Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2012/618 Esas 2012/1182 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2012/ 618
Karar No: 2012 / 1182
Karar Tarihi: 19.12.2012

(1111 S. K. m. 81, Geç. m. 46, 50) (ANY. MAH. 22.07.2008 T. 2008/64 E. 2008/129 K.) (ANY. MAH. 17.04.2008 T. 2005/17 E. 2008/95 K.) (ANY. MAH. 18.01.2005 T. 2005/4 E. 2005/7 K.) (ANY. MAH. 12.05.1998 T. 1997/4 E. 1998/15 K.)

Davacı vekili, 25.06.2012 tarihinde Siirt Asliye Hukuk Mahkemesinde, 03.07.2012 tarihinde AYİM'de kayda geçen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yaşını büyütmek amacıyla Siirt Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtığını, yapılan yargılama neticesinde Siirt Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.06.2012 tarih ve 2012/1170 - 1184 E-K sayılı kararı ile doğum yılının 1982 olarak düzeltildiğini, bunun üzerine müvekkilinin idareye başvurarak bedelli askerlikten yararlanmayı talep ettiğini, Iğdır Askerlik Şubesi Başkanlığının 12.06.2012 tarihli yazısı ile yaş değişikliğinin resmi hastane doğum kaydı esas alınarak yapılmadığı gerekçesiyle bu talebinin reddedildiğini, müvekkilinin 1111 sayılı Kanuna eklenen Geçici 46 ncı maddesinde belirtilen tüm şartları sağladığını, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu belirtmek suretiyle dava konusu idari işlemin iptaline ve öncelikle yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davacı vekilinin yürütmenin durdurulmasına ilişkin talebi, Dairemizin 17.07.2012 tarih ve 2012/618 Esas sayılı kararı ile reddedilmiştir.

Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; düzeltilmemiş nüfus kaydına göre 30.01.1984 doğumlu olan davacının, 30.01.2010 tarihinde askerlik çağına girdikten sonra açtığı davada; Siirt Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.06.2012 tarih ve 2012/1170 - 1184 E-K sayılı kararı ile doğum yılının 1982 olarak düzeltildiği; bu karar üzerine dilekçe ile idareye başvurarak bedelli askerlikten yararlanmayı talep ettiği; Iğdır Askerlik Şubesi Başkanlığının 12.06.2012 tarihli yazısı ile yaş değişikliğinin resmi hastane doğum kaydı esas alınarak yapılmadığı gerekçesiyle bu talebinin reddedilmesi üzerine davacı tarafından AYİM'de süresinde işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Dava konusu ile ilgili mevzuat incelendiğinde; T.C. Anayasasının 72'nci maddesinde, askerlik hizmetinin her Türk'ün hakkı ve ödevi olduğu, bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağının kanunla düzenleneceği öngörülmüştür. Anayasanın bu hükmüne uygun olarak askerlik hizmeti, 1111 Sayılı Askerlik Kanunu ve 1076 sayılı Yedek Subay ve Yedek Askeri Memurlar Kanununda düzenlenmiştir.

15.12.2011 tarihli Resmi Gazete ile yayımlanarak yürürlüğe giren 6252 sayılı Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 4'üncü maddesiyle 1111 sayılı Askerlik Kanununa eklenen Geçici 46'ncı madde; (Ek:30.11.2011-6252/4 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte her ne sebeple olursa olsun henüz fiili askerlik hizmetine başlamamış, 31 Aralık 2011 tarihi itibariyle (bu tarih dahil) 30 yaşından gün almış ve 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanunu ile 1111 sayılı Askerlik Kanununa tabi yükümlüler, istekleri halinde, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde askerlik şubelerine başvurmaları ve 30.000 Türk Lirası parayı ödemeleri şartıyla temel askerlik eğitimine tabi tutulmaksızın askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılırlar. Başvuruda bulunanlar, öngörülen miktarı başvuru sırasında defaten ödeyebilecekleri gibi, yarısını başvuru sırasında diğer yarısını ise başvuru tarihinden itibaren altı ay içinde de ödeyebilirler.

Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce herhangi bir nedenle haklarında verilen askerliğe elverişli olmadıklarına dair kararlardan dolayı askerlik hizmetinden muaf tutulanlardan istekliler, altı ay içinde askerlik şubelerine başvurmaları halinde yaş şartı aranmaksızın birinci fıkra hükümlerinden yararlanırlar.

Bu uygulama kapsamında ödenecek paralar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adına T.C. Ziraat Bankası, T. Halk Bankası ve T. Vakıflar Bankasında açılacak özel hesaba yatırılır.

Özel hesapta toplanan paralar, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde şehit yakınları, gaziler, özürlüler, muhtaç erbaş ve er aileleri, Türk Silahlı Kuvvetlerine (Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı dahil) mensup vazife malûlleri ile emniyet hizmetleri sınıfına mensup vazife malûllerine yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerinin finansmanında kullanılır.

Bu madde hükümlerinden yararlanan yükümlüler hakkında saklı, yoklama kaçağı ve bakayadan dolayı idari ve adli soruşturma ve kovuşturma yapılmaz, başlatılmış olanlar sona erdirilir.

Bedelin ödenme usul ve esasları ile kaynağın kullanılmasına ilişkin diğer hususlar Bakanlar Kurulu kararı ile düzenlenir. hükmü bulunduğu,

Yasaya eklenen Geçici Madde 50 (Ek: 22/5/2012-6318/21 md.)' de; Temel askerlik eğitimlerini tamamladıktan sonra herhangi bir nedenle bedelli veya dövizli askerlik hizmeti kapsamından çıkarılan yükümlüler, istekleri halinde diğer şartları yerine getirmek kaydıyla geçici 46 ncı maddeden istifade ettirilirler. Ancak, geçici 46'ncı maddede düzenlenen altı aylık süre bu kişiler için on iki ay olarak uygulanır. şeklinde düzenleme yapıldığı,

Anılan yasanın Yaşlarını değiştirenler başlıklı 81'inci Maddesinde (Değişik: 22/5/2012 - 6318/15 md.) yapılan değişiklikle ise; Askerlik çağına girdikten sonra yapılan yaş değişiklikleri (mahkemece resmi hastane doğum kayıtları esas alınarak yapılanlar hariç) askerlik işlemlerinde dikkate alınmaz. Ancak; yoklamaları sırasında aile kütüğünde yazılı yaşları ile görünümleri uyumlu olmayanlardan kayden yaş düzeltmelerine engel bulunmayanların yaşlarının düzeltilmesi için askerlik şubesi başkanı tarafından Cumhuriyet savcısına müracaat olunur ve yargılama sonucuna göre askerlikleri yaptırılır... şeklinde düzenleme yapıldığı görülmüştür.

Belirtilen düzenlemeler gereğince, bedelli askerlikten yararlanabilmenin şartları;

a. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte (15.12.2011) her ne sebeple olursa olsun henüz fiili askerlik hizmetine başlamamış olmak (temel askerlik eğitimini tamamladıktan sonra bedelli veya dövizli askerlik hizmeti kapsamından çıkarılan yükümlüler hariç),

b. 31 Aralık 2011 tarihi itibariyle (bu tarih dahil) 30 yaşından gün almış olmak, (yani 31.12.1982 ve daha yaşlı doğumlu olmak, askerlik çağına girdikten sonra mahkemece resmi hastane doğum kayıtları esas alınarak yapılan yaş değişiklikleri hariç)

c. 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanunu ile 1111 sayılı Askerlik Kanununa tabi yükümlü olmak,

ç. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde (geçici 50'nci madde kapsamında olanlar için on iki ay içinde) askerlik şubelerine (yurt dışında bulunanların Türkiye Cumhuriyeti Konsolosluklarına) başvurmak,

d. 30.000 Türk Lirası parayı ödemek (Öngörülen miktarı başvuru sırasında defaten ödeyebilecekleri gibi, yarısını başvuru sırasında diğer yarısını ise başvuru tarihinden itibaren altı ay içinde de ödeyebilirler.) şeklinde sayılmıştır.

Açıklanan mevzuat hükümleri doğrultusunda dava konusu olaya dönüldüğünde; davacının doğum tarihinin nüfus kütüğünde 30.01.984 olarak tescilli durumda iken, Siirt Asliye Hukuk Mahkemesine başvurduğu, anılan mahkemenin 01.06.2012 tarihli kararı ile resmi hastane doğum kaydı aranmaksızın, tanık beyanlarına ve davacının kemik yaşının 25-40 yaş aralığı ile uyumlu olduğuna ilişkin Siirt Devlet Hastanesinin 06.06.2012 tarihli raporuna dayanarak doğum tarihinin 30.01.1982 olarak düzeltildiği, 1111 S.K.nun 81 'inci maddesinde askerlik çağına girdikten sonra yapılan yaş değişikliklerinin askerlik işlemlerinde dikkate alınmayacağının belirtildiği, ancak 6318 sayılı Kanunun 15'inci maddesiyle yapılan değişiklik sonucu buna mahkemece resmi hastane doğum kayıtları esas alınarak yapılanlar hariç şeklinde bir istisna getirildiği, davacının yaş değişikliğine konu olan Siirt Asliye Hukuk mahkemesinin kararının da resmi hastane doğum kayıtlarına dayandırılmadığı, kaldı ki, davacının da hastanede doğduğuna ilişkin her hangi bir iddiasının olmadığı, bu durumda davacının 30.01.1984 doğumlu olarak askerlik çağına (Yirmi yaşına girdiği Ocak ayından kırk bir yaşına girdiği Ocak ayına kadar geçen yirmi bir yıllık süre) girdikten sonra mahkemece yaşını 30.01.1982 doğumlu olarak değiştirmesinin askerlik işleminde dikkate alınamayacağı, davacının askerlik işlemleri itibariyle 30.01.1984 doğumlu olarak kabul edildiğinden yasada belirtilen 31.12.2011 tarihi itibariyle (bu tarih dahil) 30 yaşından gün almamış olduğunun anlaşıldığı, bu itibarla bedelli askerlik hizmetinden yararlanma koşullarından yaş koşulunu taşımayan davacı hakkında tesis edilen bedelli askerlik hizmetinden yararlandırmama işleminin tüm unsurları itibariyle hukuka ve mevzuata uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Her ne kadar davacı vekilinin dava dilekçesinde ve AYİM Başsavcılığının düşüncesinde 1111 S.K.nun 81 'inci maddesinde 6318 sayılı Kanunun 15'inci maddesiyle yapılan değişikliğin (mahkemece resmi hastane doğum kayıtları esas alınarak yapılanlar hariç) Anayasanın 10,138'inci maddelerinde belirtilen Eşitlik İlkesine, Mahkeme Kararlarına uyulma zorunluluğu İlkesine aykırı olduğunu belirterek, iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine götürülmesini talep etmiş ise de, bu düzenleme ile anılan yasa hükmüne bir istisna getirildiği, şüphesiz ki bu istisnanın bir sınırı olması gerektiği, istisnanın da yükümlünün doğum tarihinde hastanece düzenlenen resmi kayıtlara dayandırıldığı, aksi takdirde 1111 S.K.nun 81 'inci maddesinin tamamen işlevsiz hale gelebileceği, zira bu madde ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin insan gücü kaynağının güncel olarak tam ve doğru bir şekilde tespiti ve buna bağlı olarak kendisine verilen görevlerin planlanmasında oluşabilecek zafiyetlerin giderilmesinin amaçlandığı, nitekim 6252 sayılı Askerlik Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun genel gerekçesinde 1111 sayılı Askerlik Kanununa eklenen Geçici 46'ncı maddesinde belirlenen yaş (30) koşulunun; ... öngörülen yaş sınırı; terörle mücadelenin etkin bir şekilde yürütülmesine devam edilmesi, herhangi bir zafiyete meydan verilmemesi ve askeri hizmetin gerektirdiği Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaç duyduğu erbaş ve er sayısı dikkate alınarak belirlenmiştir. şeklinde gerekçelendirildiği, Türk Silahlı Kuvvetlerinin insan gücü kaynağının güncel olarak tam ve doğru bir şekilde tespitinin kamu düzenine ilişkin olduğu ve kuşkusuz bu düzenin korunmasında da kamu yararı olduğu, 1111 S.K.nun 81'inci maddesindeki anılan değişiklikle getirilen istisnanın devletin elindeki resmi veriler arasındaki (hastane kayıtları ile nüfus kütükleri) çelişkinin de giderilecek şekilde sınırlandırıldığı, bu sınırlama ile kamu düzenin korunduğu, resmi hastane doğum kayıtları esas alınarak yaş değişikliği yapanlarla resmi hastane doğum kayıtları esas alınmadan yaş değişikliliği yapanların aynı hukuki konumda olmadıkları, söz konusu düzenlemenin resmi hastane doğum kayıtları esas alınarak yaş değişikliği yapanlar arasında farklı bir uygulama öngörmediği, anılan düzenlemenin Mahkeme kararlarının yerine getirilmemesi sonucunu doğurmadığı, yapılan yaş tashihi uyarınca Mahkeme kararı uygulanarak nüfus kaydında gerekli düzeltmelerin yapıldığı, sadece askerlik işlemleri açısından bir istisna getirildiği, bu haliyle söz konusu düzenlemenin Anayasanın 10 ve 138'inci maddelerinde belirtilen hükümlerine aykırı olmadığı değerlendirilmiş ve bu suretle Anayasaya aykırılık iddiası ciddi bulunmamıştır (Nitekim Anayasa Mahkemesi de Sosyal Güvenlik mevzuatında yer alan ve 1111 sayılı Kanunun 81 'inci maddesinde yer alan düzenlemeyle benzer hükümler içeren maddelerinin Anayasanın 2,10 ve 138'inci maddelerine aykırı olmadığına karar vermiştir: Anayasa Mahkemesinin; 19.11.2008 gün ve 27059 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 22.07.2008 gün ve 2008/64-129 Esas ve Karar sayılı, 05.11.2008 gün ve 27045 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 17.04.2008 gün ve 2005/17 Esas, 2008/95 Karar sayılı, 17.05.2005 gün ve 25818 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 18.01.2005 gün ve 2005/4-7 Esas ve Karar sayılı, 12.06.1999 gün ve 23723 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 12.05.1998 gün ve 1997/4 Esas, 1998/15 Karar sayılı kararları).

Açıklanan nedenlerle,

Yasal dayanaktan yoksun olan DAVANIN REDDİNE,

19 ARALIK 2012 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy