Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2008/100 Esas 2008/1172 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2008/ 100
Karar No: 2008 / 1172
Karar Tarihi: 09.10.2008

(5434 S. K. m. 44, 45, 56, 72) (3713 S. K. m. 1, 21) (2330 S. K. m. 1, 2, 4, 10) (Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik m. 2)

Davacı vekili 10.01.2008 tarihinde AYİM kayıtlarına giren dava ve cevap dilekçelerinde özetle; müvekkillerinin oğlu P.Er ……….’in Muş ilinde 49.Mot.P.Tug.K.lığı 2.Tb.4.Bl. emrinde görevli iken 29.07.2006 tarihinde Bingöl-Karlıova Tuzluca Köyü Beyaztaş tepesinde yapılan operasyon kapsamında pusu görevini icra ederken aşırı yağış esnasında yıldırım düşmesine bağlı olarak şehit olduğunu, müvekkillerinin oğlu ………..’in 2330 sayılı Kanun kapsamında mütalaa edilen bir görev nedeniyle 5434 sayılı Kanunun 72 nci maddesi gereğince kendilerine hiçbir şart aranmaksızın dul ve yetim aylığı bağlanması gerektiğini, olayda 3713 sayılı Kanunun 21 nci maddesinde yazılı koşulun mevcut olduğunu, müvekkillerinin oğullarının ölümünün 2330 ve 3713 sayılı Kanunlar kapsamında bir görev esnasında meydana gelmesi nedeniyle 5434 sayılı Kanunun 72 nci maddesinin son fıkrası gereğince kendilerine hiçbir şart aranmaksızın dul ve yetim aylığı bağlanması gerekirken aksi yönde tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğunu belirterek işlemin iptalini talep ve dava etmiştir.

AYİM 3 ncü Dairesinin 24 Ocak 2008 tarih ve 2008/100 Gensek. 2008/100 Esas sayılı kararı ile şartları bulunmadığından yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmiştir.

Dava ve tahsis dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacıların oğlu P.Er ………….’in Muş 49 ncu Mot.P.Tug. 2. Tb.4. Bl.K.lığı emrinde askerlik hizmetini yapmakta olduğu, bir kısım personel ile birlikte P.Yzb. …………..’ın emir ve komutasında 26.07.2006 tarihinde Karlıova kuzey doğusunda üç günlük bir operasyonda görevlendirildiği, söz konusu timin 27.07.2006 tarihinde yaya intikalle Küçüktavla bölgesine geldiği, bu bölgede pusu faaliyetine devam ettiği, 28.07.2006 tarihinde Karlıova Tuzluca köyü Beyaztaş Tepe isimli mevkide geçici üs bölgesi tesis edilerek gözetleme yapıldığı, P.Er …………..’in saat 22.00 dan itibaren …. ile birlikte 3 nolu mevzide görevlendirildiği, saat 24.00 civarında geçici üs bölgesi olarak tesis edilen mevkide şiddetli yağmur yağmaya başladığı saat 03.55 civarında P.Er ……………in bulunduğu mevziye yıldırım düştüğü, bu sebeple vücudundan elektrik akımı geçtiği, buna bağlı olarak gelişen solunum ve dolaşım durması sonucu P.Er …………..’in vefat ettiği, ölüm olayının operasyon (pusu, keşif, gözetleme) kapsamında meydana geldiği değerlendirilerek yakınlarına nakdi tazminat ödendiği, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vazife malûllüğü tespit kurulunca ………….. hakkında 5434 sayılı Kanunun vazife malûllüğüne ilişkin hükümlerinin uygulanmasına karar verildiği, vefat olayı 3713 sayılı Terörle mücadele ve 2330 sayılı Kanun kapsamında kabul edilmediğinden davacılara koşulsuz aylık bağlanma isteminin red edildiği, bu işlemin iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.

5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunun 44 ncü maddesinde her ne olursa olsun vücutlarında hasıl olan arızalar veya duçar oldukları tedavisi imkansız hastalıklar yüzünden vazifelerini yapamayacak duruma gelenlere malûl denileceği, 45 nci maddesinde malûllüğün vazifelerini yaptıkları sırada vazifesinden doğmuş olursa buna vazife malûllüğü, bunlara uğrayanlara da vazife malûlü denileceği, 56 ncı maddesine muvazzaf, yedek ve gönüllü erlerin vazife malûlü olmaları halinde kendilerine aylık bağlanacağı, aynı kanunun 72 nci maddesinde ölen iştirakçilerin iştirakçi bulunmayan dul ve muhtaç anaları ile iştirakçi olmayan ve ölüm tarihinde muhtaç ve (65) yaşını doldurmuş babalarına aylık bağlanacağı belirtilmiştir. 5434 sayılı Kanunun 72/son maddesinde 2330 sayılı Kanun kapsamında mütalaa edilen görevler nedeniyle hayatlarını kaybetmiş bulunan iştirakçilerle bunlardan aylık almakta iken ölenlerin baba ve analarına aylık bağlanacağı hüküm altına alınmıştır.

2330 sayılı Nakdi tazminat ve aylık bağlanması hakkındaki kanunun 4 ncü maddesinde bu kanun kapsamına girenlerden sakatlanarak bağlı oldukları sosyal güvenlik mevzuatına göre emekliye sevk edilenlere görev malûllüğü aylığı bağlanacağı, ölenlerin kendilerine bağlanması gereken görev malûllüğü aylığının dul ve yetimlerine intikal ettirileceği, bu madde gereğince ilgili sosyal güvenlik kurumlarınca kendi mevzuatına göre bağlanan aylıkların %25 artırılarak bağlanacağı belirtilmiştir.

3713 sayılı Terörle Mücadele kanununun 21 nci maddesinde kamu görevlilerinden yurt içinde ve yurt dışında bu görevleri yapmalarından dolayı terör eylemlerine muhatap olarak yaralanan, sakatlanan veya öldürülenler hakkında 2330 sayılı kanun hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmış, aynı madde de ayrıca bu personele birtakım hakların verileceği düzenlenmiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca yapılan görevin niteliğine göre ilgiliye veya yakınlarına aylık bağlanması için farklı şartların öngördüğü görülmektedir. Bu ayırım kanuni düzenlemelerle yapılmıştır. İlgililere farklı sosyal haklar verilmesinin nedeninin hizmetin mahiyetinden ve görevinden kaynaklandığı ortadadır. Kanun koyucu hizmetin konusu ve niteliğine göre aylık bağlanması için farklı şartlar öngören düzenlemeler yapılmasını takdir etmiştir.

P.Er …………… hakkında 5434 sayılı kanun uyarınca vazife malûllüğü hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiş, vefat olayının 2330 ve 3713 sayılı kanunlar kapsamında olmadığı değerlendirilerek malûllük ve muhtaçlık şartı aranmaksızın aylık bağlanma istemi red edilmiştir. Uyuşmazlık ta bu noktada oluşmaktadır. Davacılara 2330 sayılı kanun ve 3713 sayılı kanun kapsamında aylık bağlanabilmesinin ortaya konulması için P.Er ……………..’in malûliyetinin mahiyetinin irdelenmesi gerekmektedir.

2330 sayılı Nakdi Tazminat Ödenmesi ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 1 nci maddesinde Kanunun amacı barışta güven ve asayişi korumak, kaçakçılığı men, takip ve tahkikle görevli olanların, bu görevlerinden dolayı ya da görevleri sona ermiş olsa bile, yaptıkları hizmet nedeniyle derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma veya hastalık sonucu ölmeleri veya sakat kalmaları halinde ödenecek nakdi tazminat ile birlikte bağlanacak aylığın ve bu yüzden yaralanmaları halinde ödenecek nakdi tazminatın esas ve yöntemlerinin düzenlenmesi olarak belirtilmiştir.

2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 2 nci maddesi ile bu Kanunun uygulanmasını göstermek üzere yine bu Kanunun 10 ncu maddesi gereğince çıkartılan Nakdi Tazminat ile Aylık Bağlanması Hakkındaki Yönetmeliğin (RG.18.1.1993, S.41469) 2 nci maddesi gereğince; iç güvenlik, asayişin korunması ve kaçakçılığın men, takip ve tahkiki konularında görevlendirilen ve bu maddelerin (a) fıkrasında beş bent halinde sayılıp, içlerinde Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının da yer aldığı bir kısım personelin, belirtilen bu görevlerle ilgili olaylara müdahale sırasında, fiilen görev yaparken bu görevleri nedeniyle veya bu görevleri sona ermiş olsa bile, aynı nedenle meydana gelen yaralanma, sakatlanma veya ölümleri halinde nakdi tazminat ödeneceği, ölüm halinde geride kalan dul ve yetimlerine, yaralanma ve sakatlanma halinde kendilerine nakdi tazminat verileceği hükme bağlanmıştır.

3713 sayılı Terörle Mücadele kanununun 1 nci maddesinde; Terör; cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemler şeklinde tarif edilmiştir. Aynı kanunun malûl olanlarla aylığa müstahak dul ve yetimlere yardım başlıklı 21 nci maddesinin Adalet Komisyonu Raporu Genel Gerekçesinde; Maddede, kamu görevlilerinden yurtiçinde veya dışında görevlerini ifa ederlerken veya sıfatları kalkmış olsa bile bu görevlerini yapmalarından dolayı terör suçluları tarafından yaralanmaları veya sakat bırakılmaları halinde kendilerine veya öldürülmeleri durumunda eşi ve çocuklarına bağlanacak aylık veya yapılacak yardımlar düzenlenmektedir. şeklinde açıklanmıştır. Terörle Mücadele kanununda yer alan yardımlardan yararlanabilmenin asıl ve önemli şartının terör eylemine muhatap olmak olduğu anlaşılmaktadır.

Davacıların oğlunun ölümüne neden olan olayın doğrudan terör suçluları tarafından ika edilen bir olay olmadığı ve herhangi bir terör eylemi sonucu meydana gelmediği açıktır. Bu nedenle 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında aylık bağlanması mümkün bulunmamaktadır.

P.Er ……’in Bingöl Karlıova bölgesinde bulunan bölücü teröristleri etkisiz hale getirmek üzere görevlendirilen timde yer aldığı anlaşılmaktadır. Bölgede güven ve asayiş sağlamak üzere Bingöl Karlıova Beyaztaş Tepe mevkiinde üs kurulmuş, davacıların oğlu bu üs bölgesinde yer alan mevzide görevlendirilmiştir. Davacıların oğlu askerlik hizmetinin rutin ve mutad faaliyetinin yanında ayrıca iç güvenlik ve asayişin korunması için bu mevzide yer almış, bu görev devam ederken mevziye yıldırım düşmesi sonucu vefat etmiştir. Malûliyet barışta güven ve asayişin korunması görevinin şartlarından oluşmuştur. Yapılan hizmet nedeniyle maruz kalınan yaralanma sonucu vefat olayı meydana gelmiştir. Davacıların oğlunun vefat olayının 2330 sayılı kanun kapsamında kabul edilmemesi, Nakdi Tazminat verilmesi ve aylık bağlanması hakkındaki kanunun amacına uygun düşmemektedir. 5434 sayılı kanun 72/son maddesi uyarınca davacılara başkaca koşul aranmaksızın aylık bağlanmaması işleminin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Davacılara 2330 sayılı kanun kapsamında vazife malûllüğünden dolayı aylık bağlanmaması İŞLEMİNİN İPTALİNE. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy