AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2012/ 1863
Karar No: 2013 / 1239
Karar Tarihi: 10.10.2013

(926 S. K. m. 22, 23, 24, 25)

Davacı 03.12.2012 tarihinde AYİM kayıtlarına geçen dava ve cevap dilekçelerinde özetle; Kara Harp Okulunda öğrenci iken 18.04.2008 tarihli rapor ile uçucu yetiştirmeye elverişli değildir raporu verildiğini, isteği dışında maliye sınıfına nasbedildiğini, jandarma veya piyade muharip sınıflarından birisine nasbedilme talebinin kabul edilmediğini, Etimesgut Asker Hastanesinin 06.08.2012tarihliraporuilekomando olur paraşütle atlar kararı verildiğini, yeniden jandarma sınıfına geçirilme talebinin red edildiğini, sadece ihtiyaç faktörü göz önüne alınarak talebinin red edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bunun kişi ve kamu yararına uygun olmadığını belirterek jandarma sınıfına nasbedilmeme işleminin iptaline, yürütmenin durdurulmasına, yargılamanın duruşmalı yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

AYİM 3’üncü Dairesinin 13.12.2012 tarih Gensek No:2012/4242, Esas No:2012/1863 sayılı kararı ile şartları bulunmadığından yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmiştir.

Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının Kara Harp okulunda öğrenci iken Jandarma Maliye sınıfına geçirildiği, Jandarma Maliye Teğmen olarak göreve başladığı, Etimesgut Asker Hastanesinin 06.08.2012 tarih ve 10765 sayılı raporu ile komando olur, paraşütle atlar kararı verildiği, davacının 06.09.2012 tarihli dilekçesi ile jandarma sınıfına geçirilmesini talep ettiği, yeniden sınıflandırma talebinin uygun görülmediği anlaşılmıştır.

926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel kanununun 22’nci maddesinde askeri öğrenciler ve subayların test ve mülakat sonuçlarına, beden kabiliyetlerine, isteklerine ve kadro ihtiyaçlarına göre ilk sınıflandırma ve yeniden sınıflandırma olmak üzere iki şekilde sınıflandırılacakları, aynı kanunun 23’üncü maddesinde Harp okulu öğrencilerinin sınıflara ayrılmasının sınıfların kadro ihtiyaçlarına göre ilk sınıflandırma işlemi ile yapılacağı, Harp okulu öğrenim süresince yapılacak sınıflandırmaların ilk sınıflandırma işlemi içinde kabul edileceği belirtilmiştir. Davacı Harp okulu öğrenim süresi içerisinde ilk sınıflandırmaya tabi tutularak Jandarma Maliye sınıfına geçirilmiştir. İlk sınıflandırma işlemine karşı süresi içerisinde açılmış bir dava olmadığından davacının 06.09.2012 tarihli dilekçesine istinaden tesis edilen yeniden sınıflandırma talebinin reddine dair işlem dava konusu olarak belirlenmiştir.

Yeniden sınıflandırma başlıklı 926 sayılı kanunun 24’üncü maddesi;

"Subaylar, aşağıdaki durumlarda yeniden sınıflandırılırlar:

a) Sıhhi sebepler:

Sağlık durumları mensup oldukları sınıfın hizmetine elverişli olmadığı hakkında usulüne göre sağlık kurulu raporu alanlar, sınıflandırma kurullarınca beden kabiliyeti ve sınıflandırma yönetmeliği esasları dahilinde uygun görülen sınıflara geçirilirler.

Beden kabiliyeti yönetmeliği ve sınıflandırma işlemi neticesinde, birden fazla sınıfta hizmet etmesi uygun görülenler bu sınıfların ihtiyacı da varsa, istedikleri sınıflara geçirilirler.

b) Uçuştan ayrılanlar:

Uçuculuk niteliğini kaybeden veya uçmak istemeyen uçucu subaylar yeniden sınıflandırılırlar. Ancak sınıf değişikliğini gerektirecek nitelikteki sıhhi sebepler hariç olmak üzere, kara havacılık ve pilot sınıfındaki kıdemli yüzbaşı ve daha üst rütbelerdeki uçuculuk niteliğini kaybeden veya uçmak istemeyen subaylar yeniden sınıflandırılmazlar. Bunların uçuculuk statüleri sona erer.

c) (Mülga bent)

d) İkinci bir tahsil yapanlar:

Subay iken Silahlı Kuvvetler hesabına üniversite veya yüksek okullardan birini bitirenler tahsilleri ile ilgili sınıflara geçirilebilirler.

e) İdarece görülecek lüzum üzerine;

1. Sınıflandırma hatası sebebiyle yeterlik düşüklüğü gösterdiği sınıflandırma kurullarının tetkik ve teklifi ile anlaşılan teğmenler,

2.Kuruluş ve kadro değişiklikleri sebebiyle veya idarece görülecek lüzum üzerine, sınıflarının değişmesi icabeden subaylar,

3.Yeni bir sınıf kurulmasında, bu sınıfı teşkil etmek üzere lüzumlu personel temini için idarece, lüzum görülecek sınıf ve rütbedeki subaylar yeniden sınıflandırılırlar.

f) Birlikçe kuruluş değişikliği üzerine;

Kuvvetler arasında birlikçe yapılan kuruluş değişikliklerinde birliğin personeli aynen o kuvvete nakledilebilir. Bu nakil işleminde kuvvetlerin sınıf ve rütbe ihtiyaçlarına göre yapılacak protokol esas alınır. Bundan sonra personelin eski sınıfına geçmek için yapacağı müracaatlar kabul edilmez.

g) Kuvvet Komutanlıkları ve Jandarma Genel Komutanlığınca her yıl Subay sınıflandırma Yönetmeliğinde belirtilen zamanlarda hizmet fazlası veya ihtiyaç duyulan personelin miktarı Genelkurmay Başkanlığına bildirilir.

Genelkurmay Başkanlığınca, ilgili Kuvvet Komutanlıklarının veya Jandarma Genel Komutanlığının da görüşleri alındıktan sonra bu personelin kuvvetleri değiştirilebilir.

Bu personel, yeni kuvvetinde, sınıfı görevinde istihdam edilebileceği gibi ihtiyaç duyulan sınıflarda istihdam edilmek üzere, yeniden sınıflandırmaya tabi tutulabilir.

h) Eşleri farklı kuvvetlere mensup subayların kuvvetleri, aile bütünlüklerinin korunabilmesi amacıyla, sınıflandırma yönetmeliğinde gösterilecek esas, usul ve şartlara göre; ilgili kuvvet komutanlıklarının, Jandarma Genel Komutanlığının veya Sahil Güvenlik Komutanlığının da görüşleri alındıktan sonra, Genelkurmay Başkanlığınca değiştirilebilir.” şeklinde düzenlenmiş, bu kanunun 25’inci maddesinde sınıflandırmanın ne zaman ve nasıl yapılacağına ait hususların yönetmelikte gösterileceği açıklanmıştır.

Davacının yeniden sınıflandırmaya tabi tutulabilmesi için 926 Sayılı kanunun 24’üncü maddesinde sayılan sebeplerden birisinin bulunması zorunludur. Davacının mensup olduğu Jandarma Maliye sınıfı görevini yapamayacağına dair raporun bulunmaması nedeniyle sıhhi sebep davacı için gerçekleşmemiştir. Sınıf değişikliği sebepleri arasında sayılan idarece görülecek lüzum üzerine şartının oluşabilmesi için ihtiyacın idare tarafından belirlenmesi gerekir. Kamu hizmetini yürütmekle görevli olan idarenin ihtiyaç belirleme konusunda geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır. Takdir yetkisi, genellikle belirli olaylar karşısında idari makamların alabileceği kararlar arasında seçim hakkına sahip bulunduğu şeklinde tanımlanabilir. Ancak takdir yetkisinin sınırsız olmadığı, kamu hizmetinin verimliliği, etkinliği ve kamu yararı ile kişisel yarar arasında bir denge kurulması, bu hak ve yetkinin sınırını oluşturmaktadır. Takdir yetkisinin idarece takip edilen amaca uygun olarak keyfilikten ve sübjektif değerlendirmelerden uzak objektif kıstaslara bağlı kullanılması gerekmektedir. Davalı idare tarafından kadro ihtiyacı nedeniyle davacının sınıfının değiştirilmesine ihtiyaç olmadığı bildirilmiştir. Takdir yetkisinin objektif kullanılmadığına ilişkin iddia dışında bir bilgi ve belge olmaması, yeniden sınıflandırma için kanunda sayılan diğer sebeplerin de bulunmaması nedeniyle davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Yasal dayanaktan yoksun DAVANIN REDDİNE,

10 EKİM 2013 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy