Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 3. Daire 2007/1291 Esas 2008/906 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2007/ 1291
Karar No: 2008 / 906
Karar Tarihi: 29.05.2008

(5434 S. K. m. 44, 45) (3713 S. K. m. 21) (211 S. K. m. 34) (Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Yönetmeliği m. 80) (AYİM 2 D. 16.11.2001 T. 2001/325 E. 2001/824 K.)

Davacı 07.11.2007 tarihinde Gölcük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ve bu yolla 13.11.2007 tarihinde AYİM’de kayda geçen dilekçesinde özetle; 1993 - 1998 tarihleri arasında Diyarbakır J.Özel Harekat Grup Komutanlığı emrinde J.Uzm.Onb. olarak görev yaptığını, 20.05.1997 tarihinde Çekiç Harekatı çerçevesinde yürütülen operasyonlarda Kuzey Irak Chiya-e Meluni bölgesinde ilerlerken bölücü terör örgütü mensuplarının döşemiş olduğu mayına basarak şehit olan J.Astsb.Kd.Çvş. ……’a yardım etmek ve olaya sıhhiyeci olarak müdahale sırasında bölgenin mayınlı, kayalık ve uçurum olması sebebi ile şehidi ararken kayalık araziden düşerek yaralandığını, Diyarbakır Asker Hastahanesince 24.10.1997 tarih ve 820 sayılı raporu ile A 58 F-1 Komando Özel Harekat timlerinde görev yapamaz kararı verildiğini, görev yaptığı birliğin komando birliği olması ve sınıfı görevini yapabileceği kadronun olmadığı gerekçesiyle ilişiği kesilerek terhis edildiğini, AYİM 1 nci Dairesinin 22.02.2000 tarih ve E:1998/784, K:2000/257 sayılı kararı ile vazife malulü sayıldığını, hal böyleyken J.Gn.K.lığınca emeklilik onayının ve askeri kimlik kartının verilmediğini belirterek hukuka ve mevzuata aykırı işlemin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava ve Emekli Sandığı tahsis dosyasının incelenmesinden; davacının, 17.12.1993 tarihinde Uzm.J.Onb. olarak Diyarbakır Jandarma Asayiş Özel Harekat Grup Komutanlığı emrinde göreve başladığı ve 07.01.1997 tarihinde sözleşmesinin bir yıl süreyle uzatıldığı, 20.05.1997 tarihinde Çekiç Harekatı çerçevesinde yürütülen operasyonda Kuzey Irak'ta arazide ilerlenirken, bölücü terör örgütü mensuplarının döşemiş olduğu mayına basarak şehit olan J.Kd.Çvş. ……’a yardım etmek istediği sırada kayalık araziden düşmesi sonucu sol omzundan yaralandığı, Çukurca Kızılay Hastanesine kaldırılarak ilk tedavisinin yapıldığı, akabinde Diyarbakır Askeri Hastanesine sevk edildiği, yapılan tedavisini müteakip 26.05.1997 tarih ve 225 sayılı Sağlık Kurulu Raporu ile Sol omuz redükte çıkığı teşhisiyle C/58 1.5 ay istirahat kararı verildiği, şikayetlerinin devam etmesi üzerine sevk edildiği Diyarbakır Askeri Hastanesi Sağlık Kurulunun 24.10.1997 tarih ve 820 Sayılı Raporuyla Sol omuz rekküren çıkığı teşhisiyle A/58 F-1 Komando Özel Harekat Timlerinde Görev Yapamaz kararı verildiği, yaralanması nedeniyle İçişleri Bakanlığı Nakdi Tazminat Komisyonunun 29.08.1997 tarihli kararı ile nakdi tazminat ödendiği, Diyarbakır Askeri Hastanesi Sağlık Kurulunun 08.12.1997 tarih ve 922 sayılı raporuyla Sol rekürren omuz çıkığı ameliyatlısı teşhisiyle 1. C/58 SMK. 1.5 ay istirahat. 2. Tendon tespit vidası beş adet. 3. Tyeron sütür meteryali beş adet temini uygundur. kararı verildiği, J.Asayiş Özel Harekat Grup Komutanlığınca 07.01.1998 tarihinde sözleşmesinin uzatılmadığı, Diyarbakır Askeri Hastanesi Baştabipliğine yazılan 25.03.1998 tarihli yazıyla; davacının sözleşmesinin feshedilmesine rağmen tedavisinin devam etmesi nedeniyle beş aydır görev yapmadan bütün hakları geçerli olmak üzere maaş tahakkuk ettirildiği ve ilişiğinin kesilemediği belirtilerek, yeniden kontrol edilerek Ayakta veya yatarak tedavisi gerekir veya ilişiğinin kesilmesinde sağlık yönünden sakınca yoktur şeklinde rapor tanziminin istendiği, bu talep üzerine Diyarbakır As.Hst.Sağ.Krl.nun 30.03.1998 tarih ve 162 sayılı raporuyla Sol omuz hareket kısıtlılığı teşhisiyle 1. Durumu A/58 F-1'e uyar. Komando Özel Harekat Timlerinde Görev yapamaz. 2. İlişiğinin kesilmesinde sağlık yönünden sakınca yoktur. 3.Altı ay süreli ayaktan takip ve tedavisi uygundur. kararı verildiği, bu raporu takiben de davacının 15.04.1998 tarihinde TSK. ile ilişiğinin kesildiği ve 07.01.1998 tarihinden geçerli olarak hakkında terhis belgesi düzenlendiği, davacının vekili marifetiyle 20.05.1998 tarihinde Emekli Sandığı Genel Müdürlüğüne yazılı olarak başvurarak hakkında vazife malullüğü hükümlerinin uygulanmasını talep ettiği, Emekli Sandığı Sağlık Kurulunun 21.09.1998 tarih ve 3246 sayılı kararı ile ...raporuna göre durumu 5434 sayılı Kanunun 44 ve 45 inci maddeleri kapsamına girmez... kararı üzerine durumu Emekli Sandığı Yönetim Kurulunca incelenerek 12.11.1998 tarih ve 1429 sayı ile ...hakkında aynı Kanunun vazife malullüğü hükümlerinin uygulanmasına imkan bulunmadığına ... karar verildiği, davacı vekilinin 10.08.1998 tarihinde söz konusu menfi işlemin iptali için AYİM'de dava açtığı ve AYİM 1 inci Dairesinin 22 Şubat 2000 tarih E. 1998/784, K.2000/257 sayılı kararı ile vazife malulü olduğunun kabulüne karar verildiği, bilahare 3713 sayılı Kanunun 21 inci maddesindeki hakların tanınmaması, askeri kimlik kartı verilmemesi ve TSK. sağlık muayene fişi verilmemesi işlemlerinin iptali için AYİM'de dava açtığı ve AYİM 2 nci Dairesinin 16 Kasım 2001 tarih E.2001/325, K.2001/824 sayılı kararı ile 3713 sayılı Kanunun 21 inci maddesindeki haklardan yararlandırılmaması işleminin iptali istemiyle açtığı davanın reddine, askeri kimlik kartı ve TSK sağlık muayene fişi verilmemesi yönündeki işlemin iptali istemiyle açtığı davanın, ortada iptal edilecek idari işlem bulunmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, davacının, Terörle Mücadele Kanunu uyarınca kira yardımı yapılmaması işleminin iptali istemiyle AYİM'de dava açtığı ve AYİM 3 ncü Dairesinin 29 Aralık 2005 tarih E.2005/729, K.2005/1445 sayılı kararı ile kesin hüküm nedeniyle reddine karar verildiği, davacının Jandarma Genel Komutanlığına 16.08.2007 tarihli dilekçe ile başvurarak kendisine askeri kimlik kartı verilmesi talebinde bulunduğu, bu talebinin 20.09.2007 tarihli dilekçe ile reddedilmesi üzerine işbu davayı açtığı anlaşılmaktadır.

