Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2011/3109 Esas 2012/191 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2011/ 3109
Karar No: 2012 / 191
Karar Tarihi: 16.02.2012

(1602 S. K. m. 64)

Davacı 10.11.2011 tarihinde AYİM kaydına geçen dilekçesinde özetle: Maluliyetin vazifenin sebep ve tesiri ile oluşmuş olmadığının bilirkişi marifetiyle açıklığa kavuşturulması gerektiğini, GATA Komutanlığı tarafından adına düzenlenen 02.12.2009 tarih ve 5175 numaralı raporun çelişkili olduğunu, kendisi ile aynı durumdaki bir hastaya başka, kendisine başka bir rapor verildiğini, eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini belirterek yargılamanın iadesi talebinin kabulü ile vazife malûllüğü aylığı bağlanmaması işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden: Davacının askerlik hizmeti sırasında GATA Asker Hastanesinin 09.11.1988 tarihli raporu ile askerliğe elverişli olmadığına karar verildiğini belirterek vazife malûllüğü aylığı bağlanmaması işleminin iptali istemiyle dava açtığı, AYİM 3'üncü Dairesinin 29.04.2010 tarih ve E.2009/1059, K.2010/595 E.K. sayılı kararı ile davacıda mevcut bir hecmeden fazla tekrarlayan psikotik reaksiyon (ayırt edilemeyen tip) teşhisiyle askerliğe elverişli olmadığına karar verildiği GATA Komutanlığının 03.04.2009 tarih ve 326 numaralı raporunda hastalığın görevin sebep ve tesiri ile meydana gelmediğinin, davacının rahatsızlığının çocukluğundan beri mevcut ve bünyesel kaynaklı olduğunun belirtildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, kararın düzeltilmesi isteminin de reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

1602 sayılı AYİM Kanununun Yargılamanın Yenilenmesi başlığını taşıyan 64'üncü maddesinde, Daireler ve Daireler Kurulunca verilen kararlar hakkında a-h bendinde yazılan sebeplerden dolayı yargılamanın yenilenmesinin istenebileceği hüküm altına alınmış bulunmaktadır.

Anılan yasa hükmünde sayılan yargılamanın yenilenmesi nedenleri; a) Zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması; b) Karara esas olarak alınan belgenin sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu, mahkeme veya resmi bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiş olup da yargılamanın iadesini isteyen kimsenin, karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması; c) Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün kesin hüküm halini alan bir kararla bozularak ortadan kalkması; d) Bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyanı ve ihbarda bulunduğunun, hükümle tahakkuk edilmesi; e) Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanılmış olması; f) Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler huzuru ile davanın görülüp karara bağlanmış bulunması; g) Çekilmeye mecbur olan Başkan veya üyenin katılması ile karar verilmiş olması, h) Tarafları ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir karar verilmesine sebep olabilecek bir madde yokken, aynı Daire veya diğer Daire yahut Daireler Kurulu tarafından evvelki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması olarak gösterilmiştir.

Davacı tarafından yargılamanın iadesi talebinin dayanağı olarak daha önce yapılan yargılama sırasında ileri sürülen vakıalar dile getirilmiş olup, bu vakıalar daha önce verilen kararda tartışılmıştır. Davacının ibraz ettiği belgeler davanın esasına etkili olabilecek ve zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden dolayı elde edilemeyen yeni bir belge niteliğinde de değildir. Bu nedenlerle davacı tarafından ileri sürülen hususlar ve delil olarak gösterdiği belgelerin yargılamanın yenilenmesini gerektirecek nitelik taşımadığı anlaşılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Yasal sebepleri ve dayanakları bulunmadığında davacının YARGILAMANIN İADESİ TALEBİNİN REDDİNE,

16 Şubat 2012 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy