk Dairesi'nin ... E., ... K. ve 03/06/2021 tarihli kararı; İstanbul BAM .... Hukuk Dairesi'nin ... E.,... K. ve 30/12/2021 tarihli) HMK'nın 114/2 ve 115. maddesi uyarınca açılan davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK'nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.406,92 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.326,22 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6- Kendisini vekil ile temsil ettirmeyen davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL'nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
27/12/2022

Katip ...
☪e-imzalıdır.☪


Hakim ...
☪e-imzalıdır.☪




Full & Egal Universal Law Academy