Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2013/929 Esas 2014/396 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2013/ 929
Karar No: 2014 / 396
Karar Tarihi: 20.03.2014

(2709 S. K. m. 129) (211 S. K. m. 13)

Davacı vekili, 05.07.2013 tarihinde AYİM kayıtlarına geçen dava dilekçesinde özetle; müvekkiline maiyetinin gözetiminde ihmal göstermek disiplinsizliğinden dolayı aylıktan kesme cezası verildiğini, itiraz ettiklerini, itirazın süresi içinde sonuçlandırılmadığını, bu açıdan usule aykırılık olduğunu, müvekkilinin disiplin amiri hakkında şikayet dilekçesi vermesinden dolayı 13 kez savunmasının alındığını, 10 adet disiplin cezası verildiğini, müvekkilinin astları ve emri altındakilerin denetim, kontrol ve gözetiminde ihmal göstermediğini, üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, eksiklikleri astına bildirdiğini tamamlanmasını emrettiğini, ancak astının verilen emirleri zamanında yerine getirmediğini belirterek, öncelikle yürütmenin durdurulmasına ve disiplin cezasının da iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davacı vekilinin yürütmenin durdurulması talebi AYİM 3'üncü Dairesinin 11.07.2013 tarihli 2013/929 Esas sayılı kararı ile şartlan taşımadığından reddedilmiştir.

Dava dosyasında ve savunma ekinde yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının Erciş 10'uncu Mot.Tug. 3'üncü Mot.P. Tb. K'lığı emrinde Top.Yzb. ve bölük komutanı olarak görevli olduğu. Tabur Komutanı Kur.Yb. ...'in 22.04.2013 günü, saat 10.30 sıralarında davacının bölük komutanlığını yaptığı bölüğün eğitim kontrolünü yapmak üzere içtima alanına geldiği, yapılan eğitim kontrolünde eğitim yoklamasının uygun hazırlanmadığı, 08.04.2013 tarihli imzasız yoklamanın eğitim klasöründe bulunduğu, günlük eğitim programının onaysız olduğu, haftalık eğitim uygulama emrinin uygulanan eğitim haftasına ait olmadığı, eğitim notunun imzasız ve günlük eğitim programındaki konulara uygun olmadığı, eğitimde kol bütünlüğünün korunmadığı hususlarının tespiti üzerine tutanak tutularak davacının aynı gün l'inci disiplin amiri olan tabur komutanı tarafından maiyetinin gözetiminde ihmal göstermek disiplinsizliğinden savunmasının istendiği, davacının 26.04.2013 tarihinde savunmasını verdiği, davacıya 29.04.2013 tarihinde tabur komutanınca maiyetinin gözetiminde ihmal göstermek disiplinsizliğinden 1/16 oranında aylıktan kesme cezası verildiği, davacıya bu cezanın aynı gün tebliğ edildiği, 02.05.2013 tarihinde cezaya itiraz eden davacının itirazının üst disiplin amiri olan Tugay Komutanınca 17.05.2013 tarihinde onandığı, onama kararının davacıya 21.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği, cezanın infaz edilip edilmediğinin dava dosyasından anlaşılamadığı, iş bu davanın 05.07.2013 tarihinde süresinde açıldığı ve Başsavcılık düşüncesinin taraflara tebliğ edildiği anlaşılmıştır.

Dava Konusu ile ilgili mevzuata bakıldığında; 211 sayılı TSK İç Hizmet Kanununun 13’üncü maddesinde disiplin, kanunlara, nizamlara ve amirlere mutlak itaat ve astının ve üstünün hukukuna riayet etmektir şeklinde tanımlandıktan sonra askerliğin temelinin disiplin olduğu ve disiplinin muhafazası ve idamesi için özel kanunlarla cezai ve özel kanun ve nizamlarla idari tedbirler alınacağı belirtilmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 129’uncu maddesinde “Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz” dendikten sonra sonraki fıkrada “Silahlı Kuvvetler mensupları ile hakimler ve savcılar hakkındaki hükümler saklıdır” denmek suretiyle TSK mensupları açısından istisnai bir düzenleme yapılabileceği belirtilmiştir.

6413 sayılı TSK Disiplin Kanununun 18'inci maddesinde Aylıktan Kesme Cezasını gerektiren disiplinsizlikler sayılmıştır. Maddenin (ç) fıkrasında maiyetinin gözetiminde ihmal göstermek disiplinsizliği düzenlenmiştir. Maddede maiyetinin gözetiminde ihmal göstermek; "astlarının ve emri altındakilerin denetim, kontrol ve gözetiminde ihmal göstermektir. " şeklinde tanımlanmıştır.

Somut olaya dönecek olursak, savunma ekinde bulunan belgelerin incelenmesinden; 08.04.2013 tarihli imzasız eğitim yoklamasının eğitim klasöründe bulunduğu, davacının imzaladığı 34'üncü haftaya ait günlük eğitim programlarının harekat eğitim kısım amiri ve tabur komutanınca imzalanıp onaylanmadığı, 04.02.2013 tarihli haftalık uygulama emrinin uygulanan haftanın emri olmayıp, 26'ncı hafta eğitim uygulama emri olduğu, pusu ve sızma esaslarını düzenleyen eğitici/öğretmen ders notunun davacı tarafından onaylanmadığı, 22.04.2013 tarihli günlük eğitim programında böyle bir konunun planlanmadığı, gözetleme usulleri ve gözetleme planının verilmesi esaslarını uygulamak konusunun günlük eğitim programında planlı olmasına rağmen bu konuyla ilgili eğitici/öğretmen ders notunun bulunmadığı, bazı kol personelinin eğitim saatinde depoda görevlendirildiği anlaşılmıştır. Davacı savunmasında Takım Komutanı olan Tğm. ...'e 34'üncü haftaya ait GEP'lerin Tabur Komutanına onaylatılması konusunda emir verdiğini, 08.04.2013 tarihli eğitim yoklamasının hatalı olup, müsvette olduğunu, eksiklikler tamamlanamadan Tabur Komutanının denetleme yaptığını beyan etmiştir. Bölük Komutanı olan davacının bölüğün eğitim programlarının hazırlanması, imzaların ve onay işlemlerinin tamamlanması ve eğitimle ilgili konularda takım komutanını görevlendirmesi son derece doğal olup, eğitim klasöründeki eksiklikler, davacının konumu ve statüsü nazara alındığında, bölük komutanı olan davacının takım komutanına verdiği emri takip etmesi, emrin yerine getirilip getirilmediği hususlarının kontrol ve denetimini yapması gerekmektedir. Davacının bu kontrol ve denetimde ihmali olduğu çok açıktır. Bölüğün eğitim programındaki eksikliklerin tamamı 34'üncü haftaya ait olup, bu eksikliklerin tamamlanmasından ve yerine getirilip getirilmediğinin takibinden davacı bölük komutanı olarak sorumludur. Bu nedenle davacının ihmale yönelik eylemlerinin maiyetinin gözetiminde ihmal göstermek disiplinsizliğini oluşturduğu kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmesi yoluna gidilmiştir.

Davacı vekili savunmasında; müvekkilinin cezaya yaptığı itirazın beş gün içinde karar bağlanmadığını, 15 gün sonra karara itirazın değerlendirildiğini beyan etmiştir. Davacı aylıktan kesme cezasına 02.05.2013 tarihinde itiraz etmiş, itiraz dilekçesi 06.05.2013 tarihli Tabur Komutanlığının yazısı ile itirazı inceleyecek Tugay Komutanlığına gönderilmiş, 13.05.2013 tarihinde itiraz dilekçesi ve üst yazısı Tugay Komutanlığının kayıtlarına girmiş ve 17.05.2013 tarihinde de itiraz reddedilerek verilen ceza Tugay Komutanınca onanmıştır. Bu nedenle verilen cezanın hem usul hem de esas yönünden mevzuata ve hukuka uygun olduğu, davacıya maiyetinin gözetiminde ihmal göstermek disiplinsizliğine konu eylemi nedeniyle 6413 sayılı Disiplin Kanunundan ceza verilmesinin hukuka aykırı bir yön taşımadığı kanaatine varılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Yasal dayanaktan yoksun davanın REDDİNE,

20 MART 2014 tarihinde Üye Hakim Albay Mehmet Aydan AL’ın karşı oyu ve OYÇOKLUĞU ile karar verildi.

KARŞI OY

Davacının 10.01.2013 tarihli dilekçesi ile Tugay Komutanından görev yerinin değiştirilmesi talebinde bulunması üzerine İdari Tahkikat Heyeti tarafından hazırlanan rapor dikkate alınarak Tugay Komutanı tarafından 22.03.2013 tarih ve PER.:63931858-1510-412-13 sayılı yazı ile 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanununun 19/1/ğ maddesi uyarınca hoşnutsuzluk yaratmak eyleminden dolayı 1 gün hizmet yerini terk etmeme disiplin cezası verilmiştir.

Bu disiplin cezası Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Üçüncü Dairesinin 20 Mart 2014 tarih ve E.2013/930 K.2014/405 sayılı kararı ile hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiştir.

Müteakiben Tabur Komutanı tarafından 12.04.2013 tarih, PER:63931858-1510-704-13 sayılı yazı ile 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunun 19'uncu maddesi uyarınca "emre itaatsizlik" ve "maiyetinin disiplinsizliği hakkında soruşturma yapmamak" eyleminden dolayı 1 gün hizmet yerini terk etmeme cezası verilmiştir.

Bu disiplin cezası da Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Üçüncü Dairesinin 03 Nisan 2014 tarih ve E.2013/888 K.2014/477 sayılı kararı ile hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiştir.

Bu kez ilk disiplin cezasının verildiği 22.03.2013 tarihinden yaklaşık 1 ay sonra, ikinci disiplin cezasından yaklaşık 17 gün sonra Tabur Komutanı tarafından 22.04.2013 tarihinde 08.04.2013 tarihli imzasız yoklamanın eğitim klasöründe bulunduğu, günlük eğitim programının onaysız olduğu, haftalık eğitim uygulama emrinin uygulanan eğitim haftasına ait olmadığı, eğitim notunun imzasız ve günlük eğitim programındaki konulara uygun olmadığı, eğitimde kol bütünlüğünün korunmadığı hususlarının tespiti üzerine savunması istenilmiş ve 29.04.2013 tarihinde maiyetinin gözetiminde ihmal göstermek disiplinsizliğinden 1/16 oranında aylıktan kesme cezası verilmiştir.

Davacının disiplinsizliğine atfedilen fiillerden birini 34'üncü haftaya ait günlük eğitim programlarının Harekat Eğitim Kısım Amiri ve Tabur Komutanınca imzalanıp onaylanmadığı, 04.02.2013 tarihli haftalık uygulama emrinin 26'ncı hafta eğitim uygulama emri oluşturmuştur. Haftalık eğitim uygulama emrinde sekiz haftalık bir gecikme söz konusudur. Bu yöndeki bir ihmal aynı zamanda sıralı amirler içinde geçerli bir disiplinsizliğin sebebini oluşturabilir. Ancak dava dosyasında bu yönde bir işlemin yapıldığı hususunda bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.

6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanununun Takdir Hakkının Kullanımı başlıklı 6'ncı maddesinde takdir hakkının ölçülü, adaletli ve hakkaniyetli bir şekilde kullanılması gerektiği belirtilmiştir. Disiplin amirlerinin geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır. Askerlik mesleğinin gereği olan yoğun kurallar bütününün ve bunun getirdiği ağır sorumluluğun disiplin amirlerince her zaman göz önünde bulundurulması gerekir. Yüzbaşı rütbesinde bulunan ve Bölük komutanlığı görevini yerine getiren davacı yönünden de görev yoğunluğu ve ağır sorumluluğun disiplin amirleri tarafından dikkate alınması gerekir. Disiplinin temini için başvurulacak yöntem sadece cezalandırma işleminden oluşmamaktadır. İç Hizmet Yönetmeliğinin 21 'inci maddesinde resmî işlerden dolayı sırası düştükçe verilen öğütlerin, yapılan tembih ve ihtarların hükümsüz ve tesirsiz kalması durumunda kanuni yetkinin kullanımı öngörülmüştür. Disiplin amirlerinin mesleki tecrübeleri ile hizmetin daha iyi işlemesi için idari tedbirler alması her zaman mümkündür. Tabur karargahlarının bu hususta Tabur komutanına yardımcı olmaları görevlerinin bir bölümünü oluşturur. 211 sayılı İç Hizmet Kanunu'nun 11'inci maddesinde karargahın kumandan veya amirlerin kıta veya kuramlarının sevk ve idarelerinde yardımcı olan bir toplum olduğu belirtilmiştir. Eğitim programları Harekat Eğitim Kısım Amiri tarafından takip edilmemiş ve imzalanmamıştır. Disiplin amirlerinin yoğun olarak disiplin cezalandırma yolunu tercih etmeleri askeri hizmetin işleyişini olumsuz etkileyeceğinden hizmet gereklerine dolayısıyla kamu yararına da aykırılık oluşturacaktır.

211 sayılı İç Hizmet Kanunu'nun 17'nci maddesinde amirin maiyetine karşı daima bitaraflık ve hakkaniyeti muhafazasının esas olduğu, İç Hizmet Yönetmeliğinin 21'inci maddesinde resmî işlerden dolayı sırası düştükçe verilen öğütlerin, yapılan tenbih ve ihtarların hükümsüz ve tesirsiz kaldığını gören ve hususiyle vazifede ihmal ve kayıtsızlık sezen her amirin derhal kanuni selahiyetini kullanarak maiyetini yola getirmeğe mecbur olduğu, 23'iincü maddesinde amirlerin icabında hükmedecekleri cezanın cins ve miktarını yalnız yapılan yolsuzluğun ve kabahatin derecesi ile ölçmemeli, astın itaate nizam ve intizama itiyadını gözönüne koyarak onun istidat, ruhi haletini de hesaba katarak tayin etmelerinin gerektiği, bu işin amirlerden maharet ve cesaret istediği, 24'üncü maddesinde gerek cezanın ve gerekse mükafatın tesirli olabilmesi için daima haklı olarak ve tam zamanında verilmesinin şart olduğu belirtilmiştir.

Disiplin amirlerinin disiplin cezası verme konusunda geniş bir takdir yetkisi bulunmakla birlikte bu yetkinin takip edilen amaca uygun olarak objektif kıstaslara bağlı kullanılması gerekir.

Davacının 10.01.2013 tarihli görev yerinin değiştirilmesi istemli dilekçesi ile başlayan süreçte disiplin amiri ile arasında bir husumetin oluştuğu, bu nedenle tesis edilen cezalandırma işleminin ölçülü, adaletli ve hakkaniyetli olmadığı dolayısıyla takdir yetkisinin disiplinin temini amacına uygun olarak objektif kıstaslara bağlı kullanılmadığı kanaatinde olduğumdan işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken aksi yönde oluşan çoğunluğa katılamadım.20.03.2014 (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy