Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2009/885 Esas 2009/1278 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2009/ 885
Karar No: 2009 / 1278
Karar Tarihi: 03.12.2009

(2330 S. K. m. 1, 2, 3, 10)

Davacı, 26.05.2009 tarihinde AYİM kaydına geçen dava dilekçesi ile özetle; davacının, Bingöl/Genç İlçe J.K.lığı emrinde görev yaptığı sırada, 26 Temmuz 2008 tarihinde Bingöl/Genç İlçe J.K.lığı Yayla J.Krk. K.lığı sorumluluk alanının emniyetini sağlamak ve teröristleri etkisiz hale getirmek maksadı ile icra edilen operasyonda, yol kontrolü amacıyla bulunduğu BTR-60 aracından çıkmak için aracın üst kapağını kaldırması sonrasında, üst kapağın emniyet mandalından kurtularak elinin üzerine düşmesi sonucu, sol el işaret parmağının kırıldığı ve sağ ve sol el orta parmaklarının ezildiğini; olayın 2330 sayılı kanun kapsamında iç güvenlik ve asayişi koruma görevi ifa ederken gerçekleşmesi nedeniyle, kendisine 2330 sayılı Kanun kapsamında nakdi tazminat ödenmesi gerekirken davalı idarece aksi yönde tesis edilen nakdi tazminat ödenmemesi işleminin hukuka aykırı olduğunu öne sürerek bu işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Dava dosyasının incelenmesi sonucunda; davacının, Bingöl/Genç Üçe J.K.lığı emrinde görev yaptığı sırada, Yayla J.Krk.K.lığı sorumluluk alanının emniyetini sağlamak üzere icra edilen operasyona katıldığı, yol kontrolü yapmak maksadıyla Bingöl-Diyarbakır Karayolu Servi Köyü yol ayrımına geldiğinde, içinde bulunduğu BTR-60 aracından çıkmak için üst kapağı kaldırdığı, bu sırada üst kapağın elinin üzerine düşmesi sonucu sol el işaret parmağında kırık, sağ ve sol el orta parmaklarında ezilme meydana gelecek şekilde yaralandığı; olay sonrası tedavisinin yapılabilmesi amacıyla önce revire, oradan da Genç Devlet Hastanesine sevk edilerek tedavisinin yapıldığı; kendisine nakdi tazminat ödenmesi için yaptığı başvuru sonrasında: J.Gn.K.lığı Nakdi Tazminat Komisyonunun 27.03.2009 tarih ve 2009/103 sayılı kararıyla Olayın doğrudan emniyet, asayiş görevinin yerine getirilmesi esnasında meydana gelmemesi ve bu sebeple 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamına girmemesi gerekçesiyle davacıya nakdi tazminat ödenmemesine karar verildiği ve 24.04.2009 tarihinde bu kararın davacıya tebliğini müteakip, iş bu davanın, AYİM'de süresinde açıldığı anlaşılmıştır.

Nakdi Tazminatın ödenme usul ve esasları, 2330 Sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelikte düzenlenmiştir.

3.11.1980 tarih ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun Amaç başlığı altındaki 1 nci maddesinde, bu kanunun amacı; Barışta güven ve asayişi korumak, kaçakçılığı men, takip ve tahkikle görevli olanların bu görevlerinden dolayı ya da görevleri sona ermiş olsa bile yaptıkları hizmet nedeniyle derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma veya hastalık sonucu ölmeleri veya sakat kalmaları halinde ödenecek nakdi tazminat ile birlikte bağlanacak aylığın ve bu yüzden yaralanmaları halinde ödenecek nakdi tazminatın esas ve yöntemlerinin düzenlenmesidir, şeklinde belirtilmiştir.

Kanunun 2 nci maddesinde ise, iç güvenlik ve asayişin korunması veya kaçakçılığın men, takip ve tahkikle görevlendirilen personelle kimlerin amaçlandığına açıklık getirilerek kanun kapsamında bulunan personel sayılmıştır.

Aynı Kanunun 10 ncu maddesinin 1 nci fıkrasında; Kanuna göre verilecek nakdi tazminatların ödeme şekli ile 3 ncü maddenin (b) bendi uyarınca ödenecek tazminatların tutarları ile bu kanunla ilgili diğer hususların hazırlanacak bir yönetmelikle düzenleneceği öngörülmüştür.

Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmeliğin Kapsamla ilgili 2 nci maddesinde, iç güvenlik ve asayişin korunması ile kaçakçılığın men, takip ve tahkiki konularında görevlendirilen personel sayılmakta, bu görev ve yardımlardan dolayı veya görev ve yardımları sona ermiş olsa bile yaptıkları bu görev ve yardımları nedeniyle ya da Devlet güçlerini sindirme amacına yönelik saldırı sonucu, derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma ve hastalık sonucu ölmeleri halinde hak sahiplerine verilecek Nakdi Tazminat ile bağlanacak aylığın, sakat kalmaları halinde kendilerine verilecek nakdi tazminatın esaslarını kapsayacağı açıklanmıştır.

Yukarıdaki açıklamaları göz önünde bulundurarak dava konusu olayı değerlendirmek gerekmektedir. Olay ile ilgili tutanaklardan açıkça anlaşılacağı üzere Bingöl Genç İlçesi Yayla Jandarma Komutanlığı emrinde konuşlu 2 nci Mknz. Tim elemanı davacının 26.07.2008 gecesi yol kontrolü amacıyla Bingöl-Diyarbakır karayolu Sevi Köyü yol ayrımında görevli olduğu, saat 23:00 sıralarında bu görevin icrası cümlesinden olmak üzere BTR-60 aracından çıkarken kendi kusuru olmaksızın araç kapağının, mandalından kurtularak parmağının kırıldığı ve elinin ezildiği olayın tamamen yukarıdaki mevzuatta zikredilen faaliyet esnasında ve bundan dolayı meydana geldiği görülmekle buna aykırı bir kabul ile oluşturulan işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonuç kanısına varılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Belirtilen nedenlerle hukuka aykırılık teşkil eden işleminin İPTALİNE,

KARŞI OY GEREKÇESİ

Nakdi Tazminatın ödenme usul ve esasları, 2330 Sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelikte düzenlenmiştir.

3.11.1980 tarih ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun Amaç başlığı altındaki 1 nci maddesinde, bu kanunun amacı; Barışta güven ve asayişi korumak, kaçakçılığı men, takip ve tahkikle görevli olanların bu görevlerinden dolayı ya da görevleri sona ermiş olsa bile yaptıkları hizmet nedeniyle derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma veya hastalık sonucu ölmeleri veya sakat kalmaları halinde ödenecek nakdi tazminat ile birlikte bağlanacak aylığın ve bu yüzden yaralanmaları halinde ödenecek nakdi tazminatın esas ve yöntemlerinin düzenlenmesidir, şeklinde belirtilmiştir.

Kanunun 2 nci maddesinde ise, iç güvenlik ve asayişin korunması veya kaçakçılığın men, takip ve tahkikle görevlendirilen personelle kimlerin amaçlandığına açıklık getirilerek kanun kapsamında bulunan personel sayılmıştır.

Aynı Kanunun 10 ncu maddesinin 1 nci fıkrasında; Kanuna göre verilecek nakdi tazminatların ödeme şekli ile 3 ncü maddenin (b) bendi uyarınca ödenecek tazminatların tutarları ile bu kanunla ilgili diğer hususların hazırlanacak bir yönetmelikle düzenleneceği öngörülmüştür.

Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmeliğin Kapsamla ilgili 2 nci maddesinde, iç güvenlik ve asayişin korunması ile kaçakçılığın men, takip ve tahkiki konularında görevlendirilen personel sayılmakta, bu görev ve yardımlardan dolayı veya görev ve yardımları sona ermiş olsa bile yaptıkları bu görev ve yardımları nedeniyle ya da Devlet güçlerini sindirme amacına yönelik saldırı sonucu, derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma ve hastalık sonucu ölmeleri halinde hak sahiplerine verilecek Nakdi Tazminat ile bağlanacak aylığın, sakat kalmaları halinde kendilerine verilecek nakdi tazminatın esaslarını kapsayacağı açıklanmıştır.

Yönetmeliğin 19 ncu maddesinde, Nakdi tazminat ödenmesi, aylık bağlanması, öğretim ve sağlık yardımlarıyla ilgili hükümlerinin; ölüm, sakatlanma ve yaralanmanın görevin sebep ve tesiriyle olmayıp da görevli kişinin kendi kastı sonucu meydana geldiğinin idarece saptanması halinde uygulanmayacağı vurgulanmıştır.

Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri çerçevesinde: nakdi tazminat ödenebilmesi için: 1) İç güvenlik ve asayişin korunması, kaçakçılığın men, takip ve tahkiki konularında görevli olunması ya da görevli kişinin 2330 Sayılı Kanunun 2 nci maddesinde belirtildiği derecede yakını bulunulması 2) Ölüm, sakatlanma ve yaralanmanın, doğrudan doğruya belirtilen görevlerin yapılışı sırasında veya görev sona ermiş bulunsa bile görevden dolayı meydana gelmiş olması, 3) Ölüm, yaralanma ve sakatlanmanın oluşumunda kendi kastı bulunmaması, koşullarının bir araya gelmesi gerekmektedir.

Olay sonrası gerçekleştirilen idari tahkikat sonucunda: davacının, yol kontrol maksadıyla görevlendirilmesi üzerine içinde bulunduğu BTR 60 aracının park edildiği yolun meyilli olması nedeniyle, araç kapağının mandalından kurtularak söz konusu personelin eline düştüğü tespitinde bulunulduğu anlaşılmıştır.

Bu açıklamalara nazaran; davacının yaralanması olayının iç güvenlik, emniyet ve asayişin korunmasına ve teminine yönelik ya da kaçakçılığın men, takip ve tahkiki ile ilgili belirli bir görevin yapılışı sırasında veya görev sona ermiş bulunsa bile bu görevden dolayı meydana gelmemiş olup, davacının yol kontrol görevine gitmek üzere BTR-60 aracından çıktığı sırada, aracın park edildiği yolun meyilli olmasının ve kendi dikkatsizliğinin de etkisiyle, araç kapağının davacının elinin üzerine düşmesi neticesinde meydana geldiği tespit edilmiştir. Bu sebeple, yaralanmanın, 2330 sayılı Kanunda belirtilen görevlerin sebep ve tesiri ile meydana gelmediği görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun görüşüne katılamadık. 03.12.2009 (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy