Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/99 Esas 2023/309 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/99
Karar No: 2023/309
Karar Tarihi: 07.04.2023

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/99 Esas
KARAR NO: 2023/309
DAVA: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ: 23/11/2020
KARAR TARİHİ: 07/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/05/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı müflis taraftan 81.699,62 TL cari hesap alacakları olduğunu, icra takibine geçildiğini, takip ve cari hesap alacağının toplam 107.520,69 TL olduğunu, iflas dairesinin alacağın 35.750,00 TL olan kısmını kabul ettiğini, 71.770,69 TL tutarını reddettiğini, alacağa konu faturaların filo kiralama bedeli, kiralanan araçlarda meydana gelen hasar ve iade eksik teminat bedeli, limit aşım faturası, OGS ceza bedeline ilişkin olduğunu, açıklanan nedenlerle, alacaklarının işlemiş ve işleyecek faizleri ile birlikte tümüyle iflas masasına ve sıra cetveline kaydedilmesini, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davalı müflis taraf hakkında Bakırköy .... Ticaret Mahkemesi'nin .... esas sayılı dosyası ile 18.09.2019 tarihinde iflas kararı verdiğini, davacı tarafın 91 nolu kayıt ile 107.520,69 TL alacak kayıt isteminde bulunduğunu, iflas dairesinin kısmen kabul kısmen ret kararı verdiğini, talep edilen alacak kaydına dayanak cezaların, hasarların ve eksikliklerin müflisin kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığının ispatının gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
KANITLAR VE GEREKÇE:
-Dava; İcra ve İflas Kanunu 235. uyarınca davacı şirketin iflasına karar verilen davalı müflis şirketten alacağı olduğu iddiası ile açılan iflas masasına alacağın kayıt ve kabulü istemine istemine ilişkindir.
-Mahkememizin 05/03/2021tarih, ... Esas, ... Karar sayılı ilamı ile; Bakırköy .... İflas Dairesinin 25.11.2020 tarihli yazı cevabında red kararının 07.10.2020 tarihinde alacaklı vekiline e- tebligat İle gönderildiğinin belirtildiği, davanın ise 23.11.2020 tarihinde açıldığı, yasal 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ..... Hukuk Dairesi'nin ... Esas .... Karar sayılı ilamı ile; tebliğ tarihinden itibaren yasal 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde arabuluculuğa başvurulmuş ve sürenin bitimine henüz 8 günlük bir zaman dilimi olduğu, yasa gereğince son tutanağın düzenlendiği 23.11.2020 tarihine kadar hak düşürücü sürenin işlemeyeceği, davacının kayıt kabul davasını son tutanağın düzenlendiği 23.11.2020 tarihinde açmış olmasına göre davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğunun kabulü gerektiğinden bahisle, kaldırma kararı verildiği görülmüştür.
-Davalı şirketin Bakırköy ... Ticaret Mahkemesi'nin ... sayılı dosyası ile iflasına karar verildiği, iflas işlemlerinin Bakırköy .... İcra Dairesi'nin .... iflas sayılı dosyasında iflas idaresi tarafından yürütüldüğü görülmektedir.
-Dava tarihinden önce iflas edilmesi halinde, 2004 sayılı İİK'nın 191. maddesi gereğince, iflas açıldıktan sonra müflisin masaya giren mal ve hakları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlamaya uğrar; müflis artık masa mevcudunu azaltıcı nitelikteki tasarruflarda bulunamaz. Bu mallar ve haklar topluluğunu, iflas açıldıktan sonra aynı Kanun`un 226. maddesi gereğince, kanuni mümessil olan iflas idaresi temsil edeceğinden, açılacak davalarda husumetin iflas idaresine yöneltilmesi ve varlığı iddia olunan alacakların, 2004 sayılı İİK. 219. maddesi gereğince, masaya karşı ileri sürülmesi gerekir. Bu nedenle kural olarak iflastan sonra müflis aleyhine masaya giren mal ve haklara ilişkin olarak doğrudan dava açılamaz. İflas masasından hak iddia eden alacaklının alacağının masaya kaydını talep etmesi, bu talebin İflas idaresince kabul edilmemesi halinde, İİK.nun 235/2. maddesinde öngörüldüğü şekilde sıra cetveline itiraz davası açması gerekmektedir. Buna rağmen, iflâstan sonra müflise karşı bir alacak davası açılırsa, bu davaya, iflâs idaresine karşı sıra cetveline itiraz davası olarak devam edilmelidir. Sıra cetveline itiraz davasında da, görevli mahkeme ise 2004 sayılı İİK'nın 235/1 maddesi gereğince iflas kararını veren ticaret mahkemesinin bulunduğu yerdeki Ticaret Mahkemesidir.
-İflas idaresinden gelen yazı cevaplarının incelemesinde; davacı tarafça 18/02/2019 tarih saat 14.15 itibariyle iflasına karar verilen davalı müflis şirketten, iflas tarihinden sonra olan alacağın tahsili için iflas masasından 107,520,69 TL alacağın kabulü yönünden talepte bulunulduğu, iş bu talebin sıra cetvelinin 91. Sırasındaki karar ile kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği, davacı tarafa 07/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, açılan davanın süresinde olduğu ve şartlarını taşıdığı görülmüştür.
Bu doğrultuda davacı tarafın müflis şirketten talep ettiği alacağın gerçek bir alacak olup olmadığının belirlenmesi ve davalı müflis şirketinin ticari defterlerinin iflas dairesinde kayıtlarla birlikte incelenmesi amacıyla dosya bilirkişi tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 27/10/2022 tarihli raporda özetle; davacı tarafın 2019-2020 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, HMK 222 (5) maddesinde "Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır." ifadesinin yer aldığını, davalı tarafın defter inceleme günü gelmediği, ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, bu durumda davalı tarafın ticari defter kayıtları veya belgeleri üzerinden inceleme yapılamadığı, bu husustaki takdirin Mahkemede olduğu, davacı tarafın İstanbul Anadolu ..... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile davalı müflis tarafa icra takibi başlatıldığı, davalı müflis taraftan 81.699,62 TL cari hesap alacaklarının da olduğunu, takip ve cari hesap alacağının toplam 107.520,69 TL olduğu, alacağın kaydı için iflas masasına kayıt talebinde bulunduklarını, Bakırköy .... İcra İflas dairesinin alacağın 35.750,00 TL olan kısmını kabul ettiğini, 71.770,69 TL tutarını reddettiğini beyan ettiği, davacı tarafın İstanbul Anadolu .... İcra Müdürlüğü'nün .... Esas sayılı dosyası ile müflis tarafa 5.562,50 TL tutarında icra takibi başlatıldığını, davalı müflis taraftan 1.202,00 TL cari hesap alacaklarının da olduğunu, davacı tarafın dava kçesinde sıra cetveline kaydettirmek istediği alacak tutarının 114.648,19 TL olduğunu beyan ettiği, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, 112.748,03 TL şüpheli ticari alacaklar
hesabında ve 1.717,75 TL cari hesabında olmak üzere 10.12.2020 tarihinden itibaren
davalı müflis .... SAN. VE TİC. A.Ş.’nden toplam
114.465,78 TL alacaklı olduğu,
davacı tarafın alacak talebine ilişkin dosya muhteviyatına sunduğu belgelerin
yukarıda detaylı olarak irdelendiği, davacı tarafın alacak talebinin sayın mahkemenin
takdirine bırakıldığı yönünden görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
-Davacı tarafın dava dilekçesi ile ticari defterlere delil olarak dayandığı görülmektedir.
-6102 sayılı Türk Ticaret Kanun' da ticari defterlerle ispata ilişkin hükümlere yer verilmemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi “Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil olması” başlığı altında ticari defterlerle ispata ilişkin hükümler getirmiştir.
-Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222. Maddesinde; "(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz." hükümlerine yer verilmiştir.
-Yargıtay uygulamasına göre; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi gereğince; ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa'da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delildir (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 26/09/2018 tarih 2018/2696E. 2018/3431K. sayılı ilamı).
-Yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; kural olarak davacı taraf HMK 190. Maddesi gereğince alacağını dava değeri de gözetildiğinde yazılı olarak ispat etmelidir.
-Ancak Mahkememizce 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 83. Maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222/3 gereğince, ticari defterlerin incelenmesine karar verilmiş ise de usulüne uygun ihtarata rağmen davalı tarafça ticari defterlerin ibraz edilmediği, ilgili defterlerin iflas idaresi nezdinde de olmadığı görülmektedir.
-Davalı taraf ticari defterlerin ibrazı için birden fazla kez süre verilmiş, ancak davalı tarafça sunulan flash belleklerin boş olduğu, bu hususun bilirkişi tarafından birden fazla kez yerinde inceleme yapılarak tespit edildiği görülmüştür.
-Buna göre dava konusu alacağın davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinin kayıtları usulüne uygun olduğundan davacı lehine delil vasfı taşıdığı, iflas masası tarafından reddine karar verilen miktar ve alacağın davacı şirketin ticari defter kayıtlarında yer aldığı anlaşılmaktadır.
-Açıklanan nedenlerle davacı tarafından cari hesap ve icra takibi yoluyla davalıya yansıtılan bedellerin usulüne uygun olduğu, bu hususun davacı tarafından; ticari defterler kayıtları, davalı tarafın defterlerini ibrazdan kaçınması nazara alınarak ispat edildiğinin kabulü gerekmiştir. Buna karşılık olarak davalı tarafın cari hesaba konu borcu ödediğini yazılı belge ile ispat edemediği kanaatine varıldığından, iflas idaresi tarafından reddine karar verilen 71.770.86-TL alacağın Bakırköy .... İcra Müdürlüğü'nün ... iflas sayılı dosyasında iflas masasına kayıt ve kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü İle;
-Davacının davalı müflis şirketten olan 71.770.86-TL alacağının Bakırköy .... İcra Müdürlüğü'nün ... iflas sayılı dosyasında iflas masasına kayıt ve kabulüne,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yargılama sırasında yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 713,50 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 2.267,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.200,00- TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair; tebliğden itibaren 10 GÜN içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 07/04/2023
Katip ....
e-imzalıdır


Hakim ...
e-imzalıdır




Full & Egal Universal Law Academy