Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2014/593 Esas 2014/525 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2014/ 593
Karar No: 2014 / 525
Karar Tarihi: 02.04.2014

(2709 S. K. m. 10, 157) (5525 S. K. Ek m. 1) (657 S. K. m. 56, 57, 125) (1602 S. K. m. 20)

Davacı vekili 20.03.2014 tarihinde AYİM’de kayda giren dava dilekçesinde özetle; Davacının Milli Savunma Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu'nun 09 Ocak 2013 tarihli ve Dosya No: MÜT-12-4429-J Karar No: 2013/1 Sayılı kararıyla 657 sayılı Kanunun 125. Maddesi gereğince "devlet memurluğundan çıkarma disiplin cezası" verilmek suretiyle hakkında, devlet memurluğundan çıkarılma işlemi gerçekleştirildiği bu işlemin iptali için AYİM’de açılan davanın 2013/862 Gensek numarasıyla devam ettiğini bu dava devam ederken davacının, 5525 Sayılı "Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı" hususuna dair Kanuna eklenen 12.07.2013 tarih ve 6495 Sayılı Kanun'un 43. Maddesine ilave edilen Ek-1 Maddesi gereği, disiplin affından yararlanması gerektiği düşüncesiyle, yasal süre içinde başvurusunu yapıp, 30.10.2013 tarihinde memuriyete geri dönme talebinde bulunmuşsa da, idare tarafından 26 Kasım 2013 tarihli yazı ile anılan Kanunun kendisini kapsamadığı cevabı verilerek, reddedilmek suretiyle olumsuz idari işlem tesis edildiğini, bu hususun kendisine 23.01.2013'de tebliğ edildiğini 22.06.2006 tarih ve 5525 sayılı "memurlar ile diğer kamu görevlilerin bazı disiplin cezalarının affı" Kanununa 12.07.2013 tarih ve 6495 sayılı Kanunun 43. maddesiyle, 22.6.2006 günlü, 5525 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun'a eklenen ek 1. maddesinin; Birinci fıkrasının "28/2/1997 tarihinden sonra...28/8/1999 tarihli ve 4455 sayılı Memurlar İle Diğer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun veya bu Kanun hükümlerinden yararlanmış olanların;" bölümünde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak eşit koşullarda çalışan her yönden aralarında eşitlik bulunan çalışanlar arasında Zaman dilimi sınırlaması ve 4455 sayılı Kanundan yararlanma koşulu getirilmesi, İkinci fıkrasının "...1/1/1990 ile...657 sayılı Kanunun 125 inci maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (g) alt bendinde yer alan fiili işlediği gerekçesiyle anılan Kanunun 56 ve 57 nci maddeleri uyarınca disiplin cezası veya olumsuz sicil almış olmaları nedeniyle..." bölümünde de, yine zaman dilimi sınırlaması getirilmesi ve 657 sayılı Kanunun 125. Maddesinde düzenlenen memuriyetten çıkarmayı gerektiren eylemlerden sadece birinci fıkrasının (A) bendinin (g) alt bendinde yer alan fiili işlediği gerekçesiyle anılan Kanunun 56 ve 57 nci maddeleri uyarınca disiplin cezası veya olumsuz sicil almış olmaları koşulunun getirilerek, 125. Maddesindeki diğer eylemleri nedeniyle haklarında ayırma kararı verilen memurlar arasında eşitsizlik yaratıldığının görüldüğünü bu nedenle; yukarıda belirtilen Kanun maddelerinin ilgili cümlelerinin Anayasanın 10. Maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı olup, AYİM tarafından Anayasaya aykırılık iddiamızın ciddi bulunularak iptali için öncelikle Anayasa Mahkemesine başvurulmasını ve sonucunun da bekletici mesele yapılmasına disiplin affından yararlandırılması talebinin reddine ilişkin olumsuz idari işleminin iptaline, 'Vekalet ücreti dahil, yargılama giderlerinin davalı tarafa bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava dilekçesi AYİM’de Genel Sekreterliğinin 27.03.2014 gün ve GENSEK:2014/1218/İd.İşl.Şb. sayılı yazısıyla davanın 60 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra açıldığı gerekçesiyle bu konuda bir karar verilmek üzere AYİM 2.Dairesine gönderilmiştir.

1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanununa göre, davanın görevli yargı yerinde açılıp açılmadığı ilk inceleme sırasında davanın esasına girilmeden incelenecek hususlar arasında sayılmıştır. Zira görev kamu düzeni ile ilgili olup davanın her safhasında dikkate alınması hukuk alanında ihtilafsız kabul edilen bir keyfiyettir. Bu nedenle işin esasına girilmeden davanın görevli yargı yerinde açılıp açılmadığı hususu incelenmiştir.

Anayasanın, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin görevleri, üyelerinin seçimi ve özlük hakları, kuruluşu, işleyişi ile yargılama usullerine ilişkin 157 nci maddesinde “Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimi yapan ilk ve son derece mahkemesidir. Ancak askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması şartı aranmaz” hükmü bulunmaktadır.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin görevlerini belirleyen, 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanununun 2508 sayılı Kanunla değişik 20 nci maddesinde, “Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Türk Milleti adına askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların ilk ve son derece mahkemesi olarak yargı denetimini ve diğer kanunlarda gösterilen görevleri yapar. Ancak, askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda, ilgilinin asker kişi olması şartı aranmaz. Bu kanunun uygulanmasında asker kişiden maksat, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci, uzman çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurlardır” hükmü, aynı kanunun idari davalar ve yargı yetkisinin sınırı başlığı taşıyan 21 nci maddesinde de, 20 nci madde de belirtilen kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlemi ve eylemden dolayı açılacak iptal ve tam yargı davalarının doğrudan doğruya ve kesin olarak Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde çözümlenip karar bağlanacağı hükmü yer almaktadır.

Anayasanın ve 1602 sayılı Kanunun bu hükümleri karşısında bir davaya Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde bakılabilmesi için;

1. İdari işlemin bir asker kişi göz önünde tutularak tesis edilmesi veya idari eylemin bir asker kişiye yönelmiş olması, yahut uyuşmazlığın askerlik yükümlülüğünden doğmuş olması,

2. Dava konusu idari işlem ve eylemin askeri hizmete ilişkin bulunması şartlarının birlikte gerçekleşmiş olması gerekir.

Bu yasal mevzuat çerçevesinde davacı ……'nın durumu incelendiğinde,

TSK’lerinde; sivil memur olarak görev yapmakta iken, Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile memuriyet görevinden çıkarılan ve bu nedenle asker kişi olma sıfatı sona eren davacının talebinin, disiplin affından yararlandırılmayarak yeniden Devlet Memurluğuna yani TSK’lerine alınmama işleminin iptali istemi olduğu, dolayısıyla davacının dava konusu olay nedeniyle asker kişi sıfatının bulunmadığı, bu nedenle 1602 sayılı AYİM Kanununun 20 nci maddesine göre idari işlemin “asker kişiyi ilgilendirme” şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla, davanın görev ve çözüm yerinin mahkememiz olmayıp Genel İdari Yargı Yeri olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

DAVANIN GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE,

02 NİSAN 2014 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy