Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/36 Esas 2023/355 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2023/36
Karar No: 2023/355
Karar Tarihi: 03.04.2023

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/36 Esas
KARAR NO: 2023/355
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/01/2023
KARAR TARİHİ: 03/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirket ile davacı ... Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti arasında ticari ilişki bulunduğunu, söz konusu ticari ilişki kapsamında, müvekkili şirketin, ... Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti den 91.449,99-TL cari hesap alacağı bulunduğunu, söz konusu alacağın, şirketin konkordato sürecinde olması nedeni ile ödenmediğini, söz konusu alacağın tahsili talebiyle İstanbul... İcra Müdürlüğü’nün ... E. sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, 02.03.2022 tarihine kadar işleyen faize ilişkin dosya kapak hesabı alındığını, dosya kapak hesabına göre bakiye borç miktarının 141.329,16 TL olduğunu, söz konusu alacağın (141.329,16 TL) kaydı amacıyla süresi içerisinde Konkordato Komiserliği’ne müracaat edildiğini ve yine İlk Derece Mahkemesi nezdinde müdahillik talebinde bulunulduğunu, ancak gelinen aşama itibari ile İlk Derece Mahkemesi tarafından tasdik edilen konkordato projesi kapsamında müvekkili şirketin alacağının 91.449,99-TL’sinin kabul edildiği, 49.879,27 TL’sinin ise kabul edilmediğinin anlaşıldığını, dava dilekçesi ekinde sunulan belgeler ile icra dosyasına davalı tarafından yapılan itiraz neticesinde İstanbul ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ... E. sayılı dosya üzerinden alınan bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere, davalı şirketin müvekkili şirkete borçlu olduğunun açık olduğunu, ancak Konkordato Komiserliğinin ödeme planından görüleceği üzere bildirilen alacağımızın 91.449,99 TL'lik kısmının kabul edildiğini, bildirilen tutarın geri kalan kısmının ise kabul edilmediğini, netice itibarıyla müvekkilinin alacağının haksız ve kötüniyetli bir şekilde itiraza uğradığını, davalının bu tutumunun müvekkilinin alacağını tahsil etmesine engel olmak çabasından ibaret olduğunu, bu durumun da davalı .... kötü niyetinin açık bir göstergesi olduğunu, müvekkilinin davalı şirketten olan 49.879,27-TL alacağının, Bakırköy .... Asliye Ticaret Mahkemesi ... E. sayılı konkordato davasında davalının konkordato nisabına dahil edilmesine ve konkordato devam ettiği sürece konkordato tasdik koşullarına göre 49.879,27 TL davalıdan tahsiline, konkordato ortadan kalktığı takdirde ise, alacağın tam olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Huzurdaki dava İ.İ.K. 308/B hükmünce açılan çekişmeli alacak davası olduğnu, bu davanın, alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar tarafından konkordato tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde açılabildiğini, davanın süresinde açılmadığını, süresinde açılmayan davanın reddini talep ettiklerini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunduğu ve borcun dayanağı olarak gösterdiği 22.05.2019 tarihli sözleşmenin 7. maddesinde açıkça; "İşbu sözleşmeden doğabilecek tüm anlaşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri yetkili olacaktır." denildiğini, yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri, yetkili icra dairesinin İstanbul İcra Daireleri olduğunu, Bakırköy ... Asliye Ticaret Mahkemesi ... Esas sayılı konkordato dosyası 23.11.2022 tarihinde karara çıkmış olduğunu, mahkemece verilen tasdik kararının 28.11.2022 tarihinde ilan edildiğini, davacı tarafından huzurdaki davanın 11.01.2023 tarihinde yasal süre geçtikten sonra açıldığını, davacının işbu davayı açmada hukuki yararı bulunmadığını, davacı tarafından müvekkili aleyhine açılan davanın usulden reddine, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce öncelikle davalı .... yetki ilk itirazının incelenmesi gerekmiştir.
Davalının süresinde mahkememiz yetkisine itirazda bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK'nun yetki sözleşmesinin düzenlendiği 17'nci maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” denilmektedir. Bu maddeyle münhasır yetki sözleşmesi yapabilme imkânı getirilmiştir. Münhasır yetki sözleşmesinden; tarafların yetki sözleşmesi ile belirlenen mahkemenin dışında başka bir mahkemede dava açmama konusunda anlaşmış olmaları hâli anlaşılmalıdır. Başka bir deyişle, yetki sözleşmesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça sözleşme ile belirlenen mahkeme veya mahkemelerin münhasır yetkili olduğu kabul edilmiştir. Taraflar şayet kanunla yetkili kılınan genel ve özel mahkemelerin yetkisinin de devam etmesini istiyorlarsa bu hususu ayrıca sözleşmede kararlaştırmaları gerekir. Burada vurgulanması gereken önemli hususlardan biri de HMK.nun 17. maddesinde öngörülen yetki sözleşmesinde belirlenen mahkeme ya da mahkemelerin münhasır hâle gelmesi kuralı ile kesin yetki kuralının birbirine karıştırılmaması gereğidir. Zira, yetkinin kesin olduğu hallerde yetki sözleşmesi yapılamaz.
Somut olayda, davacı ile davalı arasında 22.05.2019 tarihli sözleşmenin imzalandığını, işbu sözleşmenin 7. maddesine göre taraflar arasındaki ihtilaflarda İstanbul Mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığı, tarafların tacir olduğu, davanın tarafların serbestçe tasarruf edebileceği dava türlerinden olması karşısında yetki şartının geçerli olduğu, davalının yetki ilk itirazının süresinde yapıldığı da gözetilerek, HMK.'nun 17.maddesi uyarınca mahkememizin yetkisizliği karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın usulden reddi ile, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkisizlik nedeni ile dava dilekçesinin REDDİNE,
3-6100 Sayılı HMK'nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
4-HMK'nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi'ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
5-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK' nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
6-Davacının ödeme yasağı kararı verilmesi talebinin yetkili mahkeme tarafından DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.'nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi.03/04/2023

Katip ....
¸e-imza


Hakim ...
¸e-imza




Full & Egal Universal Law Academy