Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2008/551 Esas 2009/246 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2008/ 551
Karar No: 2009 / 246
Karar Tarihi: 12.03.2009

(2847 S. K. Mük. m. 1)

Davacı vekili 10.04.2008 tarihinde İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, 16.04.2008 tarihinde AYİM kayıtlarına geçen yenileme dilekçesinde özetle; davacının askerlik hizmetini yaparken havan eğitimi sırasında kaza sonucu yaralandığını, yapılan tedavilere rağmen sağ elini kullanma yeteneğini kayıp ettiğini, kuaförlük mesleğini yapamayacak hale geldiğini, olayda davacının hiçbir kusurunun bulunmadığını, kusurun idarede olduğunu, yapılan müracaata cevap verilmediğini belirterek esasa girilmeden önce dilekçe ekinde sunulan tanıkların istirahe yolu ile dinlenilmesine, kusur oranının tespiti için uzman bir veya heyetten bilirkişi raporu alınmasına, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davacıya gazi statüsünün verilmesine ve gazilerin yararlandığı imkanlardan yararlanmasının hüküm altına alınmasına karar verilmesini, yargılamanın duruşmalı yapılmasını talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının İstanbul 23 ncü P.Tug.Mot.P.A.K.lığı emrinde askerlik hizmetini yaparken 06.06.2006 günü eğitim alanında havan namlucuk atışları yapıldığı, namlucuğun atışa hazırlanması sırasında kapsül ve sevk fişeğinin patladığı, davacının sağ elinden yaralandığı, GATA Haydarpaşa Eğitim hastanesi sağlık kurulunun 19.07.2006 tarih 7687 sayılı raporu ile iskelet sisteminin kazanılmış deformitesi teşhisi ile bir ay hava değişimine gönderildiği, aynı hastanenin 03.10.2006 tarih 943 sayılı raporu ile anksiyete bozukluğu tanısı ile 1,5 ay hava değişimine gönderildiği, 24.11.2006 tarihinde terhis edildiği, davacı vekilinin 18.11.2007 tarihinde Milli Savunma Bakanlığına müracaat ederek maddi ve manevi tazminat ödenmesi, gazilik statüsü verilmesini talep ettiği, 23.11.2007 tarihinde AYİM kayıtlarına geçen dilekçe ile dava açıldığı, AYİM Daireler Kurulunun 30.11.2007 tarih 2007/57-70 E.K. sayılı kararı ile taleplerin ayrı dilekçelerle açılması ve dilekçedeki noksanlıklar nedeni ile dilekçenin reddine karar verildiği, gazilik statüsü verilmesi hakkındaki talebin 14.01.2008 tarihinde kayıtlara geçen dilekçe ile yenilendiği, AYİM 3 ncü Dairesinin 28.02.2008 tarih 2008/288-463 E.K. sayılı kararı ile dilekçedeki noksanlıklar nedeniyle dilekçenin reddine karar verildiği,

10.04.2008 tarihinde kayıtlara geçen dilekçe ile bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Davada süre aşımı olduğu ileri sürülmüş ise de; davacı vekilinin gazilik statüsü verilmesine ilişkin talebe cevap verilmemesi nedeniyle açılan dava dilekçesinin AYİM Daireler Kurulunca reddine karar verilmesinden sonra yenileme dilekçesinin süresinde verilmiş olması nedeniyle dava da süre aşımı bulunmadığı sonucuna varılmış, dava konusu edilen gazilik unvanı verilmemesi işleminde Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının dahilinin bulunmaması nedeniyle dava Milli Savunma Bakanlığı husumeti ile görülmüştür.

Davanın esasına girilmeden önce istinabe yolu ile tanık dinlenilmesine karar verilmesi talep edilmiş ise de; idari yargıda yazılılık esas olduğundan tanık dinlenmemiştir.

Mevzuat hükümlerinde malul gazi tanımına sadece 2847 sayılı kanunda yer verilmiştir. 2847 sayılı Emekli Subaylar, Emekli Astsubaylar, Harp Malullükleri, Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri ile Muharip Gaziler Dernekleri hakkında kanuna 4417 sayılı kanunla eklenen mükerrer 1 nci maddesinde Malul Gazi; TSK mensuplarından T.C. Devleti sınırlarını korumak ve güvenliğini sağlamak ile harpte veya Devletin bekasını hedef alan terör örgütlerine karşı yurt içi ve yurt dışı mücadelede her çeşit düşman veya terörist silahlarının tesiriyle veya harp bölgesindeki harekat ve hizmetler sırasında bu harekat ve hizmetlerin sebep ve tesiriyle yararlanarak tedavileri sonucunda sakatlığı rapor ile kesinleşenlerdir. hükmü bulunmaktadır.

Davacının yaralanması havan eğitimde havan namlucuk atışları esnasında meydana gelmiştir. Devletin sınırlarını korumak ve güvenliğini sağlamak ile harpte veya terör örgütlerine karşı yapılan mücadele veya her çeşit düşman silahlarının tesiri ile veya harp bölgesindeki harekatlar esnasında meydana gelmemiştir. Malul gazi sayılmak için kanunda sayılan hallerde yaralanma meydana gelmediğinden davacının malul gazi sayılması mümkün değildir. Davacının malul gazi sayılmamasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Davacının yaralanma olayı kanun kapsamında olmadığından kusur oranının tespiti de sonuca etkili değildir. Bu nedenle kusur oranının tespiti için bilirkişi dinlenmesine gerek görülmemiş, idare hukukunda davalar süreye tabi olduğundan fazla ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmemiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Yasal dayanaktan yoksun bulunan DAVANIN REDDİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy