Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2010/501 Esas 2010/400 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2010/ 501
Karar No: 2010 / 400
Karar Tarihi: 25.03.2010

(2709 S. K. m. 7, 10, 128, 152) (5947 S. K. m. 12) (926 S. K. Ek. m. 17) (5947 S. K. m. 20) (1602 S. K. m. 20, 21, 36) (ANY. MAH. 18.03.1981 T. 1981/5 E. 1981/14 K.)

Davacı, 12.03.2010 tarihinde kayda geçen dilekçesinde özetle; Gülhane Askeri Tıp Akademisi Haydarpaşa Eğitim Hastanesinde öğretim üyesi olarak görev yaptığını, 5947 sayılı Kanun ile askeri hekimlerin serbest çalışma ve mali hakları konusunda yeni düzenlemeler yapıldığını, YÖK'e bağlı üniversite hastanelerindeki öğretim üyeleri bakımından bir yıllık geçiş süresi tanınmış olmasına rağmen GATA'da görevli öğretim üyelerine 6 ay süre tanındığını, yine ödenmesi öngörülen sağlık hizmetleri tazminatını düzenleyen yasa kuralının da tazminat miktarını belirleme yetkisini idarenin takdirine bıraktığını, getirilen düzenlemenin 926 sayılı ve diğer kanunlarla getirilen sistematiğe aykırı olduğunu, Kanunla ilgili olarak henüz kendisine uygulanmış bir işlem bulunmadığını, ancak ileride bu yasanın kendisine de uygulanacağını, kanundaki Anayasa'ya aykırılıkların önceden giderilmesi amacıyla bu davayı açtığını belirterek, 5947 sayılı Kanunun 12'nci maddesi ile 926 sayılı Kanunun EK-17'nci maddesine (c) fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen (ç) fıkrasının birinci ve ikinci paragraflarında yer alan ... geçmemek üzere... ibarelerinin ve (ç) fıkrasının üçüncü ve dördüncü bentlerinin tümünün Anayasanın 7'nci ve 128'inci maddelerine, yine 5947 sayılı Kanunun 20'nci maddesinin (a) bendinin ve (b) bendindeki 19'uncu maddenin (a), (c) ve (d) bentleri ifadesinde yer alan d ibaresinin Anayasanın 10'uncu maddesine aykırılığının ciddi bulunarak yürürlüğünün durdurulması ve iptal edilmelerine karar verilmesi için Anayasa Mahkemesine başvurulması talebiyle dava açılmıştır.

AYİM Başkanlığının 17.03.2010 gün ve Gensek.:2010/897/İd.Ks. sayılı yazısıyla dilekçede belirtilen hususların idari davaya konu yapılmasının mümkün olmadığı belirtilerek bir karar verilmek üzere dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.

1602 sayılı AYİM Kanununun 20'nci maddesinde; AYİM Türk Milleti adına; askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların ilk ve son derece mahkemesi olarak yargı denetimi ve diğer kanunlarda gösterilen görevleri yapar. Ancak askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması şartı aranmaz. hükmü bulunmaktadır.

Anayasanın 152'nci maddesinin birinci fıkrasında; Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa Anaysa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır. hükmü yer almaktadır.

Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, mahkemeler tarafından, bir kanun hükmünün iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulabilmesinin koşulları; bakılmakta olan ve mahkemenin görevine giren bir davanın bulunması, davaya bakanın mahkeme olması, iptali istenen kanun hükmünün davada uygulanacak kural olması, uygulanacak kuralın Anayasaya aykırı görülmesi ya da aykırılığın ciddi olduğu kanısına varılmasıdır.

Davacı hakkında 5947 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla tesis edilmiş dava konusu olabilecek bir idari işlem bulunmamaktadır. Dava konusu olabilecek bir uyuşmazlık ve idari işlem bulunmadığına göre, iptali istenen kanun hükmünün davada uygulanacak kural olduğundan da bahsedilemez. Dava dilekçesi incelendiğinde, herhangi bir iptal istemi bulunmadığı, talebin, sırf 5947 sayılı Kanunun bazı hükümlerinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması isteminden ibaret olduğu görülmektedir. Yukarıda da belirtildiği üzere, dava konusu olabilecek bir idari işlem bulunmadığından, iptali istenen yasa kuralının davada uygulanması da mümkün değildir. Dolayısıyla davada uygulanacak kural niteliği bulunmayan yasa hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması da hukuken mümkün değildir. Anayasa Mahkemesi 18.03.1981 gün E. 1981/5, K. 1981/14 sayılı kararında (RG: 17.05.1981/17343), sırf Anayasaya aykırılığın saptanması amacıyla açılan davada, mahkemenin itiraz yoluyla yaptığı başvuruyu, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddetmiştir.

Sonuç itibariyle denetlenebilecek bir idari işlem bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Mahkememizce yargı denetimi yapılabilecek bir idari işlem bulunmadığından; Anayasanın 152, 1602 sayılı Kanunun 20, 21 ve 36'ncı maddeleri gereğince DAVANIN REDDİNE,

25 Mart 2010 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy