Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2009/1574 Esas 2010/243 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2009/ 1574
Karar No: 2010 / 243
Karar Tarihi: 25.02.2010

(1005 S. K. m. 1) (66 S. K. Ek. m. 4)

Davacı vekili, 10.08.2009 tarihinde AYİM kayıtlarına geçen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babası müteveffa ...'nin 1920-1921 yılları arasında Milli Orduda askerlik yaptığını, Kurtuluş Savaşında muharebelere katıldığını, davalı idareye başvurarak davacının babasına izafen İstiklal Madalyası ile beratının verilmesini talep ettiğini ancak bu talebin, davacının babasının yasal şartlan taşıdığı hususunda kayıt bulunamadığı gerekçesi ile reddedildiğini, bu işlemin hukuka aykırı olduğunu belirterek işlemin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasında incelenmesinden; davacının 1903 Sarıkamış doğumlu babası ...'nin; Milli Mücadelede Erzurum/Oltu ilçesine bağlı Gaziler (Bardız) nahiyesini işgal etmek isteyen Ermeni çetelerine karşı Mahalli Milis teşkili içinde olduğu, 15'inci Kolordu Komutanı Kazım KARABEKİR'in köylere yolladığı çağrı üzerine 2'nci Fırka emrine Haziran 1920'de katıldığı, Eylül 1920'de Yarbay Halit (Karsıalan) komutasında 9'uncu Tümen Süvari Birliği içinde Gaziler-Sarıkamış-Kars ve Gümrü'nün ele geçirilmesi harekatına katıldığı, Gümrü'nün ele geçirilmesini müteakip birliği ile birlikte Çıldır ilçesi Zozan köyünde teşkil edilen Mürettep Süvari Bölüğünde askerliğini yaptığı, 27.09.1921 tarihinde terhis edilerek Gaziler'e (Bardız'a) döndüğü, terhis belgesini işletmek üzere Oltu Askerlik Şubesine gittiğinde matbu defterin olmaması nedeniyle kaydının yapılamadığı, müteakiben yapılacağının belirtildiği, yolların bozukluğu, köydeki işler nedeniyle bir daha askerlik şubesine gidemediği, Gaziler (Bardız) Nahiyesinin sonradan Sarıkamış'a bağlandığı, askerlik kayıtlarının yer değiştirdiği ve kayıtların işlenmediğinin sonradan anlaşıldığı, Sarıkamış Askerlik Şubesinde yer alan künye kayıt belgesinden davacının babasının askerliğini 2'nci Fırka Mürettep Süvari Bölüğü Neferi olarak silah altında ve tam olarak yaptığının anlaşıldığı, ihtiyat defteri kayıtlarından da 1925 ve 1932 yıllarında yoklamasının yapıldığının görüldüğü, davacının babasınca Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan tespit davasında, kendisi ile savaşa katılan ve İstiklal Madalyası sahipli silah arkadaşları ... ve ...'in ifadelerinden de, aynı birlikte süvari askeri olarak savaştıklarının anlaşıldığı, davacının 02.06.2009 tarihli dilekçe ile davalı idareye müracaat ederek söz konusu kayıt ve bilgilere nazaran babasından dolayı hayatta bulunan oğlu sıfatı ile kendisine İstiklal Madalyası verilmesi isteminde bulunduğu, ancak bu talebin 09.06.2009 tarihli bir yazıyla, kıta'ya katılış ve terhis tarihi belli olmadığı gerekçesi ile reddedilmesi üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Dava ile ilgili olarak AYİM kayıtlarında yapılan inceleme sonucunda; davacının babası tarafından İstiklal Savaşına katılmış olmasından dolayı 1005 sayılı kanun kapsamında Şeref Aylığı bağlanması maksadıyla 07.06.1973 tarihinde AYİM'de dava açıldığı, AYİM 2'nci Daire Başkanlığı’nın 05.03.1974 gün ve Esas No:1974/455, Karar No: 1974/230 sayılı kararı ile davanın süre yönünden oybirliği ile reddedildiği, davacının babası tarafından 04.04.1974 tarihinde verilen karar düzeltme istemli dilekçesinin de 10.07.1974 tarihinde oybirliği ile reddedildiği anlaşılmaktadır.

Davacının babası tarafından 1005 sayılı kanun kapsamında şeref aylığı bağlanmasına ilişkin açılan davanın AYİM 2'nci Daire Başkanlığınca süre yönünden reddedilmiş olmasının, davacının oğlu tarafından babasından dolayı kendisine İstiklal Madalyası verilmemesi işleminin iptali istemiyle açılan bu davayı, davacının ve dava konusunun farklı olması nedeniyle etkilemediği anlaşılmaktadır.

Davacı ile davalı idare arasındaki ihtilaf Haziran 1920'de 2'nci Fırka emrinde askerliğe başlayan davacının babasının, kanunda öngörülen 15.05.1919-09.09.1922 tarihleri arasında Milli Orduda görev yapıp yapmadığı noktasındadır. Davacı, Haziran 1920'de silahaltına alman ve 27.09.1921'de terhis belgesi tanzim edilen babasının öngörülen tarihler arasında silah altında olduğunu iddia etmesine rağmen, davalı idare, künye kayıt defterinde açıkça askerliğini silahlı ve tam olarak yaptığı ve 2'nci Fırka Mürettep Süvari Bölüğü Neferi olduğu belirtilmesine rağmen kıta'ya katılış ve terhis tarihi belli olmadığından İstiklal Madalyası verilmesinin mümkün olmadığını belirtmektedir.

29.11.1920 gün ve 66 sayılı İstiklal Madalyası Kanununun, 30.05.1926 gün ve 869 sayılı Kanunun 2'nci maddesi ile getirilen Ek 4'üncü maddesi; 15 Mayıs 1335 tarihinden İzmir'in tarihi istirdadı olan 9 Eylül 1338 tarihine kadar milli orduda vazife almış beni, bahri, havai ve jandarma erkan, ümera ve zabitaniyle mensubin ve memurin ve efradı askeriyeden elyevm müstahdem bulunan veyahut tekaüt istifa veya terhis suretiyle ordudan infıkak etmiş olanlardan şimdiye kadar İstiklal madalyası almamış bulunanlara ve şehadet veya vefat suretiyle üful eylemiş bulunanların ailelerine kırmızı şeritli İstiklal Madalyası verilir. İstiklali Milli uğrunda fedayı hayat eden şehitlerin büyük oğluna, yoksa büyük kızına, yoksa pederine, o da yoksa validesine, o da yoksa zevcesine verilir. şeklinde düzenlenmiştir.

Kanun düzenlemesine göre; Milli Mücadelenin başladığı 15.05.1919 tarihinden İzmir'in düşman işgalinden kurtarıldığı 09.09.1922 tarihine kadar geçen dönemde Milli Orduda görev aldığı, keza daha önce İstiklal Madalyası ile taltif edilmediği tespit edilen askeri şahıslar ile bunların Kanunda sayılan alt soylarına İstiklal Madalyası verilebilecektir.

Yapılan incelemede, davacının babasına ait künye kayıt bilgilerinden de anlaşılacağı üzere davacının babasının Askerliğini silahlı ve tam olarak 2'nci Fırka Süvari Bölüğünde yaptığı, Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesinin 1972/223 sayılı tespit tutanağında kendisi ile savaşa katılan ... ve ...'in aynı birlikte süvari askeri olarak görev yaptıklarının belirtildiği, ihtiyat defteri kayıtlarından da 1925 ve 1932 yıllarında yoklamasının yapıldığı dikkate alındığında, yukarıda belirtilen tarihler arasında askerlik hizmetini yapan davacının babası hakkında savaş yıllarında haklı olarak kayıtların gerektiği gibi tutulmamasının olumsuz sonucunu davacıya yüklemenin hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu değerlendirilerek, davacıya babasından dolayı İstiklal Madalyası verilmemesi işleminin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Davacıya İstiklal Madalyası verilmemesi işleminin İPTALİNE,

25 Şubat 2010 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy