Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2009/850 Esas 2009/770 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2009/ 850
Karar No: 2009 / 770
Karar Tarihi: 02.07.2009

(205 S. K. m. 25, 26)

Davacı vekili 19.02.2009 tarihinde AYİM kaydına geçen dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 10.11.1998 tarihinde sağlam olarak göreve başladığını, müvekkilinin sözleşmesinin yenilenmesi için 14.07.2008 tarihinde Kasımpaşa Asker Hastanesine muayeneye sevk edildiğini, hastanenin 25.07.2008 tarih ve 404 sayılı raporu ile sol total işitme kaybı ve remisyonda mesane tümörü tanısı ile TSK'de görev yapamaz kararı verildiğini, 10.11.2008'de birliği ile ilişiğinin kesildiğini, davalı kuruma maluliyet yardımı ödenmesi için yaptıkları müracaatın reddedildiğini, müvekkilinin malul kabul edilerek aylık bağlanmasına rağmen davalı tarafından bir işle meşgul olmaktan mahrum kalmadığı belirtilerek maluliyet yardımı ödenmemesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, maluliyet yardımı yapılmaması işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde: Davacının 10.11.1998 tarihinde Dz. K. K. lığı bünyesinde sözleşmeli uzman erbaş olarak göreve başladığı, sözleşmesinin yenilenmesi aşmasında 14.07.2008 tarihinde Kasımpaşa Asker Hastanesi Baştabipline muayene için sevk edildiği, Kasımpaşa Asker Hastanesinin 25.07.2008 tarih ve 404 sayılı sağlık kurulu raporu ile sol total işitme kaybı ve remisyonda mesane tümörü teşhisi ile D/53 F6 Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapamaz. kararı verildiği, 10.10.2008 tarihinde birliğinden ilişiğinin kesildiği, davacının OYAK maluliyet yardımı ödenmesi talebinde bulunduğu, davacının talebinin Ordu Yardımlaşma Kurumunun 15.12.2008 tarihli yazısı ile reddedilmesi üzerine süresinde bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

205 sayılı OYAK Kanununun 26 ncı maddesi; Maluliyet yardımı aşağıdaki hallerde ödenir:

a) Tam ve daimi malullük, üyelerden her hangi biri ister vazife dahili ister vazife harici olsun, her hangi bir kaza, hastalık ve sakatlık neticesinde bir işle meşgul olmak imkanından kati surette mahrum kaldığı heyeti sıhhiye raporu ile tebeyyün ettiği takdirde tam ve daimi malul addedilir.

Muvakkat ve kısmi malullük ile muvakkat hastalıklar tam ve daimi maluliyet mefhumunun haricindedir. Ancak, vücudun yansının felci, iki kol veya iki bacağın, iki elin, iki ayağın ve iki gözün, bir kol ile bir bacağın, bir el ile bir ayağın tamamıyla kaybı, tedavisi gayrikabil daimi hastalıklarla gayrikabil tedavi olduğu heyeti sıhhiye raporu ile tebeyyün edip Kurumca da vazifeye devamına imkan olmadığı kabul edilen sair hastalıklar tam ve daimi hali olarak kabul edilir.

Hastalık sebebiyle yapılacak tam ve daimi maluliyet yardımı, maluliyet halinin tespitinden bir sene sonra ödenir.

Tam ve daimi maluliyet yardımı 25 inci madde gereğince hesaplanan ölüm yardımı gibi hesap ve tesviye olunur.

b) Kısmi malullük, üyelerden birisi her hangi bir kaza dolayısıyla daimi ve fakat kısmi bir maluliyete uğradığı takdirde işbu kanunun ilişik 2 No. lu tablodaki nispetler dahilinde kısmi maluliyet yardımına hak kazanır.

Kısmi maluliyet yardımı hesabında, son olarak alman maaş tutarının 12 misli esas ittihaz olunur ve bu miktarın tablodaki nispetlerle hasılı zarbı kısmi maluliyet yardımı tutarını verir.

Kısmi maluliyete duçar olan üyenin durumu, vazifesinden de ayrılmasını icabettirecek olursa bu takdirde ayrılış tarihine kadar birikmiş emeklilik yardımı tutarı da kendisine iade olunur.

Kasten husule getirilen sakatlıklar, alkol ve uyuşturucu maddelerin kullanılmasının tevlid edeceği malullükler için yalnız maluliyetin vukua geldiği tarihe kadar birikmiş emekli yardım tutarı verilir.

Sırf ihtiyarlık dolayısıyla çalışmamak veya kudretten düşme maluliyet sayılmaz ve 65 yaşından sonra vukua gelen maluliyet halleri her ne olursa olsun sureti katiyetle ödenmez.

Her hangi bir uzvun maluliyete duçar olması sebebiyle ödenen maluliyet yardımı, o uzvun ikinci bir defa maluliyete duçar olması halinde ödenecek maluliyet yardımında, tenzili bir şekilde nazara alınır.

Bir uzvun veya uzuv kısmının kaybı tabiri, o uzvun veya uzuv kısmının kati ve mutlak surette vazife görmemesini ve kullanılmamasını ifade eder.

Bir kazadan evvel esasen hiçbir suretle vazife, göremeyen ve kullanılamayan bir uzvun veya uzuv kısmının kaybı tazmin olunmaz. Aynı kazadan dolayı muhtelif uzuvlarda veya uzuv kısımlarında meydana gelen maluliyetler için ayrı ayrı hesap edilecek yardım yekunu son olarak alınan maaş tutarının 12 mislini geçemez. hükmüne amirdir.

Dava konusu, OYAK Kanununun 26 ncı maddesi kapsamında maluliyet yardımı yapılmaması işleminin iptali istemi olduğundan davacının bu talebinin tam ve daimi maluliyet yardımı ve kısmi maluliyet yardımı bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.

205 sayılı OYAK Kanununun 26/a maddesinde düzenlenen tam ve daimi maluliyet yardımını doğuran hukuki nedenler kaza, hastalık veya sakatlık olmak üzere üç halde gerçekleşebilir. İki paragraf halinde düzenlenen 26/a maddesinde her iki paragrafta da eşit şekilde kurucu unsur; kaza, hastalık veya sakatlığın bir işle meşgul olmak imkanından katti surette mahrum kalma sonucunu doğurması ve bu halin bir sağlık kurulu raporu ile ortaya konulmuş olması koşuludur. Bu nedenle 205 sayılı Kanunun 26/a maddesinin ikinci paragrafında belirtilen tedavisi gayri kabil daimi hastalıklar ve tedavisi gayri kabil tedavi olduğu sağlık kurulu raporuyla belirlenip, kurumca da vazifeye devamına imkan olmadığı kabul edilen sair hastalıklar da da söz konusu ortak unsurun gerçekleşip gerçekleşmediğinin aranması gerekmektedir.

Davacının Oyak maluliyet yardımı talebi üzerine davacının durumu davalı kurumun 11.11.2008 tarihli yazısı ile GATA Komutanlığından sorulmuş, davacı hakkında düzenlenen GATA Sağlık Kurulunun 27.11.2008 tarih e 410 numaralı Ek raporunda: Sol total işitme kaybı, remisyonda mesane tümörü tanı ve D/53 F6 Türk Silahlı Kuvvetlerinde Görev Yapamaz kararı olan hastanın hastalığının tedavisin mümkün olduğu ve bu hastalıktan dolayı bir işle meşgul olmak imkanından fikren ve bedenen kafi surette mahrum kalmadığı belirtilmiştir. Dolayısıyla tam ve daimi maluliyet yardımı yapılabilmesi için gerekli bir işle meşgul olmak imkanından kati suretle mahrum kalma şartı gerçekleşmemiş olduğundan tam ve daimi maluliyet yardımı ödenebilmesi mümkün değildir.

205 sayılı OYAK Kanununun 26/b maddesinde düzenlenen kısmi maluliyet yardımının ise herhangi bir kaza nedeniyle daimi ve kısmi bir malullük durumunda yapılabileceği belirtilmiştir.

Davacı hakkında düzenlenen 25.07.2008 tarih ve 404 numaralı sağlık kurulu raporu ve 27.11.2008 tarih ve 410 numaralı Ek rapordan anlaşılacağı üzere davacının rahatsızlığı kaza dolayısıyla değil hastalık dolayısıyla meydana geldiğinden kısmi maluliyet yardımı şartlarının da oluşmadığı anlaşılmıştır.

Bu itibarla; davacının mevcut rahatsızlığı nedeniyle bir işle meşgul olma imkanından kati surette mahrum kalmadığı anlaşıldığından tesis edilen işlemde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Yasal dayanaktan yoksun DAVANIN REDDİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy