Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2009/915 Esas 2009/795 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2009/ 915
Karar No: 2009 / 795
Karar Tarihi: 16.07.2009

(4721 S. K. m. 14, 405, 448, 456, 462) (1602 S. K. m. 45)

Davacı 29.06.2009 tarihinde AYİM kaydına geçen dilekçesinde özetle; kardeşi hakkında GATA Sağlık Kurulunun 08.12.2006 tarih ve 2321 sayılı raporuyla Kronik nitelik kazanmış psikotik bozukluk tanısıyla D/15 Fİ Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapamaz kararı verildiğini, kardeşinin öncelikle vazife malulü sayılması, olmadığı takdirde adi malul olarak emekli edilmesi ve aylık bağlanması gerekirken yaş haddinden emekliye ayırma işleminin hukuka aykırı olduğunu belirterek, malulen emekli edilmeme ve aylık bağlanmama işleminin iptali ile ödenmesi gereken aylık ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

AYİM Genel Sekreterliğinin 13.07.2009 tarih ve Gensek:2009/2259 Id.Ks. sayılı yazısıyla, vasiliğin uzatılması kararı ve husumet izni bulunmadığı belirtilerek ilk inceleme aşamasında bir karar verilmek üzere dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.

Dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesi neticesinde;

1. Dava dilekçesi ekinde gönderilen Ankara 16. Sulh Hukuk Mahkemesinin 21.11.2001 tarih ve 2001/1035 Esas, 2001/1281 Karar sayılı kararın incelenmesinden, ......'in psikotik bozukluk denilen hastalığı olduğu, bu durumuyla ayırt etme gücünden yoksun olduğu sağlık kurulu raporuyla belirlendiğinden kardeşi .....'in vasi olarak atandığı anlaşılmaktadır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405 nci maddesi hükmüne göre akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması veya bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan ergin kişilerin kısıtlanacağı, aynı Kanununun 14 ncü maddesine göre kısıtlıların fiil ehliyetinin bulunmadığı, 448 nci madde hükmüne göre, vesayet dairelerinin yetkilerine ilişkin hükümler saklı olmak kaydıyla, vesayet altındaki kişiyi bütün hukuki ilişkilerde temsil etmeye vasinin yetkili olduğu; 456 maddeye göre vasinin görev süresinin iki yıl olduğu, bu sürenin vesayet makamınca her defasında iki yıl süreyle uzatılabileceği, 462 nci maddenin 8 nci fıkrası hükmüne göre de vasinin dava açabilmesi için vesayet makamının izninin gerektiği bilinmektedir.

Davacının vasisi olarak atanan kardeşi ..........'in vasi olarak atanmasının 2001 yılında olduğu, dava açabilmesi için öncelikle 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunun 456 ncı maddesine göre vesayet makamından vasiliğinin uzatıldığına dair kararla birlikte 462 nci maddesinin 8 nci fıkrası hükmüne göre vesayet makamından bu davayı açabilmek için izin alması gerekmektedir. Dava dosyasında vesayet makamı tarafından vasiye izin verildiğine dair bir karar bulunmakta ise de bu iznin disiplinsizlik nedeniyle ayırma işleminin iptali davasına yönelik olduğu, bu dava için vesayet makamınca verilmiş husumet izni bulunmadığı görülmektedir.

2. Ayrıca dava dilekçesinde ...kardeşimin öncelikle vazife malulü sayılması, olmadığı takdirde adi malul olarak işlem tesisi... şeklinde terditli talepte bulunulduğu, idari yargıda terditli dava açılamayacağı, bu nedenle dava konusunun vazife maluliyeti mi yoksa adi maluliyet mi olduğunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

Bu itibarla; 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanununun 45 nci maddesinin (B) bendi gereğince, 30 gün içinde dava açılmak şartıyla DİLEKÇENİN REDDİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy