Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2013/1547 Esas 2014/837 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2013/ 1547
Karar No: 2014 / 837
Karar Tarihi: 12.06.2014

(211 S. K. m. 99)

Davacı 04.12.2013 tarihinde AYİM kaydına geçen dava dilekçesinde özetle; 11 Kasım 2013 tarihinde tesadüfen orduevlerinden yaralanamayacağım öğrendiğini, 12 Mayıs 2012 tarihinde Gölcük Orduevine maç izleyen oğlunu almaya gittiğini, nöbetçi subay B....ile kimlik kartında bandrol olmadığından dolayı aralarında tartışma yaşandığını, Yb. ..'un diziyle kendi dizine vurduğunu, kendisine "defol git buradan senin için kötü olur" şeklinde hakaret içerikli sözler söylediğini, Orduevi Müdürü ile olayın ardından çay içtiğini, daha sonra orduevinden ayrıldığını, olaydan birkaç gün sonra Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bu olayı dilekçe ile bildirdiğini, söz konusu kişilerin soruşturma geçirdiğini, olaydan 15 ay sonra yasaklama kararı verildiğini, zamanaşımı olduğunu, kendisinin savunma hakkının ihlal edildiğini belirterek, TSK Sosyal Tesislerine alınmama işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davacı, 06.01.2014 tarihli dilekçesiyle, TSK Sosyal tesislerine alınmama işleminin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesini istemiş olup, AYİM 3'üncü Dairesinin 23.01.2014 tarih, 2013/1547 Esas sayılı kararıyla idari işlemin uygulanması ile telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açık biçimde hukuka aykırı görülmesi şartlarının birlikte gerçekleşmediği kanaatine varılarak yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmiştir.

Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde; Emekli albay olan davacının 12 Mayıs 2012 tarihinde akşam saatlerinde Gölcük Orduevine geldiği, davacının ana giriş kapısından girmediği, VIP kapısından girdiği, Donanma Komutanının o gün akşam ve ertesi gün sabah Libya Deniz Kuvvetleri Komutanı ve heyetiyle programının olduğu, bu nedenle orduevinde hazırlık yapıldığı, VIP kapısından giren davacıya o gün nöbetçi subay olan İk. Yzb. B....'in kimliğini sorduğu, Yzb. ...ın kimliği inceledikten sonra bandrolün olmadığını, bandrol alması gerektiğini davacıya söylediği, davacının bandrol almayacağını beyan etmesi üzerine nöbetçi subay ve davacı arasında tartışma başladığı, davacının Yzb. B...'e hitaben "sen kim oluyorsun, sen benle nasıl konuşuyorsun" şeklinde sözler sarf ettiği, nöbetçi subayın durumu Orduevi Müdürüne ilettiği, davacının hem Orduevi Müdür hem de Orduevi işletme amiri ile görüştüğü, davacının o gün bu olaydan sonra orduevinin içinde bulunan Lumbuz bardan faydalandığı, barda iken nöbetçi heyetini yanına çağırdığı, lokanta birim kontrol görevlisi İk. Kd. Bçvş C...’in davacının yanına gittiği, davacının alkollü bir şekilde sesini yükselterek konuşmaya başladığı, orduevi işletme müdürü Yb.E.... ve Otel ve Sosyal Hizmetler amiri Bnb. M…’ın da davacının yanına bara geldikleri, davacıyı sakinleştirmeye çalıştıkları, yüksek sesle konuşması üzerine davacıyı ikaz ettikleri, polemikler üzerine davacının yanından ayrıldıkları, saat 23.30 sıralarında davacının Bçvş. C...'le Lumbuz salonu giriş holünde karşılaştıkları, davacının alkolü bir vaziyette Bçvş. C...e "siz beni sinkaf etmek mi istiyorsunuz, dediği, Bçvş ...in işi olduğunu beyan etmesi üzerine davacının "sana bir kafa atarım" dediği, orduevi işletme müdürü Yb. ...'un olaya müdahale ettiği, davacının bu kez cep telefonunu çıkararak "konuşun her şeyi kayıt ediyorum. Merkez Komutanına ve Savcılığa şikayet edeceğim" dediği, davacının tekrar ikaz edilmesi üzerine "siz beni öldürmeye mi çalışıyorsunuz.” dediği, davacının kısa bir süre sonra Orduevinden ayrıldığı, 16 Mayıs 2012 tarihinde akşam saatlerinde orduevine tekrar geldiği, resepsiyona giderek bandrol almak istediği, orada bulunan erlere Yzb. Baturay'ı sorduğu, konuşmalar sırasında davacının Yzb. B...'ı kast ederek "şerefsiz adam, salak, köpek yüzbaşı" gibi hakaret içeren kelimeler kullandığı, 17 Mayıs 2012 tarihinde bu hakaretlerle ilgili resepsiyonda bulunan erler tarafından tutanak tutulduğu, 18 Mayıs 2012 tarihinde davacının resepsiyonda görevli erlerle konuşurken kamera kayıtlarının çözümlendiği, kayıtlardan davacının Yzb. B 'a sinkaflı küfürlerde bulunduğu, hakaret ettiğinin tespit edildiği, 06.06.2012 tarihinde lokanta kısım görevlisi olan Bçvş. A...’nın Lumbuz bara kontrol için çıktığı sırada, orada bulunan davacıyla tanıştığı, davacının Yzb. B....'ı sorduğu, "o piç hala tayin olmadı mı, onunla uğraşacağım "şeklinde sözler söylediği, davacının bu sırada alkollü olduğu, bu olaydan sonrada davacı hakkında A....’nın imzaladığı bir tutanak tutulduğu, bu olayların hemen Donanma Komutanlığına bildirilmediği, davacı hakkında nöbetçi subaya ve işletme amirine hakaret nedeniyle Gölcük Cumhuriyet Savcılığınca soruşturma başlatıldığı, hakkında 20.03.2013 tarihli iddianame ile kamu görevlisine görevi nedeniyle gıyapta ve alenen hakaret suçundan dava açıldığı, davacının 13 Haziran 2013 tarihinde telefonla orduevi nöbetçi subayı olan Yzb. C...'ı aradığı, Yzb. B 'ı sorduğu, Orduevi müdürünün cep telefonunu numarasını istediği,
"komutanına söyle yiyorsa arasın beni, g... yiyorsa arasın" dediği, C... tarafından tutanak tutulduğu, 17.06.2013 tarihinde de davacının orduevi nöbetçi subayı Yzb. E....'i saat 22..00 sularında aradığı, "komutanınız denen adam karşıma çıksın" dediği, bu arama nedeniyle de tutanak tutulduğu, davacı hakkında açılan dava ile ilgili olarak 26 Aralık 2013 tarihli Gölcük Sulh Ceza Mahkemesinin kararıyla yüklenen suçun unsurları bulunmadığından beraatına karar verildiği, 21 Haziran 2013 tarihli Orduevi Müdürlüğünün yazısıyla davacının sosyal tesislere girişinin yasaklanmasının talep edildiği, Donanma Komutanlığının 09.07.2013 tarihli yazısıyla durumun Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bildirildiği, 19.07.2013 tarihli Deniz Kuvvetleri Komutanlığının yazısıyla talebin ve olayla ilgili tutanakların Genelkurmay Başkanlığına gönderildiği, 03.09.2013 tarihli kurul kararı ile davacının 12 Mayıs 2012 tarihinde alkollü vaziyette nöbetçi personele hakaret ettiği gerekçesiyle 03.09.2013 tarihinden itibaren sosyal tesislere girişinin 1 yıl süre ile yasaklanmasına karar verildiği, davacının 11 Kasım 2013 tarihinde orduevlerinden yaralanamayacağım öğrendiği, davacının 14 Kasım 2013 tarihli dilekçesiyle bu karara itiraz etmesi üzerine, kurul tarafında durumun tekrar incelendiği, 18 Aralık 2013 tarihli kurul kararı ile yasağın kaldırılmamasına karar verildiği, bu kararın da davacıya bildirildiği, davacı tarafından TSK Sosyal tesislerine alınmama işleminin iptali için iş bu davanın süresinde açıldığı ve Başsavcılık düşüncesinin taraflara tebliğ edildiği anlaşılmıştır.

211 sayılı TSK İç Hizmet Kanununun 99/1’inci maddesinde; “Silahlı Kuvvetler mensupları arasında tesanüdü artırmak, meslek ve kültürel inkişaflara, sosyal ve moral ihtiyaçları temin gayesiyle büyük garnizonlarda orduevleri kurulabilir.” hükmüne, 100’üncü maddesinde; “Orduevleri, askeri gazinolar ve kışla gazinolarının askeri bina olup, askeri mahal vasıf ve mahiyetine haizdir.” hükmüne yer verilmiştir.

TSK İç Hizmet Yönetmeliğinin 664/4-b maddesinde; “Söz atma, sarkıntılık, ırz ve iffete tecavüz, askerlik haysiyet ve şerefine dokunan fiilleri işlemeleri veya orduevleri, askeri gazino ve öteki askeri sosyal tesislerde uyulması öngörülen kurallara uymamakta ısrar etmeleri halinde bunlar hakkında gerektiğinde yasal işlem yaptırılmakla birlikte bu tesislere girişleri Genelkurmay Başkanlığınca yasaklanabilir. Yapılan yasal işlem sonucunda bu fiilleri işlemedikleri anlaşılanlar hakkında, daha önce almış olan yasaklama kararı Genelkurmay Başkanlığınca kaldırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.

MY 58-4 Orduevleri, Askeri Gazinolar ve Sosyal Tesisler Yönergesinin 8/d maddesinin (b) alt bendinde de benzer bir düzenlemeye yer verilmiştir.

Aynı Yönergenin 6'ncı maddesinde “a. Ordu evleri, askeri gazinolar ve sosyal tesisler, Silahlı Kuvvetler personeli ve ailelerinin; sosyal ve moral ihtiyaçlarım karşılayan, dayanışmayı artıran, ilişkilerini kolaylaştıran, mesleki sosyal gelişmelerini mümkün kılacak imkânları hazırlayan askeri tesislerdir, b. Bu tesislerden faydalanan bütün personel Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanun ve Yönetmeliğimin ilgili maddelerine, Ordu evleri, Askeri Gazinolar ve Sosyal Tesisler Yönetmeliği ve Ordu evleri, Askeri Gazinolar ve Sosyal Tesislerdeki Faaliyetlerle ilgili Yönerge esaslarına uymak zorundadırlar, e. Bu ortak dinlenme ve eğlenme yerlerinden faydalananlar; davranış, tavır ve hareket, yeme, yatma, dinlenme ve eğlenme konularında hiç kimseyi rahatsız etmeyecek tarzda harekete mecbur olup, görevliler de bunu sağlamaktan sorumludurlar.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri doğrultusunda dava konusu olaya dönüldüğünde; davacının orduevleri ve diğer sosyal tesislerde uyulması gereken kurallara aykırı hareketle etrafının huzur ve sükûnunu bozacak ağırlık ve nitelikte ve alkollü bir vaziyette orduevinde görevli ve nöbetçi olan heyete hakaret içeren söz ve davranışlarda bulunduğu, ikazlara rağmen bu davranışlarının devam ettiği, davacının bu tutumu ve davranışının orduevleri ve diğer sosyal tesislerin mevzuatta belirtilen silahlı kuvvetler mensuplarının ve ailelerinin sosyal ve moral ve ihtiyaçlarım karşılama, dayanışmayı artırma, meslek ve sosyal gelişmelerini mümkün kılacak imkânları hazırlama amaç ve niteliklerini olumsuz yönde etkilediği kanaatine varıldığından, davacının sosyal tesislere girişinin bir yıl süreyle yasaklanması yönünde tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Davacı, dilekçelerinde 12.05.2012 tarihinde Orduevinde meydana gelen olaydan 15 ay geçtikten sonra Orduevine girişinin yasaklandığını, kararın verilmesinde zaman aşımı olduğunu beyan etmiş ise de: savunma ekinde bulunan 13.06.2013 ve 17.06.2013 tarihli tutanaklar nazara alındığında davacının sosyal tesislerde uyulması öngörülen kurallara uymamakta ısrar ettiği anlaşıldığından davacının bu yöndeki savunmasına itibar olunmamıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Yasal dayanaktan yoksun DAVANIN REDDİNE,

12 HAZİRAN 2014 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy