Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2012/404 Esas 2013/288 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2012/ 404
Karar No: 2013 / 288
Karar Tarihi: 27.02.2013

(2709 S. K. m. 125) (6245 S. K. m. 3, 4, 5, 14, 19, 33, 42)

Davacı, 16.02.2012 tarihinde Boğazlıyan 1'inci Asliye Hukuk Mahkemesinde, 27.02.2012 tarihinde AYİM'de kayda geçen dava dilekçesinde özetle; Boğazlıyan Askerlik Şubesi Bşk.lığında görev yapmakta iken Sivas Askeralma Bölge Başkanlığının 03 Ekim 2011 tarihli yazısı ile Sivas Koyulhisar Askerlik Şubesi Başkanlığında 03 Ekim 2011 tarihi ile 30 Aralık 2011 tarihleri arasında geçici olarak görevlendirildiğini, Boğazlıyan Askerlik Şubesinin 23 Aralık 2011 tarihli, AS.Ş:1280-3001-11 sayılı yazısıyla 3.133.40-TL tutarındaki yurt içi geçici görev yolluğunun eksik ödendiğini, geçici görev yolluğunun eksik ödenmesinden dolayı zarara uğradığım, ayrıca hukuka aykırı olarak yapılan işlemden dolayı manevi yönden de yıprandığını belirterek, yurt içi geçici görev yolluğunun eksik ödenmesi işleminin iptalini ve duyduğu manevi üzüntünün karşılığı olarak 5.000,00-TL manevi tazminatın ödenmesini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesinden; Boğazlıyan As.Ş.Bşk.lığında görev yapan davacının, Sivas Askeralma Bölge Bşk.lığının 03.10.2011 tarihli emriyle Sivas-Koyulhisar As.Ş.Bşk.lığında geçici görevle görevlendirildiği, mali yılın 23.12.2011 tarihinde kapanacağının belirtilmesi üzerine geçici görevlendirme ile ilgili ödemelerin yapıldığı, geçici görev yolluğu ile ilgili ödemenin eksik yapıldığı ve hukuka aykırı işlemden dolayı manevi yönden yıprandığını öne süren davacının, işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.

6245 sayılı Harcırah Kanununun 3'üncü maddesinde harcırah; "Bu Kanuna göre ödenmesi gereken yol masrafı, gündelik, aile masrafı ve yer değiştirme masrafından biri, birkaçı veya tamamı" şeklinde tanımlanmıştır.

Aynı Kanunun "Harcırah Verilecek Kimseler" başlıklı 4'üncü maddesinde kimlere harcırah verileceği düzenlenmiş; "Bu Kanunda belirtilen hallerde: 1. Bu Kanun kapsamına giren kurumlarda çalışan memur ve hizmetliler ile aile fertlerine ve aynı kurumlarda fahri olarak çalışanlara... harcırah verilir." hükmüne;

"Harcırahın Unsurları" başlıklı 5'inci maddesinde; "Harcırah; yol masrafı, yevmiye, aile masrafı ve yer değiştirme masrafını ihtiva eder.

İlgili, bu kanun hükümlerine göre bunlardan birine, birkaçına veya tamamına müstahak olabilir." hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 14/1'inci maddesinde ise; "kurumlara ait bir vazifenin ifası maksadıyla muvakkaten yurt içinde veya dışında başka bir yere gönderilen" memur ve hizmetlilere vazife harcırahı olarak yol masrafı ve yevmiye verileceği, geçici görevlendirmelerde harcırahın unsurlarından yol gideri ve gündeliğin hangi durumlarda verileceği teker teker sayılmış ve ilgililere yol gideri ve gündelik verilmesinin yanında yol gideri içinde sayılabilecek hamal ve bagaj giderlerinin de ödeneceği hükme bağlanmıştır.

6245 sayılı Harcırah Kanunun 19'uncu maddesi; "Muvakkat vazife mahallinde hastalanmaları sebebiyle vazife ifa edemeyen memur ve hizmetlilere, bu sebeple vazife göremedikleri günlerin en çok yedi günü için yevmiye verilebilir. Hastanede yatırılmak suretiyle tedavi masraflarının kurumlarınca ödenmesi halinde bu günler için yevmiye verilmez." hükmüne amirdir.

6245 sayılı Harcırah Kanununun 33/d maddesi; "(Ek:21.4.2005-5335/4-c md.) Bu Kanun hükümlerine göre gündelik ödenenlerden ( (b) fıkrasına göre gündelik ödenenler hariç) yurt içinde yatacak yer temini için ödedikleri ücretleri belgelendirenlere, belge bedelini aşmamak ve her defasında on gün ile sınırlı olmak üzere gündeliklerinin tamamına kadar olan kısmı ayrıca ödenir." hükmüne amirdir.

6245 sayılı Harcırah Kanununun 42'nci maddesi; "Geçici bir görev ile başka bir yere gönderilenlere, görev mahalline varış tarihinden itibaren bu Kanuna göre verilen gündelikler:

a.Yurtiçinde bir yıllık dönem zarfında aynı yerde, aynı iş için ve aynı şahsa 180 günden fazla verilemez. İlk 90 gün için tam, takibeden 90 gün için 2/3 oranında ödenir.

b. Yurtdışında ilk 180 gün tam ve müteakip günler için 2/3 oranında ödenir.

Geçici görevlendirmelerde meydana gelecek ara vermeler bu müddetleri veya gündelik miktarını artırmaya neden olamaz..." hükmünü içermektedir.

Yukarıda açıklanan hükümler göz önüne alındığında, geçici görev yerinde hastalanan devlet memurlarından bahsetmektedir. Kanun, geçici görev mahallinde hastalanmaları sebebiyle göreve devam edemeyen memurlardan söz etmektedir. Bu itibarla, hastalığında geçici görev mahallinde bulunmayan personele raporlu olduğu günler için harcırah ödenmemesi gerektiği,

Aynı şekilde, resmi izinler süresince görev mahallinde olmayan memura harcırah ödenmemesi gerekir. Geçici görev harcırahının, geçici görev mahallinde geçici görev dolayısıyla yapılan harcamaları karşılamak için verildiği dikkate alındığında, geçici görev mahallinden resmi tatil için ayrılmış memura, geçici görev dolayısıyla herhangi bir harcama gerçekleştirmediği için harcırah ödenmemesi gerektiği,

Keza, yurtiçinde geçici bir görev ile başka bir yere gönderilme halinde, bir yıllık dönem zarfında aynı yerde, aynı iş için ve aynı şahsa 180 günden fazla harcırah ödenmesinin mümkün olmadığı, yurt içi aynı görev yerinde 90 günü aşan günler için ise 2/3 oranında gündeliğin ödenmesi gerektiği,

Yine, yukarıda açıklanan hükümler gereği personele yatacak ver temini için geçici görevin ilk 10 günü için ödeme yapılması gerektiği, takip eden günler için yatacak yer bakımından ücret ödenmemesi gerektiği, anlaşılmaktadır.

Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgeler ile yukarıda açıklanan mevzuat göz önüne alınarak yapılan incelemede; davacının Boğazlıyan As.Ş.Bşk.lığında görev yaptığı, Sivas Askeralma Bölge Bşk.lığının 16 Haziran 2011 tarihli, ASAL: 1270-2726-11/ASAL Blg.Per.Işl.Ks. sayılı ve "Geçici Görev" konulu emri ile 17-24 Haziran 2011 tarihlerinde 8 gün, Sivas Askeralma Bölge Bşk.lığının 24 Haziran 2011 tarihli, ASAL: 1270-2861-11/ASAL Blg.Per.Işl.Ks. sayılı ve "Geçici Görev" konulu emri ile 27 Haziran-01 Temmuz 2011 tarihlerinde 5 gün, Sivas Askeralma Bölge Bşk.lığının 23 Eylül 2011 tarihli, ASAL:1270-3818-11/ASAL Blg.Per.Işl.Ks. sayılı ve "Geçici Görev" konulu emri ile 26-30 Eylül 2011 tarihlerinde 5 gün, Sivas Askeralma Bölge Bşk.lığının 03 Ekim 2010 tarihli, ASAL:1270-3939-l 1/ASAL Blg.Per.Işl.Ks. sayılı ve "Geçici Görev" konulu emri ile 03 Ekim-30 Aralık 2011 tarihlerinde 89 gün, toplam 107 gün olmak üzere Sivas-Koyulhisar As.Ş.Bşk.lığında geçici görevle görevlendirildiği, rahatsızlığı nedeniyle Boğazlayan Devlet Hastanesinden almış olduğu raporlar dolayısıyla 10 Ekim 2011 saat: 18:25'te görev yerine katıldığı, 30 Aralık 2011 günü saat 16.00'da görev yerinden ayrıldığı, 14 gün garnizon terk, 7 gün rapor almak suretiyle toplam 21 günlük süreyi garnizon dışında geçirmiş olduğu, yukarıda açıklanan hükümler gereği personele yatacak ver temini için geçici görevin ilk 10 günü için ödeme yapılması yerinde olup, takip eden günler için yatacak yer bakımından ücret ödenmemesi gerektiği, Kanunun geçici görev yerinde hastalanan devlet memurlarından bahsettiği, oysa davacının hastalığını geçici görev mahallinde geçirmemiş olduğu, dolayısıyla raporlu geçirdiği günler için gündeliğin ödenmemesinin yerinde olduğu,

Ancak, davacının 21 günlük süresinin (rapor ve geçici görev mahallinde bulunmamaktan dolayı harcırah için sayılmayan günler) 107 günlük geçici görev süresinden düşülmesi gerektiği, bu süreler düşüldüğünde davacının toplam 86 gün yurt içi geçici görevinde bulunmuş olduğu, dolayısıyla ödenmeyen geçici görev yolluklarının tam olarak ödenmesi gerektiği anlaşılmakla, talep edilen 3.133,00 TL.yi geçmemek üzere harcırahının ödenmemesi işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Davacının manevi tazminat istemine gelince, idarenin hukukî sorumluluğu konusunda İdare hukuku ilkelerine ve T.C. Anayasasının 125 inci maddesine göre; idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlüdür. Bu suretle idarenin sorumluluğu Anayasa prensibi olarak kabul edilmiştir. İdarenin sorumluluğunun hangi esaslara göre belirleneceği Anayasada belirtilmemiş olup bu meselenin halli doktrin ve yargı kararlarına bırakılmıştır. Bugün idarenin sorumluluğu hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkelerine dayandırılmaktadır. İster hizmet kusuru ister kusursuz sorumluluk ilkelerine dayandırılsın idarenin tazminle sorumlu tutulabilmesi için bir zararın varlığı, zararı doğuran işlem veya eylemin idareye yüklenebilir nitelikte olması, zararlı sonuçla işlem veya eylem arasında doğrudan doğruya bir illiyet bağının bulunması, zarara yol açan eylemin bir hizmet kusuru teşkil etmesi veya kusursuz sorumluluk ilkelerinin uygulanmasına elverir nitelikte olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi zorunludur. Maddi olguda bu koşullardan birinin yokluğu, idarenin tazmin sorumluluğunu kaldırır. Ortada bir zarar yoksa veya meydana gelen zarar idari eylem ya da işlemden doğmamış ise, yahut zararla idari eylem veya işlem arasında nedensellik bağı kurulamıyorsa idarenin tazmin sorumluluğundan söz edilemez.

İdarenin kusurlu sorumluluk ilkesine dayanarak tazmin borcunun doğabilmesi için ise açık ve ağır bir hizmet kusurunun bulunması gerekir. İdarenin hatalı bir işlem yapması hizmet kusurunun varlığını akla getirir ise de, her halükarda idarenin sorumluluğunu ve tazminat ödenmesini gerektirmemektedir. Zira, kamu hukuku alanındaki "kast", "ağır kusur" gibi öznel öğelere dayandığı doktrinde ve idare hukukuna ilişkin içtihatlarda kabul edilmektedir. İdari işlemden dolayı idarenin sorumluluğunu kabul edebilmek için işlemdeki sakatlığın ağır olması ve sakatlığın idareye yüklenebilir ağır bir hizmet kusuru teşkil etmesi gerekmektedir.

Doktrinde ve yargı içtihatlarında idarenin işlemlerinden dolayı, manevi tazminat ödemekle yükümlü tutabilmek için, manevi zararın meydana gelmiş olması, zarara neden olan işlemdeki hata ve hukuka aykırılığın ağır ve önemli nitelikte olması şartlarının bulunması gerektiği benimsenmiştir. Kaldı ki dava konusu olayda idarenin işleminde bir hizmet kusuru yoktur. Hastalığında geçici görev mahallinde bulunmayan personele raporlu olduğu günler için, aynı şekilde, resmi izinler süresince görev mahallinde olmayan memura harcırah ödenmemesi gerektiği, yine, yukarıda açıklanan hükümler gereği personele yatacak ver temini için geçici görevin ilk 10 günü için ödeme yapılması, takip eden günler için yatacak yer bakımından ücret ödenmemesi gerektiği, keza, yurtiçinde geçici bir görev ile başka bir yere gönderilme halinde, bir yıllık dönem zarfında aynı yerde, aynı iş için ve aynı şahsa 180 günden fazla harcırah ödenmesinin mümkün olmadığı, yurt içi aynı görev yerinde 90 günü aşan günler için ise 2/3 oranında gündeliğin ödenmesi gerektiği, tüm bu hususlar göz önüne alındığında davalı idarenin uygulamalarında bir yanlışlık bulunmadığı, sadece geçici görev yerinde rapor ve izin dolayısıyla bulunulmayan günlerin düşülmesi ve 90 gün hesabının buna göre yapılması gerekirken yapılmadığı, bunun da yoruma dayanan bir husus olduğu, dolayısıyla dava konusu olayda idareye izafe edilebilecek herhangi bir hizmet kusuru bulunmadığı gibi davacının uğramış olduğu manevi bir zararın da söz konusu olmadığı, davacı hakkında uygulanan işlemler sonucu eksik hesap ve ödeme yapılmasının manevi zarar doğuran bir yönü bulunmadığından, manevi tazminat isteminin reddinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacı B....'ya talep ettiği 3.133,00 TL.(ÜÇBİNYÜZOTUZÜÇ TÜRK LİRASI)'yi geçmemek üzere harcırahının ödenmemesi İŞLEMİNİN İPTALİNE,

2.Davacı B......'nun manevi tazminat talebinin REDDİNE,

27 ŞUBAT 2013 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy