Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2010/749 Esas 2010/559 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2010/ 749
Karar No: 2010 / 559
Karar Tarihi: 29.04.2010

(205 S. K. m. 21, 25, 26) (AYİM 3. D. 11.06.2009 T. 2008/859 E. 2009/650 K.)

Davacı vekili 07.12.2009 tarihinde AYİM'de kayda geçen dava dilekçesi ile cevaba cevap dilekçesinde özetle; Eylül 2000 ayında OYAK üyeliği başlamış olan davacının üyeliğinin, 06.08.2008 tarihinde ilişiğinin kesilmesiyle sona erdiğini, davacının üyelik süresinin 120 aydan az olduğu gerekçesiyle yalnızca aidat iadesi yapıldığını, GATA Sağlık Kurulunun 27.06.2008/1028 sayılı raporu ile davacı hakkında sınıfı görevini yapamaz kararı verildiğini, re'sen ayırma işlemi tesis edilen davacıya AYİM 3'üncü Dairesinin karan ile adi maluliyet aylığı ödenmesine karar verildiğini, ayrıca maluliyet nedeniyle yapılacak ödemelerde üyelik süresinin 120 ay olması gerektiğine ilişkin bir şart olmadığını, kar payı ödenmesi gerektiği halde aksi yönde tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğunu belirterek, işlemin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmektedir.

Dava dosyasının incelenmesinden; 30.08.2000 tarihinde Hava Harp Okulundan mezun olarak teğmen rütbesiyle göreve başlayan davacının Eylül 2000 ayındaki ilk aidat ödemesiyle OYAK üyeliğinin başladığı, Ankara GATA Sağlık Kurulunun 27.06.2008/1028 sayılı raporu ile Bronşiyal Astım, Lomber Disk Hernisi Ameliyatlısı, Geçirilmiş Akciğer Tüberkülozu, Nevrotik Kişilikte Remisyonda Anksiyete Bozukluğu tanı ve A/47 F-l, A/16 F-2, B/46 F-l, B/63 F-6 sınıfı görevini yapamaz, TSK SYY'nin 2 nolu sınıflandırma çizelgesinde (+) işaretli sınıflarda sınıflandırması uygundur. kararı verildiği, 22.07.2008 tarihli onay ile disiplinsizlik nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılmasına karar verildiği ve 06.08.2008 tarihinde fiilen ilişiğinin kesildiği, açıkta iken adi malûl kabul edilmeyen davacıya AYİM 3'üncü Dairesinin 11.06.2009 gün ve 2008/859 E., 2009/650 K sayılı hükmü ile adi maluliyet aylığı bağlanmasına karar verildiği, bilahare görev harici 19.05.2006 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonrasında kalıcı vücut fonksiyon kaybının bulunduğunu iddia eden davacıya Ankara GATA Sağlık Kurulunun 02.10.2009/454 sayılı ek raporuna istinaden kısmi maluliyet yardımı yapıldığı, öte yandan 06.08.2008 tarihinde fiilen ilişiğinin kesilmesi üzerine OYAK üyeliği sona eren davacının fiili üyeliğinin 120 aydan az olması nedeniyle yalnızca biriken aidat iadesi yapıldığı (5.914,02 TL), 20.07.2009 tarihinde yaptığı idari müracaata, 23.09.2009 tarihli yazı ile olumsuz cevap verilmesi üzerine süresinde bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Taraflar arasındaki uyumazlığın, OYAK üyelik aidatlarının kar payı işletilmiş hali olan emeklilik yardımının hangi şartlarda yapılacağı noktasında olduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekili müvekkilinin hem adi malûl olarak emekli statüsü kazanması, hem de tarafına kısmi maluliyet yardımı ödenmesi nedeniyle emeklilik yardımı yapılması gerektiğini belirtmesine karşın, davalı kurum daimi üye statüsünde olan ve disiplinsizlik nedeniyle 120 ay fiili hizmet süresini doldurmaksızın ayırma işlemine tutulan davacıya yalnızca aidat iadesi yapılabileceğini belirtmektedir.

205 sayılı OYAK Kanununun 26/a maddesinde; daimi üyelere bir defaya mahsus olarak yapılacak toptan yardımlar arasında davacının talep ettiği emeklilik yardımı sayılmış, 21/1 maddesinde; en az 10 yıl (120 ay) süreyle kurumda üye olarak bulunduktan sonra görevli olduğu kuruluştan herhangi bir sebeple ayrılmak suretiyle üyeliği son bulan daimi üyelerin emeklilik yardımından istifade edebilecekleri düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 25/1 maddesinde; kuruma aidat ödediği müddet içinde ölmesi halinde, 26/b-3 maddesinde ise; kaza kaynaklı kısmi maluliyet halinin vazifeden ayrılmayı icab ettirmesi halinde ayrılış tarihine kadar biriken emeklilik yardımın da iade olunacağı belirtilmektedir.

Mevzuat hükümlerine göre daimi üyenin aylık kesintilerine kar payı işletilebilmesi, diğer bir deyişle emeklilik yardımının yapılabilmesi için en az 10 yıl (120 ay) müddetle üyeliğine devam edip aidat kesintilerinin devam etmesi gerekmektedir. Ana kural bu olmakla beraber, aidat kesintisinin devam ettiği süreçte meydana gelen ölüm hali, keza tam ve daimi maluliyetin yanı sıra, kısmi maluliyet halinin görevden ayrılmayı zaruri kılması durumu 10 yıllık kurala istisna olarak kabul edilmiş ve bu istisnai durumlarda emeklilik yardımından istifade etme imkânı tanınmıştır.

Davacının harp okulundan mezuniyeti sonrası Eylül 2000 ayındaki ilk aidat kesintisiyle başlayan OYAK üyeliği, Türk Silahlı Kuvvetlerinden fiilen ilişiğinin kesildiği 06.08.2008 tarihinde sona ermiştir. Daimi üye statüsünde olan davacının emeklilik yardımından istifade edebilmek için üyeliğinin ve aidat kesintisinin 10 yıl (120 ay) devam etmesi gerekmektedir. İlişiğinin kesildiği tarih itibariyle 7 yıl 11 ay fiili kurum üyeliği bulunan davacı emeklilik yardımı için gereken şartları taşımadığından emeklilik yardımı yapılması hukuken mümkün görülmemektedir.

Davacı vekili, geçirdiği trafik kazası neticesinde, GATA Sağlık Kurulunun 02.10.2009 tarihli ek raporu ile % 12 oranında vücut fonksiyon kaybına uğradığı tespit edilen müvekkiline davalı kurum tarafından kısmi maluliyet yardımı ödemesi yapıldığını, ayrıca kesinleşmiş mahkeme kararı ile adi malûl kabul edildiğini, 205 sayılı Kanunda maluliyet nedeniyle yapılan ödemelerde 10 yıl (120 ay) şartının aranacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığını belirtmekte ise de; 205 sayılı Kanunun 26/b-3 maddesinde kısmi maluliyete duçar olan üyenin durumunun görevinden ayrılmasını gerektirmesi durumunda emeklilik yardımı yapılacağını belirtmektedir. Davacı Türk Silahlı Kuvvetlerindeki görevinin devamı sırasında disiplinsizlik sebebiyle sicilen ayırma işlemine tabi tutulmuştur. Bu işlem sebebiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilmiş ve OYAK üyeliği de bu şekilde sona ermiştir. Daha sonra adi maluliyet aylığı bağlanması davacının Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılma şeklini değiştirmemektedir. Davacı maluliyet sebebiyle görevinden ayrılmak veya emekli olmak durumunda kalmış değildir. Bu sebeple üyelik süresinde maaşından kesinlen aidatların nemasız olarak iade edilmesi ve emeklilik yardımı yapılmaması işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Yasal dayanaktan yoksun davanın REDDİNE,

29 Nisan 2010 tarihinde Üye Hâkim Albay Muhittin KARATOPRAK ile Üye Hâkim Albay Mehmet AKBULUT'un karşı oyları ve OYÇOKLUĞU ile karar verildi.

KARŞI OY GEREKÇESİ

Davacı vekili dilekçesinde özetle; davacının OYAK üyeliğinin Eylül 2000 tarihinde başladığını, 06.08.2008 tarihinde ilişiğinin kesilmesi nedeniyle üyeliğinin sona erdiğini, üyelik süresinin 120 aydan az olduğu gerekçesi ile aidat iadesi yapıldığını, kar payı ödenmediğini, davacıya mahkeme kararı ile adi malûl aylığı bağlandığını, 205 sayılı kanunda malûl olan üyelere aidatları geri ödenirken 120 ay şartının aranacağına ilişkin düzenleme olmadığını, davacının adi malûl olduğunun göz ardı edildiğini belirterek kar payı ödemesi yapılmaması işleminin iptaline, 06.08.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı kurum savunmasında özetle; hakkında düzenlenen rapor uyarınca davacıya kısmi maluliyet yardımı ödendiği, on yıldan az hizmeti olduğundan emeklilik yardımı yapılmadığı sadece aidatlarının iade edildiği, davacının Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılma sebebinin duçar olduğu maluliyet olmayıp disiplinsizlik nedeni ile görevinin sona erdirildiği, bu nedenle emeklilik yardımı yapılmasının mümkün olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.

Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının subay olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinde göreve başlaması nedeniyle Eylül 2000 tarihinde OYAK üyeliğinin başladığı, disiplinsizlik nedeniyle 06.08.2008 tarihinde ilişiğinin kesildiği, OYAK üyeliğinin sona erdiği, davacıya kısmi maluliyet yardımı yapıldığı, emeklilik yardımı ödenmediği, sadece aidatlarının ödendiği anlaşılmıştır.

205 sayılı OYAK Kanununun 20'nci maddesinde; kurumun üyelerine veya ölümleri halinde mirasçılarına yapılacak yardımlar düzenlenmiş, daimi üyelere bir defaya mahsus olmak üzere emeklilik yardımı, maluliyet yardımı, ölüm yardımı, geçici üyelere maluliyet ve ölüm yardımı yapılacağı, 21'inci maddesinde en az on yıl müddetle kurumda üye olarak bulunduktan sonra görevli oldukları kuruluşlardan herhangi bir sebeple ayrılmak suretiyle üyeliği sona eren daimi üyelerin emeklilik yardımından faydalanacağı, 23'üncü maddesinde kurumun daimi üyelerinden 21 ve 25'inci maddelerde gösterilen sebepler dışında üyelik vasfını kaybedenlere aidatlarının iade olunacağı ancak kurum üyelik müddetleri üç seneyi geçmeyenlerle, geçici üyelere hiçbir aidat iadesi yapılmayacağı belirtilmiştir. Aynı kanunun 24'üncü maddesinde emeklilik yardımının; üyenin kurumda geçen ve aidat ödediği süreye karşılık olarak tasarruf primine yıllık % 5 teknik faiz oranı üzerinden hesaplanan miktardan ibaret olduğu hüküm altına alınmıştır.

205 sayılı kanunun 26'ncı maddesinde; üyelerden birisinin herhangi bir kaza dolayısıyla daimi ve kısmi bir maluliyete uğradığı takdirde bu kanuna ilişik 2 nolu tablodaki nispetler dâhilinde kısmi maluliyet yardımına hak kazanacağı, kısmi maluliyete duçar olan üyenin durumu vazifesinden de ayrılmasını icap ettirecek olursa ayrılış tarihine kadar birikmiş emeklilik yardımı tutarının da kendisine iade olunacağı belirtilmiştir.

OYAK Kanununun 21 ve 23'üncü maddeleri birlikte yorumlandığında 3-10 sene arasında üyelik süresi bulunanlardan ölüm hali dışında üyelik sona erdiğinde sadece ödediği aidatların iade edileceği sonucu çıkmaktadır. Üyelik süresi on yılı doldurmadan üyelik süresinin sona ermesi halinde emeklilik yardımı ödenemeyecek sadece birikmiş aidat iade edilebilecektir. Bunun istisnası kısmi maluliyete duçar olan üyenin bu durumunun vazifesinden ayrılmasını icap ettirecek durumda olmasıdır. Davacıya davalı kurum tarafından kısmi maluliyet yardımı yapılmış olduğundan bu hususta uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacının kısmi maluliyet halinin vazifesinden ayrılmasını gerektirecek durumda olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir.

Davacının Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiğinin kesilmesinden önce GATA Sağlık Kurulunun 27.06.2008 tarih ve 1028 sayılı raporu ve bronşiyal astım, lomber disk hernisi ameliyatlısı, geçirilmiş akciğer tüberkülozu, nevrotik kişilikte remisyonda anksiyete bozukluğu teşhisi ile Türk Silahlı Kuvvetlerinde sınıfı görevini yapamayacağına ilişkin raporun düzenlendiği görülmüştür. Davacıya Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiğinin kesilmesinden sonra aylık bağlanmamış, bu işlemin iptali için açılan davada AYİM 3'üncü Dairesinin 11.06.2009 tarih 2008/859 E., 2009/650 K. sayılı kararında davacının maluliyetini talep etme hakkı bulunduğu belirtilerek adi maluliyet aylığı bağlanmaması işleminin iptaline karar verilmiştir.

5434 Sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunun 44'üncü maddesinde; her ne sebeple olursa olsun vücutlarında hâsıl olan arızalar nedeniyle vazifelerine yapamayacak duruma giren iştirakçilere malûl denileceği ve haklarında malûllüğe ilişkin hükümlerin uygulanacağı, bunların istedikleri takdirde malûllüklerinin mani olmadığı başka sınıflara tayinleri yapılmak suretiyle istifa etmiş sayılacakları, bu halde dahi bu kanun hükümlerinin uygulanmasını istemek hakkının mahfuz olduğu hüküm altına alınmıştır.

Dosya içerisinde yer alan GATA Komutanlığının 02.10.2009 tarih 454 sayılı Ek raporunda; davacının 14.05.006 tarihinde Diyarbakır'da sürücüsü olduğu araçta trafik kazası sonucu yaralandığı, iki defa ameliyat edildiği, halen belinde aşırı ağrı olduğu, bel fleksiyonunda kısıtlılık tespit edildiği, Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği B/63 F6 uyarınca sınıfı görevi yapamaz raporu düzenlenmiş olduğu belirtilmiştir.

2006 yılında geçirdiği trafik kazasından dolayı davacıya davalı kurum tarafından kısmi maluliyet yardımı yapılmış, bu yaralanmadan dolayı 2008 yılında hakkında sınıfı görevini yapamaz raporu düzenlenmiştir. Sınıfı görevini yapamaz raporu tanzim edilen personel adi malûl kabul edilir. Adi malûl kabul edilen personel sınıf değişikliği talep edebileceği gibi emekliliğini de talep edebilir. 5434 sayılı kanunun 44'üncü maddesi gereği emekliliğini talep etmesi halinde görevinden ayrılması gerekir. Sınıf değişikliği yapılarak görevine devam etmesi halinde kanunda aranan diğer şartlarda mevcut ise maluliyet hakkını ileri bir tarihte de kullanabilir. Kanun ile bu hak mahfuz tutulmuştur. AYİM 3'üncü Dairesinin 11.06.2009 tarih ve 2008/859 E., 2009/650 K. sayılı kararında davacının maluliyetini talep etmek hakkı bulunduğu, adi malûl olduğu vurgulanarak adi malûl aylığı bağlanmaması işleminin iptaline karar verilmiştir.

Sonuç olarak kısmi maluliyet yardımı yapılan davacı bu rahatsızlığından dolayı vazifesinden ayrılmasını icap ettirecek duruma gelmiştir. Türk Silahlı Kuvvetlerinden disiplinsizlik nedeniyle ayrılmış olması bu sonucu değiştirmeyecektir. 205 sayılı kanun 26'ncı maddesi uyarınca davacıya emeklilik yardımı ödenmelidir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği görüşü ile davanın reddi yönünde oluşan çoğunluğa katılmadık. 29.04.2010 (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy