Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/391 Esas 2023/422 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2023/391
Karar No: 2023/422
Karar Tarihi: 02.05.2023

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/391 Esas
KARAR NO: 2023/422
DAVA: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ: 24/04/2023
KARAR TARİHİ: 02/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/05/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Borçlu müflis şirket .... San. Ve Tic. A.Ş. 'nin Bakırköy .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 30.03.2021 tarihli ... E. Sayılı dosyasından borçlunun iflasına karar verilmiş olup iş bu karar Yargıtay ... Hukuk Dairesi'nin 22.06.2022 tarih ve ... E.- .... K. Sayılı ilamı ile kesinleştiğini, iflas tasfiye işlemleri adi tasfiye ile Bakırköy ... İcra-İflas Müdürlüğü'nün ... İflas sayılı dosyasından yürütüldüğünü, ilgili dosyada iflas idaresi bulunmamakta olup, tasfiye işlemlerine müdürlük tarafından devam edildiğini, iflas dosyasından anlaşılacağı üzere , 12.10.2013 gün ve tarihli KONUT SATIM SÖZLEŞMESİ mukavelesine göre , Müflis Şirket hakkında Bakırköy ... Tüketici Mahkemesinin ... esas sayılı dosyası ile TAPU İPTALİ VE TESCİL davası açıldığını, dava derdest olup, Gayrimenkulün harca esas değeri dosyaya sunulan bilirkişi raporunda 509.806,85 TL. Olarak tespit edildiğini, iş bu değer harca esas değer olup, gayrimenkulün güncel değeri olmadığını, bu husustaki tüm haklarımız ve işleyen faizleri İflas masasına müracaatımız ve kayıt aşamasında mahfuz tutularak, ihtilaflı alacak olarak, Masaya birinci dereceden kaydı talep edildiğini, müvekkilinin ise müflisten olan alacağının tahsilini teminen 10.11.2021 tarihinde iflas dosyasına alacak kaydı başvurusunda bulunulmuş olup, alacağımız 1627 kayıt no ile kayıt altına alındığını, Bakırköy .... İcra-İflas Müdürlüğü'nce düzenlenmiş olan Sıra Cetveli'nde ise müvekkilin alacağı yönünden "Alacaklı ... tarafından talep edilen 509.806,85 TL alacak ile ilgili yapılan incelemede; alacaklının sözleşme konusu taşınmaz için müflis Şirkete 260.891,00 TL ödediğine dair dekont sunmuş olduğunu, bakiye kalan miktarın ödendiğine dair herhangi bir bilgi belge, dekont veya makbuzun sunulmadığı anlaşılmakla; alacaklı tarafından talep edilen alacaktan 260.891,00 TL nin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile kabulüne, bakiye kalan miktarın yargılamadan geçmesi gerektiğinden reddine," şeklindeki karar ile müvekkil alacağının 260,891,00 TL lik kısmı kabul edildiğini, kalan 248.915,85 TL lik kısmı ise reddedildiğini, müvekkilinin, düzenlenmiş olan Sıra Cetveli'nde kabul edilmeyip reddedilen 248.915,85 TL lik alacağı için Sıra Cetveline İtiraz ile müvekkilin reddedilen alacağının İflas Masası'na kayıt ve kabulü için iş bu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu beyanla Davalarının kabulü ile, Bakırköy .... İcra - İflas Müdürlüğü'nün ... İflas sayılı dosyasındaki Sıra Cetveline itirazının kabulü ile, müvekkilin sıra cetvelinde reddedilen 248.915,85 TL alacağının iflas masasına kayıt ve kabulünü; müvekkilinin alacağının ve işleyecek bilumum faiz alacaklarının tamamının sıra cetveline kaydına karar verilmesini, İİK 235. Maddesi hükmüne göre müvekkilin ikinci alacaklılar toplantısına iş bu dava ile iflas masasına kaydını ve kabulünü talep etmiş olduğumuz 248.915,85 TL de eklenerek alacağımızın tamamı olan 509.806,85 TL bakımından katılmaları yönünde karar verilmesini ,yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava; İcra ve İflas Kanunu 235. uyarınca davacı şirketin iflasına karar verilen davalı müflis şirketten alacağı olduğu iddiası ile açılan iflas masasına alacağın kayıt ve kabulü istemine istemine ilişkindir.
-İflasın derdest davalara etkisi İcra ve İflas Kanunu'nun 194’üncü maddesinde düzenlenmiştir. İlgili Maddenin birinci fıkrasında; “Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
-Bu ilkeler ve yasal düzenlemelerin bir arada değerlendirilmesinde; derdest bir alacak (veya itirazın iptali) davası bulunan alacaklı davalının iflası üzerine (alacağını masaya yazdırmak zorunda olmaksızın) davasına devam edebilir ve dilerse alacağının masaya kaydı için de başvurabilir. Davacının masaya başvurması başlı başına davayı konusuz bırakmaz; bu alacağın ancak nizasız olarak masaya kaydıyla mümkündür.
-Davacı davasına devam etmek istiyorsa mahkeme yargılamayı ikinci alacaklılar toplanmasından on gün sonrasına kadar ertelemelidir. Nitekim İcra ve İflas Kanunu'nun 224’üncü maddesinde birinci alacaklılar toplanmasının görevleri arasında “muallak davalar” hakkında acele karar verilmesi de sayılmıştır. Esasen derdest davaların ikinci alacaklılar toplanmasından on gün sonrasına kadar duracağına dair yasal düzenleme ile (İİK.m.194/I) masa tarafından neticelendirilmesine lüzum görülmeyen iddiaların ve bu arada müflisin davacısı olduğu derdest davaların takibinin, ikinci alacaklılar toplanmasında hakkı isteyen alacaklıya devrolunmasına dair düzenleme (İİK.m.245) birlikte değerlendirildiğinde, anılan davaların olduğu gibi devam edeceğinin yani sıra cetveline itiraza dönüşmeyeceği hususunun yasa koyucu tarafından da benimsendiği anlaşılmaktadır. Bu düzenlemenin maksadı şudur: İkinci alacaklılar toplanması derdest davanın haklı olduğunu ve daha fazla gidere sebebiyet verilmemesi için bunun cetvele kabulüne karar verebilir. Beklemenin amacı da bu iradenin ne şekilde oluştuğunun görülmesidir.
Alacaklı eğer alacağını masaya yazdırmak için iflas idaresine başvurmuşsa iflas idaresi bu alacak hakkın-da red kararı vermeyip, bunu masaya “nizalı alacak” olarak kaydetmelidir zira ortada zaten derdest bir dava bulunmaktadır ve müflisin yerine iflas idaresince takip edilecek bu dava sonucunda verilecek karar doğrudan masaya etki edecektir. Davanın kabulü halinde niza kaydı silinecek ve bu tutar masaya kabul edilmiş olacak, davanın reddi halinde ise alacak tamamıyla sıra cetvelinden çıkartılacaktır. Bu çerçevede varılan sonuç iflas tarihinde derdest bulunan ve konusu masayı ilgilendiren bir mal ya da hak olan davaların aynen (=tür değiştirmeksizin) devam edeceğidir.
-Bu noktada derdest davanın sıra cetveline itiraz davasına dönüşeceği ve dönüşmeyeceği olasılıkları çerçevesinde yapılacak yargılama ve davanın sonunda verilecek hükmün niteliği ile bunun masaya ne şekilde kaydedileceği üzerinde de durulmalıdır.
-Konusu para alacağı olan derdest davaların sıra cetveline itiraz davasına dönüşeceği kabul edildiğinde ortaya çıkan ilk sorun mahkemenin görevi noktasında olacaktır. Sıra cetveline itiraz davalarında görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi iken dava diğer mahkemelerde görülürken davalının iflası halinde söz gelimi sulh hukuk ya da tüketici mahkemesi görevsizlik kararı veremeyecektir.
-Ortada derdest bir alacak davası varken borçlu iflas ettiğinde alacaklı masaya başvurmuş ve iflas idaresi alacağı nizalı yazmak yerine reddetmişse bu noktada alacaklı yeni bir sıra cetveline itiraz davası açmak durumunda değildir. Zira iflas idaresi yeni bir hasım olmayıp, iflas masasının yasal temsilcisi olması sıfatıyla davacının karşısında konumlanmıştır. Geniş haklar bahşeden bir alacak davası varken, aynı hukuki sebebe ve aynı konuya dayalı açılacak ve aslında daha az hak bahşeden sıra cetveline itiraz davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesi, 22/03/2023 tarih, 2023/604 Esas, 2023/546 Karar; Yargıtay 23.Hukuk Dairesi, 07/03/2019 tarih, 2016/3076 Esas, 2019/918 Karar)
-Somut olayda davacı tarafın Bakırköy .. Tüketici Mahkemesinin .... esas sayılı dosyası ile dava konusu ettiği alacak yönünden iş bu davayı açtığı görülmektedir. Devam eden dava dosyası mevcut iken aynı alacağın bu kez de sıra cetveline itiraz davasına konu edilemeyeceği, davacı tarafın bu talepleri yönünden hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİ ile
2-Alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya derhal iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenecek İstinaf yolu açık olmak üzere, tarafların yokluğunda karar verildi.
Katip ...
¸e-imzalıdır


Hakim ...
¸e-imzalıdır




Full & Egal Universal Law Academy