Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2009/41 Esas 2009/595 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2009/ 41
Karar No: 2009 / 595
Karar Tarihi: 21.05.2009

(205 S. K. m. 21, 26)

Davacı 04.12.2008 tarihinde Hassa Asliye Hukuk Mahkemesi kaydına ve bu yolla 29.12.2008 tarihinde AYİM kaydına geçen dilekçesinde özetle, 04.01.1994 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığında uzman erbaş olarak göreve başladığını, 07.12.2007 tarihinde aort kapak ameliyatı olduğunu, 11.04.2008 tarih ve 873 sayılı sağlık kurulu raporu ile Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapamaz kararı verilmesi üzerine 14.04.2008 tarihinde sağlık nedeniyle ilişiğinin kesildiğini, görev yaptığı dönemde 15.08.2001 tarihinde OYAK'na üye olduğunu, malulen emekli olması nedeniyle kendisine hem maluliyet yardımı hem de emeklilik yardımı ödenmesi gerektiğini, bu yöndeki müracaatının reddedildiğini belirterek OYAK maluliyet yardımı ve emeklilik yardımı ödenmemesi işleminin iptaline ödenmesi gereken tutarların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; 04.01.1994 tarihinde Uzman Erbaş olarak göreve başlayan davacının OYAK üyeliğinin 15.08.2001 tarihinde başladığı, GATA Sağlık Kurulunun 11.04.2008 tarih ve 873 sayılı raporu ile Aort kapak replasmanlısı tanısı ile D/42 F10 Türk Silahlı Kuvvetlerinde Görev Yapamaz kararı verildiği, raporun 06.05.2008 tarihinde onaylandığı, davacının sözleşmesinin sağlık nedeniyle feshedildiği, T.C. Emekli Sandığı Sağlık Kurulunun 23.06.2008 tarih ve 1921 sayılı kararına istinaden MSB'nin 01.08.2008 tarihli onayı ile davacının adi malul olduğu kabul edilerek aylık bağlandığı, davacının idari müracaatı üzerine GATA Sağlık Kurulunun 10.09.2008 tarih ve Ek Rapor No:306 sayılı raporu ile ...fikren bir işle meşgul olabileceği ayrıca bedenen bir işle meşgul olma imkanından kat'i muafiyetinin söz konusu olmadığına karar verilen davacının talebinin 13.10.2008 tarihli yazı ile reddedilerek 20.11.2008 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının kesintilerinin 26.05.2008 tarihinde nemalandırılmadan ödenmesi için tahakkuk ettirildiği, hangi tarihte ödendiğinin tespit edilmediği, nema ödenip ödenmediğine dair davacıya bir bildirim ya da tebligat yapılmadığı, 04.12.2008 tarihinde kayda giren dilekçe ile işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

205 Sayılı OYAK Kanununun 26/A maddesi Tam ve daimi malullük, üyelerden herhangi biri ister vazife dahili ister vazife harici olsun, herhangi bir kaza, hastalık ve sakatlık neticesinde bir işle meşgul olmak imkanından kati suretle mahrum kaldığı heyeti sıhhiye raporu ile tebeyyün ettiği takdirde tam ve daimi malul addedilir.

Muvakkat ve kısmi malullük ile hastalıklar tam ve daimi maluliyet mefhumunun haricindedir. Ancak, vücudun yarısının felci, iki kol veya iki bacağın, iki elin, iki ayağın ve iki gözün, bir kol ile bir bacağın, bir el ile bir ayağın tamamıyla kaybı, tedavisi gayrı kabil daimi hastalıklarla gayri kabil tedavi olduğu heyeti sıhhiye raporu ile tebeyyün edip kurumca da vazifeye devamına imkan olmadığı kabul edilen sair hastalıklar tam ve daimi hali olarak kabul edilir. hükmünü içermektedir.

205 sayılı OYAK Kanununun 26/a maddesinde düzenlenen tam ve daimi maluliyet yardımını doğuran hukuki nedenler kaza, hastalık veya sakatlık olmak üzere üç halde gerçekleşebilir. İki paragraf halinde düzenlenen bu fıkra da her iki paragrafta da eşit şekilde etkili kurucu unsur; kaza, hastalık veya sakatlığın bir işle meşgul olmak imkânından kati surette mahrum kalma sonucunu doğurması ve bu halin bir sağlık kurulu raporu ile ortaya konulmuş olması gerekmektedir.

Davacı hakkında düzenlenen GATA Sağlık Kurulunun 10.09.2008 tarih ve 306 sayılı ek raporunda, davacının fikren ve bedenen bir işle meşgul olma imkânından kati surette mahrum kalmadığı belirtildiğinden, tam ve daimi maluliyet yardımı ödenmemesi işleminde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ayrıca davacının rahatsızlığının kaza kaynaklı olmaması nedeniyle kısmi maluliyet yardımı ödenmesi de mümkün değildir.

Davacı sağlık nedeniyle malulen emekli olduğunu bu durumun çalışamayacağı anlamına geldiğini, GATA ek raporunun Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiğinin kesilmesine neden olan raporla çeliştiğini ileri sürmektedir.

Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli personelin sağlık nitelikleri ile ilgili olarak askeri hizmetin gerekleri göz önünde tutularak yüksek standartlar getirilmiştir. Bir kimsenin Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapacak sağlık niteliklerine haiz olmaması, onun başka kurumlarda ya da özel sektörde çalışamayacağı anlamına gelmez. Davacı hakkında düzenlenen 11.04.2008 tarihli rapor davacının Türk Silahlı Kuvvetlerinde çalışamayacağını tespit etmiş, 10.09.2008 tarihli Ek rapor ise davacının TSK dışında herhangi bir işte fikren ve bedenen çalışabileceğini ortaya koymuştur. Raporlar arasında bir çelişki mevcut değildir.

Davacı emeklilik yardımı ödenmemesi işleminin iptalini de talep etmektedir. Davacı 15.08.2001 tarihinde OYAK üyesi olmuş 14.04.2008 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilmiştir. Üyelik süresi 3 yıldan fazla 10 yıldan azdır. 205 Sayılı OYAK Kanununun 21'inci maddesi gereği emeklilik yardımı ödenebilmesi için en az 10 yıl müddetle kurumda üye olarak bulunmak gerekmektedir. Davacı bu şartı sağlayamadığından 21'inci madde kapsamında emeklilik yardımı ödenmesi mümkün değildir. Bununla birlikte 205 Sayılı OYAK Kanununun 26/b maddesi hükmüne göre kısmi maluliyete duçar olan üyenin durumu, vazifesinden de ayrılmasını icap ettirecek olursa bu takdirde ayrılış tarihine kadar birikmiş emeklilik yardımı da ödenecektir. Yine tam ve daimi maluliyet halinde de üyelik süresine bakılmaksızın emeklilik yardımı ödenmektedir. Ancak davacı tam ve daimi maluliyet yardımına hak kazanamadığı gibi yukarıda belirtildiği şekilde kısmi maluliyet yardımına da hak kazanmadığından bu kapsamda da emeklilik yardımı ödenmesi yasal olarak mümkün değildir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Yasal dayanaktan yoksun DAVANIN REDDİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy