Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2011/1025 Esas 2011/2522 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2011/ 1025
Karar No: 2011 / 2522
Karar Tarihi: 24.11.2011

(2709 S. K. m. 2) (2629 S. K. m. 7) (1602 S. K. m. 40) (DİBK. 22.12.1973 T. 1968/8 E. 1973/14 K.)

Davacı 24.03.2011 tarihinde Ümraniye 2'nci Asliye Hukuk Mahkemesi ve bu yolla 01.04.2011 tarihinde AYİM kayıtlarına geçen dava dilekçesinde özetle; 2629 sayılı Kanunun 7/i maddesi gereğince pilot ve uçuş ekibi personeline, zorunlu uçuş saatinden fazla uçulan her uçuş saati için uçuş hizmet yılının son ayındaki aylık uçuş tazminatının %4'ü oranında her yıl toptan ödeme yapıldığını, K.K.K.lığının 26.11.2009 gün ve PER.:1010-314225-09/Tyn.D.YİS.Ş.İd.İşl.Ks. sayılı Zorunlu Uçuş/Dalış Saatleri İle Atlayış Miktarlarının Azaltılması konulu emrine atfen zorunlu uçuş saatinin 60 saatten 20 saate düşürüldüğünü, 2009-2010 yılı içerisinde toplam 158:15 saat uçuş yaptığını ve tarafına 28.09.2010 tarihinde 4.933,20 TL tutarında uçuş tazminatı tahakkuk ettirilerek hesabına yatırıldığını, ancak K.K.K.lığının 22.02.2011 gün ve MLY.:0230-58382-11/Mali Ynt.Ş. (199) sayılı emri ile kara havacılık birliklerinin denetlenmesi neticesinde, 2629 sayılı Kanunun 7/a maddesi gereğince ödeme yapılması gerekirken 7/d maddesinin özüne aykırı olarak zorunlu uçuş saatlerinin azaltılarak personele fazla ödeme yapıldığı belirtilerek, fazla alman tazminat farkının Saymanlık Müdürlüklerine yatırılmasının sağlanmasının istendiğini, bu emir gereğince azaltılan uçuş saatlerinin iptal edildiğini, 60 saate göre zorunlu uçması gerektiğinin tarafına tebliğ edildiğini ve aradaki fark olan 898,25 TL ve yasal faizinin Ümraniye Mal Müdürlüğüne yatırıldığını, tesis edilen bu işlemin hukuka aykırı olduğunu belirterek iptaline ve geri alınan miktarın yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; Gnkur. Başkanlığının 05.11.2009 tarihli onay emrine istinaden, K.K.K.lığının 26.11.2009 gün ve zorunlu uçuş/dalış saatleri ile atlayış miktarlarının azaltılması konulu emriyle 2009-2010 Eğitim yılında yıllık zorunlu uçuş/dalış ve atlayış sürelerinin indirildiği, 2629 sayılı Uçuş, Paraşüt, Denizaltı, Dalgıç ve Kurbağa Adam Hizmetleri Tazminat Kanununun 7/i maddesi kapsamında ödenen fazla uçuş tazminatının indirilmiş uçuş saatleri üzerinden hesaplanarak ödendiği, başka bir uçuş birliğinin 2009 yılı hesaplarının Sayıştay denetimi sırasında, fazla uçuş tazminatlarının indirilmiş uçuş saatleri üzerinden hesaplanarak yapılan toplu ödemelerin kamu zararına yol açtığından bahisle sorgu çıkarılması üzerine, K.K.K.lığı tarafından tüm kara havacılık birlikleriyle harcama yetkisi yönünden bağlı oldukları komutanlıkların uçucu personele ödenen uçuş tazminatları yönünden 05.01.2011-11.02.2011 tarihleri arasında denetlendiği, toplam 776 uçucu personele 701.843,12 TL fazla ödeme yapıldığının tespit edilerek, K.K.K.lığının 22.02.2011 gün ve kara havacılık birlik komutanlıkları denetlemeleri konulu emrinin yayımlandığı, sözkonusu emirde; sorumlu kişilerin mali ve hukuki yaptırımlara maruz kalmaması için personele fazla ödenen tutarların 15.04.2011 tarihinde kadar saymanlıklara yatırılmasının sağlanmasının belirtildiği, anılan hususun davacının görev yaptığı birlik komutanlığı tarafından 25.02.2011 tarihli birlik içi emir şeklinde düzenlenerek tüm personele tebliğ edildiği, bu kapsamda davacının 15.03.2011 tarihli aylığından 898,25 TL'nin yasal faiziyle birlikte Ümraniye Mal Müdürlüğüne yatırılması üzerine bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

2629 sayılı Uçuş, Paraşüt, Denizaltı; Dalgıç ve Kurbağa Adam Hizmetleri Tazminat Kanununun Tazminatın Ödeme Şartları ve Kesilmesi başlıklı 7/a maddesinde; uçucu ve uçuş ekibi personelinin aylık uçuş tazminatlarının tamamını alabilmeleri için, uçuş hizmeti 10 yıldan az, tüm uçuşu 1500 saat aralığında olanların yılda en az 60 saat, uçuş hizmeti 10-20 yıl, tüm uçuşu 1500-2500 saat aralığında olanların yılda en az 30 saat, uçuş hizmeti 20 yıl ve üzeri, tüm uçuşu 2500 saatin üzerinde olanların yılda en az 15 saat uçuş yapmaları gerektiği öngörülmüş, maddenin d bendinde; ilgili kuvvetlerin, Gnkur. Başkanlığının onayını alarak, malzeme, araç ve teknik zorunluluk veya imkânsızlıklar nedeniyle veya olağanüstü durumlarda yıllık zorunlu uçuş saatinin azaltılabileceği belirtilmiş, keza i bendinde ise; uçucu ve uçuş ekibi personelinden yıllık zorunlu uçuş saatinin üzerindeki her uçuş saati (150 saate kadar) için, ilgili uçuş hizmet yılının ağustos ayındaki uçuş tazminatının % 4 oranında hesaplanacak fazla uçuş tazminatı (toptan ödeme) olarak verileceği hükme bağlanmıştır.

Dava konusu uyuşmazlık; 2009-2010 Eğitim Yılındaki Uçuş Saatine göre hesaplanan ve Eylül 2010 ayı içerisinde ödenen fazla uçuş tazminatının bir kısmının geri istenmesinin iptali istemidir. Bu noktada öncelikle, tazminatın bir kısmının geri istenmesinin idari işlem olup olmadığı ve idari yargı yerinde dava konusu yapılıp yapılamayacağı belirlenmelidir.

İdari işlem, kamu gücü kullanılarak bir hukuki durum doğurmak, var olan bir hukuki durumu değiştirmek ya da ortadan kaldırmak için yapılan irade açıklamaları olarak tanımlanmaktadır. İdari işlem yöneldiği sonucun niteliğine göre yükümlendirici veya yararlandırıcı olabilir. İlgilinin hukuki statüsünde bu yönde bir değişiklik yaratır. İdari bir karar alınması için ilgili kişinin rızasının alınmasına gerek yoktur. İdarenin tek yanlı irade açıklaması ile tamamlanır. İlgili kişinin kabulüne gerek olmaksızın hukuk düzeninde değişikliğe yol açar.

Kamu görevlilerine yapılan ödemelerin geri istenmesinde kamu gücü kullanılarak bir değerlendirme yapılmak suretiyle idari bir karar alınmış ise, yapılan ödemelerin geri istenmesi idari bir işlemin geri alınması olarak kabul edilebilir. İdari bir karar olmadan, bir statünün verdiği haklardan doğmayan, sehven veya hata sonucu yapılan ödemelerin geri istenmesi sebepsiz iktisap olarak değerlendirilebilir. Bu durumda ilgililere yapılan ödemelerin geri istenmesi idari bir işlem mahiyetinde değildir. İdari davaya konu olmaksızın sebepsiz iktisap hükümlerine göre ilgiliden tahsisi yoluna giderilmesi gerekir.

Somut olayda, K.K.K.lığı 2629 sayılı Kanunun 7/d maddesinin tanıdığı takdir yetkisinden istifade ederek, zorunlu uçuş saatlerinin indirilmesi yönünde karar almış ve ihdas ettiği emirle bunu uçuş birliklerine duyurmuştur. Uçuş eğitim yılı sonundaki fazla uçuş tazminatlarının hesabında da indirilmiş uçuş saatleri dikkate alınarak toptan ödeme tahakkuk ettirilmiştir. Ancak başka bir uçuş birliğinin Sayıştay tarafından yapılan hesap teftişinde, bir önceki uçuş eğitim yılındaki bu uygulamanın hatalı olduğu ve kamu zararına yol açtığı yönünde değerlendirme yapılmış, denetçi tarafından sorgu çıkarıldığı bilahare öğrenilmiştir. Bunun üzerine kendi uygulamasının mali ve hukuki yaptırım sonucunu doğurabileceğini değerlendiren K.K.K.lığı yeni bir kararla işlemini sonradan geri almış ve yeni bir emirle tazminatların fazla ödendiği değerlendirilen kısmının iadesini istemiştir. Eylül 2010 ayında ödenen bu tazminatın geri istenmesi kamu gücü kullanılarak oluşturulmuş tek taraflı bir idari karardır. İdari davaya konu edilmesi mümkündür. Dava konusu uyuşmazlığın idari yargı usul ve esaslarına göre çözümlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle dava konusu uyuşmazlığın esastan incelenmesine geçilmiştir.

Tesis ettiği idari işlemlerin doğruluğu ve hukuka uygunluğu aslolan idarenin, hukuka aykırı olan idari işlemleri yeni bir irade açıklamasıyla geri alarak hukuka uygunluğu sağlaması hukuk devleti uygulamasının doğal bir sonucudur. Ancak, idari işlemleri geri alma yetkisinin, idari istikrar sağlayabilmek, hukuki güvenliği ve kazanılmış hakları koruyabilmek için belli koşullara bağlı tutulması da hukuki bir zorunluluktur.

Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulunun, idari işlemlerin geri alınması koşullarını belirleyen 22.12.1973 gün ve 1968/8 E., 1973/14 K. nolu hükmünde açıklandığı üzere; dava açma süresi içinde, hukuka aykırı tüm işlemlerini geri almaya yetkili olan idarenin, dava açma süresi geçtikten sonra, ancak yok hükmündeki idari işlemleri ile ilgililerin gerçeğe aykırı beyanı veya hilesi nedeniyle ve açıkça hataya düşerek tesis ettiği idari işlemlerini, süre kaydı aranmaksızın geri alması mümkündür.

Subjektif sonuç doğurmuş ve kanuna uygun olarak tesis edilmiş idari işlemlerin geri alınması idare hukuku ilkelerine göre mümkün olmadığı gibi, Anayasanın 2'nci maddesinde belirtilen hukuk devleti ilkesinin unsurlarından olan hukuki güvenlik ilkesine aykırılık teşkil eder. Ancak, anılan İBK kararı ile yasaya aykırı hatalı işlemlerin her zaman değil, makul bir sürede geri alınabileceğine işaret edilmiş, yokluk, açık hata ve işlemden yararlananın hilesinin sözkonusu olması halinde idarenin işlemi her zaman geri alabileceği öngörülmüştür. Zira bu tür işlemlerin ilgililer lehine hak doğurması mümkün bulunmadığı gibi, bu nitelikleri itibarıyla istikrar yaratmaları da mümkün değildir.

Açıklamaların ışığında yapılan incelemede; uyuşmazlık konusu olayda, dava açma süresi geçtikten sonra hukuka aykırı olduğu ileri sürülen idari işlemin geri alınması sözkonusu olduğu anlaşılmaktadır. Bu noktada, geri alınan işlemin idare tarafından davacının gerçeğe aykırı beyan veya hilesi nedeniyle veya açıkça hataya düşerek tesis edilip edilmediği veya yok hükmünde olup olmadığının tespit ve tayini gerekmektedir. Zira anılan işlem bu nitelikte ise, davacı lehine hak doğurması mümkün olmadığından, dava açma süresi geçmiş olsa bile her zaman geri alınması mümkündür ve bu tür uygulamanın idari istikrar ilkesine aykırı düşmeyeceği açıktır. Davacıya Eylül 2010 ayında fazla uçuş tazminatı (toptan ödeme) yapılmıştır. Bu tazminatın belirlenmesinde esas alınan fazla uçuş saati de indirilmiş uçuş saatleri üzerinden hesaplanmıştır. Davalı idare, tazminatın hesaplanmasında kanunda belirtilen zorunlu uçuş saatinin değil, indirilmiş uçuş saatleri üzerinden yapılan hesaplanmanın hatalı olduğu değerlendirmesiyle, 1602 sayılı AYİM Kanununun 40'ncı maddesinde düzenlenen altmış günlük dava açma süresi geçtikten sonra tazminatın bir kısmı geri istenmiştir. Ortada parasal hak ödenmesini düzenleyen mevzuatın yorumlanmasından kaynaklanan farklılık söz konusu olup, idarenin açık hatası veya davacının gerçek dışı beyanı, hilesi bulunmamaktadır. Yokluk da söz konusu değildir. Bu durumda davacının elde ettiği hakkın, idari istikrar ilkesi uyarınca korunması gerekmektedir. Sonuç itibarıyla dava açma süresi geçtikten sonra, ödenen fazla uçuş tazminatlarının bir kısmının geri istenmesi işleminin hukuka aykırı olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1. Fazla uçuş tazminatının bir kısmının geri istenmesi işleminin İPTALİNE,

2. Davacıdan alınan 898,25 TL'sının davacıya geri ÖDENMESİNE, yapılacak iadeye geri alınma tarihinden iade tarihine kadar yasal faiz UYGULANMASINA,

24 KASIM 2011 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy