Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2014/1316 Esas 2014/1274 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2014/ 1316
Karar No: 2014 / 1274
Karar Tarihi: 10.09.2014

(2918 S. K. m. 110, Geç. m. 21)

Davacı vekilinin, 01.07.2014 tarihinde Ceyhan Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nde, 14.07.2014 tarihinde ise AYİM’de kayda geçen dava dilekçesinde özetle; müvekkili J.Er ...,’ın Afşin İlçe J.K.lığı emrinde askerlik hizmetini yapmakta iken, 23.09.2009 araç devriyesinde görevlendirildiğini, söz konusu görev sırasında içinde bulunduğu devriye aracının karayolunda devrilmesi sonucu yaralandığını, bel ve kalça kısmında kırıklar oluştuğunu, halen oldukça sıkıntı yaşadığını ve hiçbir ağır işte çalışamadığını, müvekkilinin yaralanmasından dolayı idarenin sorumlu olduğunu, bu nedenle oluşan zararların tazmini için davalı idareye müracaat ettiklerini, ancak müracaatlarına yaklaşık 4,5 aydır cevap verilmediğini, maddi ve manevi zararlarının oluştuğunu, bunların karşılanması için 10.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın, ödenmesine, hükmedilecek tazminatlara olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyası AYİM Genel Sekreterliğinin 02 Eylül 2014 gün ve GENSEK:2014/3177/İda. İşl.Md. sayılı yazısıyla “Dilekçe başlığında Adana Askeri Yüksek idare Mahkemesi Başkanlığına yazılması, dilekçe şekil şartlarına uyulmaması, davalı idare olarak MSB ve İçişleri Bakanlığının birlikte gösterilmesi, yazılı bildirim tarihinin açık ve net yazılmaması, TSK kesin sağlık raporu ile kazanın oluşumunu gösteren tutanak vb. delillerin dilekçe ekinde yer almaması ve ekli evrak örneğinin karşı taraf sayısından bir fazla olmaması ” hususlarında karar verilmek üzere Dairemize intikal ettirilmiştir.

İlk incelemede dilekçe reddi sebepleri olduğu ileri sürülmüş ise de, 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanununa göre, davanın görevli yargı yerinde açılıp açılmadığı ilk inceleme sırasında davanın esasına girilmeden incelenecek hususlar arasında sayılmıştır. Zira görev kamu düzeni ile ilgili olup davanın her safhasında dikkate alınması hukuk alanında ihtilafsız kabul edilen bir keyfiyettir. Bu nedenle işin esasına girilmeden davanın görevli yargı yerinde açılıp açılmadığı hususu incelenmiştir.

19.01.2011 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 6099 sayılı Tebligat Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 14’üncü maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110’uncu maddesi başlığı ile birlikte değiştirilerek; “Görevli ve Yetkili Mahkeme” Madde 110; "İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanlar dahil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez..., 2918 sayılı Kanuna eklenen Geçici Madde 21; Bu Kanunun 110’uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılmış davalara uygulanmaz” hükmünü düzenlemiştir.

Bu yasal mevzuat çerçevesinde dava konusu incelendiğinde; davacı J.Er ……’ın Afşin İlçe J.K.lığına bağlı Tanır J.Krk.K.lığı emrinde askerlik hizmetini yapmakta iken, beyanına göre; 2009 yılının Eylül-Ekim aylarından bir günde karakol komutanlığına gelen bir avcılık ihbarı üzerine araçlı devriye görevlendirildiği, bu devriyede kendisine de görev verildiği, bu şekilde Mitsubishi marka DMA aracı ile Koçovası Köyü istikametinde göreve çıktıkları, anılan şahısları yakaladıkları, dönüş esnasında 19.00-20.00 saatleri arasında yolun engebeli olmasından dolayı aracın sağa sola kayarak şarampole yuvarlandığı, bu olayda bir sivil vatandaşın vefat ettiği, kendisi dahil 7 asker şahsın yaralandığı, kendisinin kalça ve bel bölgesinde kırıklar oluştuğu, akabinde yapılan tedavi ve hava değişimi istirahatleri sonucunda askerlik hizmetini tamamlayarak terhis olduğu ve meydana gelen kaza ile ilgili Afşin Mahkemelerinde yargılamaların devam ettiği anlaşılmaktadır. Davacının beyanları dikkate alındığında 2009 yılında jandarma eri olarak askerlik yapmakta iken, kaçak av yapanları yakalamak üzere araç devriyesinde görevlendirildiği, söz konusu görev sırasında içinde bulunduğu devriye aracının karayolunda devrilmesi sonucu yaralandığı, böylece davacının jandarma devriye aracı içerisinde iken, Karayolları Trafik Kanunu kapsamındaki karayolunda meydana gelen kaza sonucu şehit olduğunun anlaşıldığı, bu durumda 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110’uncu maddesinde yapılan değişikliğin amir hükmü gereği, 01.07.2014 tarihinde açılan işbu davanın görev ve çözüm yerinin mahkememiz olmayıp adli yargı olduğu (kaldı ki, zarar doğurucu kaza olayının, Jandarmanın askeri görevinin yerine getirilmesi sırasında değil, suçun oluşumuna müteakip faillerin yakalanmasına yönelik adli görevi kapsamında devriye hizmeti sırasında meydana geldiği anlaşıldığından, bu yönüyle de davaya bakmakla görevli yargı yerinin adli yargı olacağından Mahkememizin bu durumda da görevli olmadığı) sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

DAVANIN GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE,

10 EYLÜL 2014 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy