Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/243 Esas 2023/199 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/243
Karar No: 2023/199
Karar Tarihi: 27.02.2023

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/243 Esas
KARAR NO: 2023/199
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/03/2022
KARAR TARİHİ: 27/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30.03.2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin gıda toptancılığı üzerine faaliyet gösteren bir firma olduğunu, takip borçlusunun davalı şirkete gıda ürünlerinin satışını sağladığını, ticari faaliyet içerisine girdiğini, bu ticari ilişki neticesinde çok sayıda fatura düzenlendiğini, müvekkilinin, takip borçlusu davalı şirketle arasındaki ticari ilişkiye ilişkin faturalar düzenlediğini, davalı şirketin, bu faturaları teslim aldığını, faturalara ilişkin bir iade veya itirazda bulunmadığını, müvekkili şirketin, alacağın tahsilini teminen Küçükçekmece .... İcra Müdürlüğü’nün ..... E. sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini ve borçlu şirketin ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı şirketin tamamen kötü niyetli olarak ödeme emrine itiraz ettiğini, amacının yalnızca zaman kazanmak olduğunun aşikar olduğunu, davalı şirketin, itiraz dilekçesinde, müvekkiline borcu olmadığını belirtmiş olsa da hiçbir sebep belirtmediğini, zira borçlunun yalnızca takibin tahsilini geciktirmek, ertelemek amacıyla itirazda bulunduğunu, davalının müvekkiline takip tarihi itibariyle 2.168,45
TL borcu olduğunun sabit olduğunu, dava sürecinde mal kaçırma ihtimali dikkate alınarak davalı şirketin mal varlığına ve banka hesaplarına ihtiyati tedbir konmasını, tahkikat aşamasına geçilmeden evvel Küçükçekmece ..... İcra Müdürlüğü’nün ..... E. sayılı dosyasının celbine, itirazın İptaline , takibin devamına, davalı aleyhinde %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmalara katılmadığı anlaşılmıştır.
Küçükçekmece .... İcra müdürlüğünün ..... Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı şirket aleyhine 2.968,89- TL asıl alacak, 800,44 -TL işlemiş faiz olmak üzere 2.968,89-TL toplam ve asıl alacağını, asıl alacağa işleyecek yıllık ticari temerrüt faizi ile birlikte, icra masrafı, vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re'sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmakla, bilirkişi Mali Müşavir ... 'ın 19/12/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı ... ın 2016,2017 ve 2018 yılları Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri
yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davacı Ticari defterlerinin HMK 222 mad. gereğince
davacı lehine delil niteliği mahkeme takdirinde olduğu,
davalı ..... tarafından ticari defterlerin incelemeye sunulmamış olduğu, davacı ....ın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 16/10/2019 tarihi itibariyle,
davacı yanın davalı ...dan bir alacağı yada davalı ... a borcu olmadığı, davacı tarafından, davalı
...dan 2.168,45 TL alacağının 07.12.2018 tarihinde Ortaklar Hesabına virman yapılarak cari
hesabının kapatılmış olduğu,
davacı tarafından davalı ...a 2016 yılında Toplam Tutarı 5.341,84 TL olan 5 Adet Fatura
düzenlenmiş olduğu, 3 Adet fatura toplamı olan 2.973,39 TL’nin davalı tarafından birebir olarak
ödenmiş olduğu, toplam tutarı 2.368,45 TL olan 2 Adet Fatura için 14.02.2017 tarihinde 200 TL
ödenmiş olarak kayıtlara alınmış olduğu, davacının kalan alacağının 2.168,45 TL olduğu, bir
belgeye dayanmadan ortaklar cari hesabına bu alacağın virman yapılmış olduğu,
davacının alacağını oluşturan 2 Adet faturanın davalı... a teslimine ilişkin imzalı bir belgeye
dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, 2 Adet Faturanın dayanağı irsaliyelerde teslim alan olarak
... isminin ve imzasının olduğu, ancak, davalı ...ın beyan dilekçesinde ....
isimli çalışanının olmadığının beyan edilmiş olduğu,
mahkeme tarafından ihtiyaç duyulması halinde davalı ...ın bağlı olduğu SGK
Müdürlüklerinden çalışan listelerinin talep edilebileceği, davalı firma tescil bilgilerinin İstanbul
Ticaret Sicili Müdürlüğü’nden talep edilebileceği, taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşmeye ve davalıyı temerrüde düşürecek bir ihtarnameye
dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, davacı ..... lehine karar alınması durumunda, Davacı ....., icra takip tarihi olan 16/10/2019
tarihinden itibaren asıl alacağına, Davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi değişen
oranlarda Temerrüt Faizi talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava; taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına dair ihtaratlı ara karar kurulmuş inceleme günü sadece davacı defterlerini incelemeye esas olacak şekilde dosyamıza sunmuştur.
Yapılan inceleme neticesinde davacı defterlerine göre davacının davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiş fakat davalı defterlerini incelemeye esas olacak şekilde ibraz etmemiştir. Rapor neticesinde incelenen davacı defterlerine göre davacının davalıdan faturalar karşılığında 2.168,45 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu' nun 222/3. maddesinin 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasa ile değiştirilmeden önceki hali " İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. " şeklindedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu' nun 222/3. maddesinin 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasa ile değiştirildikten sonraki hali " İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz." şeklindedir.
7251 sayılı yasanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu' nun 222/3. maddesindeki değişikliği düzenleyen 23. maddesine ait Türkiye Büyük Millet Meclisi gerekçesi " Maddeyle, Kanunun ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin 222 nci maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Mevcut metne göre diğer tarafın defter kayıtlarında ilgili hususta hiçbir kayıt bulunmaması halinde, ibraz eden tarafın ticari defterindeki kayıtlar, sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmektedir. Ticari defteri ibraz edenin tek taraflı işlemiyle oluşturduğu kayıtların, bu kayıtlardan hiçbir şekilde haberi olmayan karşı taraf aleyhine delil teşkil ediyor olması hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurabileceği gibi hukuk güvenliği ilkesine de aykırılık teşkil edebilmektedir. Bu sebeple maddede yapılan değişiklikle, ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için öngörülen unsurlardan biri olan, diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtların “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” hali, madde metninden çıkarılmaktadır. Kural tersine çevrilmekte ve karşı tarafın maddede belirtilen usule uygun olarak tuttuğu ticari defterini ibraz ettiği halde ileri sürülen hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterin, sahibi lehine delil olarak kullanılamayacağı açıkça hükme bağlanmaktadır. Madde metni dışına çıkarılan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” durumunun yerine, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” durumu maddeye ilave edilmektedir. Buna göre ticari defterde yer alan herhangi bir kaydın, sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi gerekecektir. Bu düzenlemenin hakkaniyete ve hukuk güvenliği ilkesine uygun olduğu düşünülmektedir. Zira ticari defteri ibraz edenin defterinde yer alan ve diğer tarafı muhatap alan kayıt, diğer tarafa sunulmakta ve diğer tarafın kendi defterindeki kayıtlara dayanarak karşı delilini ileri sürmesi beklenmektedir. Diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi hali, ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığı anlamına gelecektir. Belirtilmelidir ki defter ibraz etmeyen tarafın, diğer tarafın ticari defterindeki kayıtların aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlama hakkı saklıdır." şeklindedir.
Kanun değişikliği sonrasında madde gerekçesi içeriğinden anlaşıldığı üzere, davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK'nın 222/3. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 2. maddesi ile 6100 sayılı HMK' nın 29. maddesi kapsamında dürüstlük-hakkaniyet ilkesine aykırı bir şekilde engel olduğundan, sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının, davacı tarafça ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.
Bu durumda davacının ticari defter kayıtları ile alacağın varlığının ispatlandığı, fatura teslim olgusunun artık ispatının gerekmeyeceği kabul edilerek açılan davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yaptırılan bilirkişi incelemesine göre alacağın ticari defterlerde belli olduğu, yani likit olduğu anlaşıldığından, davalının ayrıca icra inkar tazminatına da mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Küçükçekmece .... İcra Müdürlüğünün ..... esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE,
-Takibin asıl alacak miktarı olan 2.168,45-TL üzerinden aynen DEVAMINA,
-Asıl alacağa davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi İŞLETİLMESİNE,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın %20'sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.168,45-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 80,70-TL başvurma harcı, 80,70-TL peşin harç, 1.588,50-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.749,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; miktar yönünden KESİN olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/02/2023

Katip ...
¸e-imza


Hakim ...
¸e-imza




Full & Egal Universal Law Academy