Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2010/1288 Esas 2010/1026 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2010/ 1288
Karar No: 2010 / 1026
Karar Tarihi: 15.07.2010

(2709 S. K. m. 129) (657 S. K. m. 124, 125, 126, 135, 233) (211 S. K. m. 14, 115) (1632 S. K. m. 165, 179) (1602 S. K. m. 21)

Davacı 07.12.2009 tarihinde AYİM kayıtlarına geçen dava dilekçesinde özetle; MSB.lığı Sef.D.Per.Sef.Şb. Müdürlüğünde görevli sivil memur olduğunu, 16.09.2009 tarihinde kısım amiri tarafından hazırlanması talep edilen bir belgeyi zamanında hazırlamadığı gerekçesi ile şube müdürünün izinli olması nedeniyle bu göreve vekalet eden Dz.Yb....'mn 17.09.2009 tarihli bir yazı ile savunmasını talep ettiğini, akabinde şube müdürünün tekrar izinli olduğu bir tarihte de bu eylem nedeniyle 1/20 aylıktan kesme cezası verdiğini, bu cezanın hukuka aykırı olduğunu belirterek iptaline karar verilmesini talep ve dava etmektedir.

Dava dosyasında bulunan belgelerin incelenmesinden; MSB.lığı Sef.D.Per.Sef.Şb. Müdürlüğünde sivil memur olarak görev yapan davacının disiplin amirinin şube müdürü durumundaki Per.Alb... olduğu, aynı yerde görevli bulunan Dz.Yb....'mn ise şube müdürü görevinin başından ayrıldığında vekalet edecek personel olarak belirlenmiş olduğu, şube müdürü Alb....'ın 27.08.2009-19.09.2009 tarihleri arasında izinli olarak görevinden ayrıldığı, yerine de Yb....'nın şube müdür vekili olarak görevlendirildiği, bu dönemde davacının hazırlaması gereken bir evrakın gecikmesi ve bu konu ile ilgili olarak yapılan görüşmede uygun olmayan tavırlar sergilemesi sebebine binaen şube müdür vekili Yb...'nın 17.09.2009 tarihli bir yazı ile davacının savunmasını istediği ve davacıya 25.09.2009 tarihine kadar mehil tanıdığı, bunun üzerine davacının savunmasını hazırlayarak 23.09.2009 tarihinde amirine ibraz ettiği, bu tarih itibariyle şube müdürü olan Alb....'ın görevde olduğu ve savunma üzerine her hangi bir işlem yapmadığı ve 07.10.2009-10.10.2009 tarihleri arasında tekrar izinli olarak ayrıldığı, bu sırada da şube müdürlüğüne yine Yb....'nın vekalet ettiği, bu ikinci vekalet döneminde Yb.Murat SANI'nın davacının 23.09.2009 tarihinde sunduğu savunmayı inceleyerek, 09.10.2009 tarihinde 1/20 maaş kat'ı cezası verdiği, cezanın Kasım 2009 maaş ödenmesi sırasında infaz edilmesini müteakip cezanın iptali istemiyle süresinde bu davanın açılmış olduğu, bilahare davaya konu disiplin cezasının Askeri Ceza Kanununa göre verilmesi sebebiyle uyuşmazlığın çözümünde 3 üncü Dairenin görevli olduğu belirtilerek dava dosyasının tevdi edildiği anlaşılmaktadır.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 125'nci maddesinde; devlet memurlarına verilecek disiplin cezalarının çeşitleri, ceza uygulanacak fiil ve haller gösterilmiş, aynı maddede özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümlerinin saklı olduğu belirtilmiştir. Özel kanun mahiyetinde olan 211 Sayılı İç Hizmet Kanununun 115'nci maddesinde; Silahlı Kuvvetlerde çalışan sivil personelin hizmetin ifası bakımından emrinde çalıştıkları askeri amirlere karşı ast durumunda olup, bu Kanunun 14'ncü maddesinin asta tahmil ettiği vazifeleri aynen yapmaya mecbur oldukları, hilafına hareket edenlerin askerlerin tabi olduğu cezai müeyyidelere tabi olacağı hüküm altına alınmıştır. İç Hizmet Kanununun 14'ncü maddesinde; astın amir ve üstüne umumi adap ve usullere uygun tam bir hizmet göstermeye, üstlerine mutlak itaate mecbur olduğu belirtilmiştir.

1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 4551 sayılı Kanunla değişik 165'nci maddesinde; Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli devlet memurlarına sadece amire saygısızlık ve emre itaatsizlik suçlarından dolayı disiplin cezası verilebileceği, disiplin bozucu diğer eylemleri hakkında ilgili kanun hükümlerinin uygulanacağı, bu Kanunun 179'uncu maddesinde ise; tahkikatı gerektirmeyen disiplin tecavüzlerine eylem tarihinden itibaren 1 ay geçtikten sonra ceza verilemeyeceği belirtilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 233'ncü maddesinde; bu kanunun disipline ait 124, 126'ncı maddelerindeki hükümlerin Türk Silahlı Kuvvetlerinde çalışan sivil memurlar hakkında uygulanmasından Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanun ve Yönetmeliğinin konu ile ilgili hükümlerinin saklı olduğu düzenlenmiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli devlet memurları disiplin suçları bakımından genel olarak 657 Sayılı Kanundaki düzenlemelere, istisna olarak emre itaatsizlik ve amire saygısızlık fiilleri ile sınırlı olarak Askeri Ceza Kanununa tabi olduğu görülmektedir.

Anayasanın 129'ncu maddesinde; uyarma ve kınama cezaları ile ilgili olanlar hariç, disiplin kararlarının yargı denetimi dışında bırakılamayacağı, Silahlı Kuvvetler mensupları hakkındaki hükümlerin saklı olduğu belirtilmiş, 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunun 21 'inci maddesinde; disiplin suç ve tecavüzlerinden ötürü disiplin amirlerince verilen cezaların yargı denetimi dışında olduğu, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 135'nci maddesinde; aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve devlet memurluğundan çıkarma cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurabileceği hüküm altına alınmıştır.

1602 sayılı kanunun 21 nci maddesi uyarınca askeri kişileri ilgilendiren askeri hizmete ilişkin işlemlerden dolayı yetki, sebep, şekil, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından bahisle açılacak iptal davalarına Askeri Yüksek İdare Mahkemesince bakılabilir. İdari yargı yerinde bir davanın esastan incelenebilmesi için Anayasa ve yasa ile bir yargılama kısırlığının olmaması gerekir. Disiplin suç ve cezalarından ötürü verilen cezalar yargı denetimi dışında tutulduğundan incelenmesi mümkün değildir. Disiplin amirlerince verilen disiplin cezaları yargı denetimi dışında tutulmuş olmakla birlikte fonksiyon gaspı, yetki gaspı gibi hukuka, kanuna ağır ve açık aykırılık halleriyle sınırlı olarak yoklukla malul olup olmadığı yönünden bu işlemler yargı yerinde denetime tabi tutulmaktadır.

Somut olayda, davacının hazırlaması gereken bir evrakın gecikmesi sebebiyle yapılan görüşme sırasında, şube müdürlüğüne vekalet eden Yb. ...'ya karşı uygun olmayan tavır ve davranışlar sergilemesi sebebiyle savunmasının alındığı, kanunda yetki verilen makam tarafından eylemin Askeri Ceza Kanununun 165'inci maddesi kapsamında amire saygısızlık şeklinde disiplin suçu olarak değerlendirilerek yetki dahilinde disiplin cezası verildiği görüldüğünden, işlemin yok hükmünde sayılmasını gerektirecek bir nedenin bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Davacının savunmasının ibraz ettiği tarih itibariyla şube müdürünün izinden dönmesi ve takdir yetkisini ceza vermemek yönünde kullanması sebebiyle, şube müdürünün daha sonra yeniden kullandığı izin sırasında vekalet edenin önceki savunmaya istinaden cezalandırma yetkisinin olmadığı belirtilmekte ise de; cezalandırma yetkisinin ukdesinde bulunduğunda şüphe olmayan şube müdürünün izin dönüşü davacının savunmasına vakıf olduktan sonra ceza vermediği, ancak ceza verilmesine gerek olmadığı yönündeki bir iradi eyleminin de bulunmadığı, bu süreçte eylem tarihinden itibaren 30 günlük süre dolmadan yetkili disiplin amiri tarafından verilen disiplin cezasında yetki gaspı veya şekil yönünden, işlemin yok hükmünde sayılmasını gerektirecek bir hukuka aykırılığın bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Dava konusu oda hapsi disiplin cezasının yok hükmünde sayılmasını gerektirecek nitelikte ağır ve bariz bir hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığından, 1602 sayılı AYİM Kanununun 21'inci maddesi uyarınca İNCELEME KABİLİYETİ BULUNMAYAN DAVANIN REDDİNE,

15 TEMMUZ 2010 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy