Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2009/1009 Esas 2009/1232 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2009/ 1009
Karar No: 2009 / 1232
Karar Tarihi: 05.11.2009

(5510 S. K. m. 108, Geç. m. 12) (211 S. K. m. 66) (Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Yönetmeliği m. 309)

Davacı 24.04.2009 tarihinde AYİM'de kayda geçen dava dilekçesinde özetle; GATA Kardiyoloji Bölümünde 20.11.2008 tarihinde % 90 tıkalı olan kalp damarına koroner stent (ilaçlı) uygulaması yapıldığını, takılan stentle ilgili olarak 21.11.2008 tarihli fatura bedeli olarak Medek Medikal Ürünler ve Sağlık Hizmetleri A.Ş.'ye 3.600 TL ödediğini, kalp damarına takılan tıbbi malzeme bedelinin tamamının ödenmesi gerekirken, davalı idare tarafından 319,63 TL'lik kısmının ödendiğini, tıbbi malzeme bedelinin eksik ödenmesi işleminin hukuka aykırı olduğunu belirterek, bu işlemin iptaline ve eksik ödenen kısmın yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmektedir.

Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; TSK İnsani Yardım Tugay K.lığı emrinde görev yapmakta olan davacının, GATA Kardiyoloji Bölümünde 20.11.2008 tarihinde %90 tıkalı olan kalp damarına 1 adet koroner stent uygulaması yapıldığı, takılan bu tıbbi malzeme bedelinin 3.600 TL olduğu ve davacı tarafından Medek Medikal Ürünleri ve Sağlık Hizmetleri A.Ş.'ne ödendiği, 15.01.2009 tarihinde KKK Maliye Başkanlığına müracaat eden davacıya 25.02.2009 tarihide davalı idare tarafından tıbbi malzeme gideri olarak 319,63 TL ödeme yapıldığı, davacı ödemenin eksik yapılma sebebine ilişkin 17.03.2009 tarihli ihtiyari müracaatına, 30.03.2009 tarihinde olumsuz cevap verildiği ve aynı gün tebliğ edildiği, bunun üzerine davacı tarafından AYİM'de işbu davanın süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.

5510 sayılı Kanunun Türk Silahlı Kuvvetleri personeli ile ilgili Geçici 12'nci maddesinde;

"211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun, bu Kanuna aykırı hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl süreyle uygulanır. hükmüne yer verilmiştir.

Bu düzenlemede geçen iki yıllık sürenin hangi tarihte başladığının tespiti için 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihini gösteren 108'inci maddesi incelenmelidir. Bu maddede yer alan Bu Kanunun...geçici 12 inci maddesi hükümleri 1/7/2008 tarihinde...yürürlüğe girer. hükmü karşısında TSK personeli açısından 01.07.2008 tarihinden itibaren iki yıl süreyle 211 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı anlaşılmaktadır.

Davacının 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ve 211 sayılı İç Hizmet Kanunu hükümlerine göre Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan personel olması nedeniyle, davacı için yapılan tedavi giderlerinin hangi usul ve esaslar çerçevesinde ödeneceği konusunda İç Hizmet Kanunu ve İç Hizmet Yönetmeliği hükümlerine tabi olduğunda kuşku bulunmamaktadır.

Dava konusu uyuşmazlık ile ilgili olarak 211 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 66/a maddesi; Subay, askeri memur ve astsubayları askeri tabip ve mütehassıslar kıta, kurum, hastane ve meskenlerinde her zaman ücretsiz olarak muayene ve tedaviye mecburdurlar. Bunların askeri hastanelerde yatırılarak tedavileri halinde hiçbir suret ve maksatla ilaç, iaşe ve malzeme bedeli alınmaz.

(Değişik fıkra: 22/11/1990 - 3683/1 md.) Hastanelere yatırılmayıp ayakta veya meskende muayene ve tedavi edilenlerin, sağlık karnesine sahip aile fertleri dahil, tedavi için gerekli malzeme ve reçete muhteviyatı kıt'a, askeri kurum veya hastanece aynen verilir. Malzeme ve reçete muhteviyatının mevcut olmaması halinde bedeli, Milli Savunma Bakanlığı veya Jandarma Genel Komutanlığı veyahut da Sahil Güvenlik Komutanlığı bütçesinden nakden ödenir. Her iki halde de kullanılacak ilaç bedelinin %20'si sağlık karnesi sahibi tarafından karşılanır. Ancak, 70 inci madde kapsamında kalan hak sahipleri bakımından bu oran %10 olarak uygulanır. Bu hüküm tatbikat ve manevralarda askeri personele, savaş halinde ise tüm askeri personele ve sağlık karnesi hakkına sahip olan aile mensuplarına uygulanmaz. Ayrıca, resmi sağlık kurulu raporu ile belirlenen; tüberküloz, kanser, kronik böbrek, akıl hastalıkları, organ nakli ve benzeri uzun süreli tedaviye ihtiyaç gösteren hastalıkların ayakta veya meskende tedavileri sırasında kullanılmasına lüzum gösteren ilaçlardan, hayati önemi haiz oldukları Milli Savunma Bakanlığınca tespit edilecek olanların bedellerinin tamamı kurumlarınca karşılanır.

(Değişik fıkra: 23/07/1999-4449/1 md.) Her türlü tedavi halinde ihtiyaç görülecek gözlük, işitme cihazı, protez, suni aza, korse ve sair malzemeler ile görevli personelden, görevin icrası sırasında veya görevin icrasından dolayı bir uzvunu veya duyusunu tamamen veya kısmen kaybedenlerin rehabilitasyonu ile bu uzuv ve duyularla ilgili ihtiyaçlarını karşılayacak her türlü cihaz ve sistemler, Milli Savunma Bakanlığı Jandarma Genel Kumandanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından aynen temin edilir veya bedelleri anılan bu Bakanlık veya Komutanlık bütçelerinden ödenir... şeklinde düzenlenmiştir.

Yukarıda belirtilen Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 66'ncı maddesindeki düzenlemeden, subay ve astsubayların her türlü tedavi halinde ihtiyaç görülecek protez, korse, suni aza ve sair malzemelerin kurum tarafından aynen temin edileceği, malzeme muhteviyatının mevcut olmaması halinde bedellerinin kurum bütçesinden ödeneceği, tedavi için gerekli görülecek malzemelerin kurum tarafından aynen temin edileceği veya bedellerinin tamamının ödeneceği, herhangi bir kısıtlamaya gidilmeyeceği anlaşılmaktadır.

Keza İç Hizmet Yönetmeliğinin 309'uncu maddesinde de, (Değişik Birinci Fıkra:29.9.2004-25598/10 md.) İşitme cihazı, suni aza, korse ve bu gibi diğer malzemeler sağlık kurul raporu ile aynen Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığı sağlık başkanlıkları veya şubelerince; bir şekilde temin edilemediği takdirde tespit edilecek fiyat üzerinden bedeli verilir.

1. Korse, işitme cihazı, suni aza ve bu gibi diğer malzemeler bir defa verildikten sonra ikinci veya daha fakla verilebilmesi için eskisinin kullanılamayacak halde olduğu veya bir başkasına lüzum olduğu sıhhi kurul raporu ile yeniden tesbit edilerek alındığı takdirde tesbit edilecek fiyat üzerinden masrafı bütçeden verilir.

2. Kanuni hak sahibi personelden maluliyeti sıhhi kurul raporu ile tesbit edilenlere tıbbi tedavi cihazları aynen veya tespit edilecek fiyat üzerinden bedeli bütçeden verilir... hükmü ile aynen temin edilemeyen malzeme bedelinin, tespit edilecek fiyat üzerinden verileceği belirtilmiştir.

Açıklanan yasal düzenlemelere göre, davacı tarafından satın alınan koroner stentin faturada belirtilen model ve markası dikkate alınarak, faturada yer alan bedelin fatura tarihindeki piyasa rayicine uygun olup olmadığının bildirilmesi ara kararı ile Ankara Ticaret Odası Başkanlığından sorulmuştur. Ankara Ticaret Odası Başkanlığının 24.10.2009 tarihli yazısıyla; konu ile ilgili piyasa araştırmasının yapıldığı ve davacı tarafından alınmış olan ilaç kaplamalı koroner stentin protokolle belirlenmiş ödemeye esas birim fiyatının bulunmadığı, davacıya uygulamanın yapıldığı 26.11.2008 tarihi itibariyle döviz kur değeri üzerinden yapılan karşılıklandırma neticesinde, KDV hariç 1,956.40 USD (3333,33 TL) adet/birim satış fiyatının alternatif ürün pazar dolaşım fiyatları karşısında uygun bulunduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.

Diğer yandan Mahkememizce başka bir dava dosyasında alınan ara kararı üzerine GATA Komutanlığı Askeri Tıp Fakültesi Dekanlığı ve Eğitim Hastanesi Baştabipliği tarafından verilen cevapta özetle; ilaçlı stentlerin son yıllarda kullanılmakta olan teknolojik bir stent olduğu, bu stentlerde kullanılan ilaçların özelliğinin stent takılmasından sonra özellikle 6. ayda ortaya çıkan tekrar daralmayı engellemesi olduğu, stentlerde kullanılan metalin daha önceleri paslanmaz çelik iken tıbbi gelişmelere paralel olarak ilaçlı stentlerle birlikte kobalt-krom karışımı metallerin kullanılmaya başlandığı, bu metalin daha esnek olduğu, böylece koroner damarlara daha az metal yüklendiği ve daha az zarar verdiği, ayrıca bu stent türlerinin yapılan işlemin başarısını da olumlu etkilediği, halen kullanımda olan paslanmaz çelik ilaçsız stentlerin ilk 6 aylık yeniden daralma ihtimallerinin yaklaşık % 30 - 40 iken, bu oranın ilaçlı krom-kobalt karışımlı stentlerde %11 civarında olduğu, sonuç olarak ilaçlı stentlerin hem 6. ayda yeniden tıkanma oranlarını hem de bu tıkanmaya bağlı ölümleri ve kalp krizi riskini azalttığı, hastalara bu veriler ışığında bilgi verilerek karar vermeleri sonrasında stent implantasyon işlemlerinin uygulandığı bildirilmiştir.

Yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri ile Mahkememizin ara kararları üzerine Ankara Ticaret Odası Başkanlığının cevabi yazısı ile ve GATA Komutanlığı Askeri Tıp Fakültesi Dekanlığı ve Eğitim Hastanesi Baştabipliği tarafından benzer konudaki verilen cevabi yazısı dikkate alınarak dava konusu uyuşmazlığa dönüldüğünde; ilaçsız stente göre daha az risk taşıdığı tıbbi olarak tespit edilmiş olan ilaçlı stentin davacının tedavisinde kullanıldığı, iç Hizmet Kanununun 66 ve İç Hizmet Yönetmeliğinin 309'uncu maddeleri uyarınca davacının almış olduğu bir adet ilaçlı stentin piyasa rayicine uygunluğu konusunda yapılan araştırmaya göre 3.600,00 TL. nin davacıya ödenmesi gerekirken, 319,63 TL. nin ödenmesi suretiyle tesis edilen tedavi giderinin eksik ödenmesi işleminin hukuka aykırı olduğu, eksik ödenen 3.280,37 TL. nin davalı idareye müracaat (15.01.2009) tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Davacıya tıbbi malzeme (bir adet ilaçlı, stent) bedelinin eksik ödenmesi işleminin İPTALİNE, eksik ödenen 3.280,37 TL (Üçbinikiyüzseksen Türk Lirası otuzyedi kuruş) tutarının, davalı idareye müracaat tarihi olan 15.01.2009 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davacıya ÖDENMESİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy