Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2011/2897 Esas 2012/2168 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2011/ 2897
Karar No: 2012 / 2168
Karar Tarihi: 01.11.2012

(2946 S. K. m. 3) (3713 S. K. m. 20) (Kamu Konutları Yönetmeliği m. 8, 9, 14)

Davacı 25.11.2011 tarihinde İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi ve bu yolla 01.12.2011 tarihinde AYİM kayıtlarına geçen dava dilekçesi ile 08.03.2012 tarihinde kayda geçen savunmaya cevap dilekçesinde özetle; İstanbul İl J.K.lığı Asayiş Şube Müdürlüğü emrinde görev yaptığını, Balmumcu Jandarma Bölge K.lığı Lojmanları E.B. Apartmanı 15 numaralı dairenin sıra tahsis yoluyla kendisine 19.07.2006 tarihinde tahsis edildiğini, 5 yıllık yasal oturma süresi 2011 yılında sona erecekken tarafına ön tahsis yapılmasını talep ettiğini, 23.08.2011 tarihinde oturduğu konutun kendisine koruma şartlı olarak tahsis edildiğini, bu dairenin İstanbul Jandarma Bölge K.lığının 04.03.2011 tarihli emri ile koruma şartlı statüsüne alındığını, 18.08.2011 tarihli dilekçeyle konutunun koruma şartlı statüsüne alınmasının hukuka aykırı olduğunu belirtmek suretiyle işlemin düzeltilmesi talebinde bulunduğunu, bu talebinin herhangi bir cevap verilmemek suretiyle reddedildiğini, oturduğu konutun objektif bir kritere bakılmaksızın koruma şartlı statüsüne alındığını, konutunun bulunduğu E.B. Apartmanındaki dairelerin statüsünün hukuki bir kritere dayanmaksızın değiştirilmesinin eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, aynı kışla içerisindeki karşılıklı iki bloğun güvenlik tedbirleri açısından aralarında herhangi bir fark bulunmadığını, her iki bloğun da çevre emniyet nöbetçileri marifetiyle korunduğunu, ayrıca çocuğunun rahatsızlığı nedeniyle vücudunun sağ tarafındaki organlarında hasar oluştuğunu, tek başına hayatını idame ettirme yeteneğinin bulunmadığını, çocuğunun uyum süreci içinde aynı çevrede, aynı okula, aynı arkadaşlara ve aynı tedaviye devam etmesinin iyileşme sürecinde önemli bir etken olduğunu, İstanbul Jandarma Bölge K.lığı Devamlı Talimatı 9'uncu maddesi uyarınca belirli sağlık sorunları yaşayan çocuğu olan personele tercih ettiği konut grubundan yararlanma hakkı verilmesi gerektiğini, idarece konut tahsis işlemine esas olmak üzere kendi belirlemiş olduğu puanların dikkate alınmadığını, 25.08.2011 tarihinde yeni bir işlem tesis edilmiş olduğunu, 19.07.2006 tarihli işlemin geçerliliğini yitirdiğini, sonuç olarak konuttan tahliye edilme işleminin hukuka aykırı olduğunu belirterek, işlemin yürütmesinin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

AYİM 3'üncü Daire Başkanlığının 08.12.2011/5491-2897 sayılı kararı ile yürütmenin durdurulmasına, yapılan itiraz üzerine 09.02.2012 gün ve 2011/5491-2897 sayılı karar ile yürütmenin durdurulması kararının kaldırılmasına, keza yeniden talep edilmesi üzerine 15.03.2012 gün ve 2011/5491-2897 sayılı karar ile yeniden yürütmenin durdurulmasına, yeniden itiraz üzerine 10.05.2012 gün ve 2011/5491-2897 sayılı karar ile yeniden yürütmeyi durdurma kararının kaldırılması isteminin reddine karar verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; Balmumcu Kışlasında bulunan konutların, emekli korumalı personel için 1995-1996 yıllarında iki blok (32 daire) halinde inşa edildiği, korumalı konuttan istifade edecek personel sayısının değişmesine bağlı olarak, konutların atıl durumda kalmasını önlemek için zaman zaman konutların statüsünün değiştirildiği, bu kapsamda Şehit J. Yzb. E. B Apt., B Blok, 15 numaralı konutun 19.07.2006 tarihinde sıra tahsisli olarak 125 puan karşılığında davacıya tahsis edildiği, 5 yıllık yasal oturma süresi dolmadan 04.03.2011 tarihli emirle davacının konutu ile birlikte bloktaki diğer konutların korumalı konut statüsüne dönüştürüldüğü, ancak davacı ile birlikte oturan diğer personelin de ana dağıtım tarihine kadar, statü değişikliği yansıtılmaksızın oturmalarına müsaade edildiği, davacının 18.08.2011 tarihinde ön tahsis (ve konutun yeniden önceki statüsüne dönüştürülmesi) talebinde bulunduğu, herhangi bir cevap verilmeksizin davacının oturduğu konutun 23.08.2011 tarihinde koruma şartlı olarak yeniden tahsis edildiği, bilahare hakkında özel koruma kararı bulunan bir personelin konut talebi üzerine 31.10.2011 tarihli yazıyla davacının koruma şartlı konutu 30 gün içerisinde tahliye etmesinin belirtildiği, 24.11.2011 tarihinde yapılan tebligat sonrası süresi içerisinde bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; koruma şartlı olarak tahsis edilen konutun tahliyesinin hukuka aykırı olup-olmadığı noktasında olmakla birlikte, uyuşmazlığın çözümündeki önemli husus, koruma şartlı olarak yapılan tahsis anındaki puan ve giriş sırasının tespitidir.

2946 sayılı Kamu Konutları Kanunun 3/son maddesinde; konut tahsisinin yapılmasına ilişkin usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceği belirtildikten sonra, Kamu Konutları Yönetmeliğinin 8 ve 9'uncu maddesinde; TSK'ya ait görev tahsisli ve sıra tahsisli konutların tahsisinin konutun kullanımına verildiği askeri birlik, karargah ve kurumların komutanları, kurmay başkanları veya yetki verecekleri amirler tarafından yapılacağı belirtilmiş, 14/son maddesi ise; Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin konut tahsisi talebi ve değerlendirilmesine dair usul ve esaslar (4) sayılı cetveldeki puanlama ve bu madde hükümleri göz önünde bulundurularak Milli Savunma ve İçişleri Bakanlıklarınca ayrıca düzenlenir şeklinde düzenlenmiştir.

Bu hükme dayanılarak 12.04.2006 tarihinde onayı müteakip yürürlüğe konulan TSK Konut Yönergesinin (MSY/319-2(B)) 3'üncü Bölüm 6/2 maddesi; ... Şartlı girenlerin tahliyesi gerektiğinde ihtiyaç miktarı kadar konut; tahsis tarihi önce olandan, tahsis tarihi aynı ise tahsis öncelik sırasının statüsüne göre tersinden başlamak üzere tahsis puanı en az olandan, tahsis puanı da eşit ise hizmet süresi az olandan, hizmet süresi de eşit ise konuttan en fazla yararlanmış olandan başlamak üzere tespit edilerek, hak sahibi personele önerilir. Bu konutlardan tercih edilenler tebligat tarihinden itibaren 30 gün içerisinde tahliye ettirilir. Şartlı konutların tahliyesi gerekmediği müddetçe, konutta oturma süresi beş yıldır. Şartlı konut tahsis edilen personelden beş yılını dolduranlara ön tahsis işlemi uygulanmaz.", aynı Bölümün 13/1 maddesi; Merkez Koruma Komisyonunca haklarında özel koruma kararı verilen ve bu kararı İçişleri Bakanınca onaylananlara; koruma kararının devamı süresince, talepleri halinde öneri tarihlerine ve puan durumuna bakılmaksızın konut tahsis makamınca tespit edilen bir konut öncelikli tahsis edilir.", 7'nci Bölüm 3'üncü maddesi; İdari yetki kullanımı yolu ile bu yönergeye aykırı işlem tesis edilemez. şeklinde düzenlenmiştir.

3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 20 ve 16.09.1995 tarihli Koruma Hizmetleri Yönetmeliği uyarınca 23.07.1993 tarihinde onaylanarak yürürlüğe konulan Korumaya Alınmış Emekli Personelden Meskende Korunmaları Mutlak Surette Zorunlu Bulunanların Görev Yaptıkları Bakanlıklara Ait TSK Konutlarından İstifadeleri Hakkında Yönergenin (MSY/319-8) Tahsis Kararının Alınması ve Tahsiste Öncelik başlıklı 8/4-5 maddesi; ..Yapılan tahsislerden sonra boş konut kalması halinde bu boş konutlar; TSK Konut Yönergesi (MSY 319-2/B) esaslarına göre, konutlardan sorumlu makam tarafından muvazzaf personele şartlı olarak tahsis edilebilir.

Şartlı görevlerin tahliyesi gerektiğinde ihtiyaç miktarı kadar konut, Gnkur. Bşk.lığınca belirlenerek konuttan sorumlu komutanlıklara bildirilir...", şeklinde düzenlenmiştir.

İstanbul Jandarma Bölge Komutanlığının 31.10.2011 tarihli yazısıyla, hakkında özel koruma kararı olan bir personelin talep etmesi sebebiyle, davacının konutu tahliye etmesi gerektiği belirtilmiştir. Buna karşın davacı, konutun şartlı olarak tahsis edildiği tarihte, kendisinden puanı düşük iki personelin daha olduğunu belirtmektedir.

Yapılan incelemede; halihazırda davacının oturduğu konutun 19.07.2006 tarihinde sıra tahsisli olarak kendisine tahsis edildiği, 5 yıllık yasal oturma süresinin dolmasından sonra da aynı konutun değişen statüsüne göre, 23.08.2011 tarihinde bu sefer davacıya koruma şartlı tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Konutun statü değişikliğine bağlı olarak Yönergenin uygulanmasından kaynaklanan işlemlerin davacı açısından resmiyet kazandığı tarih, son tahsisin yapıldığı 23.08.2011 tarihidir. Dolayısıyla, konutun korum şartlı olarak tahsis edildiği 23.08.2011 tarihi itibarıyla, puanı davacıdan düşük iki personele daha koruma şartı konut tahsisi yapıldığından, korumalı personele tahsisi gereken ihtiyaç miktarı konutun bir konut olması da gözetildiğinde, davacının tahliyesi Yönerge hükümlerine aykırıdır. İdari yetki kullanımı ile Yönerge'ye aykırı işlem tesis edilmesi mümkün değildir.

Bu sebeple, 23.08.2011 tarihinde davacı ile birlikte şartlı konut tahsis edilen bir personelin, bu konutların statüsünün sıra tahsisli olduğu dönemde davacıdan daha yüksek puan ile girmiş olması veya yine bu personelin şartlı tahsisin yapıldığı 23.08.2011 tarihinden önce kendi isteğiyle tedbiren yine koruma şartlı olan, ancak zemin katta bulunan konuta geçmesinin hukuken bir önemi yoktur. Asıl olan koruma şartlı konutun tahsis edildiği 23.08.2011 tarihi itibarıyla sahip olunan giriş puanıdır. Bu tarihte davacıdan düşük puanlı iki personelin daha bulunması sebebiyle tek konut ihtiyacına binaen tesis edilen tahliye işleminin hukuka aykırı olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Konuttan tahliye edilme işleminin İPTALİNE,

01 KASIM 2012 tarihinde üyeler Hakim Albay Muhittin KARATOPRAK ve Jandarma Kurmay Albay Güven ŞAĞBAN'ın karşı oyları ve OYÇOKLUĞU ile karar verildi.


KARŞI OY GEREKÇESİ

Davacı dilekçesinde özetle; 19.06.2006 tarihinde sıra tahsisli olarak kendisine lojman verildiğini, oturduğu lojmanın korumalı konut statüsüne alındığını, 23.08.2011 tarihinde oturduğu konutun şartlı olarak tahsis edildiğini, kendisi ile aynı tarihte şartlı konut verilen iki personel bulunduğunu, TSK Konut Yönergesi uyarınca aynı tarihte şartlı verilen konutların tahliyesi gerektiğinde puana bakılması gerektiğini, iki personelin lojman puanının kendisinden düşük olduğunu, bu iki personelden önce kendisinin lojmandan tahliye edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek tahliye işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı idarenin savunmasında özetle; davacının oturduğu konutun korumalı konut statüsüne alındığı, davacının beş yıllık oturma süresini doldurduğu, Balmumcu Konutlarından sıra tahsisli olarak konuta girmeye puanının yetmeyeceğinden diğer konut gruplarından (Zincirlikuyu, Maslak, Halkalı konut grupları) yararlanabileceği ikazına rağmen korumalı personelden gelen olursa çıkarım şeklindeki beyanı ile bulunduğu konutta oturmaya devam etmeyi istediği, 23.08.2011 tarihi itibarı ile muvafakat belgesini imzaladığı, davacı ile aynı tarihte beş yıllık süresi dolan E.T.nin lojmanı boşalttığı, 23.08.2011 tarihinde yeniden şartlı girdiği, ilk şartlı giren personel olması nedeniyle davacıdan konutun tahliye edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.

Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; 19.07.2006 tarihinde sıra tahsisli olarak davacıya konut verildiği, davacının oturduğu konut dahil bir kısım konutların korumalı konut statüsüne alındığı, davacının konutta beş yıllık oturma süresini 19.07.2011 tarihinde doldurduğu, bulunduğu konutta oturmaya devam ettiği, 23.08.2011 tarihinde konut dağıtımı yapıldığı, 83 puanla davacıya bulunduğu konutun şartlı olarak verildiği, aynı tarihte 70 puanla M.A., 59 puanla E.T. na korumalı konuttan şartlı konut tahsis edildiği, korumalı personelin konut talebinden dolayı davacıdan konutu tahliyesinin istendiği anlaşılmaktadır.

TSK Konut Yönergesi 3'ncü Bölüm 6'ncı maddesinde şartlı girenlerin tahliyesi gerektiğinde ihtiyaç miktarı kadar konutun tahsis tarihi önce olandan, tahsis tarihi aynı ise tahsis öncelik sırasının statüsüne göre tersinden başlamak üzere tahsis puanı en az olandan başlamak üzere konutun tahliye edilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Davacıya 19.07.2006 tarihinde sıra tahsisli olarak konut verilmiş, davacının oturduğu konutun statüsü değiştirilerek korumalı konut grubuna alınmış, davacıya bulunduğu konutta beş yıllık oturma süresi tamamlatılmıştır. Beş yıllık oturma süresi 19.07.2011 tarihinde dolmakta olup bu tarihten itibaren davacının konutu boşaltması gerekmektedir. Statüsü değiştiğinden davacının bu konutta ön puanlama yapılarak oturması da mümkün değildir. Aynı tarihte konutta oturma süresi dolan E.T. konutu tahliye etmiş, davacıya bulunduğu konutta oturmasına izin verilmiştir. Davacı bu konutta statüsü gereği ancak şartlı olarak oturabilir, bu durum dava davacı tarafından bilinmektedir. 23.08.2011 tarihinde şartlı konut dağıtımı yapılmış, davacıya konut tahsis emri diğer şartlı verilenlerle aynı tarihte tanzim edilmiştir. 29.07.2011 tarihinden itibaren konutta oturan davacının şartlı konuta giriş tarihi 19.07.2011 tarihidir. Konutu tahliye tarihi belli olan ve konut tahliye etmeyen personele tahsis emrinin bir ay sonra düzenlenmiş olması konuta giriş tarihini ileriye götürmez. Ayrıca bu durumu öngörerek konutta oturma süresi 19.07.2011 tarihinde dolan ve konutu tahliye ederek masraf yapan personel ile birlikte davacının aynı tarihte konuta girdiğinin kabul edilmesi hakkaniyet ilkesi ile de bağdaşmaz. 19.07.2006 tarihinden 23.08.2011 tarihine kadar davacıya bulunduğu konutta atıfet olarak oturmasına müsaade edildiği kabul edilse dahi bu durumun tahliye esnasında diğer personelin aleyhine olacak şekilde yorumlanması hukuka uygun düşmez. Davacının konuta giriş tarihi şartlı giren iki personelden önce olduğundan davacının tahliye edilmesi hukuka uygundur.

Yukarıda açıklanan nedenlerle; davanın reddine karar verilmesi görüşü ile işlemin iptali yönünde oluşan çoğunluğa katılmadık. 01.11.2012 (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy