Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2009/132 Esas 2009/628 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2009/ 132
Karar No: 2009 / 628
Karar Tarihi: 04.06.2009

(926 S. K. m. 112) (2709 S. K. m. 13, 18) (ANY. MAH. 13.03.2006 T. 2006/21 E. 2006/38 K.)

Davacı 26.11.2008 tarihinde Kiğı Asliye Hukuk Mahkemesi 02.12.2008 tarihinde AYİM kayıtlarına geçen dava dilekçesinde özetle; 1998 yılında Maltepe Askeri Lisesinden, 2004 yılında Gülhane Askeri Tıp Akademisinden mezun olduğunu, subay naspedildiğini, 11.11.2008 tarihinde şahsi nedenlerden dolayı süresini tamamlamadığı gerekçesi ile istifasının kabul edilmediğini, on beş yıllık mecburi hizmet süresini düzenleyen 926 sayılı Kanunun 112 nci maddesinin Anayasanın 18 nci maddesinde düzenlenen zorla çalıştırılma ve angaryanın yasak olduğuna dair kuralına, temel hak ve hürriyetlerin anayasal sınırlar içerisinde sınırlandırılabileceği ilkesine aykırı olduğunu belirterek 926 sayılı kanunun 112 nci maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına, istifanın kabul edilmemesi işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının 2004 yılında Gülhane Askeri Tıp Akademisinden mezun olarak subay naspedildiği, 11.11.2009 tarihinde istifa dilekçesi verdiği, on beş yıllık mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamladığından talebinin kabul edilmediği anlaşılmıştır.

926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 112 nci maddesinde muvazzaf subay ve astsubaylar naspedildikleri tarihten itibaren fiilen 15 yıl hizmet etmedikçe istifa edemezler hükmü bulunmaktadır. Bu yasal düzenlemenin Anayasaya aykırı olduğu ileri sürüldüğünden öncelikle bu husus irdelenmiştir.

Anayasanın 18 nci maddesinde hiç kimsenin zorla çalıştırılamayacağı, angaryanın yasak olduğu belirtilmiştir. Angarya ile ilgili olarak 11.12.2007 tarih ve 26727 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.03.2006 tarih 2006/21-38 E.K. sayılı kararının gerekçesi; Anayasanın 18 nci maddesinde; Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır. Şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmalar, olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetler; ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları, zorla çalıştırma sayılmaz. denilmektedir. Madde gerekçesinde angarya, kişinin emeğinin karşılığını almadan zorla çalıştırılması olarak tanımlanmıştır. Anayasa Mahkemesi'nin çeşitli kararlarında da angarya, bir maldan ya da bir kişinin çalışmasından karşılıksız yararlanma olarak tanımlanmıştır. Devlet hizmeti yükümlülüğüne tabi tabiplerin sözleşmeli personel statüsünde bulunmaları ve hizmetlerinin karşılığında kendilerine ücret ödenmesi gözetildiğinde bu yükümlülük kapsamındaki çalışmalarının angarya olarak nitelendirilmesi mümkün değildir şeklindedir. Anayasa Mahkemesinin kararında ücret karşılığında çalışmanın angarya olarak nitelendirilemeyeceği açıkça vurgulandığı gibi kamu hizmeti gören Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin bir ücret karşılığında çalıştığı göz önüne alındığında mecburi hizmetin angarya olarak değerlendirilmek sureti ile zorla çalıştırılma kapsamında kabulü mümkün değildir.

Anayasanın Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlanması başlıklı 13'ncü maddesinde; Temel hak ve hürriyetler özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve Türkiye Cumhuriyetinin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz. hükmü bulunmaktadır. Anayasanın 128 nci maddesinde; kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görüleceği, memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer işlerinin kanunla düzenleneceği belirtilmiştir. Anayasanın 128 nci maddesi uyarınca çıkarılan 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev alacak personelin hak ve yükümlülükleri gösterilmiş, bu kapsamda subay ve astsubaylar için mecburi hizmet yükümlülüğü getirilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin gördüğü hizmetin niteliği, üstlendiği yurt savunması ve ülkenin konumu gibi şartlar göz önüne alınarak zorunlu hizmetin süresi ve sınırlarının belirlenmesinde kanun koyucunun takdir yetkisi bulunmaktadır. Bu yetkinin kullanılarak Türk Silahlı Kuvvetleri personeline yasa ile mecburi hizmet getirilmesi temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasına ilişkin ilkelere aykırılık teşkil etmez. Temel hak ve hürriyetleri sınırlandırma nedenlerinin başında Milli Güvenlik ve kamu düzeni gelmektedir. Yurt savunmasının gereği gibi yerine getirilebilmesi için mecburi hizmetin günümüz koşullarında elverişli ve gerekli bir durum almadığını söyleyebilmek mümkün değildir. Bu nedenle mecburi hizmetli ilgili 926 sayılı kanunda yapılan düzenleme Anayasanın 13 ncü maddesine aykırı düşmez. Açıklanan nedenlerle Anayasaya aykırılık iddiası ciddi görülmediğinden 926 sayılı kanunun 112 nci maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmamıştır.

Dosya kapsamından davacının subay naspedildiği tarihten itibaren onbeş yıllık mecburi hizmet süresini tamamlamadığından kanunun açık hükmü gereği istifasının kabulü mümkün değildir. Davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Yasal dayanaktan yoksun DAVANIN REDDİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy