Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/664 Esas 2022/1233 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/664
Karar No: 2022/1233
Karar Tarihi: 15.12.2022

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/664
KARAR NO: 2022/1233
DAVA: İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ: 25/07/2022
KARAR TARİHİ: 15/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı tarafından mahkememize sunulan 18/05/2022 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketten topraktan ev almak için para ödediğini, davalı şirketin evi tamamlayıp teslim etmediğini, parayı iade etmediğini, ödenen bedelin iadesi için Bakırköy .... Tüketici Mahkemesinin ..... Esas sayılı dosyasından açılan davanını karara çıktığını, bu kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesinin ..... esas sayılı dosyası ile kaldırılarak yeniden hüküm kurulduğunu, istinaf kararının Bakırköy .... İcra Dairesinin ... Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, davalıya icra emrinin tebliğ edildiğini, bugüne kadar ödeme yapılmadığını, davalının icra emrinin tebliğine rağmen borcun ödenmemesi sebebi ile iflas davasının kabulü ile davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilinin 06/06/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle ; davacı yan delillerininin taraflarına tebliğ etmediğini, davacı yana delillerini göndermesi için kesin süre verilmesini, davacı tarafından iflas yolu ile yapılmış bir icra takibi bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, alacaklı ilamlı icra takibine geçtikten sonra borçluyu iflas yoluyla takip etmek isterse takip şeklini, iik'nın 43. maddesine göre iflas yoluna çevirip iflas ödeme emrinin tebliğini istemesi gerektiğini, somut olayda davacının borçluya tebliğ ettirdiği iflas istemli takip veya ödeme emrinin mevcut olmadığını, ayrıca davacı tarafından harç, gider avansı ve iflas avansı yatırılmadığından açılan davanın, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini, davacı tarafından iflas yolu ile takip yapılmadan işbu doğrudan iflas davası açılmışsa da doğrudan iflas isteme koşulları gerçekleşmediğinden haksız ve mesnetsiz davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirket aciz halinde olmadığından ve ödemelerini daimi şekilde tatil etmediğinden sabit iş yerleri olduğundan ve ticari faaliyetleri devam ediyor olduğundan iflas şartları gerçekleşmediğini, müvekkili şirketin faaliyetlerini yürütmekte olduğunu, ödemelerini yaptığını, 2021 yılı içinde 60 milyon Türk lirası üzerinde ... etap projesi başta olmak üzere tüketicilere yani müvekkil şirketin müşterilerinden sözleşmeyi fesh eden kişilere ödeme yaptığını, işbu davada davacı taraf kötü niyetli olup, hak arama özgürlüğünü kötüye kullandığını, davacı tarafından açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, davacı yana delillerini tebliğ ettirmesi için kesin süre verilmesine, müvekkili şirketin defter ve kayıtlarında müvekkilinin faaliyetlerine devam ettiğinin belirlenmesi ile müvekkilinin aciz halinde olmadığının, malvarlığının borçlarından fazla bulunduğunun ve ödemelerini tatil etmediğinin tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına, her hâlükârda usule, yasaya ve açıkça hukuka aykırı şekilde açılan ve şartları oluşmamış olan haksız ve mesnetsiz davanın reddine, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği ve davanın reddi gerektiğinden her halükarda yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 177. ncü madde hükümlerine dayalı olarak açılmış iflâs istemine ilişkindir.
Davacı vekili,davalı şirketin ilama müstenit alacağın ödenmemesi nedeniyle davalının iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya incelendiğinde,davacının,yapılan sözleşme uyarınca kendisine teslim edilmeyen taşınmaz ile ilgili olarak ödediği bedelin iadesi istemi ile Tüketici mahkemesine dava açtığı ve dava sonunda verilen kararı ilamlı icra yoluyla takibe koyduğu,icra emrinin tebliğine rağmen ilama müstenit borcun dava tarihi itibariyle ödenmediği hususunda bir tartışma bulunmamaktadır.
Somut olaya uygulanması gereken İİK'nın 177.maddesi hükmü"Aşağıdaki hallerde alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebilir.
1 – Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoliyle yapılan takip sırasında mallarını saklarsa;
2 – Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa;
3 – 308 inci maddedeki hal varsa;
4 – İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse Türkiye’de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağırılır.
(Ek: 9/11/1988-3494/36 md.) Bu Kanunun 178 inci maddesinin ikinci fikrası burada da uygulanır. " şeklinde olup buna göre ilama müztenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse borçlunun iflasının istenebileceği hüküm altına alınmıştır.
Söz konusu madde uyarınca davalının iflasına karar verilebilmesi için davacının alacaklı sıfatının dava sonuna kadar devam etmesi gerekir.Oysa,davalı şirket davacıya olan tüm borcunu ödemiş ve davacıların alacaklı sıfatının kalmadığı anlaşılmış olup davacının, davalının iflasını talep etme hakkı ortadan kalktığından dava konusuz kalmış olup iflas talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacıyı,dava açmaya zorlayan davalı şirketin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1-İcra takibine konu edilen ve iflas davasının esasını oluşturan borcun ödendiği buna göre davacının alacaklılık sıfatı kalmadığı anlaşıldığından konusuz kalan iflas talebi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı tarafından yatırılan iflas avansının kararın kesinleşmesi beklenilmeden davacıya İADESİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
4-Davacı tarafından ödenen 80,70-TL başvurma harcı ile 80,70-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 10 adet tebligat+posta masrafı 245,75-TL ile 1.338,12-TL ilan masrafı olmak üzere toplam 1.583,87 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 440,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2'nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri'nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete'de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu'nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacının yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.
15/12/2022

Başkan ...
☪e-imzalıdır.☪
Üye ...
☪e-imzalıdır.☪
Üye ...
☪e-imzalıdır.☪
Katip ....
☪e-imzalıdır.☪

"İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR."


Full & Egal Universal Law Academy