Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2009/887 Esas 2009/1282 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2009/ 887
Karar No: 2009 / 1282
Karar Tarihi: 03.12.2009

(2946 S. K. m. 1, 3, 4, 7, 8, 11) (Kamu Konutları Yönetmeliği m. 8, 9, 13, 14, 33, 34)

Davacı 25.06.2009 tarihinde kayda geçen dilekçesinde özetle; halen oturmakta olduğu lojmanın sıra tahsisli olarak 31.08.2006 tarihinde tahsis edildiğini, bilahare bakmakla mükellef olduğu aile fertleri ile beraber oturmadığı, sadece bazı hafta sonları ve uzun tatil dönemlerinde oturduğu gerekçesiyle 14.05.2009 tarihli yazıyla konutu tahliye etmesinin bildirildiğini, halbuki Konut Yönergesinde her durumda aile fertlerinin yanında bulunacağına dair bir hüküm bulunmadığını, eşiyle evlilik bağının devam ettiğini, lojmanın ortak aile konutu olduğunu, eşinin öğretmenlik yaptığı için oturduğu evin ise geçici olduğunu, eşinin Afyonkarahisar'a atanabilmesi için defalarca müracaat etmelerine rağmen, eşine uygun kadro bulunmaması nedeniyle atamasının yapılmadığını, eşinin öğretim döneminde mecburiyetten konutta oturamadığını, tatil dönemlerinde ise konutta birlikte oturduklarını belirterek hukuka aykırı olarak tesis edilen lojmandan çıkarılma işleminin öncelikle yürütmenin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

AYİM 3 ncü Dairesinin 09.07.2009 tarih ve E:2009/887 sayılı kararı ile idari işlem yerine getirilmesi halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğumunun muhtemel bulunması ve dilekçede ileri sürülen hususların ciddi görülmesi nedenleriyle yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının 2006 yılı atamalarında Afyonkarahisar Askerlik Daire Başkanlığına atandığı, 14.08.2006 tarihinde yeni görevine başladığı, 15.08.2006 tarihinde konut başvuru beyannamesi doldurarak Kara Kuvvetleri Komutanlığı İkmal Komutanlığı tahsis yetkisindeki konutlardan kendisine konut tahsis edilmesi için müracaatta bulunduğu, İkmal Komutanlığının 31.08.2006 tarih ve PER:6124-153-06/935 sayılı emri ile M. Muğlalı Lojmanı 6 nolu dairenin davacıya tahsis edildiği, ancak davacının bakmakla mükellef olduğu aile fertleri ile birlikte daimi olarak birlikte oturmadığı, sadece hafta sonları ve uzun tatil dönemlerinde aile fertleri ile beraber oturduğu, bu durumun yapılan kontrollerle de tespit edildiği, davacının konutta oturma şartlarına haiz olmadığı gerekçesiyle 14.05.2009 tarihli emirle en geç iki ay içerisinde konutu tahliye etmesinin istenilmesi üzerine yasal süre içerisinde iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

2946 sayılı Kamu Konutları Kanununun 1. maddesinde kanunun amacının, kamu konutlarının tahsis biçimi, oturma süresi, kira, bakım onarım ve yönetimine ilişkin temel ilkeleri belirlemek olduğu, 3. maddesinde konut türleri sayıldıktan sonra konut tahsisinin yapılmasına ilişkin usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceğinin belirtildiği, 4. maddesinde sıra tahsisli konutlarda oturma süresinin beş yıl olduğu, 7 ve 8 nci maddelerinde konutun hangi hallerde ve ne kadar sürede boşaltılması gerektiği hususları düzenlenmiştir.

2946 sayılı Kamu Konutları Kanununun 11 nci maddesine dayanılarak çıkarılan Kamu Konutları Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinde konutta birlikte oturabilecekler sayılmış, 33 ve 34 üncü maddelerinde konuttan çıkma ve çıkarılma hususları düzenlenmiştir.

Yine Kamu Konutları Yönetmeliğinin 8, 9 ve 14 üncü maddelerinde görev ve sıra tahsisli konutların tahsis şekli ile konut tahsis talebi ve değerlendirilmesinin usul ve esaslarının Milli Savunma ve İçişleri Bakanlığınca ayrıca düzenleneceği belirtilmiştir.

TSK Konut Yönergesinin ((MSY 319-2(B)) Beşinci Bölüm 1. maddesinde; Konutlar, Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu evli, bekar veya dul; subay, istisnai memur, astsubay, sivil memur, uzman jandarma ve uzman erbaşlardan bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri ile birlikte oturacağını beyan edenlere tahsis edilir. Kendisine konut tahsis edilen personelin, bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri ile beraber oturup oturmadıkları, blok yönetim kurullarınca takip edilir ve aksine davrananlar konut tahsis makamına bildirilir.

Bekar veya dul olan personelden, yalnızca bir defaya mahsus olarak müteakip üç ay içerisinde evleneceğini yazılı olarak beyan ederek ilgili tahsis makamına veya yetki vereceği birimlere başvuranlar, evli personel gibi (eş puanı verilmeksizin) öneri listesine dahil edilir. Ancak bu personel beyan tarihinden itibaren üç ay içerisinde beyanının doğruluğunu belgelemediği taktirde, öneri listesinden çıkarılır. Kendisine konut tahsis edilmiş ise tahsis emri iptal edilir, eğer konutu teslim almış ise tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içerisinde konutu tahliye eder. Bu personele, konutu teslim ettiği tarihten itibaren aynı garnizonda bir yıl süreyle konut tahsis edilmez.

Konut tahsis edilenlerin yanında, kendisinin veya eşinin usul ve füruğu ile üçüncü dereceye kadar (üçüncü derece dahil) hısımları veya gelenek, görenek ve ahlak kuralları gereği, korumak ve bakmakla yükümlü bulundukları kimseler oturabilir. hükmü Aynı Yönergenin Dördüncü Bölüm 1. maddesinin (e) fıkrasında Tahsis yapıldıktan sonra konutta oturma şartlarını haiz olmadıkları anlaşılanlar, kendilerine yapılan tebligat tarihinden itibaren iki ay içinde konutu boşaltacakları hükmü bulunmaktadır.

Davacının konuttan çıkarılmasına sebep olarak bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri ile konutta daimi olarak birlikte oturacağı beyanının aksine, bakmakla mükellef olduğu aile fertleriyle beraber oturmadığı, dolayısıyla tahsis yapıldıktan sonra konutta oturma şartlarını kaybetmesi gösterilmiştir.

Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri çerçevesinde dava konusu işlem değerlendirildiğinde; davacının 15.08.2006 tarihinde düzenleyerek idareye sunduğu konut başvuru beyannamesinde eşinin öğretmen olup atama beklediğini açıkça beyan ettiği, herhangi bir yalan beyanının bulunmadığı, davacının eşinin Manisa ili Saruhanlı ilçesi Saruhanlı Çok Programlı lisesinde kimya öğretmeni olarak görev yaptığı, Afyonkarahisar Merkezde branşına uygun boş kadro olmadığı için atamasının yapılamadığı, yapılan kontrollerde de eşinin hafta sonları, sömestr tatili, yaz tatili, bayram tatili ve izinli olduğu zamanlarda eşi olan davacı ve çocuğu ile birlikte lojmanda ikamet ettiğinin tespit edildiği, aile fertleriyle birlikte oturma şartının, her zaman ve kesintisiz olarak birliktelik olarak algılanamayacağı, sağlık, eğitim, eşin atanamaması gibi geçerli mazeretlerin bulunması durumunda birlikte oturma şartının daha esnek yorumlanması gerektiği, söz konusu düzenlemenin asıl amacının suiistimalleri önlemek olduğu, davacı açısından böyle bir durumun söz konusu olmadığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde davacının konuttan çıkarılması işleminin sebep ve amaç unsurları yönünden hukuka aykırı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Davacının konuttan tahliye işleminin İPTALİNE (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy