Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2008/382 Esas 2008/1065 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2008/ 382
Karar No: 2008 / 1065
Karar Tarihi: 18.09.2008

(2330 S. K. m. 1, 2, 3, 10) (Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik m. 2, 19)

Davacı 26.02.2008 tarihinde Bor Asliye Hukuk Mahkemesi, 03.03.2008 tarihinde AYİM’de kayda geçen dava dilekçesinde özetle; Elazığ İl Jandarma Komutanlığı Karakoçan İlçe Jandarma Komutanlığı Kavalcık Jandarma Karakol Komutanı olarak görevli iken, 07.09.2005 tarihinde karakol etrafındaki şüpheli bir durumu değerlendirmek maksadıyla gittiği iki nöbet mevzii arasındaki irtibat hendeğine düşerek sol elinin kırılması suretiyle yaralanmasından dolayı hazırlanan nakdi tazminat dosyasının Jandarma Genel Komutanlığına gönderildiğini, Jandarma Genel Komutanlığının 28.09.2007 tarihli yazısı ile meydana gelen yaralanma olayının 2330 Sayılı Kanun kapsamında olmadığının bildirildiğini, bahse konu yaralanma olayının 24 saat esasına göre sorumlu olduğu iç güvenlik ve asayişin sağlanması görevi esnasında gelişen şüpheli bir duruma karşı ani bir reaksiyon şeklinde gerçekleştiğini, tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğunu belirterek, işlemin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmektedir.

Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının Elazığ İl Jandarma Komutanlığı Karakoçan İlçe Jandarma Komutanlığı Kavalcık Jandarma Karakol Komutanı olarak görev yaptığı, 07.09.2005 tarihinde karakol etrafındaki şüpheli bir durumu değerlendirmek maksadıyla gittiği iki nöbet mevzii arasındaki irtibat hendeğine düştüğü ve sol elinin kırıldığı, Elazığ Asker Hastanesinin 11.01.2007 tarihli raporuyla davacının 15 gün iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığı, keza uzuv zaafı ve tadilinin olmadığının tespit edildiği, Elazığ İl Jandarma Komutanlığının 03.05.2007 ve 12.06.2007 tarihli yazılarıyla nakdi tazminat dosya ve evrakının Jandarma Genel Komutanlığına gönderildiği, Jandarma Genel Komutanlığının 28.09.2007 tarihli yazısı ile meydana gelen yaralanma olayının 2330 Sayılı Kanun kapsamında olmadığının 02.01.2008 tarihinde davacıya bildirilmesi üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Dava konusu uyuşmazlığın çözümü, kazanın 2330 Sayılı Kanuna göre iç güvenlik ve asayişin korunması görevleri kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğine bağlıdır.

Nakdi Tazminatın ödenme usul ve esasları, 2330 Sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelikte düzenlenmiştir.

03.11.1980 tarih ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun Amaç başlığı altındaki 1 nci maddesinde, bu kanunun amacı; Barışta güven ve asayişi korumak, kaçakçılığı men, takip ve tahkikle görevli olanların bu görevlerinden dolayı ya da görevleri sona ermiş olsa bile yaptıkları hizmet nedeniyle derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma veya hastalık sonucu ölmeleri veya sakat kalmaları halinde ödenecek nakdi tazminat ile birlikte bağlanacak aylığın ve bu yüzden yaralanmaları halinde ödenecek nakdi tazminatın esas ve yöntemlerinin düzenlenmesidir. şeklinde belirtilmiş, Kanunun 2 nci maddesinde; iç güvenlik ve asayişin korunması veya kaçakçılığın men, takip ve tahkikle görevlendirilen personelle kimlerin amaçlandığına açıklık getirilerek, kanun kapsamında bulunan personel sayılmış, 10 ncu maddesinin 1 nci fıkrasında ise; Kanuna göre verilecek nakdi tazminatların ödeme şekli ile 3 ncü maddenin (b) bendi uyarınca ödenecek tazminatların tutarları ile bu kanunla ilgili diğer hususların hazırlanacak bir yönetmelikle düzenleneceği öngörülmüştür.

Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmeliğin kapsamla ilgili 2 nci maddesinde; iç güvenlik ve asayişin korunması ile kaçakçılığın men, takip ve tahkiki konularında görevlendirilen personel sayılmış, bu görev ve yardımlardan dolayı veya görev ve yardımları sona ermiş olsa bile yaptıkları bu görev ve yardımları nedeniyle ya da Devlet güçlerini sindirme amacına yönelik saldırı sonucu, derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma ve hastalık sonucu ölmeleri halinde hak sahiplerine verilecek nakdi tazminat ile bağlanacak aylığın, sakat kalmaları halinde kendilerine verilecek nakdi tazminatın esaslarını kapsayacağı açıklanmıştır. Yönetmeliğin 19 ncu maddesinde ise; nakdi tazminat ödenmesi, aylık bağlanması, öğretim ve sağlık yardımlarıyla ilgili hükümlerinin, ölüm, sakatlanma ve yaralanmanın görevin sebep ve tesiriyle olmayıp da görevli kişinin kendi kasdı sonucu meydana geldiğinin idarece saptanması halinde uygulanmayacağı vurgulanmıştır.

Mevzuat hükümlerine göre nakdi tazminat ödenebilmesi için;

- İç güvenlik ve asayişin korunması, kaçakçılığın men, takip ve tahkiki konularında görevli olunması ya da görevli kişinin 2330 Sayılı Kanunun 2 nci maddesinde belirtildiği derecede yakını olması,

- Ölüm, sakatlanma ve yaralanmanın, belirtilen görevlerin yapılışı sırasında veya görev sona ermiş bulunsa bile görevden dolayı meydana gelmiş olması,

- Ölüm, yaralanma ve sakatlanmanın oluşumunda kendi kasdı bulunmaması, koşullarının bir araya gelmesi gerekmektedir.

Kanun ve Yönetmelik ile güven ve asayişin yanı sıra, kaçakçılığın men ve takibinde görevli personelin, karşılaşacağı muhtemel risk ve tehlikelere karşı korunmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır. Davacının olay tarihinde Karakoçan Jandarma Karakol Komutanlığında görevli olduğu noktasında şüphe yoktur. Ancak 2330 Sayılı Kanun hükümlerinden istifade edebilmek için iç güvenlik ve asayişin sağlanmasıyla görevli Jandarma teşkilatı mensubu olmak yeterli değildir.

Bir yaralanmanın (veya vefat) yanı sıra bu duruma yol açan olayın anılan Kanun hükmünde belirtilen haller kapsamında gerçekleşmesi gerekmektedir. Somut olayda, davacının olay günü mevzi kontrolü sırasında düşerek yaralandığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge olmadığı gibi, olay gününe ilişkin hizmet defterinde de hiçbir kaydın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının beyanının soyut bir iddia niteliğinde kaldığı ve dava konusu olayın iç güvenlik ve asayişin korunması veya kaçakçılığın men, takip ve tahkiki görevinin sebep veya sonucu meydana geldiğinin kabulüne imkân bulunmadığından, davacıya 2330 Sayılı Kanun gereğince nakdi tazminat ödenmemesi işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Yasal dayanaktan yoksun DAVANIN REDDİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy