Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/618 Esas 2022/1304 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2014/618
Karar No: 2022/1304
Karar Tarihi: 29.12.2022

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/618
KARAR NO: 2022/1304
DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/09/2014
KARAR TARİHİ: 29/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 30/09/2013 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Mülkiyeti davacı şirkete ait olan ... / ......sayılı parsel üzerine ... ruhsat nolu Jeotermal su kuyusunu davalının açtığını, bu arsanın belirtildiği gibi davacıya ait olmakla birlikte inşaat projelerinin müelliflerinin ... sorumlularının davalı ... ve davadışı ... olduğunu, kuyunun açılması ile ilgili tüm giderlerin davalı şirkete fatura edildiğini, bu kuyunun açılması ile ilgli tüm masrafların davacı şirket tarafından yapılmasına rağmen, kuyunun ruhsatının davacı şirket adına değil, davalı kendi adına aldığını, bu durumun haksız rekabet oluşturduğunu, davalı ve eşi dava dışı ... davacı şirketteki hisselerinin 1/2'sini 12/09/2010 tarihli sözleşme gereğince, dava dışı ... ve ... 'a devrettiğini, oysa hisseler devredilirken davacı şirkete devredilecek jeotermal su kuyusunun değerinin de dikkate alındığını, bu kuyu olmadığı taktirde kuyunun bulunduğu arazinin sıradan bir tarladan farklı olmayacağını ve ... sayılı jeotermal kaynaklar ve minarelli sular kanunu gereğince, ruhsat sahibine ve ruhsatını satma ve ruhsatını miras bırakma hakkını verdiği halde davalının termal su kuyusunun ruhsatıtını da bu ihtimal dahilinde bulunduğundan, şirket ortağı ve müdürü ... 'ın davalıya ayrı ayrı ihtarnameler göndererek jeotermal su kuyusu ruhsatının davacı şirkete geçirilmesini ihtar ettiklerini, ancak davalının bu devri yapmadığını, ayrıca davalının Afyonkarahisar .... Noterliği'nden 16/11/2011 tarihli taahhüde göre; bu kuyu ile ilgili tasarruf haklarını ... İl Özel İdaresi lehine kısıtlanmasını kabul ettiği halde, bu taahhüt ile de şirket hisselerinin değerinin düşmesine neden olduğunu ve ... İl Özel İdaresi'nin bu taahhüde dayalı olarak kuyu üzerinde her türlü hakkı kullanabilme ihtimalinin bulunduğunu ve yine dava dışı ... un da yapılacak termal turizm tesis inşaat projesi müelliflik haklarını davacı şirket müdürü Mimar ... 'a devretmediğini, oysa proje tadillerinin ... tarafından yapıldığını, bu durumun da şirketin zararına neden olduğunu, Bakırköy .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nde şirket müdürünün azli için açılan davanın derdest olduğunu ve böylece davalının bu jeotermal su kuyusu ruhsatını zamanında şirkete devretmemesi nedeniyle şirket hisselerinin değer kaybına uğramasından dolayı ayrıca bilgileri dışında imzalanan taahhütler gereğince de bu jeotermal su kuyusunun tüm tasarruf haklarının ... İl Özel İdaresi lehine kısıtlanması nedeniyle şirket hisselerinin değerinin düştüğünü gerekçe göstererek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 426.571,63 TL alacağın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA;
Davalı vekilinin 05/11/2013 tarihli cevap dilekçesini özetle; Davalı vekili yasal süre içinde vermiş olduğu cevabında; öncelikle yetki itirazında bulunmuş ve davalının ortaklık sıfatından kaynaklanarak davacı şirkete verdiği iddia olunan iş bu davada görülme yerinin .... ... / İstanbul kayıtlı adresi itibarı ile 6100 sayılı yasanın 14. maddesine göre kesin yetki kuralından da hareket edilerek, mahkemenin yetkili olduğunu, ayrıca davacı şirketin davacı şirketin dava açma ehliyetinin de bulunmadığı, Bakırköy .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılan ... nolu dosyada Müdür ... ın müdürlük sıfatından azlinin istendiği ve bu şirkete kayyum olarak ... adlı kişinin atandığını, davanın da bu atanan kayyum tarafından açılması gerektiğini, zira davacı şirketin önceki müdürü yerine şirketin kayyum ile yönetildiğini, bu nedenle hem kesin yetki hem de dava takip yetkisinin bulunmaması nedeniyle esasa girilmeden davanın reddini savunmuştur.
İstanbul ....Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 02/12/2013 gün ve ... esas, ... karar sayılı yetkisizlik kararı ile dosya Mahkememize gönderilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememiz tarafından belirlenen 20/10/2016 tarihli duruşma gün ve saatinin davacı vekiline tebliğ edilmesine rağmen davacı vekilinin duruşmada hazır olmadığı gibi geçerli bir mazerette bildirmediği anlaşıldığından HMK'nun 150/1.maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilinin 18/11/2016 tarihli dilekçesi ile yasal süresi içerisinde dosyanın yenilendiği, ancak dosyanın yenilenmeden sonra tekrar takipsiz bırakıldığı,TTK'nın 1521.maddesi uyarınca davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu anlaşıldığından davanın HMK'nın 320/4 ncü maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın TTK'nın 1521.maddesi uyarınca basit yargılama usulüne tabi olduğu,dosyanın 20/10/2016 tarihinde işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve yenilendiği ancak dosyanın yenilemeden sonra tekrar takipsiz bırakıldığı anlaşıldığından davanın HMK'nın 320/4 ncü maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 7.284,80-TL Harçtan mahsubu ile fazla alınan 7.204,10-TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalının kendini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 7/1.maddesi uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafından peşin olarak yatırılan 430,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2'nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri'nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete'de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360'ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 29/12/2022

Başkan ...
☪e-imzalıdır.☪
Üye ...
☪e-imzalıdır.☪
Üye ...
☪e-imzalıdır.☪
Katip ...
☪e-imzalıdır.☪

"İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR."


Full & Egal Universal Law Academy