Dava konusu uyuşmazlık davacıya J.Gn.K.lığınca emeklilik onayı ve askeri kimlik kartı verilip verilmeyeceği hususunda odaklanmaktadır. Askeri kimlik kartına ilişkin düzenlemeler TSK İç Hizmet Kanunu’nun 34/e ve TSK İç Hizmet Yönetmeliği’nin 80/b maddelerinde hükme bağlanmış ve anılan hükümlerde Silahlı Kuvvetler mensuplarına askeri kimlik kartı verilmesinin usul ve esaslarının yönerge ile belirleneceği ifade edilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri Kimlik Kartı Yönergesi (MSY 52-7(A)) nin Kimlik kartı alabilecek personel başlıklı 5 nci maddesinin (e) fıkrasında; Türk Silahlı Kuvvetlerinden maaş bağlanmak suretiyle emekliye ayrılan veya emeklilik için gerekli yasal hizmet süresini Türk Silahlı Kuvvetlerinde doldurduktan sonra istifa ederek ayrılan subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaşlar ile bunların hak sahibi aile fertlerine sonradan emeklilik hakkı veren başka bir kurumda görev alsalar dahi kimlik kartı verilir. Ancak kimlik kartı verildikten sonra bu yönergenin 6 ncı maddesinde belirtilen hallerden birinin ortaya çıkması halinde verilmiş olan kimlik kartı iptal edilir hükmü bulunmaktadır.

Her ne kadar davalı idare, davacının emekli aylığı bağlanmaksızın Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiğinin kesildiğini, açıkta iken malul hale geldiğini iddia etmekte ise de, maluliyeti doğuran olayın davacı görevde iken vazife esnasında ve vazifenin sebep ve etkisiyle meydana geldiği, vazifesini yapamayacağına dair sağlık raporunun yine davacı görevde iken tanzim edildiği, davacıya AYİM 1. Dairesinin 22.02.2000 tarih ve E:1998/784, K:2000/257 sayılı kararı gereği vazife malullüğü aylığı bağlandığı, dolayısıyla davacının açıkta iken malul hale gelmediği, Türk Silahlı Kuvvetlerinden maaş bağlanmak suretiyle emekliye ayrıldığı, yukarıda yer verilen Yönerge hükmüne göre kimlik kartı verilmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen işlemin sebep ve amaç unsurları yönünden hukuka aykırı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Ayrıca davacı emeklilik onayı verilmemesini de dava konusu yapmıştır. 5434 sayılı Kanunun Ek-26 ncı maddesine göre emeklilik onayının, ilgilinin en son görev yaptığı kurum tarafından verileceği hüküm altına alınmışken J.Gn.K.lığının 13.12.2000 tarih ve PER:4192-247-00/Em.İşl.Ş.Uzm.İşl.(388585) sayılı yazısı ile, davacının yargı kararı sonucu emeklilik hakkını kazandığı ve açıkta iken malul hale geldiği gerekçeleriyle maluliyet onayı verilmediği bu durumun 5434 sayılı yasanın Ek-26 ncı maddesine aykırılık teşkil ettiği anlaşılmakla birlikte, emeklilik onayı verilmesinin, Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünce tesis edilecek nihai işlemin hazırlayıcısı mahiyetinde bir iç işlem olduğu, Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünce mahkeme kararı gereğince nihai işlem tesis edilerek davacıya emeklilikle ilgili tüm haklarının verildiği anlaşıldığından, davacı hakkında yeni baştan emeklilik onayı alınmasında davacının bir menfaati bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine gerek bulunmamaktadır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Davacıya Türk Silahlı Kuvvetleri kimlik kartı verilmemesi işleminin İPTALİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy