Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2011/927 Esas 2011/2186 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2011/ 927
Karar No: 2011 / 2186
Karar Tarihi: 06.10.2011

(211 S. K. m. 21)

Davacı 08.03.2011 tarihinde Siirt Asliye Hukuk Mahkemesi ve bu yolla 14.03.2011 tarihinde AYİM kayıtlarına geçen dava dilekçesinde özetle: 3'üncü Komd. Tug. Loj. Ds. Köpek Eğt. ve Des. Mfz. K.lığında mayın köpeği eğitici personeli olarak görev yapmakta olduğunu, 2010 yılında uzman erbaşlıktan muvazzaf astsubaylığa geçiş sınavlarının icra edilmesine ilişkin K.K.K.lığının 21.06.2010 tarihli emrinin, 2'nci Or. K.lığı vasıtasıyla J.Asyş. Kor. K.lığına gönderildiğini, ancak belirtilen emrin J. Asyş. Kor. K.lığı tarafından 3'üncü Komd. Tug. K.lığına yayınlanmadığını, bu sebeple emrin tarafına tebliğ edilmediğini, söz konusu emri tebellüğ etmediği için, sınava müracaat hakkını da kullanamadığını, müteakiben 02.08.2010 ve 26.11.2010 tarihli dilekçelerle davalı idareye başvurarak mağduriyetinin giderilmesini istediğini, bu talebinin K.K.K.lığının 12.01.201 1 tarihli cevabi yazısıyla reddedildiğini belirterek, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmektedir.

Dava dosyasının incelenmesinden; 2010 yılında uzman erbaşlıktan muvazzaf astsubaylığa geçiş sınavlarının icra edilmesine ilişkin K.K.K.lığının 21.06.2010 tarihli emrinin 2'nci Or. K.lığı vasıtasıyla J.Asyş. Kor. K.lığına gönderildiği, 2'nci Ordu Komutanlığı tarafından daha önce 11.11.2009 ve 12.03.2010 tarihli emirlerle dağıtım planlarında değişiklik yapıldığı, sözkonusu değişikliğin İdari Şube Müdürlüğü tarafından J. Asyş. Kor. K.lığı karargah ve bağlı birimlerine yayınlanmadığı, bu sebeple uzman erbaşlıktan muvazzaf astsubaylığa geçiş konulu emrin 3'üncü Komd. Tug. K.lığına tamim edilmemesi sebebiyle 3'üncü Komd. Tug. Loj. Ds. Köpek Eğt. ve Des. Mfz. K.lığında mayın köpeği eğitici personeli olarak görev yapan davacıya emrin tebliğ edilemediği, 30.07.2010 tarihinde dolan müracaat tarihinden sonra davacının 02.08.2010 ve 26.11.2010 tarihli dilekçelerle davalı idareye başvurarak kendisine sınav hakkı verilmesini talep ettiği, davacının bu talebinin K.K.K.lığının 12.01.2011 tarihli cevabi yazısıyla; davacıya tebliğ edilmeyen emrin 28.06.2010-30.07.2010 tarihleri arasında Karanet üzerinden tüm personele ilanen tebliğ edildiği ve mevzuatta müktesep sınav hakkı verilmesi ile ilgili bir hüküm bulunmadığı belirtilerek reddi üzerine süresinde bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, uzman erbaşlıktan muvazzaf subaylığa geçiş için açılan sınavın son müracaat tarihinin dolmasından sonra yeni sınav hakkı verilip verilemeyeceği noktasındadır. Davacı emrin kendisine tebliğ edilmemesi sebebiyle yeni sınav hakkı verilmesi gerektiğini belirtmesine rağmen, idare emrin Karanet ortamında yayınlanması sebebiyle tebligatın geçerli olduğunu belirtmektedir.

28 Haziran - 30 Temmuz 2010 tarihleri arasında Karanet ortamında yayımlanan duyuruda özetle; dördüncü hizmet yılını tamamlayan uzman erbaşların sekizinci hizmet yılını tamamlayacakları yıla kadar geçecek süre zarfında muvazzaf astsubaylığa geçiş için müracaat edebildiği, 2010 yılı uzman erbaşlıktan muvazzaf subaylığa geçiş sınıf ve kontenjanlarının sunulduğu, başvuruda bulunmak isteyen personelin bağlı bulunduğu birlik komutanlığı, karargah ve kurum amirliğine müracaat edeceği, kurumsal kullanıcı yetkilileri tarafından Karanet üzerinden bilgilerin doldurulması suretiyle 30.07.2010 tarihine kadar yapılacağı, uzman erbaşların dış kaynaktan müracaat edenlerin kullanacağı internet sitesindeki adresi kullanmayacağı, başvurusu kabul edilen adayların dış kaynaktan temin edilecek muvazzaf astsubay adayları ile birlikte yazılı sınav ve ikinci seçim sınavlarına alınacaklarının bildirildiği görülmektedir. İlan kapsamından; uzman erbaşlıktan ve dış kaynaktan muvazzaf astsubay alımı için duyuru yapıldığı, dış kaynaktan ve uzman erbaşlardan müracaat edenlerin aynı sınava tabi tutulduğu, uzman erbaşların Karanet ortamından, dış kaynaktan müracaat edeceklerin internet ortamından müracaat etmeleri gerektiği anlaşılmaktadır. Her yıl yapılan personel temini kapsamında duyuru yapılmıştır. Yapılan bu duyuru birel bir idari işlem olmayıp sınav esaslarının ve yapılacağı tarihin ilgililere ilan edilmesidir. Her yıl yapılan ve personel alımı için şartları sağlayan personelin ilgili duyuruları takip ederek müracaatını yapması gerekir. İlgilenen personelin görebilmesi için Karanet ortamında bir ay süre ile yayında kalan bir duyurunun tebliğ edilmemesi ilgili personele yeniden müracaat hakkı vermez. Kanun ve yönetmelik hükümlerinde bu yönde bir düzenleme bulunmamakta olup yapılan işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Yasal dayanaktan yoksun DAVANIN REDDİNE,

06 EKİM 2011 tarihinde üye J. Kur. Alb. Güven ŞAĞBAN'ın karşı oyu ve OYÇOKLUĞU ile karar verildi.

KARŞI OY GEREKÇESİ

Dava konusu uzman çavuşluktan astsubaylığa geçiş sınavları'nın icra edilmesi için TSK'nın yetkili birimleri marifetiyle çıkarılacak bir emre ihtiyaç duyulduğu dikkate alındığında; belirtilen emrin davacıya tebliğ edilip edilmemesinin, davanın esasına etkili bir konu olduğu açıktır. Bu bakımdan, belirtilen sınavın yapılmasına ilişkin emrin niteliği ve ne şekilde yayınlanması gerektiği konusunda mevzuat hükümlerine bakmak gerekirse;

211 Sayılı TSK İç Hizmet Kanununun 21'inci maddesi: Emirler, kaideten birbirine bağlı makamlar ve kumandanlar tarafından bir silsile takip edilerek verilir. Müstacel ve zaruri hallerde bu sıraya riayet edilmeden de emir verilebilir. Bu takdirde âmir atlanmış olan kademelere en kısa zamanda bilgi verir. Ve böyle bir emri alan ast da kendi âmirini haberdar eder hükmüne;

TSK İç Hizmet Yönetmeliği'nin 30'uncu maddesi ise: Emirler açık, kısa ve kesin olmalı ve astın verilen emri tamamen anlayacağına ve anladığına dair emir veren âmire kanaat gelmelidir. Bir vazife veya hizmetin yapılması için yalnız emir vermek yetmez; verilen emri zamanında takip etmek ve istenilen işin başarılmasını emniyete almak her âmirin vazifesidir.

İcabında verilen emrin ne vakte kadar yapılması lâzım geldiği ve emrin yapılma tarzı da açıkça bildirilmelidir. Bu vakti tayin ve tehditte âmir çok hesaplı ve toleranslı davranmalı, olmayacak veya vazifeyi eksik bırakacak vakit darlığına meydan verilmemelidir hükmüne amirdir.

Davacıya tebliğ edilmeyen emrin, Kara-net ortamında yayınlanmasını, davacı açısından geçerli bir tebligat saymanın mümkün olmadığı; belirtilen emrin davacının görev yaptığı birliğe yayınlanmamış olması nedeniyle, sınav başvurusunu yapamayan davacıya herhangi bir kusur izafe edilmeyeceği gözetildiğinde, söz konusu unutkanlığın aleyhe sonuçlarının davacıya yükletilmesinin hakkaniyetle bağdaşmayacağı, tüm bu nedenlerle kendisine emir tebliğ edilmediği için sınava başvuramayan davacının, kullanamadığı sınava giriş hakkının talebi üzerine kendisine teslimi gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğunu değerlendirdiğimden sayın çoğunluğun kararına katılmadım. 06.10.2011 (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy