Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2010/130 Esas 2010/213 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2010/ 130
Karar No: 2010 / 213
Karar Tarihi: 11.02.2010

(205 S. K. m. 20, 21, 23, 24, 25, 30)

Davacı vekili, 07.09.2009 tarihinde AYİM'de kayda geçen dava dilekçesinde özetle; 1999 yılı Mayıs ayından itibaren OYAK'na üye olduğunu, Temmuz 2006 ayından itibaren ücretsiz doğum izni kullandığını, 5.06.2009 tarihinde sağlık kurulu raporuna istinaden adi malûl olarak emekliye sevk edilerek ilişiğini kestiğini, 10 yıllık üyelik süresini tamamlayan davacının OYAK'a müracaat ettiğini, 10 yıl süre ile aidat ödememesi nedeni ile yalnızca aidat iadesi yapıldığını belirterek davacı hakkında üyelikten çıkarma ve emeklilik yardımı yapılmaması işleminin iptaline, davacının eksik aidatlarının tamamlatılarak OYAK üyeliği statüsünün yeniden ihdası ile emeklilik aylığı bağlanmasına ve/veya isteğe bağlı emeklilik hakkından yararlandırılmasına, bu talep yerinde görülmediği takdirde davacının hesabında biriken teknik faiz ve kar payının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının 30.06.1997 tarihinde Ordu Hemşiresi olarak göreve başladığı, talebi üzerine OYAK üyeliği başlayan davacının ilk aidatının Haziran 1999 ayında kesildiği, davacının Ekim 2006 ayında ücretsiz izne ayrıldığı, Eylül 2007 ayında tekrar göreve başladığı, GATA Profesörler Kurulunun 16.03.2009 tarih ve 14 sayılı raporu ile TSK da Devlet memuru olarak görev yapamaz raporu verildiği, 16.06.2009 tarihinde malulen emekliye ayrıldığı, on yıl aidat ödemesi bulunmadığı gerekçesi ile yalnızca aidat iadesi yapıldığı, ücretsiz izinde geçen süreye ilişkin aidat ödenmesi talebinin kabul edilmediği anlaşılmıştır.

205 sayılı OYAK Kanununun 20 nci maddesinde; kurumun üyelerine veya ölümleri halinde mirasçılarına yapılacak yardımlar düzenlenmiş, daimi üyelere bir defaya mahsus olmak üzere emeklilik yardımı, maluliyet yardımı, ölüm yardımı, geçici üyelere maluliyet ve ölüm yardımı yapılacağı, 21 nci maddesinde en az on yıl müddetle kurumda üye olarak bulunduktan sonra görevli oldukları kuruluşlardan herhangi bir sebeple ayrılmak suretiyle üyeliği sona eren daimi üyelerin emeklilik yardımından faydalanacağı, emeklilik yardımına hak kazanarak görevli oldukları kuruluşlardan herhangi bir sebeple ayrılan üyelerin isterlerse emeklilik yardımının bir kısmını veya tamamını kurumda bırakarak emekli maaş sistemine girebilecekleri, 23 ncü maddesinde kurumun daimi üyelerinden 21 ve 25 nci maddelerde gösterilen sebepler dışında üyelik vasfını kaybedenlere aidatlarının iade olunacağı ancak kurum üyelik müddetleri üç seneyi geçmeyenlerle geçici üyelere hiçbir aidat iadesi yapılmayacağı belirtilmiştir. Aynı kanunun 24 ncü maddesinde emeklilik yardımının; üyenin kurumda geçen ve aidat ödediği süreye karşılık olarak tasarruf primine yıllık % 5 teknik faiz oranı üzerinden hesaplanan miktardan ibaret olduğu, 25 nci maddesinde kurum üyesinin kuruma aidat ödediği müddet içinde ölmesi halinde ölüm yardımı ödeneği hüküm altına alınmıştır.

Dava dilekçesinde emeklilik yardımı yapılmaması işleminin iptaline, emeklilik yardımı bağlanmasına ve/veya isteğe bağlı emeklilik hakkından yararlandırılmasına bu talep yerinde görülmezse davacının hesabında biriken teknik faiz ve kar payının yasal faizi ile ödenmesine karar verilmesi talep edilmek suretiyle terditli talepte bulunulduğundan dilekçenin reddine karar verilmesi yönünde düşünce bildirilmiş ise de; on yıllık üyelik süresini doldurmadan ayrılan kurum üyesinin aidatlarına kar payı verilmesi ve faiz uygulanmasını dava edilebileceği, emeklilik yardımı yapılmaması işlemi ile arasında bağlantı olması göz önüne alınarak her iki talebin bir dilekçe ile dava konusu yapılabileceği bu durumda terditli talep olmayacağı değerlendirildiğinden dilekçenin reddine karar verilmemiştir.

OYAK Kanununun 21 ve 23 ncü maddeleri birlikte yorumlandığında 3-10 sene arasında üyelik süresi bulunanlardan ölüm hali dışında üyelik sona erdiğinde sadece ödediği aidatların iade edileceği sonucu çıkmaktadır. Kanunun 24 ncü maddesi uyarınca emeklilik yardımı yapılması için on yıl süre ile kuruma üye olunması ve bu sürede aidat ödenmesi şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Davacının doğum izninde geçirilen süreye ilişkin aidat ödemesi olmadığından, emeklilik yardımı için on yıl aidat ödenmiş olma şartının gerçekleşmediği görülmektedir.

205 Sayılı Kanunun 30 ncu maddesi Açığa çıkarılan, Bakanlık emrine alınan, işten el çektirilen ve diğer kanuni aidatları kesilemeyen üyelerden geçen müddetlere ait aidatlarını Kuruma ödeyenlerin bu müddetleri emekli, maluliyet ve ölüm yardımlarına esas olacak müddetlere ilâve olunur. Ancak, aidatını ödemeyenlerden bu devreler içinde ölüm ve maluliyete duçar olanlara, yalnız Kurumda geçen müddete tekabül eden emeklilik yardımı ödenir.

Yönetim Kurulu, bu gibilerin aidat borçlarını ödeyebilmeleri hususunda kendilerine kolaylıklar gösterebilir. şeklindedir.

Kanunun 30 ncu maddesi ile üyelik ilişkisinin devam ettiği dönem içerisinde kanunda sayılan nedenlerle aidatı kesilemeyen üyelere daha sonra eksik aidatları tamamlamaları imkânı sağlanmıştır. 2001 yılında yapılan 41. Olağan Genel Kurulun 10 numaralı kararında; firar hali hariç olmak üzere kurum üyelerinin aidatlarındaki eksikliklerin (ücretsiz izinden kaynaklanan nedenlerde dâhil) bir defaya mahsus olmak üzere 205 sayılı kanunun 30 ncu maddesi kapsamında değerlendirilerek eksik aidatlarının tamamlatılmasına ve bu sürenin emeklilik yardımında esas alınmasına karar verilmiştir. Kanunun 30 ncu maddesinin Genel Kurul kararı ile uygulama alanı genişletilmiştir. Davacının doğum izninde geçen süreye ilişkin aidatlarını tamamlaması halinde emeklilik yardımında bu sürenin esas alınacağı yönünde taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık; davacının görevinden ayrılması nedeniyle üyelik süresinden sonra bu aidatları tamamlayıp tamamlayamamasına ilişkindir. 205 sayılı kanunun 30 ncu maddesinde kesilmeyen aidatların hangi tarihte ödenebileceğine ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır. 41 nci Genel Kurulun 10 numaralı kararında da ücretsiz izinden kaynaklanan aidatlarının hangi süreye kadar ödenebileceğine ilişkin bir husus olduğu da bildirilmemiştir. Davacının doğum izninde geçen süreye ilişkin aidatlarının malûl olarak ayrıldığı tarihi takip eden sürede yaptığı talebin kabulü ile bu sürenin emeklilik yardımında esas alınması gerekir. Davacının malulen emekliye ayrılmasından sonra aidat eksikliğinin tamamlama isteğine rağmen bu talebin kabul edilmeyerek sadece aidat ödenmesinin yapılması kanunun amacı ile bağdaşmadığı gibi hakkaniyete de uygun düşmemektedir. Eksik aidatların tamamlatılmak suretiyle davacıya emeklilik yardımı yapılmaması hukuka aykırıdır.

Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapamaz raporu sonucu davacının malulen görevinden ayrılması nedeni ile üyeliği sona ermiştir. Üyelikten çıkarma bulunmadığından bu işlemin iptali ile yeniden üyelik statüsüne alınmasına karar verilmesi mümkün değildir. Emeklilik yardımına hak kazandıktan sonra kanunun 21 nci maddesi uyarınca emekli maaşı sistemine girme hususu taraflarının talebine bağlı olduğundan bu hususta bir karar verilmemiştir. Emeklilik yardımı ödenmemesi halinde 205 sayılı kanunun 23 ncü maddesindeki on yılı doldurmayan üyelere sadece aidat ödenmesi yapılacağına dair hüküm bulunduğundan davacının aidatlarına kar payı verilmesi ve teknik faiz uygulanması imkânı bulunmamaktadır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Eksik aidatları tamamlatıldıktan sonra davacıya emeklilik yardımı yapılmaması işleminin İPTALİNE,

11 Şubat 2010 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy