Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2009/1464 Esas 2009/1361 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2009/ 1464
Karar No: 2009 / 1361
Karar Tarihi: 17.12.2009

(5668 S. K. m. 2, 6, 7) (2155 S. K. m. 1)

Davacı 18.06.2009 tarihinde Gölcük 2'nci Asliye Hukuk Mahkemesinde ve bu yolla 19.06.2009 tarihinde AYİM' de kayıtlara geçen dava dilekçesinde özetle; Deniz Kuvvetleri Komutanlığının 12.05.2008 tarihli genel atama emri ile Gölcük Tersanesi Komutanlığı emrine (TCSG-92 Hrk.Blm.Tls.Astsb.) atanarak 04.08.2008 tarihinde katılış yaptığını, katılışından bu yana iaşe ve ibatesini kendisinin sağlamakta olduğunu, Tersaneye ilk katıldığı sırada bu hususun geçici teslime kadar süreceğinin kendisine sözlü olarak tebliğ edildiğini, ancak 21.01.2004 tarihli III üncü Paket 6 Adet Türk Tipi 80 Sınıfı Sahil Güvenlik Botunun İnşasına İlişkin Protokol'ün VIII/2'nci maddesinde Botlara ait personelin, geçici teslim öncesi ilgili tersane komutanlığında kalacakları süre zarfında iaşe ve ibate ihtiyaçları ilgili tersane komutanlığınca sağlanacaktır. hükmünün yer aldığını, ayrıca 5688 sayılı TSK Besleme Kanununun 6'ncı maddesi uyarınca yüzer birlik personeli olması nedeniyle iaşe ve ibatesinin Tersane Komutanlığınca sağlanmasının gerektiğini, bu nedenle 11.03.2009 tarihinde davalı idareye başvurduğunu, ancak 23.03.2009 tarihli cevabi yazı ile talebinin reddedildiğini, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu belirterek katılış yaptığı 04.08.2009 tarihi ile geçici teslim işleminin yapıldığı 04.06.2009 tarihleri arasındaki iaşe bedelinin karşılanmaması işleminin iptaline ve karşılanmayan iaşe bedelinin yasal faizi ile birlikte kendisine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmektedir.

Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; Sahil Güvenlik Komutanlığının ihtiyacı olan su üstü araçlarının temini kapsamında Sahil Güvenlik Komutanlığı ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı arasında 21.01.2004 tarihinde bir protokol imzalandığı, bu Protokol ile Türk Tipi 80 Sınıfı Sahil Güvenlik Botlarından üçüncü paket olarak 6 adet daha inşa edilmesinin ve inşaatın Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Tersanelerinde yapılmasının kararlaştırıldığı, bu botlardan olan ve daha sonra TCSG-92 borda numarasını aldığı anlaşılan botun inşasına 13.12.2004 tarihinde Gölcük Tersanesi Komutanlığında başlandığı ve botun 25.07.2008 tarihinde kızak üstü inşaat faaliyetleri tamamlanarak denize indirildiği, ancak gerek sair inşaat faaliyetleri ve gerekse yapılması gereken muhtelif deniz kabul testleri nedeniyle botun geçici tesliminin hemen yapılmadığı, süregelen uygulamanın da bu yönde olduğu, ancak denize indirilmeden itibaren geçici teslime kadar geçecek sürede yapılacak tüm faaliyetlere rehberlik etmek üzere bu botlara personel atanması gerektiğinden, sözü geçen 21.01.2004 tarihli Protokol uyarınca Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından 2008 yılı genel atamaları kapsamında müstakbel Sahil Güvenlik Botu TCSG-92'de görev almak üzere Gölcük Tersanesi Komutanlığı emrine personel atamalarının yapıldığı, davacının da bu kapsamda Gölcük Tersanesi Komutanlığı emrine (TCSG-92 Hrk.Blm.Tls.Astsb.) atandığı ve 04.08.2008 tarihinde yeni görev yerine katılış yaptığı, bu tarihten itibaren TCSG-92 borda numaralı Sahil Güvenlik Botunun geçici tesliminin yapıldığı 04.06.2009 tarihine kadar kendisine yalnız tayın bedeli ödemesi yapıldığı, ancak iaşesinin Tersane Komutanlığı tarafından karşılanmadığı, bunun üzerine kendisine ödenmeyen iaşe ve ibate bedelinin yasal faiziyle birlikte ödenmesi için 11.03.2009 tarihinde davalı idareye başvuruda bulunduğu, ancak Gölcük Tersanesi Komutanlığının 23.03.2009 tarihli yazısı ile yüzer birlik personeli olmadığından bahisle bu talebi reddedilince işbu davayı süresinde açtığı, bilahare 04.06.2009 tarihli geçici teslimle birlikte bahse konu botun Sahil Güvenlik Komutanlığına devredildiği ve davacının da böylelikle Gölcük Tersanesi Komutanlığı ile ilgisinin kesildiği anlaşılmaktadır.

Davacı ile davalı idare arasındaki ihtilaf; davacının en son atama gördüğü Gölcük Tersanesi Komutanlığındaki görev yerinde yüzer birlik personeli statüsünde olup-olmadığı noktasındadır. Davacı Sahil Güvenlik botuna ataması yapıldığından yüzer birlik personeli olduğunu ve bu sebeple tayın bedelinin yanı sıra kazandan da iaşe edilmesi gerektiğini ileri sürmesine rağmen, idare davacının yüzer birlik personeli olmaması sebebiyle kazandan iaşe edilmek istediği takdirde beher gün başına tayın bedelinden kesinti yapılması gerektiği iddiasındadır.

01.01.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5668 sayılı TSK Besleme Kanunu'nun 2'nci maddesinde: Kazandan besleme; yükümlülük ve zorunluluktan dolayı toplu olarak sıcak veya kumanya olarak bütün giderleri Devlet tarafından karşılanan besleme, tayın bedeli ise; kazandan beslemeye alınamayanlara, 22.06.1978 tarihli ve 2155 sayılı Bazı Kamu Personeline Tayın Bedeli Verilmesi Hakkında Kanun kapsamında ödenen aylık yemek parası şeklinde tanımlanmıştır.

2155 sayılı Bazı Personele Tayın Bedeli Verilmesi Hakkında Kanun'un 1'inci maddesi; Barışta ve savaşta Milli Savunma Bakanlığı bütçesine bağlı fiili kadrolarda bulunan subay, askeri memur, astsubay, uzman çavuş, sivil memur ve yardımcı hizmetler personeline, ...ayda günlük er tayın istihkakının bir aylık tutarı tayın bedeli olarak verilir., 5668 sayılı TSK Besleme Kanununun 6'ncı maddesi ise; Birlik ve kurum nöbetçileri ile savaş, iç güvenlik harekâtı, sınır ötesi harekât veya yüzer birlik personeli hariç olmak üzere, bu Kanun kapsamında tayın bedeli veya yemek yardımı aldığı halde kazandan beslenen askeri personelin, tayın bedeli veya yemek yardımının beslendikleri gün ve öğün sayılarına karşılık gelen kısmı aylıklarından kesilir., şeklinde düzenlenmiştir. Öte yandan aynı Kanun'un 7'nci maddesinin; Günlük yemek bedeli kapsamında askeri öğrenci, erbaş ve erler ile aşağıda belirtilenler de kazandan beslenirler:

a) Askeri ceza ve tutukevleri ile disiplin ceza ve tutukevlerinde tutuklu, hükümlü ve askeri birliklerde gözaltında bulunan askeri personel ile sivil kişiler.

b) Disiplin cezası nedeniyle birlikten ayrılamayan askeri personel.

c) Harp esirleri, gözaltına alınan veya iltica eden yabancı ordu personeli.

ç) Yapılan uluslararası anlaşmalarda hüküm olması koşuluyla veya Milli Savunma Bakanlığının onayıyla, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı için İçişleri Bakanlığının onayıyla Türkiye'deki askeri okullarda eğitilen yabancı ordu personeli.

d) Kuvvet Komutanı, Jandarma Genel Komutanı veya Sahil Güvenlik Komutanının onayıyla, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kadrosunda olmayan ancak askeri birliklerle beraber görev yapan veya tatbikatlara katılan ve görev koşullarının kazandan besleme yapılmasını zorunlu kıldığı kişiler.

e) Hava Harp Okuluna geldikleri tarihten, deneme uçuşu ve paraşütle atlama eğitimlerinin tamamlanmasına kadar geçen süre içindeki aday öğrenciler ile günlük veya öğün bazında beslenme desteğinin verilmesinin zorunlu olduğu koşullarda, askeri okulların sınavına girecek aday öğrenciler.

f) Birlik komutanlığı tarafından askeri personele görev yaptıkları yerlerde yemek yeme ortamının sağlanamaması ve birliğin konumu gereği yerleşim yerlerine uzaklığı veya görevin yapıldığı yer gereğince toplu beslenmesi uygun görülen birlik personeli.

g) Birlik veya kurumun nöbetçi personeli.

ğ) Yurt dışında görev yapan ve besleme desteğini bünyesinde bulunduran askeri birlik personeli (Bu birliklerin yiyecek maddelerini bulundukları ülkeden karşılamaları durumunda, günlük yemek bedeli, satın alma fiyatlarına göre hesaplanır.).

h) Eğitim ve öğrenimleri süresince askeri okullarda öğrenci olan ön sözleşmeli subay ve astsubaylar. şeklindeki düzenlemesiyle kazandan iaşe edilecek personel tek tek sayılmıştır.

Anılan mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; yükümlülük veya zorunluluklardan dolayı yemek giderlerinin tamamı Devlet tarafından karşılanacak personel, başka bir deyişle kazandan iaşe edilecek personelin kimlerden oluştuğunun tek tek belirlendiği, kazandan beslemeye alınamayan bu personel dışındaki personele tayın bedeli adı altında yemek parası ödendiği, tayın bedeli alan ve kapsam dışında olan personelin kazana dâhil olduğu gün sayısına oranla kesinti yapıldığı, ancak yirmi dört saat sasına göre hizmeti gerektiren personelin kendi imkânlarıyla iaşesini sağlamasının mümkün olmadığı yüzer birlik personelinin yanı sıra, nöbetçi personel ile iç güvenlik ve sınır ötesi harekâta katılan personelin her iki imkândan istifade ettirildiği, başka bir deyişle kazandan iaşe edilmesinin yanı sıra herhangi bir kesinti yapılmaksızın tayın bedelinin de tam olarak tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.

Davacı Gölcük Tersanesi Komutanlığı emrine katılış yaptığı 04.08.2008 tarihi ile görev yapacağı geminin (TCSG-92) tüm inşasının tamamlanıp geçici tesliminin yapıldığı 04.06.2009 tarihi arasında yüzer birlik personeli statüsünde olduğunu belirtmektedir. Anılan dönemde geminin kızak üstü inşası tamamlanmış olup, denize indirilmiştir ve su üstü inşa faaliyetleri ile deniz kabul testleri henüz devam etmektedir. Bu aşamada geminin yüzer birlik olup, olmadığı ve dolayısıyla askeri hizmete girmiş bulunup-bulunmadığı uyuşmazlığın çözümü yönünden önem arz etmektedir.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığının 05.07.2007 gün ve Gemi Kuruluşa/Hizmete Giriş İşlemleri Dz.K.K.lığı Devamlı Emri DE-328 konulu emrinde; ... Geçmişte envantere giren gemilerin hizmete giriş tarihinin belirlenmesinde karşılaşılan farklı uygulamaların ortadan kaldırılarak konuya bir standart getirilmesinin amaçlandığı, ... Yurt içinden/dışından askeri/sivil tersane ayrımına bakılmaksızın tedarik edilen yeni inşa gemiler için garanti sürecini başlatan geçici teslim-kabul protokolünün imzalandığı tarihin hizmete giriş tarihi olacağı, ... Askeri tersanelerimizde inşa edilen ancak filosuna/birliği ve geçici teslimi yapılmamış tersane süreci devam eden gemilere, deniz kabul testlerinin gerçekleştirilmesinden sonra protokolün imzalanıp fiilen filosuna/birliğine katıldığı güne kadar (hizmete girene kadar) seyir tecrübelerinde Türk Bayrağı çekileceği, ancak Komutan Flandrası toka edilmeyeceği, ... protokolün imzalandığı tarih itibariyle bayrak çekileceğinden flandra toka edileceği, geminin isminin önünde yer alan TCG ön ekinin bu aşamadan sonra kullanılmaya başlanacağı, temin kaynağı ve inşa yerine bakılmaksızın Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde bulunan gemilere Türk bayrağının çekilmesini müteakip personelin tüm özlük haklarının tahakkuk ettirileceği... belirtilmektedir.

Mevcut açıklamaların ışığında; tüm inşa ve testleri tamamlanarak geçici teslimi yapılmış, böylece su üzerinde güvenli hareket kabiliyetini kazanmış, kendisine ait bir kadro-teşkilat yapılanması olan, envanterine girdiği Kuvvetin gayesine ve tahsis amacına uygun görevlerin icrasına muktedir olan deniz araçları yüzer birlik, bu deniz araçlarında görev yapan personeli de yüzer birlik personeli olarak tanımlamak mümkündür. Milli tersanelerde inşa edilen deniz araçlarının kızak üstü faaliyetlerinin tamamlanıp denize indirilmeleri, bu aşamanın akabinde yüzer birlik oldukları, bir başka deyişle askeri hizmete girmiş oldukları anlamına gelmemektedir. Zira bilhassa konu ile ilgili Deniz Kuvvetleri Komutanlığının 05.07.2007 tarihli devamlı emri (DE-328) değerlendirildiğinde, kızak üstü faaliyeti sonrası inşa ve deniz testleri devam etmekte, bu aşamadaki bazı seyir testlerinde muhtemel hukuki problemleri engellemek için bayrak çekilse dahi gemi komutanı flandrası bulunmamakta, gemi bordosunda TCG ön eki kullanılmamakta, geçici teslim yapıldıktan sonra Türk Bayrağı çekilerek envantere girmekte ve bu tarihten itibaren hizmete girmiş kabul edildiğinden personelin tüm özlük haklarının tahakkukunda bu tarih esas alınmaktadır.

Davacı 2008 yılı atamalarında, TCSG-92 bordo numaralı sahil güvenlik botunda görevlendirilmekle beraber atama ve katılış tarihi itibarıyla anılan bot henüz hizmete ve dolayısıyla Sahil Güvenlik Komutanlığı envanterine girmediğinden ataması Gölcük Tersanesi Komutanlığı emrine yapılmıştır. Anılan dönemde su üstü inşa ve test faaliyetleri devam eden botun müstakil bir kadro-teşkilat yapısı bulunmakla beraber henüz işlerlik kazanmış değildir. Bu dönemde görev yapacağı botu tanımak ve bazı inşa-test faaliyetlerine rehberlik etmekten başka bir görevi bulunmayan ve fiilen hiçbir Sahil Güvenlik görevi icra etmeyen davacının yüzer birlik personeli olarak kabulünün hukuken mümkün olmadığı değerlendirilmektedir.

Davacı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı arasındaki protokolün 8/2 maddesinin; ... Botlara ait personelin geçici teslim öncesi ilgili Tersane Komutanlığında kalacakları süre zarfında iaşe ve ibate ihtiyaçları ilgili Tersane Komutanlığınca sağlanacaktır. hükmü uyarınca tayın bedeli tahakkukunun yanı sıra kazandan iaşe edilmesi gerektiğini belirtmekte ise de; 5668 sayılı Kanunun 2, 6 ve 7'nci maddelerinin açık düzenlemeleri ve alt norm olan protokolün Kanuna aykırı hüküm içermesinin mümkün olmaması karşısında, anılan düzenlemenin kazandan yapılacak iaşe ve ibatenin mutlak surette bedelsiz olarak karşılanacağı anlamına gelmeyeceği açıktır. Davacının atamalı olduğu Gölcük Tersanesi Komutanlığından kazana dâhil olarak iaşe edilmesi durumunda tayın bedelinden kesinti yapılması doğaldır. Birlik Komutanlığının bu şekildeki uygulama ve yorumunun yerinde olduğu kanaatine ulaşılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Yasal dayanaktan yoksun davanın REDDİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy