Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2009/744 Esas 2009/1194 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2009/ 744
Karar No: 2009 / 1194
Karar Tarihi: 12.11.2009

(2709 S. K. m. 92) (5434 S. K. m. 64, 69) (926 S. K. Ek m. 10)

Davacılar vekili 14.05.2009 tarihinde Sivas İdare Mahkemesinde ve bu yolla 20.05.2009 tarihinde AYİM'de kayda geçen dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin oğlu müteveffa ...........'in Gaziantep 5'inci Zırhlı Tugay Komutanlığında Tank Er olarak vatani görevini yapmakta iken intihar ederek hayatını kaybettiğini, ancak müteveffanın ölüm olayından önce psikiyatrik rahatsızlıklarının bulunduğunu ve bu durumun birlik komutanlığınca da bilinmesine rağmen kendisine silah verildiğini ve böylelikle ölümle sonuçlanan olaya zemin hazırlandığını, bu nedenle şehit sayılmasının gerektiğini, konuya ilişkin olarak davalı idareye yaptıkları başvuruya cevap verilmeyerek taleplerinin zımnen reddedildiğini, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Dava dosyasının incelenmesi sonunda; Davacıların oğlu olduğu anlaşılan Tnk.Er ...........'in Gaziantep 5'inci Zh.Tug.K.lığı emrinde askerlik görevini yerine getirmekte iken, 10.05.2006 tarihinde kendisine nöbet için verilen G-3 piyade tüfeği ile intihar etmek suretiyle hayatını kaybettiği, müteveffanın şehit kabul edilmesi için davacılar tarafından Milli Savunma Bakanlığına idari müracaatta bulunulduğu, ancak Bakanlığın 16.01.2009 tarihli yazısı ile başvurunun K.K.K.lığından takip edilmesinin gerektiği yönünde cevap verildiği, K.K.K.lığınca davacılara herhangi bir cevap verilmemesi üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İç hukukumuzda ŞEHİT in tanımını yapan bağlayıcı bir düzenleme bulunmamaktadır. 1325 Tarihli Askeri Tekaüt ve Maaş Kanununda şehit kavramı geçmekte ise de tanımı verilmemektedir. Keza, 5434 Sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 64 ve müteakip maddesinde Harp Malûllüğü nden söz edilmekle birlikte, şehit le ilgili herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak Kanununun 69'uncu maddesinin (d) bendinde: ...64'üncü madde de yazılı hallerde şehit olmuşlarsa;... ibaresinin, şehit ya da şahadeti tam olarak açıkladığı da ileri sürülememektedir.

Milli Savunma Bakanlığınca hazırlanan (MSY 43 9-1 (A)) Şehitlik Yönergesi, şehitliğe kimlerin gömüleceğinin belirlenmesi, şehitlik yerlerinin tespiti ve tescili ile bakım ve onarım işlemlerinin yürütülme esas ve usullerinin tespiti amacı ile çıkarılan idarenin bu hususlardaki iç işleyişi ilgili bir düzenlemesidir.

Bu yönergenin 2'nci bölüm 4'üncü maddesinde şehitliklere defnedilecekler sayılmış, 1'inci bölüm 3'üncü madde (a) bendinde ise 2'nci bölüm 4'üncü maddede yazılı nedenlerden dolayı ölenler şehit olarak tanımlanmıştır. Ancak bu tanımlama idarece şehitliklere defnedilecekler ile sınırlı bir tanımlamadır. Zira Yönergede şehitliğe gömülenlere ŞEHADET BELGESİ verileceği, bu belgenin vefat eden personelin şehitliğe gömülme hakkını kazandığını ifade eden bir belge olduğu, bu belgenin hak sahiplerine şehitlik nedeniyle yasaların tanıdığı hakların verilmesi zorunluluğunu doğurmayacağı belirtilmiştir.

Dava konusunu teşkil eden şehitlik kavramının yer aldığı Şehitlik Yönergesi hükümleri incelendiğinde Yönergenin 2'nci bölüm 4'üncü maddesinde şehitliklere defnedilecekler sayılmıştır. Bu maddeye göre; Şehitliklere; Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığına mensup asker ve sivil kişilerden aşağıda belirtilen durumlarda olanlar gömülür.

- Harpte fiilen ateş altında ölenler, ya da yaralanıp tedavisi sırasında bu yaranın sebep ve tesiri ile ölenler veya geride bulunup da düşman silahlarının tesiriyle ölenler, ya da yaralanıp tedavi sırasında bu yaranın sebep ve tesiriyle ölenler,

- İç Güvenlik görevlerinde (disiplinsizlik ve ihmali görülenler hariç) veya terör ve anarşi ile mücadelede ölenler ya da yaralanıp tedavi sırasında bu yaranın sebep ve tesiri ile ölenler,

- Eğitim, atış, tatbikat, manevra gibi görevleri yapan asker kişilerden; görev yaptıkları sırada veya yetkili makamlarca görevlendirilmeleri nedeniyle, sabit görev yerlerinden ayrıldıktan sonra, vukuu bulan bir olayda ölenler ya da yaralanıp da bu yaranın sebep ve tesiri ile ölenler,

- Kaçakçılığın men ve takibinde fiilen çatışma sırasında ölenler ya da yaralanıp tedavi sırasında bu yaranın sebep ve tesiri ile ölenler,

- Hudut emniyet hizmetlerinde iken silahlı çatışma sırasında veya hudut emniyet hizmetinin ifasına yönelik diğer faaliyetler sırasında kaza ve olaylarda ölenler ya da yaralanıp tedavi sırasında bu yaranın sebep ve tesiri ile ölenler, (disiplinsizlik ve ihmali görülenler hariç),

- Ailesi arzu ettiği takdirde, ölen M.S. B.ları, Orgeneraller ve Oramiraller,

- T.S.K. mensubu veya T.S.K.'nden ayrılanlardan (emekli, istifa v.b.) daha önce T.S.K. mensubu olmaları gerekçesiyle terör eylemlerine muhatap olarak ölenler,

- Herhangi bir askeri tesis, kışla ve binanın v.s. yangın, sel, deprem, heyelan, çığ gibi doğal afetlere maruz kalması nedeniyle ölenler,

- Hangi meslek ve sınıftan olursa olsun; vazifeli olarak askeri uçak veya askeri maksatla kullanılan uçak, helikopter, gemi ve denizaltının herhangi bir sebep ve etki ile düşmesi, batması, infilak etmesi sonucu bu vasıtalarda bulunanlardan ölenler, (disiplinsizlik ve ihmali görülenler hariç),

- Yurtdışında sürekli görev veya her türlü geçici görev nedeniyle bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri personelinden; bu görevlerinden dolayı (görevleri sona ermiş olsa bile) maruz kaldıkları tedhiş veya uğradıkları suikast sonucu ölenler ile T.C. Anayasasının 92 nci Maddesi veya Türkiye'nin taraf olduğu anlaşmalar uyarınca ya da 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun EK-10 ncu maddesi gereğince görevlendirilenler ile yabancı ülkelerde veya uluslararası sahalarda yapılan eğitim, tatbikat, manevra veya harekat sırasında bu görevlerin başlangıcından bitimine kadar geçen süre içinde ölenler. hükmünü amirdir.

Açıklanan mevzuat hükümleri çerçevesinde, Davacıların oğlu müteveffa Tnk.Er...............'in 10.05.2006 tarihinde kendisine nöbet için verilen silahı kullanarak intihar etmek suretiyle vefat ettiği, ölüm olayının Şehitlik Yönergesi kapsamında görülmesine ve müteveffanın şehit statüsüne alınmasına hukuken imkan bulunmadığı, bu sebeple davalı idare tarafından yapılan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Yasal dayanaktan yoksun DAVANIN REDDİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy