Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Daireler Kurulu 2011/14 Esas 2011/25 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2011/ 14
Karar No: 2011 / 25
Karar Tarihi: 06.05.2011

(2709 S. K. m. 125, Geç. m. 15) (1602 S. K. m. 64, 71, Ek Geç. m. 7) (2324 S. K. m. 4)

Davacı vekili, 22.11.2010 tarihinde İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesinde ve bu kanalla 26.11.2010 tarihinde AYİM'de kayıtlara geçen dilekçesinde özetle; müvekkilinin hiçbir hukuki gerekçesi olmadığı halde, 1982 yılında tesis edilen hukuka aykırı bir üçlü kararname işlemiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinden resen çıkarıldığını, ancak 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin engelleyici hükmü nedeniyle bu işleme karşı dava açamadığını bilahare 09.11.1982 tarihinde yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Geçici 15 inci maddesi nedeniyle 2324 sayılı Kanunun Anayasaya aykırılığının ileri sürülmesinin engellendiğini, ancak daha sonra Geçici 15 inci maddenin 17.10.2001 tarihinde yürürlükten kaldırılması üzerine, 2324 sayılı Kanunun Anayasaya aykırılığının ileri sürülebilir hale gelmesi üzerine müvekkilinin de AYİM'e müracaat ederek hakkında tesis edilen işlemin iptalini talep ettiğini, ancak AYİM Daireler Kurulu tarafından hatalı bir yorumla davanın süre aşımı nedeniyle reddedildiğini, oysa Danıştay'ın konuya ilişkin tam aksi yönde kararlar verdiğini ve bu gibi olaylarda dava açma süresinin 17.10.2001 tarihinde başlayacağını kabul ettiğini, diğer taraftan Anayasanın 125 inci maddesinde değişiklik yapılarak YAŞ Kararı ile ayırma işlemlerine karşı yargı yolunu açan düzenlemenin 23.09.2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlandığını, müvekkili YAŞ Kararıyla ayırmaya tabi tutulmamış olmakla birlikte, aynı durumda olması nedeniyle bu değişiklikten yararlandırılmasının ve yargılamasını istemenin Anayasada yer alan eşitlik ilkesi gereği olduğunu ileri sürerek, yargılamanın iadesi talebinin kabulüne ve Anayasa değişiklikleri doğrultusunda uyum yasalarının çıkarılmasının bekletici mesele yapılmasına, 2324 sayılı Kanunun tümünün ve 1602 sayılı AYİM Kanununun Ek Geçici 7 inci maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına, üçlü kararname ile resen emekli edilmesi işleminin ve işlemin dayanağı olan sicillerin yok hükmünde sayılarak iptaline, yoksun kaldığı tüm özlük haklarının geriye dönük olarak iadesi ile maaş ve diğer parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde Jandarma Teğmen olarak görev yapmakta iken 1982 yılında tesis edilen üçlü kararname ile TSK'den ilişiğinin kesildiği, bahse konu re'sen emeklilik işleminin iptali ve mahrum kalınan özlük haklarının iadesi istemi ile 19.12.2001 tarihinde AYİM'de dava açıldığı, bu dava ile ilgili olarak AYİM Daireler Kurulunun 06.06.2002 tarih ve 2002/10-80 E. K. sayılı kararı ile davanın süre aşımı nedeniyle reddine ve 14.11.2002 tarih ve 2002/370-289 E. K. sayılı kararı ile kararın düzeltilmesi istemin reddine karar verildiği, bilahare 22.11.2010 tarihinde kayda geçen ve yukarıda özetlenen dava dilekçesiyle AYİM Daireler Kurulunun 06.06.2002 tarih ve 2002/10-80 E. K. sayılı kararıyla ilgili olarak yargılamanın iadesi isteminde bulunulmuş olduğu anlaşılmıştır.

1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanununun Yargılamanın iadesi başlığı altındaki 64'üncü maddesi aynen; Daireler ile Daireler Kurulundan verilen kararlar hakkında, aşağıda yazılı sebepler dolayısıyla yargılamanın iadesi istenebilir.

a) Zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması;

b) Karara esas olarak alınan belgenin sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu, mahkeme veya resmi bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiş olup da yargılamanın iadesini isteyen kimsenin, karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması;

c) Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün kesin hüküm halini alan bir kararla bozularak ortadan kalkması;

d) Bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyan ve ihbarda bulunduğunun, hükümle tahakkuk etmesi;

e) Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanmış olması;

f) Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler huzuru ile davanın görülüp karara bağlanmış bulunması;

g) Çekilmeye mecbur olan Başkan veya üyenin katılması ile karar verilmiş olması;

h) Tarafları ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir karar verilmesine sebep olabilecek bir madde yokken, aynı Daire veya diğer Daireler yahut Daireler Kurulu tarafından evvelki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması. hükmünü içermektedir.

Görüldüğü üzere Kanun koyucu, yargılamanın iadesi sebeplerini tek tek sayma yoluyla belirtmiştir. Sayılan bu nedenler tahdidi (sınırlayıcı) olup hâkim/mahkeme tarafından genişletilemez. Genişletme yasağı anılan maddede ... aşağıda yazılı sebepler dolayısıyla... denilmek suretiyle açıkça ortaya konulmuştur.

Bu itibarla davacı vekilince yargılamanın iadesini içeren dilekçesinde; 23.09.2010 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren kanunla Anayasa'nın 125 inci maddesinin değiştirilerek YAŞ kararlarının yargı denetimine açılmış olması, hakkındaki ayırma işlemi YAŞ kararına dayalı olmasa da bu durumdan müvekkilinin de yararlanarak tekrar yargılanmasını istemesinin Anayasa'da yer alan eşitlik ilkesinin bir gereği olduğu şeklinde öne sürülen ve diğer hususların hiçbirinin, 1602 sayılı Kanunun 64'üncü maddesinde sayma yoluyla belirtilen hiçbir nedene dayanmadığı, sonuç olarak dava konusu olayda yargılamanın iadesi koşullarının bulunmadığı değerlendirilmiştir.

Yukarıda belirtilen nedenlerle;

Yargılamanın yenilenmesi dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanun'unun 64 üncü maddesinde sayılan sebeplerden olmadığı sonucuna varıldığından davacının YARGILAMANIN YENİLENMESİ İSTEMİNİN REDDİNE,

1602 sayılı Kanunun 71 inci maddesi uyarınca yargılama posta giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,

06 MAYIS 2011 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy