Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/992 Esas 2023/334 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2020/992
Karar No: 2023/334
Karar Tarihi: 11.04.2023

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/992 Esas
KARAR NO: 2023/334
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/12/2020
KARAR TARİHİ: 11/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili .....- .... Aydınlatma'nın, elektrik malzemeleri satışı ve kiralaması yapan bir şirket olduğunu, müvekkili ile davalının, bir takım elektrik malzemeleri ile trafoların taşınması için şifahen anlaşmış olduklarını, 14.06.2019 tarihinde davalı ..... - .....'a ait .... plakalı mobil vinç ile müvekkiline ait trafo taşınırken, pimin iyi takılmaması ve yerinden çıkması sonucu trafonun düşmüş ve hasar görmüş olduğunu, davalı tarafın, gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle meydana gelen kaza sonucu olayın tespiti ve tutanak altına alınması için polis çağrılmak istenilmişse de, kazaya sebebiyet veren vinç kullanıcısının "hasarın karşılanması için sigortasının olmadığını ve hasarı karşılamasının mümkün olmadığını" söyleyerek süratle olay mahallini terk etmiş olduğunu, davalı taraf ....'in, 14.06.2019 tarihinde sebebiyet verdiği maddi hasarlı kazadan hemen sonra, tüm uyarılara rağmen olay yerini terk etmesi nedeniyle müvekkili şirket çalışanı ... ve yine olaya tanıklık eden 3. kişi .... tarafından bahsi geçen olaya dair tutunak tutularak imza altına alınmış olduğunu, yine bahsi geçen maddi hasarlı kazaya ilişkin, aynı gün çekilen fotoğraf ve video kayıtlarını da ekte sunuyor olduklarını, müvekkili .....'ya ait trafoda meydana gelen hasarın giderilmesi amacıyla hasarlı trafo için nakliye bedeli ödenerek olay yerinden alınmış, bakım ve onarımının yaptırılmış olduğunu, söz konusu bakım ve onarım bedeli ile nakliye bedeline ilişkin faturaları da ekte sunuyor olduklarını, arabuluculuğa başvuru yapıldığını, ancak davalının toplantıya iştirak etmemesi nedeniyle anlaşmaya varılamamış olduğunu beyanla; fazlaya dair her türlü dava talep hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin 11.211,42 TL alacağının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın ticaret mahkemesinin görevine giren davalardan olmayıp, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, bu meyanda görev itirazları bulunduğunu, ayrıca müvekkilinin adresi Küçükçekmece Adliye sınırları içerisinde olup, davanın yetkisiz yerde açılmış olduğunu, müvekkilinin bahsedilen kazayla ilgili hiçbir ilgisi bulunmayıp, husumet itirazları bulunduğunu, dava dilekçesinin ve ileri sürülen vakaların kabulünün mümkün olmayıp hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin bahsi geçen kaza olayıyla hiçbir ilgisi bulunmayıp, müvekkili tarafından herhangi bir kazaya da sebebiyet verilmemiş olduğunu, müvekkilinin mobil vinci olup, çağrı üzerine gitmekte ve ücret karşılığı kaldırma-indirme işi yapmakta olduğunu, davacı şahsın da müvekkilini bir trafo kaldırma işi için aramış ve kaldırılacak yükün adresini vermiş olduğunu, müvekkili ve mobil vincin şoförü olan .... birlikte vinçleri ile kaldırılması istenilen trafonun olduğu yere gitmiş olduklarını, müvekkilinin, kaldırılacak olan bir kısım ön hazırlıkların yapıldığı esnada (henüz bom yani trafoyu esas taşıyacak olan mekanizma kaldırılmadan/çalıştırılmadan); trafoya daha dikkatli bakıp trafonun yağ damlattığını, arızalı olduğunu farketmiş ve bomu çalıştırmaktan vazgeçmiş olduğunu, müvekkilinin, trafonun bu haliyle