Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2009/1035 Esas 2009/864 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2009/ 1035
Karar No: 2009 / 864
Karar Tarihi: 10.09.2009

(1602 S. K. m. 45) (1086 S. K. m. 237)

Davacı 13.08.2009 tarihinde AYİM kaydına geçen dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin vazifesini yaptığı sırada bölük komutanının görevlendirmesi üzerine kar temizliği yapmak için grayder aracını almak üzere birlik içerisinde bulunduğu yerde silahını temizleyen bir uzman çavuşun silahından çıkan mermi ile yaralanarak malul hale geldiğini, müvekkilinin görevinin sebep ve tesiri ile malul olduğunu müvekkilinin bölük komutanı tarafından görevlendirildiğine dair belgenin dava dosyasına girmemiş olması sebebiyle daha önce müvekkilinin vazife malulü kabul edilmesi için açtıkları davanın AYİM 3 ncü dairesinin 18.12.2008 tarihli kararı ile reddedildiğini, müvekkilinin vazife malulü kabul edilerek aylık bağlanması için 27.07.2009 tarihinde yaptıkları müracaatın davalı kurum tarafından 31.07.2009 tarihinde reddedildiğini belirterek, bu işlemin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

AYİM Genel Sekreterliğinin 07.09.2009 tarih ve GENSEK:2009/2901/id.ks. sayılı yazısı ile açılan dava ile ilgili kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle 1602 sayılı kanunun 45 nci maddesi uyarınca bir karar verilmek üzere davanın AYİM 3 ncü dairesine gönderildiği anlaşılmıştır.

Dava dosyası ve AYİM'in 68182 sayılı arşiv numarasına kayıtlı 2008/1150-1352 E.K. sayılı dava dosyasındaki mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde: Davacının Ardahan/Göle 25 nci Mknz. P. Tug. 1 nci Mknz. Tug. K.lığında vazifesini yaptığı sırada garajın yoğun kar temizliğini yapmak için greyder almak maksadıyla garaja gittiğini, bu maksatla olay yerinde bulunduğu sırada bir başka uzman çavuşun silahından kaza ile çıkan kurşunla yaralanarak malul hale geldiğini, maluliyet ile görev arasında illiyet bağının bulunduğunu belirterek daha önce vazife malulü kabul edilmeme işleminin iptali istemiyle 08.05.2008 tarihinde AYİM'de dava açtığı, AYİM 3 ncü dairesinin 18.12.2008 tarih ve 2008/1150-1352 E.K. sayılı kararı ile davalı kurum tarafından tesis edilen vazife malulü kabul edilmeme işleminin denetlenerek davanın reddine karar verildiği, bu karara karşı kanun yoluna başvurulmadığı, bu işlem konusunda kesin hüküm mevcut olduğu, davacı vekilinin tarihsiz dilekçesi ile müvekkilinin bölük komutanının kar temizliği yapmak için greyder aracını almak üzere görevlendirmesi sonucu olay yerinde görevini yaparken malul hale geldiğini belirterek ve bölük komutanı tarafından görevlendirildiğine dair belge ekleyerek, vazife malulü kabul edilmesi için yeniden idari müracaatta bulunduğu, davalı kurumun 31.07.2009 tarih ve sayı: B.13.2. SGK.0.10.02.00.01.04/78.554.234 sayılı işlemiyle davacının vazife malullüğü aylığı bağlanmasına ilişkin talebinin vazife malullüğü tespit kurulunun 31.03.2008 tarih ve 150 sayılı kararı ile reddedildiği ve vazife malullüğü hükümlerinin uygulanması istemiyle açtığı davanın AYİM tarafından reddedildiği davacıya bildirildiği davacının vazife malullüğü hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına ilişkin 31.07.2009 tarihli işlemin iptali istemiyle bu davayı açtığı anlaşılmıştır.

Bilindiği üzere 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 237 nci maddesinin 2 nci fıkrası Kazıyei muhkame (Kesin hüküm) mevcuttur denilebilmek için iki tarafın ve müddeabihin (dava konusunun) ve isnat olunan sebeplerin müttehit olması lazımdır. hükmünü amirdir.

Bu hükme göre kesin hükmün varlığının kabulü; tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir davanın, kesinleşmiş bir yargısal kararla sonuçlandıktan sonra, bir daha yargı organları önüne getirilememesi, getirilmiş olsa bile esası görüşülmeden mahkemece reddedilmesi anlamını ifade etmektedir. Bir başka anlatımla, bir davanın yargı makamınca dinlenebilir olması için, aynı taraflar arasında aynı konuda ve aynı dava sebebine dayalı olarak verilmiş bir kesin hüküm bulunmamalıdır. Kesin hükmün varlığı halinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 237 nci maddesi uyarınca açılacak ikinci davanın reddedilmesi gerekir.

Davacı tarihsiz dilekçesi ile vazife malullüğü durumunun dilekçe ekinde sunduğu bölük komutanı tarafından görevlendirildiğine dair belge göz önüne alınarak yeniden incelenmesini talep etmiş, davalı kurum tarafından davacının vazife malulü kabul edilmesi isteminin kurumca reddedildiği, bu hususta AYİM'in istemin reddine ilişkin kararının bulunduğu bildirilmiş, davalı kurum tarafından öncekinden farklı yeni bir işlem tesis edilmemiştir. Davaların sebebi hukuki sebep değil, davanın dayandırıldığı vakalardır. Davacı vazife malullüğü iddiasını bölük komutanı tarafından kar temizliği yapmak için greyder aracını almak üzere görevlendirildiğine ilişkin belgeye ve bu maksatla olay yerinde bulunduğuna ilişkin vakaya dayandırmıştır. Aynı maddi vakaya dayalı olarak davacının görevli olup olmadığı ve maluliyetin görevin sebep ve tesirinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı konusunda yapılan işlemler daha önce yargı denetimine tabi tutulmuştur. Bu nedenle aynı sebebe ilişkin olarak yeni bir işlem tesis edilmemesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ancak yeni vakalara dayanılarak yeni işlem tesis edilebilir. Aksinin kabulü halinde yargı yerlerince karar bağlanan uyuşmazlıkların yeniden yargı önüne gelmesi söz konusu olur.

Yukarıdaki açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde davacının vazife malulü kabul edilmeme işleminin iptali istemiyle T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı aleyhine açtığı davanın AYİM 3 ncü Dairesinin 18.12.2008 tarih ve 2008 1150-1352 E.K. sayılı kararı ile reddedildiği, bu konuda kesin hükmün mevcut olduğu, bu davanın konusu, tarafları ve maddi sebebi ile AYİM 3 ncü Dairesinin 2008/1150-1352 E.K. sayılı kararına konu davanın konusu, tarafları ve maddi sebebinin aynı olduğu, dolayısıyla HUMK'nun 237 nci maddesinde öngörülen tüm koşulların birlikte gerçekleştiği ve davada kesin hüküm bulunduğu anlaşılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle; Kesin hüküm nedeniyle DAVANIN REDDİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy