Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2008/889 Esas 2009/666 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2008/ 889
Karar No: 2009 / 666
Karar Tarihi: 14.05.2009

(211 S. K. m. 66) (Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği (Sıra No: 8) m. 2.4. Sevk işlemleri)

Davacı 21.08.2008 tarihinde İstanbul Bölge İdare Mahkemesi kaydına ve bu yolla 25.08.2008 tarihinde AYİM kaydına geçen dilekçesinde özetle: Tüp bebek tedavi süreciyle ilgili olarak Genelkurmay Başkanlığınca yayımlanan 15.05.2006 tarihli emre uygun olarak isim belirtilmeksizin tüp bebek merkezine sevk aldığını, Adana Özel Ankara Tüp Bebek merkezinde eşiyle birlikte tüp bebek tedavisi gördüğünü, tedavi giderinin ödenmesi için yaptığı müracaata, Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutalığınca uygun görüş bildirilmesine rağmen, İstanbul Defterdarlığının görüşü doğrultusunda olumsuz yanıt verildiğini, tüp bebek uygulama sürecinin mevzuata uygun olduğunu, sevk işleminin 15.05.2006 tarihli emir çerçevesinde gerçekleştiğini, Adana'daki merkezi tercih etme sebebinin eşinin kardeşinin bu merkezde çalışması ve akrabalarının Adana'da bulunması olduğunu, harcırah alma niyetiyle bu merkeze gitmediğini idareden hiç harcırah talep etmediğini, tedavi masraflarının gerçekte 5.000,00 TL den fazla olmasına rağmen Tebliğde belirtilen 1.104,95 TL tutarının ödenmesini talep ettiğini, art niyetli olmadığını, İstanbul'da tedavi görmesi durumunda da tedavi gideri olarak aynı miktarın ödeneceğini, bu işlemden Devlet'in zararının söz konusu olmadığını belirterek 1.104,95 TL tutarındaki tüp bebek tedavi giderinin ödenmemesi işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Servisinin 28.04.2008 tarih ve 214 nolu raporu ile davacı ve eşine IVF-ET uygulamasına karar verildiği, bu rapor üzerine İstanbul Balmumcu Jandarma Bölge Komutanlığı Dispanseri Baştabipliğinin 30.04.2008 tarihli yazısı ile davacının ve eşinin 3'üncü uygulama için isim belirtmeksizin tüp bebek merkezine sevk edildikleri, davacı ve eşinin 01.05.2008-26.05.2008 tarihleri arasında Adana'da bulunan Özel Ankara Tüp Bebek Merkezinde tedavi gördükleri, davacının 01.06.2008 tarihli yazı ile tüp bebek tedavi giderlerinin ödenmesini talep ettiği, İstanbul/Soğanlık Jandarma İkmal Merkez Komutanlığının 04.06.2008 tarihli yazısı ile davacının sevk zincirine uymadan tedavisini yaptırmış olması nedeniyle talebinin red edildiği, davacının 06.06.2008 tarihli dilekçe ile bir üst Komutanlığa yaptığı müracaatın, önce İstanbul/Balmumcu Jandarma Bölge Komutanlığının 12.06.2008 tarihli yazısı ile Jandarma Genel Komutanlığına iletildiği, Jandarma Genel Komutanlığının ise Genelkurmay Başkanlığı Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Komutanlığından görüş sorulup, Genelkurmay Başkanlığının 04.07.2008 tarihli yazısı ile davacı lehine görüş bildirdiği, davacının bu görüşü eklediği 18.07.2008 tarihli dilekçesi üzerine İstanbul/Soğanlık Jandarma İkmal Merkezi Komutanlığının İstanbul Defterdarlığı Muhasebe Müdürlüğünden görüş sorduğu ve bu kurumun belediye sınırlara veya mücavir alan dışına yapılacak sevk işlemlerinin bulunulan yerdeki ikinci veya üçünce basamak sağlık kurumlarınca ve hastanın sağlık karnesine sevk edileceği ilin ismi ve polikliniği belirtilerek yapılmasının uygun olacağı düşünülmektedir şeklinde görüş bildirmesi üzerine İstanbul/ Soğanlık Jandarma İkmal Merkezi Komutanlığının 28.07.2008 tarihli yazı ile tekrar talebini red ettiği anlaşılmıştır.

Dava konusu uyuşmazlık davacının görev yaptığı İstanbul Büyükşehir Belediye hudutları dışında tedavi gördüğü tüp bebek tedavi giderinin ödenip ödenmeyeceği hususunda odaklanmaktadır.

Davacının 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ve 211 sayılı İç Hizmet Kanunu hükümlerine göre Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan astsubay olması nedeniyle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliği hükümlerine değil, İç Hizmet Kanunu ve İç Hizmet Yönetmeliği hükümlerine tabi olduğunda kuşku bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacı için yapılan tedavi giderlerinin hangi usul ve esaslar çerçevesinde ödeneceği İç Hizmet Kanunu ve İç Hizmet Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde belirlenecektir.

Dava konusu uyuşmazlıkla ilgili mevzuat incelendiğinde; 211 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 66/a maddesi, Subay, askeri memur ve astsubayları askeri tabip ve mütehassıslar kıta, kurum, hastane ve meskenlerinde her zaman ücretsiz olarak muayene ve tedaviye mecburdurlar. Bunların askeri hastanelerde yatırılarak tedavileri halinde hiçbir suret ve maksatla ilaç, iaşe ve malzeme bedeli alınmaz.

(Değişik fıkra: 22/11/1990 - 3683/1 md.) Hastanelere yatırılmayıp ayakta veya meskende muayene ve tedavi edilenlerin, sağlık karnesine sahip aile fertleri dahil, tedavi için gerekli malzeme ve reçete muhteviyatı kıt'a, askeri kurum veya hastanece aynen verilir. Malzeme ve reçete muhteviyatının mevcut olmaması halinde bedeli, Milli Savunma Bakanlığı veya Jandarma Genel Komutanlığı veyahut da Sahil Güvenlik Komutanlığı bütçesinden nakden ödenir. Her iki halde de kullanılacak ilaç bedelinin %20'si sağlık karnesi sahibi tarafından karşılanır. Ancak, 70 inci madde kapsamında kalan hak sahipleri bakımından bu oran %10 olarak uygulanır. Bu hüküm tatbikat ve manevralarda askeri personele, savaş halinde ise tüm askeri personele ve sağlık karnesi hakkına sahip olan aile mensuplarına uygulanmaz. Ayrıca, resmi sağlık kurulu raporu ile belirlenen; tüberküloz, kanser, kronik böbrek, akıl hastalıkları, organ nakli ve benzeri uzun süreli tedaviye ihtiyaç gösteren hastalıkların ayakta veya meskende tedavileri sırasında kullanılmasına lüzum gösteren ilaçlardan, hayati önemi haiz oldukları Milli Savunma Bakanlığınca tespit edilecek olanların bedellerinin tamamı kurumlarınca karşılanır.

(Değişik fıkra: 23/07/1999 - 4419/1 md.) Her türlü tedavi halinde ihtiyaç görülecek gözlük, işitme cihazı, protez, suni aza, korse ve sair malzemeler ile görevli personelden, görevin icrası sırasında veya görevin icrasından dolayı bir uzvunu veya duyusunu tamamen veya kısmen kaybedenlerin rehabilitasyonu ile bu uzuv ve duyularla ilgili ihtiyaçlarını karşılayacak her türlü cihaz ve sistemler, Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Kumandanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından aynen temin edilir veya bedelleri anılan bu Bakanlık ya da veya Komutanlık bütçelerinden ödenir. şeklinde düzenlenmiştir.

Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Yönetmeliğinin 325-327 nci maddelerinde, subay-astsubay aile fertlerinin, sağlık hizmetlerinin hangi usul ve esaslara göre yararlanacağı ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir.

Tüp bebek uygulaması ile ilgili olarak yayınlanan Genelkurmay Başkanlığının 15.05.2006 tarih ve TSK SAĞ:9100-215-06/Sağ. Hiz. D. Sağ. Hiz. Ynt. Şb. (442) (5234627) sayılı emrinde tüp bebek tedavisi ile ilgili sevk ve ödemenin ne şekilde yapılacağı ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Buna göre; personelin raporunu askeri eğitim hastanesi bulunan yerlerde bu hastanelerden alması, bulunmayan yerlerde ise o ildeki sivil eğitim veya üniversite hastanesinden alması, bu raporlara istinaden tüp bebek merkezlerine şevklerini, merkez ismi belirtilmeden kıt'a ve kurum tabipliklerinden, tabip yoksa, kıt'a veya kurum amirlerinden almaları gerekmektedir.

Davacı ve eşi için tüp bebek uygulaması gerektiğine dair GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Servisi tarafından iki kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ve bir üroloji uzmanı tarafından tanzim edilen ve baştabip yardımcısı tarafından onaylanan 28.04.2008 tarihli ve 214 sayılı yardımlı üreme teknikleri tanı ve uygulama raporu düzenlenmiş, bu rapor ve Genelkurmay Başkanlığının 15.05.2006 tarihli emri göz önüne alınarak davacının kıt'ası tabipliğince (İstanbul Balmumcu Jandarma Bölge Komutanlığı Dispanser Baştabipliğince) merkez ismi belirtilmeksizin davacı ve eşi tüp bebek merkezine sevk edilmiştir.

Tedavi yardımına ilişkin Uygulama Tebliğinin (sıra no:8) 2.4 sevk işlemleri başlıklı maddesinin 4 üncü fıkrasında muayene ve tedavi işlemlerinin öncelikle belediye sınırları ve mücavir alan içerisinde tamamlanmasının esas olduğu, tıbbi gereklilik halinde memuriyet mahalli dışında yapılacak sevk işlemlerinin bulunulan yerdeki ikinci veya üçüncü basamak sağlık kurumlarınca hastanın sevk edileceği ilçe veya ilin ismi belirtilerek tedavisinin sağlanabileceği en yakın yerdeki ikinci veya üçüncü basamak sağlık kurumuna yapılması gerektiği belirtilmektedir.

Her ne kadar davacı için Tebliğde belirtilen bu prosedür uygulanmamış ise de; davacının çocuk sahibi olabilmesi için tüp bebek uygulamasının tıbbi gereklilik olduğuna dair usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporu bulunması, davacının şevkinin Genelkurmay Başkanlığının 15.05.2006 tarihli emri uyarınca tüp bebek merkezi isminin belirtilmeden yapılmış ve sevk yazısında memuriyet mahalli içerisinde kalan bir merkeze şevkinin yapıldığına dair bir açıklık bulunmaması, davacı ve eşine daha önce iki defa uygulanan ve başarısızlıkla sonuçlanan tüp bebek uygulamasının İstanbul'da yapılmış olması, davacının tüp bebek uygulaması nedeniyle harcadığı tüm masraflarını ve harcırah istemek yerine, anılan tebliğde öngörülen miktarın ödenmesini talep etmiş olması, tüp bebek uygulamasının memuriyet mahallinde yapılması durumunda da davacıya Tebliğ'de belirtilen aynı miktarın ödeneceği, dolayısıyla davacıya fazla ödeme yapılması durumunun söz konusu olmadığı hususları ve İç Hizmet Kanununun 66/a maddesi hep birlikte değerlendirildiğinde hakkaniyet ve nesafet ilkeleri de dikkate alınarak davacıya tüp bebek tedavi giderinin ödenmemesi işleminde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1. Davacıya tüp bebek tedavi giderinin ödenmemesi işleminin İPTALİNE,

2. Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliğinde (sıra no: 8) belirtilen ödeme sınırları içerisinde kalan davacının talep ettiği 1.104,95 TL. tüp bebek tedavi giderinin davacıya ödenmesine, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy