Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2009/940 Esas 2009/988 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2009/ 940
Karar No: 2009 / 988
Karar Tarihi: 08.10.2009

(1602 S. K. m. 64, 67)

Davacı vekili 03.07.2009 tarihinde AYİM kaydına geçen dilekçesinde özetle: Müvekkili ...........'un Kıbrıs Barış Harekatına katılanlara tanınan haklardan yararlandırılmaması işleminin iptaline ilişkin daha önce açtıkları davanın müvekkilinin 2 nci Kıbrıs Barış Harekatına katıldığı halde kayıtların tam ve doğru tutulmaması nedeniyle reddedildiğini, aradan geçen zaman süreci içinde müvekkilinin birlikte askerlik yaptıkları Kıbrıs Barış Harekatına katılan arkadaşlarının izine ve adreslerine ulaşabildiğini belirterek bu arkadaşlarının noter huzurunda vermiş oldukları ifadeler ile gazilik kartlarının 1602 sayılı kanunun 64/a maddesi kapsamında yeni delil olarak kabulü ile AYİM 2 nci Dairesinin 17.01.2001 tarih ve E.2000/371; K.2001/30 sayılı kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinde: Davacının Hatay/Dörtyol 488 nci Ulş. İtf. Ulş. Tb. 2 nci Bl. K.lığında askerlik vazifesini yaparken Ertuğrul gemisi ile Kıbrıs'a intikal ettiğini, Barış Harekatına katıldığını belirterek Kıbrıs Barış Harekatına katılanlara tanınan haklardan yararlandırılmama işleminin iptali istemiyle açtığı davanın, AYİM 2 nci Dairesinin 17.01.2001 tarih ve E.2000/371; K.2001/30 sayılı kararı ile reddedildiği, bu kararın kesinleştiği, bilahare davacının birlikte askerlik vazifesini yaptığı arkadaşları ile irtibata geçerek arkadaşları ............., ............., ............, ..............'a ait davacının lehine beyanları içeren noter huzurunda alınmış ifade tutanakları ve bu kişilere ait gazilik kartlarını delil göstererek süresinde yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.

Davacı her ne kadar yargılamanın duruşmalı yapılmasını talep etmiş ise de;

1602 sayılı AYİM Kanununun 67/son fıkrasında Yargılamanın iadesi ve kararın düzeltilmesi isteklerinde duruşma yapılması, görevli daire veya daireler kurulunun kararına bağlıdır. hükmüne yer verilmiştir.

Dava dosyasında mevcut deliller dikkate alındığında duruşma yapılmasının karara bir etkisi olmayacağı değerlendirildiğinden yargılamanın duruşmalı yapılmasına gerek görülmemiştir.

1602 sayılı AYİM Kanununun Yargılamanın Yenilenmesi başlığını taşıyan 64 ncü maddesinde, Daireler ve Daireler Kurulunca verilen kararlar hakkında a-h bendinde yazılan sebeplerden dolayı yargılamanın yenilenmesinin istenebileceği hüküm altına alınmış bulunmaktadır.

Anılan yasa hükmünde sayılan yargılamanın yenilenmesi nedenleri; a) Zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması; b) Karara esas olarak alınan belgenin sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu, mahkeme veya resmi bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiş olup da yargılamanın iadesini isteyen kimsenin, karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması; c) Karara esas olarak alman bir ilam hükmünün kesin hüküm halini alan bir kararla bozularak ortadan kalkması; d) Bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyanı ve ihbarda bulunduğunun, hükümle tahakkuk edilmesi; e) Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanılmış olması; f) Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler huzuru ile davanın görülüp karara bağlanmış bulunması; g) Çekilmeye mecbur olan Başkan veya üyenin katılması ile karar verilmiş olması, h) Tarafları ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir karar verilmesine sebep olabilecek bir madde yokken, aynı Daire veya diğer Daire yahut Daireler Kurulu tarafından evvelki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması olarak gösterilmiştir.

Davacının daha önce açtığı davanın, davacının Kıbrıs Barış Harekatına katıldığına dair bir kayıt bulunmadığı, bu olayın diğer delillerle desteklenmedikçe soyut şahit beyanı ile ispatlanmasının inandırıcı olmayacağı, esasen tanık beyanlarına idari yargıda itibar edilemeyeceği gerekçeleri ile reddine karar verilmiştir.

Tanık beyanlarının delil değeri daha önce verilen kararda tartışılarak değerlendirilmiştir. Davacı vekilin ibraz ettiği, daha önce verilen karar tarihinden sonra noter huzurunda alınmış tanık tutanaklarının ve bu kişilere ait gazilik kartlarının da zorlayıcı nedenlerle veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan sebeplerle elde edilememesi söz konusu değildir. Bu nedenlerle davacı vekilinin delil olarak gösterdiği belgelerin yargılamanın yenilenmesini gerektirecek nitelik taşımadığı anlaşılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Davacının yasal sebepleri ve dayanağı bulunmayan YARGILAMANIN İADESİ TALEBİNİN REDDİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy