Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2012/38 Esas 2012/12 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2012/ 38
Karar No: 2012 / 12
Karar Tarihi: 12.01.2012

(1602 S. K. m. 40, 45) (1632 S. K. m. 165)

Davacı, 03.11.2011 tarihinde AYİM kayıtlarına geçen dava dilekçesinin AYİM 3'üncü Dairesinin 17.11.2011 tarih ve 2011/2580 Esas, 2011/2336 Karar sayılı kararı ile reddedilmesi üzerine 22.12.2011 tarihinde AYİM kayıtlarına geçen yenileme dilekçesinde özetle; 23.09.2010 tarihinde daha verimli olabileceği bir yerde çalışmak üzere, 2'nci disiplin amiri olan Daire Başkanına dilekçe verdiğini, 10.11.2010 tarihinde mesaiye geldiğinde, 09.11.2010 tarihli disiplin cezası olan uyarı yazısının kendisine Svl.Me....... tarafından tebliğ edildiğini, ancak konunun öncesinde savunmasının alınmadığını, uyarı içindeki hususlara dair herhangi bir sözlü ikaz yapılmadığını, uyarı cezasını okuduğunda içinde geçen ifadelerin gerçek dışı ve çarpıtılmış olduğunu anladığını,uyarı cezası verilmesinin 23.09.2010 tarihli dilekçesinden kaynaklandığını kıymetlendirdiğini, 22.11.2010 tarihli itiraz ve şikayet dilekçesini Daire Başkanına verdiğini, Daire Başkanının incelemeyi yapmayı müteakip haklı olduğunu ve cezayı iptal edeceğini ifade ettiğini, sicil dönemi geldiğinde, uyarı cezasının sicil belgesinin ön bölümündeki ceza bölümünde yer alması için 1'inci disiplin amiri Topçu Kurmay Albay ......'in bildirim yaptığının, Svl.Me.... tarafından kendisine iletildiğini, bu hususu öğrendiğinde bahse konu cezanın iptal edilmediğini öğrendiğini, Daire Başkanının Ocak 2011 ayı içerisinde emekli olmasından dolayı bu konuda gerekli iptal işleminin sonuçlandırılamadığını düşündüğünü, 22.11.2010 tarihli dilekçesine yazılı olarak cevap verilmediğini, şifahen cezanın iptal edileceğinin bildirildiğini, 09.11.2010 tarihli uyarı yazısının ceza olarak kaydının olup olmadığının, sicil belgesini görmesi mümkün olmadığından ve ceza kayıtlarına şahsi olarak ulaşamadığından,

K.K.K.Per.Bşk.lığına sorulmasının uygun olacağını kıymetlendirdiğini, söz konusu ceza kaydının şahsına yazılı olarak tebliğ edilmediğini, sadece bu konuda bildirimde bulunulacağının şifahen Svl.Me..... tarafından belirtildiğini, dolayısıyla yazılı bir tebliğde bulunulmadığı için idari bir müracaatta bulunmadığını, 2011 yılı sicil sıralamasında geriye gitmesinden dolayı uyarı yazısının ceza olarak değerlendirilip kayıt altına alınmış olabileceğini değerlendirdiğini, bir amirin astlarına karşı sicil bozmaya yönelik zemin hazırlamak maksadıyla keyfi bir tutum sergileyerek, gerçek dışı ve çarpıtılmış ifadelerle ceza vermesinin uygun olmadığını ve bu belgeye istinaden sicilin değerlendirmeye alınmaması gerektiğini düşündüğünü belirterek, disiplin cezasının iptaline (yok hükmünde sayılmasına) karar verilmesini talep ve dava etmektedir.

AYİM Genel Sekreterliğinin 05.01.2012/5949/İda.İşl.Md. sayılı yazısıyla; dava konusunun yargı denetimi dışında olması sebebiyle, 1602 sayılı Kanunun 45'inci maddesi gereğince bir karar verilmesi için dava dosyasının AYİM 3'üncü Daire Başkanlığına gönderildiği anlaşılmaktadır.

Dava dilekçesinin ve eklerinin incelenmesinden; davacının, disiplin amiri Topçu Kurmay Albay ....tarafından 09.11.2010 tarih ve uyarı konulu yazıda belirtilen hatalı davranışlarından dolayı uyarıldığı ve bu yazının kendi beyanına göre davacıya 10.11.2010 tarihinde tebliğ edildiği, bu yazının bir suretinin davacının şahsi dosyasına konulduğu, birer suretinin de gereği için K.K.K.lığı Personel Başkanlığına ve bilgi için Daire Başkanlığına gönderildiği, akabinde davacının disiplin cezasına itiraz ve şikâyet konulu 22.11.2010 tarihli dilekçesini Daire Başkanına verdiği ve bu dilekçesi ile mağduriyetinin giderilerek verimli olabileceği bir yerde görevlendirilmesini talep ettiği, davacının bu dilekçesine yazılı olarak cevap verilmediği anlaşılmıştır.

Dava konusu 09.11.2010 tarihli ve uyarı konulu yazının vasıf ve mahiyeti değerlendirildiğinde, bu yazının, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 165'inci maddesi kapsamında uyarı disiplin cezası vasıf ve mahiyetinde olmadığı, ancak etkili bir idari işlem olduğu kanaatine varılmıştır.

1602 Sayılı kanunun 40'inci maddesinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde dava açma süresinin her çeşit işlemlerde yazılı bildirim tarihinden itibaren kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde altmış gün olduğu belirtilmiştir. Davacının, dava konusu 09.11.2010 tarihli ve uyan konulu yazı ile uyarılmasına dair işlemi kendi beyanına göre 10.11.2010 tarihinde öğrendiği anlaşılmaktadır. İşlemin öğrenildiği tarihten itibaren altmış gün içerisinde dava açılmamış olduğundan davada süre aşımı oluşmuştur.

Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Süre aşımı yönünden DAVANIN REDDİNE,

12 OCAK 2012 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy