Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2010/300 Esas 2010/761 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2010/ 300
Karar No: 2010 / 761
Karar Tarihi: 23.06.2010

(2330 S. K. m. 1, 2, 10) (Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik m. 2)

Davacı, 29.01.2010 tarihinde Kütahya 1'inci Asliye Hukuk Mahkemesinde, 05.02.2010 tarihinde AYİM'de kayda geçen dava dilekçesinde özetle; 27 Şubat 2009 günü saat 09.15 sıralarında Siirt-Eruh karayolu Gölgelikonak köyü yol ayrımı mevkiinde mayın kontrolü yapıldıktan sonra, yol üzerinde emniyet tertibi almak üzere tertiplenirken BTR-60 aracının üst kapağını açtığı sırada kapağın eline düşmesi sonucu yaralandığını, bu olay nedeniyle 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanun uyarınca tazminat alabilmek için Jandarma Genel Komutanlığı Nakdi Tazminat Komisyonuna birliği kanalı ile başvuru yaptığını, fakat talebinin anılan Komisyonun 31 Aralık 2009 tarihli kararı ile hukuka aykırı olarak reddedildiğini iddia ederek Jandarma Genel Komutanlığı Nakdi Tazminat Komisyonunun 31 Aralık 2009 tarihli kararının iptalini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; Eruh-Siirt karayolunun mayın kontrolünü yapmak ve yol emniyetini almak üzere görevlendirilen ve aralarında davacının da bulunduğu, Eruh 5'inci Mknz. D. Tim K.lığı unsurlarının, 27 Şubat 2009 günü saat 09.15 sıralarında görevi tamamlayarak Eruh-Siirt karayolu 6'ncı Km. Gölgeli Konak yol ayrımında beklemeye geçtikleri, bu sırada davacının, şoförü olduğu BTR-60 aracından çıkmak isterken aracın sol üst kapağının eline düşmesi nedeniyle sol el işaret parmağının kırıldığı, kazanın meydana geldiği 311119 plakalı BTR-60 zırhlı aracın Eruh Merkez Jandarma Karakol Komutanlığı hizmet binası bahçesinde yapılan incelemesi neticesinde; aracın sol üst şoför kapağının açıldığında, kapağın emniyet mandalının sağlam, kapak yuvası kenar lastiklerinin aşınmış, sol şoför üst çıkış kapak mandalının yuvasına takıldığında kapağın yukarıda açık vaziyette durduğu, kapağın açık vaziyette emniyet mandalı takılı durumda iken elle kapamak için zorlandığında kapanmadığı, ancak emniyet mandalı yuvasından çıkarıldığında kapağın kapandığının tespit edildiği, bu kapsamada olayın davacının, kapak emniyet mandalını yuvasına oturtmadan araçtan dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde inmek isterken meydana geldiği kanaatine varıldığı ve bu nedenle Jandarma Genel Komutanlığı Nakdi Tazminat Komisyonu tarafından 31 Aralık 2009 tarihi 2009/300 sayılı karar ile davacının durumunun 2330 sayılı Kanun kapsamına girmediğine karar verildiği anlaşılmıştır.

03.11.1980 tarih ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun Amaç başlığı altındaki 1'inci maddesinde, bu kanunun amacı; Barışta güven ve asayişi korumak, kaçakçılığı men, takip ve tahkikle görevli olanların bu görevlerinden dolayı ya da görevleri sona ermiş olsa bile yaptıkları hizmet nedeniyle derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma veya hastalık sonucu ölmeleri veya sakat kalmaları halinde ödenecek nakdi tazminat ile birlikte bağlanacak aylığın ve bu yüzden yaralanmaları halinde ödenecek nakdi tazminatın esas ve yöntemlerinin düzenlenmesidir. şeklinde belirtilmiştir.

Kanunun 2'nci maddesinde ise, iç güvenlik ve asayişin korunması veya kaçakçılığın men, takip ve tahkikle görevlendirilen personelle kimlerin amaçlandığına açıklık getirilerek kanun kapsamında bulunan personel sayılmıştır.

Aynı Kanunun 10'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında; Kanuna göre verilecek nakdi tazminatın ödeme şekli ile 3'üncü maddenin (b) bendi uyarınca ödenecek tazminatın tutarları ile bu kanunla ilgili diğer hususların hazırlanacak bir yönetmelikle düzenleneceği öngörülmüştür.

Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmeliğin kapsamla ilgili 2'nci maddesinde, iç güvenlik ve asayişin korunması ile kaçakçılığın men, takip ve tahkiki konularında görevlendirilen personel sayılmakta, bu görev ve yardımlardan dolayı veya görev ve yardımları sona ermiş olsa bile yaptıkları bu görev ve yardımları nedeniyle ya da Devlet güçlerini sindirme amacına yönelik saldırı sonucu, derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma ve hastalık sonucu ölmeleri halinde hak sahiplerine verilecek Nakdi Tazminat ile bağlanacak aylığın, sakat kalmaları halinde kendilerine verilecek nakdi tazminatın esaslarını kapsayacağı açıklanmıştır.

Yukarıdaki açıklamaları göz önünde bulundurarak dava konusu olay değerlendirildiğinde olay ile ilgili ifade tutanaklarından da açıkça anlaşılacağı üzere; Eruh İlçesi Jandarma Komutanlığı emrinde konuşlu BTR-60 araç şoförü olarak görevli davacının yol kontrolü amacıyla Eruh-Siirt karayolu Gölgeli Konak Köyü yol ayrımında görevli olduğu, saat 09.15 sıralarında bu görevin icrası cümlesinden olmak üzere BTR-60 aracından çıkarken kendi kusuru olmaksızın araç kapağının, mandalından kurtularak parmağının kırıldığı ve elinin ezildiği olayın tamamen yukarıdaki mevzuatta zikredilen faaliyet esnasında ve bundan dolayı meydana geldiği görülmekle buna aykırı bir kabul ile oluşturulan işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı kanaatine varılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Hukuka aykırılık teşkil eden işlemin iptaline,

23 Haziran 2010 tarihinde Üye Jandarma Kurmay Albay A.Cüneyt KÜSMEZ'in karşı oyu ve oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY GEREKÇESİ

Nakdi Tazminatın ödenme usul ve esasları, 2330 Sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelikte düzenlenmiştir.

03.11.1980 tarih ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun Amaç başlığı altındaki 1'inci maddesinde, bu kanunun amacı; Barışta güven ve asayişi korumak, kaçakçılığı men, takip ve tahkikle görevli olanların bu görevlerinden dolayı ya da görevleri sona ermiş olsa bile yaptıkları hizmet nedeniyle derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma veya hastalık sonucu ölmeleri veya sakat kalmaları halinde ödenecek nakdi tazminat ile birlikte bağlanacak aylığın ve bu yüzden yaralanmaları halinde ödenecek nakdi tazminatın esas ve yöntemlerinin düzenlenmesidir. şeklinde belirtilmiştir.

Kanunun 2'nci maddesinde ise, iç güvenlik ve asayişin korunması veya kaçakçılığın men, takip ve tahkikle görevlendirilen personelle kimlerin amaçlandığına açıklık getirilerek kanun kapsamında bulunan personel sayılmıştır.

Aynı Kanunun 10'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında; Kanuna göre verilecek nakdi tazminatların ödeme şekli ile 3'üncü maddenin (b) bendi uyarınca ödenecek tazminatların tutarları ile bu kanunla ilgili diğer hususların hazırlanacak bir yönetmelikle düzenleneceği öngörülmüştür.

Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmeliğin Kapsamla ilgili 2'nci maddesinde, iç güvenlik ve asayişin korunması ile kaçakçılığın men, takip ve tahkiki konularında görevlendirilen personel sayılmakta, bu görev ve yardımlardan dolayı veya görev ve yardımları sona ermiş olsa bile yaptıkları bu görev ve yardımları nedeniyle ya da Devlet güçlerini sindirme amacına yönelik saldırı sonucu, derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma ve hastalık sonucu ölmeleri halinde hak sahiplerine verilecek Nakdi Tazminat ile bağlanacak aylığın, sakat kalmaları halinde kendilerine verilecek nakdi tazminatın esaslarını kapsayacağı açıklanmıştır.

Yönetmeliğin 19'uncu maddesinde, Nakdi tazminat ödenmesi, aylık bağlanması, öğretim ve sağlık yardımlarıyla ilgili hükümlerinin; ölüm, sakatlanma ve yaralanmanın görevin sebep ve tesiriyle olmayıp da görevli kişinin kendi kastı sonucu meydana geldiğinin idarece saptanması halinde uygulanmayacağı vurgulanmıştır.

Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri çerçevesinde: nakdi tazminat ödenebilmesi için: 1) İç güvenlik ve asayişin korunması, kaçakçılığın men, takip ve tahkiki konularında görevli olunması ya da görevli kişinin 2330 Sayılı Kanunun 2'nci maddesinde belirtildiği derecede yakını bulunulması 2) Ölüm, sakatlanma ve yaralanmanın, doğrudan doğruya belirtilen görevlerin yapılışı sırasında veya görev sona ermiş bulunsa bile görevden dolayı meydana gelmiş olması, 3) Ölüm, yaralanma ve sakatlanmanın oluşumunda kendi kastı bulunmaması, koşullarının bir araya gelmesi gerekmektedir.

Bu açıklamalara nazaran; davacının yaralanması olayının iç güvenlik, emniyet ve asayişin korunmasına ve teminine yönelik ya da kaçakçılığın men, takip ve tahkiki ile ilgili belirli bir görevin yapılışı sırasında veya görev sona ermiş bulunsa bile bu görevden dolayı meydana gelmediği değerlendirildiğinden ayrıca davacının yol kontrol görevinin tamamlanmasını müteakip BTR-60 aracından çıktığı sırada, kendi dikkatsizliği ve tedbirsizliğinin de etkisiyle, araç kapağının davacının elinin üzerine düşmesi neticesinde meydana geldiği kanaatına varılmıştır. Bu sebeple, yaralanmanın, 2330 sayılı Kanunda belirtilen görevlerin sebep ve tesiri ile meydana gelmediği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılamadım. 23.06.2010 (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy