Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/400 Esas 2023/503 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2023/400
Karar No: 2023/503
Karar Tarihi: 16.05.2023

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/400
KARAR NO: 2023/503
DAVA: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ: 24/04/2023
KARAR TARİHİ: 16/05/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 16/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müflis .... şirketinin Bakırköy ... Asliye Ticaret Mahkemesinin .....esas sayılı kararı ile 30/03/2021 tarih saat 14.24 itibariyle iflasına karar verildiğini, tasfiye işlemlerinin Bakırköy .... İcra Müdürlüğünün ... iflas sayılı dosyası ile yürütülmeye başlandığını, iflas müdürlüğü tarafından sıra cetveli düzenlenerek alacaklı tarafın vekili olarak tarafına 04/04/2023 tarihinde e-tebligat yapıldığını, yasal süresi içerisinde müvekkili aleyhine verilen karara karşı itiraz etme zorunluluğu doğduğunu, müvekkillerinin murisi alacaklı ile müflis arasında İstanbul ili ... ilçesi ... mah. ... Konutları ... ada ... parselde yer alan ... Blok 14. Kat 273 nolu bağımsız bölümler için konut niteliğindeki taşınmaza ilişkin .... Konut Satım Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşmelerde belirtilen satış bedelli olan toplamda 157.400,00 TL'nin tamamını eksiksiz şekilde müflis şirkete ödediğini ve müflis şirketten ibraname ve gayrimenkulün teslimine ilişkin yazılarını teslim aldığını, müvekkilinin mevcut taşınmazlar için tüm ödemeleri gerçekleştirdiğini, müvekkilinin taşınmazlara ilişkin tapularını kendi adına tescili amacıyla tapu iptal ve tescil davaları açtığını, Bakırköy .... Tüketici Mahkemesi .... esas sayılı dosyasından tahkikat aşamasına geçildiğini, ancak süreç içerisinde davalı şirketin iflasının açıklanmasından sonra müvekkili tarafından ikame edilen davaların iflas dairesi tarafından yapılacak olan ikinci alacaklılar toplantısına kadar bekletici mesele yapıldığını, gelinen süreçte henüz ve hala iflas dairesi tarafından ikinci alacaklılar toplantısının yapılamadığını, mevcut davaların derdest olduğunu, müvekkili tarafından açılan davalar devam ederken davalı şirketin iflası neticesinde müvekkilinin, ilgili mahkemelerdeki dava ve alacak hakları saklı kalmak kaydıyla ve mevcut alacak haklarına zeval gelmemesi adına Bakırköy ... İcra Dairesinin ... iflas sayılı dosyasına alacak kaydı talebinde bulunulduğunu, ancak ilgili mahkeme dosyalarının celbi halinde de görüleceği üzere müvekkili tarafından terditli olarak öncelikle tapuların devri aksi mümkün değilse verilen paraların faizi ile iadesinin talep edildiğini, müvekkilinin öncelikle alacak talebinin kabulü aksi halde sıra cetveline ihtilaflı olarak kaydedilmesi talebinin bulunduğunu, bu nedenlerle ek alacak kaydına, fazlaya, faize ve olası hesap hatalarına ilişkin haklar ile Bakırköy .... Tüketici Mahkemesinin .... esas sayılı dosyasında talep edilen haklar saklı kalmak ve tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla müvekkilinin müflis .... İnşaat San. Ve Tic. A.Ş'den alacağı olan toplam 157.400,00 TL'nin kaydedilmeyen 147.400,00 TL'sinin sıra cetveline kaydının yapılmasına, İİK 196. Maddesi gereğince 30/03/2021 olan iflas tarihinden itibaren birlikte işleyecek faizlerinde hesaplanmasını ve alacak olarak sıra cetveline kaydedilecek tutara eklenmesine, kabulü mümkün değil ise Bakırköy .... Tüketici Mahkemesi .... esas sayılı dosyasında davaların görülmesi sebebiyle kaydın ihtilaflı olarak belirtilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
İflasın derdest davalara etkisi İcra ve İflas Kanunu'nun 194’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasına göre:
“Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir.”
Bu ilkeler ve yasal düzenlemelerin bir arada değerlendirilmesinden ortaya çıkan sonuç şudur: Derdest bir alacak (veya itirazın iptali) davası bulunan alacaklı davalının iflası üzerine (alacağını masaya yazdırmak zorunda olmaksızın) davasına devam edebilir ve dilerse alacağının masaya kaydı için de başvurabilir. Davacının masaya başvurması başlı başına davayı konusuz bırakmaz; bu alacağın ancak nizasız olarak masaya kaydıyla mümkündür.
Davacı davasına devam etmek istiyorsa mahkeme yargılamayı ikinci alacaklılar toplanmasından on gün sonrasına kadar ertelemelidir. Nitekim İcra ve İflas Kanunu'nun 224’üncü maddesinde birinci alacaklılar toplanmasının görevleri arasında “muallak davalar” hakkında acele karar verilmesi de sayılmıştır. Esasen derdest davaların ikinci alacaklılar toplanmasından on gün sonrasına kadar duracağına dair yasal düzenleme ile (İİK.m.194/I) masa tarafından neticelendirilmesine lüzum görülmeyen iddiaların ve bu arada müflisin davacısı olduğu derdest davaların takibinin, ikinci alacaklılar toplanmasında hakkı isteyen alacaklıya devrolunmasına dair düzenleme (İİK.m.245) birlikte değerlendirildiğinde, anılan davaların olduğu gibi devam edeceğinin yani sıra cetveline itiraza dönüşmeyeceği hususunun yasa koyucu tarafından da benimsendiği anlaşılmaktadır. Bu düzenlemenin maksadı şudur: İkinci alacaklılar toplanması derdest davanın haklı olduğunu ve daha fazla gidere sebebiyet verilmemesi için bunun cetvele kabulüne karar verebilir. Beklemenin amacı da bu iradenin ne şekilde oluştuğunun görülmesidir.
Alacaklı eğer alacağını masaya yazdırmak için iflas idaresine başvurmuşsa iflas idaresi bu alacak hakkında red kararı vermeyip, bunu masaya “nizalı alacak” olarak kaydetmelidir zira ortada zaten derdest bir dava bulunmaktadır ve müflisin yerine iflas idaresince takip edilecek bu dava sonucunda verilecek karar doğrudan masaya etki edecektir. Davanın kabulü halinde niza kaydı silinecek ve bu tutar masaya kabul edilmiş olacak, davanın reddi halinde ise alacak tamamıyla sıra cetvelinden çıkartılacaktır. Bu çerçevede varılan sonuç iflas tarihinde derdest bulunan ve konusu masayı ilgilendiren bir mal ya da hak olan davaların aynen (tür değiştirmeksizin) devam edeceğidir.
Bu noktada derdest davanın sıra cetveline itiraz davasına dönüşeceği ve dönüşmeyeceği olasılıkları çerçevesinde yapılacak yargılama ve davanın sonunda verilecek hükmün niteliği ile bunun masaya ne şekilde kaydedileceği üzerinde de durulmalıdır.
Konusu para alacağı olan derdest davaların sıra cetveline itiraz davasına dönüşeceği kabul edildiğinde ortaya çıkan ilk sorun mahkemenin görevi noktasında olacaktır. Sıra cetveline itiraz davalarında görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi iken dava diğer mahkemelerde görülürken davalının iflası halinde söz gelimi sulh hukuk ya da tüketici mahkemesi görevsizlik kararı veremeyecektir.
Ortada derdest bir alacak davası varken borçlu iflas ettiğinde alacaklı masaya başvurmuş ve iflas idaresi alacağı nizalı yazmak yerine reddetmişse bu noktada alacaklı yeni bir sıra cetveline itiraz davası açmak durumunda değildir. Zira iflas idaresi yeni bir hasım olmayıp, iflas masasının yasal temsilcisi olması sıfatıyla davacının karşısında konumlanmıştır. Geniş haklar bahşeden bir alacak davası varken, aynı hukuki sebebe ve aynı konuya dayalı açılacak ve aslında daha az hak bahşeden sıra cetveline itiraz davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesi, 22/03/2023 tarih, 2023/604 Esas, 2023/546 Karar; Yargıtay 23.Hukuk Dairesi, 07/03/2019 tarih, 2016/3076 Esas, 2019/918 Karar)
Davacı taraf, .... Tüketici Mahkemesinin .... esas sayılı dosyasına konu edilen talep yönünden de işbu davayı açtığı, devam eden dava dosyası mevcut iken aynı alacağın bu kez de sıra cetveline itiraz davasına konu edilemeyeceği, davacı tarafın bu talepleri yönünden hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi 16/05/2023
Katip ....
¸e-imzalıdır


Hakim ...
¸e-imzalıdır




Full & Egal Universal Law Academy