kaldırılamayacağını, ancak kanca sigortası yaptırmaları halinde ürünün kaldırılarak kamyonetin üzerine konulabileceğini belirtmiş olduğunu, davacı taraf ya da orada bulunan şahıslar kanca sigortası yaptırmadıkları için de müvekkilinin kaldırma işleminden vazgeçerek, işi yapmaksızın sadece ve sadece açmış olduğu ayakları kapatarak aracını toplamış ve oradan ayrılmış olduğunu, vincin operatörü olan ve tüm olayı başından sona bilen-gören .... dinlendiğinde de durum açıklığa kavuşacak olduğunu, trafonun arızalı olduğu müvekkili tarafından fark edildiği için hiçbir şekilde zincir bağlanmamış, kaldırma işlemi ve trafo ile ilgili hiçbir eylem yapılmamış olduğunu, davacı tarafın kendisinin sebep olduğu ya da 3. şahıslarca sebep olunan bir hasar için mahkemeyi yanıltarak haksız kazanç elde etmeye çalışmakta olduğunu, trafonun fotoğraflarına dikkatli bir şekilde bakıldığında da düşmeden ziyade trafoya bir şeyin çarptığının üzerinde bulunan dikey çizgilerden anlaşılmakta olduğunu, davacı tarafın ilgili trafonun kendisine aidiyetini gösterir bir kayıt ya da belge de sunmamış olup, buna ilişkin bir belge sunarak davacı sıfatına haiz olduğunu ispatlaması gerektiğini, diğer türlü davacının maddi bir zararı olmadığından davanın reddedilmesi gerektiğini, diğer yandan davacı tarafça sunulan fotoğraflara bakıldığında müvekkilinin vincinin kaldırma işlemi için ön hazırlık aşamasındayken, trafonun halata ya da kancaya hiçbir şekilde takılmadığının görülmekte olduğunu, eğer müvekkili trafoyu kaldırmış olsaydı vincin kasasında bulunan ve esas olarak kaldırma işlemi yapan bomunun havada ve açık şekilde olup, bomun hareketlerinin vinci devirmemesi için de vincin 4 ayağının 3 er metre açılarak sabitlenmesi gerekeceğini, (Bu durumla ilgili yani vincin bir yük kaldıracağı sırada alması gereken şekil ve haliyle ilgili birkaç fotoğrafı iş bu dilekçe ekinde sunduklarını) ancak fotoğrafların hepsinde vincin bomu kasada ve kapalı durumda görünüp, herhangi bir kaldırma işleminin yapılmadığının aşikar olduğunu, vincin gelişinden itibaren tüm kareleri fotoğraflayan davacının trafoyu vincin bomuna takılı ve havada olduğu esnada ve iddia ettikleri pimin koparak düşme esnasında da fotoğraflaması gerekirken bu şekilde hiçbir fotoğraf bulunmamasının zaten davacının müvekkiline işi yaptırmadığının en büyük kanıtı olduğunu, kaldırma işleminin başlaması için bomun ucunda kancanın ve zincirlerin takılı olması gerektiğini, ancak müvekkili kaldırmayı kabul etmediği için bu hazırlık da yapılmamış olduğunu, kanca takılı olmadığı için pimler de takılı olmayacağından pimin kopması ya da çıkması da iftira niteliğinde ve gerçeğe aykırı dayanaksız bir iddia olduğunu, davacı tarafın sunduğu fotoğrafların hepsinde trafonun aynı yerde ve 4 tekerleği üzerinde durup, o esnada yüksekten düşen bir eşyanın bu şekilde düzgün ve dört tekerleği üzerinde durmasının akla, mantığa aykırı olup, kaza olayının uydurma bir mizansenden ibaret olduğunun göstergesi olduğunu, müvekkilinin mobil vinci 20 tona kadar yük ya da eşya kaldırabilecek kapasitede olup, ağırlığı 1 tonu dahi bulmayacak trafonun taşınması esnasında pimin çıkma ihtimalinin %0 larda olduğunu, bu konuda gerekirse makina mühendisinin ya da uzman kişilerden görüş alınması gerektiğini, trafonun vincin aparatına bağlanması için dört tarafından halat ya da zincir geçirilerek dört ucunun da kancaya takılması gerektiğini, kancaya takılan uçların hepsinin aynı anda çıkmasının da mümkün olmayıp, bu kadar küçük bir eşyada pimin çıkmasının yine mümkün olmadığını, davacı tarafın hiçbir gerçeklik payı olmayan, genel vinç kazalarındaki ifadeleri ve kaza oluş şekillerini kullanarak, müvekkiline hiç olmayan kazayla ilgili kusur atfetmeye ve çıkar sağlamaya çalışmakta olduğunu, aynı zamanda vinçle ilgili gerekli bakımlar ve tamirler düzenli olarak yaptırılıp, şimdiye kadar da halat ya da pimin kopmasıyla/takılmamasıyla ilgili herhangi bir sorun yaşanmamış olduğunu, vinç operatörü olan ....'in de bu konuda gerekli eğitimleri almış sertifikalı ve uzun yıllardır çalışan tecrübeli bir operatör olduğunu, bu meyanda vincin bakımı ve iş güvenliği eğitimi ile ilgili bir kısım evrakları işbu dilekçeleri ekinde sunuyor olduklarını, yine kaza olayı kesinlikle yaşanmadığı gibi, polis çağrılması ve müvekkilinin oradan kaçmasının da kesinlikle söz konusu olmadığını, . neticede gerçekten kaza olsaydı, davacı tarafın polis çağırmasını engelleyecek bir durum bulunmayıp, müvekkili olay yerinden kaçtıysa da özellikle polis çağırmaları gerektiğini, tam olarak açılmış ve yük kaldırma için hazır hale gelen bir vincin toplanmasının 40-45 dakika sürüp, bu sürenin polis çağırmak için yeterli bir süre olduğunu, ama kaza olmadığı için bunun da tamamen uydurma ve davacının kurduğu mizansenin parçası olduğunu, yine davacı tarafça sunulan .... tarafından kendisine kesilen faturaların da davayla ya da bahsi geçen trafoyla ilişkilendirebilecek hiçbir tarafı bulunmayıp, her zaman düzenlenebilecek evraklardan olduğunu, diğer yandan müvekkiliinni herhangi bir nakliye işi yapmayıp, yalnızca kaldırma-indirme işlemi yapmakta olduğunu, nakliye davacının tamamen kendisinin ürünü başka bir yere nakletmek istemesiyle ilgili bir durum olup yine dosyayla hiçbir ilgisi bulunmadığını, yine sözde kazanın ardından tutanak tutma iddiasının da samimi olmayıp, davacı tarafın herhangi birisiyle her zaman böyle bir tutanak düzenleyebilecek olduğunu, uydurma ve gerçek dışı tutanağın da kesinlikle kabullerinde olmayıp, hiçbir inandırıcılığı bulunmadığını, davacının kendisinin ya da başkaca 3. şahısların neden olduğu ya da kullanımdan kaynaklı olan yani müvekkilinden kesinlikle bağımsız bir hasar için bir mobil vinç çağırarak, hasar bedelini vinç sahibinin üzerine yıkmayı planlamış ve vincin sahaya girişinden itibaren fotoğraf çekmeye başlamış, ancak müvekkilinin bahsi geçen trafoyu hiçbir şekilde kaldırmadığı, zincir bağlamadığı, yerinden oynatmadığı yani trafoyla ilgili bir işlem olmadığı bunu gösterecek bir fotoğraf çekememiş ve haliyle sunamamış olduğunu, hiç kimse kendi kusurundan kaynaklanan bir kaza ya da hasar için zarar ve tazminat talebinde bulunamayacak olduğunu, davacının da aynı şekilde kendi asli ve tam kusurundan ya da kullanımından kaynaklanan, müvekkilinin hiçbir şekilde dahil olmadığı olay sebebiyle taraflarından herhangi bir maddi tazminat talebinde bulunmayacak olduğunu beyanla; öncelikle davanın görevsizlik ve yetkisizlik sebebiyle aynı zamanda husumet yokluğundan usulden reddine, aksi halde davanın esastan reddi ile, yargılama harç ve masrafları ile ücreti vakeletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiil nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; davacının dava dilekçesinde belirttiği maddi zararına sebebiyet veren hasarın davalı tarafından meydana getirilip getirilmediği, olayın meydana gelmesinde davacı tarafın müterafik kusurunun bulunup bulunmağı, meydana gelen zararın miktarı ve davalı tarafın zarara sebebiyet verdiğinin tespiti halinde davalıdan tahsilinin talep edilip edilemeyeceğine ilişkindir.
12/10/2021 tarihli celsede davacı tanığı ...'nin hazır olduğu ve tanığın beyanda; "ben .....- .... Aydınlatmada usta olarak çalışıyorum, olay tarihinde biz vinç talep ettik ve .... ait vinç bizim iş yaptığımız Hadımköyde bulunan iş yerine geldi, vinç geldikten sonra yeni trafo aşağıya indirildi, eski trafoyu almak için trafonun kapaklarını açtılar, bağlantıları yapıldı, dışarı doğru çekildiği esnada pim yerinden fırladı, trafo yere düştü, yere düştükten sonra trafonun yağları akmaya başladı, trafo hasar gördü, vinç operatörü davalı çalışanı apar topar trafoyu yerinden kaldırıp bir kenara koydu ve kaçmaya başladılar, bizde polisi aradık, poliste bizi emniyet müdürlüğü'ne çağırdı, ordan da adliyeye gitmemiz konusunda yönlendirdiler, iş yaptığımız firma çalışanı .... ile bu olaya ilişkin tutanak düzenledik, vincin kurulması yaklaşık 15 dk sürdü, yine toplanması da yaklaşık 5 dk sürmüştü, trafonun yaklaşık ağırlığının ne kadar olduğunu bilmiyorum, hasarın meydana gelmesinin sebebi vincin ağırlığı değil pimin usulünce yerine takılmamasıdır, ayrıca tanıklık ücreti talebim yoktur" şeklinde beyanda bulunduğu anlaşıldı.
12/10/2021 tarihli celsede davalı tanığı ....'in hazır olduğu ve tanığın beyanda; "ben ... vinç operatörü olarak çalışırım, biz telefon üzerine iş yerine gittik, biz gittiğimizde bahsi geçen trafoda yağ kaçağı vardı, yağ kaçağını fark edince işi hiç yapmadık, vincin çalışabilmesi için yanlarında bulunan ayakların tam açılması gerekmektedir, ancak trafoda yağ kaçağı bulunduğundan vincin ayaklarını açmadık, vincin sistemi arıza olduğunda ayaklarını açılmamaktadır, biz hiç iş yapmadan oradan döndük, vincin çalışabilmesi için ayaklarının açılması gerekmektedir, bu yapılmadan vinç herhangi bir malzemeyi kaldıramaz, vincin yaklaşık taşıma kapasitesi 35 tondur, pimin patlaması gibi bir durum söz konusu olmamıştır, trafonun yaklaşık ağırlığı 2 tondur, incin ayaklarının açılması yaklaşık 1 saatten fazla sürer, dava dilekçesinde belirtilen ve diğer tanık beyanlarında yer alan kaçma gibi bir durum söz konusu olmamıştır, ayrıca tanıklık ücreti talebim yoktur" şeklinde beyanda bulunduğu anlaşıldı.
12/10/2021 tarihli celsede davalı tanığı .....'ın hazır olduğu ve tanığın beyanda; "ben ..... Vinçte çalışıyorum, ben tarafıma okunan dava dilekçesinde belirtilen kazanın olduğu sırada orada değildim, yalnızca ....'in olayı bana anlatmasıyla haberdar oldum, bana iş için gittiklerini ancak işi yapamadıklarını, trafoda yağ kaçağı oldukları nedeniyle kaldıkmadıklarını söyledi, ayrıca tanıklık ücreti talebim yoktur" şeklinde beyanda bulunduğu anlaşıldı.
14/12/2021 tarihli celsede davacı tanığı ....'nun hazır olduğu ve tanığın beyanda; "dava konusu işin yapıldığı yerde kontrol şefiydim, .... Aydınlatma çalıştığım firmanın taşeronuydu, çalıştığımız sahada trafonun değişmesi gerekiyordu, bunun için ben vinç ayarladım, internetten en yakın vinç işi yapanları bulup ayarladım, ayarladığım vinç operatörü ..... ve çalışanı idi, operatör trafoyu yerinden çekerken trafo yerleşmiş olduğu yerden çıkarak düştü, düşen trafoyu kaldırıma koyup vinci toplayıp gittiler, dava konusu olayın gerçekleştiği yere gelen trafo yeniydi, hasarın gerçekleşmesinde operatörün dikkatsizliği etkili olmuştur, 14/06/2019 tarihli Tutanak başlıklı belgede yer alan imza bana aittir, vincin toplanması yaklaşık 15 dakika sürmektedir, tahminimce operatörün vinci toplayıp gitmesinin sebebi sigortasının olmamasıydı, vinç operatörü apar topar olay yerinden ayrıldı" şeklinde beyanda bulunduğu anlaşıldı.
Dosya kapsamı, toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek davacının dava dilekçesinde belirttiği maddi zararına sebebiyet veren hasarın davalı tarafından meydana getirilip getirilmediği, olayın meydana gelmesinde davacı tarafın müterafik kusurunun bulunup bulunmağı, meydana gelen zararın miktarı ve davalı tarafın zarara sebebiyet verdiğinin tespiti halinde davalıdan tahsilinin talep edilip edilemeyeceği hususlarında dosya üzerinden GÜNSÜZ bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Elektrik Elektronik Mühendisi bilirkişi .... ve Makine Mühendisi bilirkişi .... 11/08/2022 tarihli raporlarında özetle; sunulan video ve fotoğraf kayıtlarında trafonun düşürülme anı veya trafonun yere devrilmiş haline ilişkin kayıt bulunmadığını, ancak trafo üzerinde darbeye- sürtünmeye - düşmeye bağlı deformasyon tespit edilebilmekte hatta trafo içerisindeki yağın akış görüntüleri bulunmakta olduğunu, özellikle yağ akışının varlığının olayın yeni (kayıtlar alınmadan kısa bir süre önce) gerçekleşmiş olduğu intibasını doğurmakta olduğunu, sunulan kayıtlardan vinç operatörünün ehliyete sahip olduğunun, teknik ve iş güvenliği eğitimlerinin verilmiş olduğunun, aracın bakımlarının-periyodik muayenelerinin yapılmış olduğunun tespit edilmiş olduğunu, dava konusu 400 KVA'lık trafonun yaklaşık ağırlığının 1,5-2 ton olup, kapalı mekanlardan dışarıya çıkartılırken trafonun alt yüzeyine demir yuvarlaklar döşenmesi veya bir forklift vasıtasıyla dışarıya çıkardıktan sonra taşıma kancaları vasıtasıyla kaldırılıp nakledilecek araca yüklenmesi gerektiğini, davacı tarafın aydınlatma, elektrik malzemeleri satışı ve kiralama yapan bir şirket olduğunu belirtmiş olup, bu durumda trafonun hangi şartlar altında beton köşk merkezden çıkartılması hususunda en az davalı kadar teknik birikime sahip olduğu kanaatine varılarak olayın meydana gelmesinde pimin takılış hatası ve trafonun merkezden çıkarılış seyri esnasındaki hatalar kapsamında meydana geldiği kanaatiyle hem davalı hem de davacı tarafın aynı oranda, %50 oranında, kusurlu olacaklarının değerlendirilmiş olduğunu, trafo gücüne, trafo etiket verilerine yer verilmese de beton köşk trafo içerisinden çıkartılan trafonun 400 KVA ve üzeri güçte olacağı değerlendirilmiş olup hasar talebinin 2019 olay tarihi itibariyle kadri maruf bulunmuş olduğunu, açıklanan nedenlerle, davacı tarafın 11.211,42 TL x 0,50 = 5.605,71 TL talebinin olabileceğini bildirmişlerdir.
Tarafların beyan ve itirazları doğrultusunda ek rapor düzenlenmek üzere dosyanın daha önce rapor veren bilirkişilere tevdiine karar verilmiş olup, kök raporu hazırlayan bilirkişi heyeti 13/02/2023 tarihli ek raporlarında özetle; davacı vekilinin itirazlarında, dava dilekçesi ekinde yer alan fotoğraf ve video kayıtlarının görüntü ve çözümlemesinin yer almadığını, tanıkları ....' nun beyanlarının hiç dikkate alınmadığını belirtmiş olduğunu, kök raporlarında kayıtlarına geçen görüntülerin zaten davacı vekilince sunulmuş harici disk içerisindeki görüntüler olduğunu, fotoğraf ve video kayıtlarının kök raporlarında dikkate alınmış olduğunu, ....' nun beyanları bakımından; zaten kök raporlarındaki kanaat, .... tarafından imza edilen tutanak içeriği ile çelişki arz etmemekte olduğunu, tutanak içeriğinden trafonun, köşk içerisinden çıkartıldığının, bu esnada düşürülmüş olduğunun anlaşılmakta olduğunu, çıkartma işleminin tekniğine uygun olmadığına dair davalı tarafa zaten kusur atfedilmiş olduğunu, kök raporlarında trafo ağırlığı bakımından davacı tarafa kusur atfı zaten bulunmadığını, kusur gerekçelerinin açıkça belirtilmiş olduğunu, trafonun trafo köşkünden davacı şirket yetkililerinin kontrolü dışında çıkartılmasının düşünülemez olduğunu, 14.06.2019 tarihli tutanak içeriğinden davacı personeli ...'nin olay mahallinde olduğunun sabit olduğunu, video ve fotoğraf kayıtları ile de bu hususun sabit olduğunu, davacı şirketin işin sürdürülmesi esnasında kontrol / denetim yükümlülüğü bulunmakta olduğunu, dava konusu 400 KVA'lık trafonun yaklaşık ağırlığının 1,5-2 ton olup, kapalı mekanlardan dışarıya çıkartılırken trafonun alt yüzeyine demir yuvarlak profiller döşenmesi veya bir forklift vasıtasıyla dışarıya çıkardıktan sonra taşıma kancaları vasıtasıyla kaldırılıp nakledilecek araca yüklenmesi gerektiğini, davacı tarafın aydınlatma, elektrik malzemeleri satışı ve kiralama yapan bir şirket olduğunu belirtmiş olup, bu durumda trafonun hangi şartlar altında beton köşk merkezden çıkartılması hususunda en az davalı kadar teknik birikime sahip olduğu kanaatine varılarak olayın meydana gelmesinde pimin takılış hatası ve trafonun merkezden çıkarılış seyri esnasındaki hatalar kapsamında meydana geldiği kanaatiyle davacı tarafın %50 oranında kusurlu olduğuna ilişkin kanaatlerinin aynen devam etmekte olduğunu, dosya kapsamında yer alan 14.06.2019 tarihli tutanak içeriğinde, hasara uğrayan trafonun .... plakalı mobil vinç ile trafo köşkünden çıkartıldığının sabit olduğunu, kök raporları içeriğindeki fotoğraflardan görüleceği üzere trafonun beton KÖŞK dışında (açık ortamda) olup yağ akıtmakta olduğunu, bu durumun olayın yeni gerçekleşmiş olduğunu göstermekte olduğunu, yani davalı tarafın trafo çıkartma işine başlamış olduğunu, trafo üzerindeki darbe izlerinin trafonun devrilmesi ile oluşabileceğinin değerlendirilmiş olduğunu, vinç haricinde trafonun başka metotlar ile taşınmasının olanaksız olduğunu, açıklanan nedenlerle, davalı tarafın da davacı taraf gibi %50 oranında kusurlu olduğu kanaatlerinin aynen devam etmekte olduğunu SONUÇ OLARAK; taraf vekillerinin itirazları değerlendirilmiş olup, kök raporlarındaki kanaatin aynen devam ettiğini bildirmişlerdir.
Dava, 14.06.2019 tarihinde davacı tarafa ait trafonun davalı tarafa ait mobil vinç operatörü ile taşınması esnasında taşınan trafonun düşmesi sonucu meydana gelen zararın tazmini talebine ilişkindir. Dava ve cevap dilekçesindeki anlatım, tanık beyanları ve alınan bilirkişi raporlarının hep birlikte değerlendirilmesinde taşınacak malzemenin cinsi gereği taşınma için gerekli hazırlıkların yapılması gerektiği, bu anlamda gerekli dikkat ve özen yükümlülüğünün davalı tarafta olduğu, tanık beyanları ve bilirkişi raporu ile sabit olduğu üzere trafonun yağ akıtması nedeni ile sağlıklı olarak taşınmayacağı, bu anlamda gerekli dikkat ve özen yükümlülüğünün davacı tarafta olduğu, bilirkişi raporu ile de hem davalı hem de davacı tarafın aynı oranda, %50 oranında, kusurlu oldukları, hasar talebinin 2019 olay tarihi itibariyle kadri maruf bulunduğu rapor edilmiştir. Açıklanan bu nedenlerle ve dava dilekçesinde faiz başlangıcına ilişkin belirtilmiş ayrı bir talep bulunmadığından açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; 5.605,71 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar vermek gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1- 5.605,71 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 382,93 TL harçtan peşin alınan 191,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 191,46 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin arabuluculuk görüşmesine katılmayan davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 245,87 TL'nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı olan 1.766,60 TL yargılama giderinden kabul oranı (%50,00) ret oranı (%50,00) dikkate alınarak hesaplanan 883,30-TL'sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafça sarf edilen 38,00 TL yargılama giderinden ret oranı dikkate alınarak hesaplanan 19,00 TL'sinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 5.605,71 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 5.605,71 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, İstinaf yasa yolu yargısal miktar sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/04/2023

Katip ....
¸


Hakim ....
¸




Full & Egal Universal Law Academy