Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/906 Esas 2023/222 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/906
Karar No: 2023/222
Karar Tarihi: 03.03.2023

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2022/906 Esas
KARAR NO: 2023/222
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/10/2022
KARAR TARİHİ: 03/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06.04.2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin haklı alacağına istinaden başlatılan Küçükçekmece .... İcra Müdürlüğü ... Esas
sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından itiraz edilmiş olduğunu, bu itibarla işbu borca ve ferilerine yapılan haksız, kötü niyetli ve yasal dayanaktan yoksun itirazların iptali ile işbu takibin devamına, ilaveten alacağın likit olmasından mütevellit karşı taraf aleyhinde dava ve takip değerinin %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, müvekkilinin, davalı ile arasında imzalanan 18.10.2017 tarihli sözleşmeden kaynaklı alacağına istinaden doğan 286.739,73 TL alacağın tahsili için Küçükçekmece .... İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, karşı tarafça bu borca itiraz edildiğini, borçlu tarafın icra takibine haksız ve soyut iddialarla itiraz ederek icra takibinin durmasına sebep olduğunu, oysa davalı borçlu tarafından yapılan bu itirazın haksız, mesnetsiz ve müvekkilinin alacağına kavuşmasını önleme amacıyla kötü niyetli olarak yapılmış olduğunu, haksız itirazın reddi ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, takibin konusu, müvekkili ile borçlu arasında imzalandığını, bulunan 18.10.2017 tarihli sözleşmeye istinaden; davacı müvekkilinin Ankara İli, ... İlçesi, ... Ada, ... Parsel, 11. Kat 52 Nolu daireyi davalı tarafa devrederek karşılığından .... Model ... marka, ... Plakalı araç ile 250.000,00 Tutarında tekstil malzemesinin 31.12.2017 tarihinde kadar davacı müvekkiline teslim edilmesi konusunda anlaşma sağlandığını, bu sözleşmeye istinaden davacı müvekkilinin Ankara İli, .... İlçesi, ... Ada, ... Parsel, 11. Kat 52 Nolu daireyi davalı taraf devretmiş ise de davalı taraf 250.000.00 TL tutarında ki tekstil malzemesinin davacı müvekkiline teslim etmediğini, Karşı tarafın itirazlarının iptali ile müvekkili tarafından Küçükçekmece .... İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin devamına, dava ve takip konusu alacağın likit olmasından bahisle kötü niyetli karşı taraf aleyhinde dava ve takip değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada taraflar ... ve ... gerçek kişiler olduğunu ve kendi ad ve namlarına hareket etmekte olduklarını, davanın dayandığı sözleşme şahıslar arası yapılmış bir alım satıma ilişkin olduğunu, herhangi bir ticari yanı bulunmadığını, bu sebeple mahkemenin görevine ve yetkisine açıkça itiraz ettiklerini, görevli mahkeme Asliye Hukuk mahkemeleri, yetkili mahkemeler ise Küçükçekmece Mahkemeleri olduğunu, itirazın iptali istenilen itirazın 17.01.2020 tarihinde dosyaya sunulduğunu, buna ilişkin icra dosyasında 20.01.2020 tarihli tensip mevcut olduğunu, bu süre zarfında, dosya itirazlı olduğu halde, dosyadan kanuna ve usule aykırı şekilde, yeni ödeme emirleri, yeni icra emirleri düzenlendiğini, hacizlerin tatbik edildiğini, bu işlemlere ilişkin Küçükçekmece.... İcra Hukuk Mahkemesi'nin .. E., Küçükçekmece .... İcra Hukuk Mahkemesi'nin .... E., Küçükçekmece ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin ... E. Ve Küçükçekmece .... İcra Hukuk Mahkemesi'nin ... E. Sayılı dosyaları ikame edildiğini, memur muameleleri şikayet edildiğini ve iş bu davaların kabulüne karar verildiğini, bu davaların özü dosyada mevcut itirazın dikkate alınmamasına ilişkin olduğunu, alacaklı tarafın bu dosyaların tamamında da taraf olduğunu, aynı zamanda davalara katıldığını, gerekçeli kararları tebliğ aldığını, itirazın üzerinden dava tarihine kadar neredeyse 3 sene geçmiş olduğunu, bu süre zarfında davacı tarafça müteaddit kereler dosyada işlem yapıldığını, hal böyle iken dava tarihi itibariyle itirazın iptali talebi için hak düşürücü sürenin geçtiğini, davanın usulden reddi gerektiğini, bununla birlikte alacağa ilişkin zaman aşımı itirazında bulunduklarını, davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava icra takibine vaki itirazın İİK'nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK'nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK'nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK'nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK'da yeterli görülmüştür.
Bu durumda eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur.
Somut olayımızda yapılan araştırmalar neticesinde tarafların tacir olmadığı, davanın nitelik olarak mutlak ticari davalardan olmadığı, uyuşmazlığın genel mahkemeler olan Asliye Hukuk Mahkemeleri görev alanına girdiği dikkate alınarak dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (Benzer konuya ilişkin bknz; İstanbul BAM 37 Hukuk Dairesinin 05.07.2018 gün ve 2018/409 E- 2018/1186 K. sayılı ilâmı)
HÜKÜM: Yukarıda açıklana nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK'nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK'nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK'nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi'ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK' nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
5235 sayılı Kanunun geçici 2'nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri'nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete'de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360'ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 03/03/2023
Katip ...
¸e-imza


Hakim ...
¸e-imza




Full & Egal Universal Law Academy