Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2008/596 Esas 2008/1388 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2008/ 596
Karar No: 2008 / 1388
Karar Tarihi: 25.12.2008

(1086 S. K. m. 187, 194) (1602 S. K. m. 41) (AYİM 02.06.2006 T. 2006/1 E. 2006/1 K.)

Davacı ilk kez, 01.02.2008 tarihinde İstanbul Bölge İdare Mahkemesinde, 07.02.2008 tarihinde AYİM’de kayda geçen ve AYİM 3.D.nin 13.03.2008 tarih ve E:2008/334, K:2008/494 sayılı kararı ile dilekçenin reddine karar verilmesi üzerine 30.04.2008 tarihinde Gaziosmanpaşa Asliye 1 nci Hukuk Mahkemesinde, 05.05.2008 tarihinde AYİM’de kayda geçen dava dilekçesinde özetle; 1995 yılında Bosna Hersek’te askerlik görevini ifa etmeye başladığını, 1996 yılında Ankara GATA Hst’ne sevk edildiğini, burada 1 ay hava değişimi verildiğini, hava değişiminde iken 17.07.1996 tarihinde trafik kazası geçirdiğini ve yaralandığını belirterek vazife malullüğü aylığı bağlanmaması işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Dava ve tahsis dosyasının incelenmesinden; davacının 28. Mknz.P.Tug. Bosna - Hersek Müc. Brl.K.lığında, Bosna - Hersek Türk Görev Kuvvetinde görevli olduğu sırada 20.05.1996 tarihinde sol ayağında tümöral kitle tanısıyla GATA Hastanesine sevk edildiği 24.05.1996 tarihinde yatırılarak tedavisine başlanan davacı hakkında GATA Sağlık Kurulunun 27.06.1996 tarih ve 7742 sayılı raporu ile sol tibia proximalinde tümöral kitle tanısı konularak C/59 bir ay hava değişimi kararı verildiği, davacı hava değişiminde iken 17.07.1996 tarihinde bir arkadaşının kullandığı sivil araç ile başka bir sivil aracın çarpışması sonucu yaralandığı, tedavilerini müteakip GATA Sağlık Kurulunun 04.03.1998 tarih ve 2117 sayılı raporu ile Kroniyoserebral hasar tanısı konularak 1. D/10 F 1 Askerliğe elverişli değildir.

2. Vücut fonksiyon kayıp oranı %50 ye uyar 3. Refakatli olarak ambulansla gitmesi uygundur kararı verildiği, davacının 30.03.1998 tarihli dilekçesi ile T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünden aylık bağlanması talebinde bulunduğu, davalı kurumun 13.08.1998 tarihli kararı ile talebinin reddedildiği, red işleminin davacıya tebliğ edildiğine dair bir belge bulunmadığı, davacının 15.05.2000 tarihli dilekçesi ile yeniden talepte bulunduğu, 09.06.2000 tarihli yazı ile daha önceki karara atıf yapılarak talebinin yeniden reddedildiği, davacının rahatsızlığı nedeniyle yeniden sevk edilmesi üzerine GATA Sağlık Kurulunun 24.05.2002 tarih ve 5220 sayılı kararıyla sağ dirsekte bileteral kalçada, sağ diz ekleminde hareket kısıtlılığı tanısıyla D/10 F 5, D/58 F 1 Askerliğe elverişli değildir, hayati tehlike geçirmiştir. 45 gün iş ve gücüne neden olmuştur. Sekel mahiyetinde uzuv tatili olup vücut fonksiyon kaybı toplam %84 kararı verildiği, davacının tarihsiz dilekçesi ile yeni raporunu ileri sürerek tekrar müracaatta bulunduğu, talebinin 24.10.2002 tarihli yazı ile reddedildiği, red işleminin tebliğine dair bir belge bulunmadığı, davacının 02.05.2007 tarihinde kurum kaydına geçen dilekçesi ile harp malûlü sayılması için müracaatta bulunduğu, davacının talebinin 23.05.2007 tarihli yazı ile reddedildiği, bunun üzerine davacının 04.06.2007 tarihinde İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi kaydına geçen dilekçe ile davalı kurumun 23.05.2007 tarihli işleminin iptali istemiyle dava açtığı, İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 18.06.2007 tarih ve E.2007/1114, K.2007/1528 sayılı kararı ile davanın yetki yönünden reddine ve dosyanın yetkili Ankara İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, Ankara 10. İdare Mahkemesinin 31.10.2007 tarih ve E.2007/1311, K.2007/1951 sayılı kararı ile davanın görev yönünden reddine karar verildiği, görev red kararının 03.01.2008 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının yasal süre içerisinde temyiz isteminde bulunması üzerine dava dosyasının 21.04.2008 günü Danıştay’a gönderildiği ve henüz kararın kesinleşmediği, bu arada davacının 01.02.2008 tarihinde kayda geçen dilekçesi ile aynı konuda AYİM’nde dava açtığı, AYİM 3. D.nin 13.03.2008 tarih ve E.2008/334, K.2008/494 sayılı kararı ile dilekçenin reddine karar verildiği, davacının yasal süre içerisinde 30.04.2008 tarihinde kayda geçen yenileme dilekçesi ile iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.

Dava dosyasından anlaşıldığı üzere Ankara 10. İdare Mahkemesinde davacı tarafından açılmış ve temyiz aşamasında olup henüz kesinleşmemiş başka bir dava bulunduğundan öncelikle derdestlik hususunun irdelenmesi gerekmektedir.

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 187 ve 194 ncü maddelerinde düzenlenen derdestlik, usule ilişkin ilk itirazlar arasında yer almakla beraber; gerek 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu, gerekse 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda bu müessese düzenlenmemiştir. Ancak, derdestlik durumunun idari yargıda bulunmadığını söyleyebilmekte şüphesiz mümkün değildir. Derdestlik iddiasının ayrı mahkemeler arasında, sözgelimi AYİM-İdare Mahkemeleri arasında olabilmesi imkan dahilinde olduğu gibi; aynı mahkemede açılan davalarda da olması mümkündür.

Diğer bir deyişle, derdestlik itirazı ya da mahkemece resen tespiti ile, yeni açılmış olan bir davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açılmış ve görülmekte (derdest) olduğu ileri sürülür veya saptanır. Bunun üzerine yeni davanın açıldığı mahkeme, aynı davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açılmış ve görülmekte olduğunu tespit ederse, ikinci davanın açılmamış sayılmasına karar verir.

Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde, bu davadan daha önce Ankara 10. İdare Mahkemesinde açılan ve halen Danıştay’da temyiz incelemesinde bulunan dava ile bu davanın tarafları, sebebi ve konusunun aynı olduğu görülmektedir. Şu halde, bir davanın derdestlik nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilebilmesi için gerekli olan; aynı davanın iki kere açılmış olması, birinci davanın görülmekte (derdest) olması, birinci dava ile ikinci davanın aynı dava olması şartları bu davada gerçekleşmiş bulunmaktadır.

Ayrıca belirtmek gerekir ki, AYİM Genel Kurulunun 02.06.2006 tarih ve E.2006/1, K.2006/1 sayılı içtihatları birleştirme kararında 1602 sayılı AYİM Kanunu’nun 41 nci maddesinin 1 nci fıkrasına göre idari ve adli yargı mercilerinde açılan davalarda verilen görevsizlik kararlarının kesinleşmesinden itibaren AYİM’nde dava açılabileceği içtihat edilmiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Derdestlik nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy