Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2012/199 Esas 2013/182 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2012/ 199
Karar No: 2013 / 182
Karar Tarihi: 13.02.2013

(1602 S. K. m. 35/A, 40)

Davacı vekili, 24.01.2012 tarihinde AYİM'de kayda geçen dava dilekçesinde ve 25.05.2012 tarihinde AYİM'de kayda geçen cevaba cevap dilekçesinde, özetle; davacının ODTÜ İstatistik bölümü mezunu olarak 25.11.1988 tarihinde 'istatistik uzmanı' unvanıyla memuriyete başladığını; ilk atandığı günden itibaren istatistik uzmanı kadrosunda görev yaptığını, müteakiben Hv.K.K.lığının 15.12.2009 tarihli yazısı ile unvanının 15.01.2010 tarihinde uygulama programı uzmanı olarak değiştirildiğini, müteakiben davacının kadro fazlası konumuna düşürüldüğünü, Hv.K.K.lığının 27.09.2011 tarihli Atama onayı konulu yazısı ile yazılım geliştirme ve analiz memurluğu kadrosuna 'istatistikçi' unvanıyla atandığını; bunun üzerine 06.10.2011 tarihli dilekçe ile yapılan atama ve unvan değişikliğinin düzeltilmesini talep ettiğin, bu talebine dava açma süresi içinde herhangi bir cevap verilmemek suretiyle talebinin reddedildiğini, davacının kazanılmış haklarının hiçe sayıldığını; başlangıçta THS'dan istatistikçi unvanıyla atanan davacının, daha sonradan hak kaybına uğratılacak şekilde sınıfının ve unvanının değiştirilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek dava konusu işlemin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;

25.01.1989 tarihinde Hv.K.K.KOMP D.Bşk.lığı OBİ Şb.de İstatistik Uzmanı olarak göreve başlayan davacının Hv.K.K. lığında değişik kadrolarda değişik unvanlarla (İstatistik Uzmanı, İstatikçi, İleri Programcı, Uygulama Programcısı Uzmanı) çalışmayı müteakip istatistik uzmanı olarak görev yapmakta iken unvan değişikliği yapılarak 15.12.2009 tarihinde Hv. K.MEBS D.Bşk.hğı Bil.Sis.Yzl.Urtm. Bkm. ve İdari Şb.Md.lüğü emrine insan kaynakları uygulama programcısı uzmanı olarak atamasının yapıldığı, 23 Eylül 2011 tarihine kadar Hv.K.K.lığı MEBS Bşk.hğı emrinde çeşitli görevlerde bu unvanla çalışmaya devam ettiği, 23 Eylül 2011 tarihli emirle yeniden unvan değişikliği yapılarak aynı Daire Başkanlığının KY.Ş.Md.lüğü Bkm.Ürt.ve Kl.Yzlm.Ks.A.liği Bkm.Ynt.Uni.Yazılım Analız ve Geliştirme memuru kadrosuna istatistikçi unvanıyla atamasının yapıldığı, davacının unvanının uygulama program uzmanı kadrosuna dönüştürülmesi üzerine 24 Şubat 2010 tarihli dilekçe ile davalı idareye başvurarak unvanının istatistik uzmanı olmasını talep ettiği, bu talebine davalı idarenin 12 Mart 2011 tarihli yazısıyla özetle; "davacının atama isteğinin MEBS D.Bşk.lığı tarafından intibak atama talebinde bulunulması halinde değerlendirileceği" şeklinde cevap verildiği, davacının unvanının istatistikçi olarak değiştirilmesi üzerine 06.10.2011 tarihli dilekçeyle yeniden davalı idareye başvurarak özetle; "kazanılmış hakkı olan unvan ve uzmanlığının korunarak kadro ihtisasının 27302 B olarak değiştirilmesini" talep ettiği, davacının bu talebine ilişkin olarak davalı idarenin 23 Aralık 2011 tarihli yazısında özetle; "Hv.K.MEBS Bşk.lığı tarafından Hv.K.Hrk.Bşk.lığına yapılacak kadro değişiklik teklifinin onaylanması halinde personelin ihtisasının istatistik uzmanı olarak değiştirilebileceği" şeklinde cevap verildiği, bu cevabın davacıya tebliği üzerine 24 Ocak 2012 tarihinde AYİM kaydına geçen iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Davalı idarenin savunmasında davada süre aşımı bulunduğu iddia edilmiş olup, 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu hükümlerine göre davanın süresinde açılıp açılmadığı ilk inceleme sırasında davanın esasına girilmeden incelenecek hususlar arasında sayılmıştır. