Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1132 Esas 2023/4 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/1132
Karar No: 2023/4
Karar Tarihi: 03.01.2023

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/1132
KARAR NO: 2023/4
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 15/12/2022
KARAR TARİHİ: 03/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacının, Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 15/12/2022 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; İhyası istenen .... San. Ve Tic. Ltd. Şti'nin ticaret sicilininden silindiğini, bu şirketin resen terkin edildiğinden ötürü davada husumeti yalnızca ticaret sicil müdürlüğüne yönelttiklerini, şirketin ihyası davasının TKK'nın geçici 7/15 maddesi kapsamında silinme tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiğini, ancak dilekçe içeriğinde açıkladıkları üzere bu davada hak düşürücü sürenin uygulanmadığını, zira TTK'nın 7/2 maddesine göre istenecek ihya taleplerinde ilgili maddede açıkça geçici 7. Maddenin uygulanmayacağı ifade edildiğinden bu maddede düzenlenen hak düşürücü sürenin de dikkate alınmayacağını, açıklanan nedenlerle dava konusu şirketin ihyasında müvekkilinin menfaati bulunduğundan davanın kabulü ile şirketin ihyasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı ....a yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı .... müdürlüğü vekilinin 02/01/20023 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkili kurumun TTK m.32 ve Ticaret Sicili Yönetliğinin m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, müvekkili kurumun re'sen terkin işleminin "“6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” ve “Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. Maddesi" kapsamında olup tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, dava dışı şirketin 6102 sayılı TTK'nun geçici 7. Maddesi ile sicil kaydının resen terkin edildiğini, müvekkilinin davanın açılışına sebebiyet vermediğini, bu nedenle müvekkilinin yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, bu nedenlerle müvekkili aleyhine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, basit yargılama usulüne tabi olması ve HMK'nın 320/1.maddesi gözönüne alınarak taraflar duruşmaya davet edilmeden dosya üzerinden karar verilmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava,6102 sayılı TTK'nın geçici 7.maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğü'nce re'sen terkin edilen limited şirketin ihyası davasıdır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; .... sicil nosunda kayıtlı .... SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ'nin 6102 sayılı TTK'nun geçici 7.maddesi uyarınca ve 30/12/2012 tarih 28513 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan " Münfesih Olmasına ve Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğin 5. Maddesinin 4. Bendine göre resen terkine kapsamına alınarak ihtar ve ilan prosedürlerinin tamamlanmasının ardından" şirketin 07/07/2014 tarihinde sicilden resen terkin edildiği, il görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin Esenler / İstanbul ilçesi sınırları içerisinde kaldığı, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK'nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesinde limited şirketlerin hangi şartlarda ve usullerle sicilden resen terkin edileceği düzenlenmiştir. Aynı maddenin 1. fıkrasının a bendi uyarınca,limited şirketlerin 24/6/1995 tarihli ve 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince, sermayelerini anılan Kanun Hükmünde Kararname ile öngörülen tutarlara çıkarmamış olması terkin sebebi olarak sayılmış olup, anılan maddenin 4. fıkrasının a bendi ile Ticaret Sicili Müdürlüklerince; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğü'ne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, 4/c bendine göre terkin sebepleri bulunan şirketlerin faaliyetlerini devam ettirme isteğinde bulunmaları halinde, münfesih olma nedenini verilen süre içinde ortadan kaldırıp ticaret siciline bildirmelerinin ihtar edileceği, aynı maddenin 11.bendi uyarınca, ihtara rağmen süresinde işlem yapmayan şirketin unvanının ticaret sicilden resen silineceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; şirketin,sermayesinin yasal sınırın altında olduğu ve TTK'nın geçici 7. maddesi kapsamında kaldığının tespiti üzerine, davalı sicil müdürlüğünce 2 aylık süre içinde münfesih olma sebebinin ortadan kaldırılması, yani şirket genel kurul toplantısının yapılması için ihtarname hazırlandığı ve ihtarnamenin Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı ancak ihyası istenen şirkete ve şirket yetkilisine ihtarnamenin tebliğ edildiğine ilişkin bir belgenin istenilmesine rağmen sunulmadığı,sicil müdürlüğünün yukarıda belirtilen hükümler uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarı yaparak usuli işlemleri yerine getirdiğini ispat edemediği gibi derdest dosya var iken TTK'nın geçici 7 nci maddesinin uygulanamayacak olup davacı tarafından İş Mahkemesine açılan davanın 2008 tarihli olması dikkate alındığından sicil müdürlüğü işleminin yerinde olmadığı,davacının,derdest dosyayı yürütüp sonuçlandırması gerekmesi nedeniyle davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu,usulüne uygun bir terkin işlemi bulunmaması nedeniyle Kanun'da öngörülen 5 yıllık sürenin somut olayda uygulanamayacağı gözetilerek; davanın kabulü ile davalı Müdürlüğün işleminin kaldırılarak dava dışı resen terkin edilen şirketin ihyasına,terkin sebebi gözönüne alınarak ek tasfiye işlemlerini yürütmesi için ihyası talep edilen şirketin yetkilisi ...'ın tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına, karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün .... sicil numarasında kayıtlı iken sicilden resen terkin olan ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin tüzel kişiliğinin Bakırköy ... İş Mahkemesinin .... esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-İhyası talep edilen şirketin terkin sebebi gözönüne alınarak ek tasfiye işlemlerini yapması için şirket yetkilisi ...'ın (TC NO : ...) şirkete tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride ihya edilen şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA,
4-Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcın peşin alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı .... müdürlüğü yasal hasım olup davacı tarafından ihyası talep edilen şirketin usulsüz terkin edildiği ileri sürülmediğinden davalı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 550,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2'nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri'nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete'de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360'ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 03/01/2023

Başkan ...
☪e-imzalıdır.☪
Üye ...
☪e-imzalıdır.☪
Üye ...
☪e-imzalıdır.☪
Katip ...
☪e-imzalıdır.☪

"İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR."


Full & Egal Universal Law Academy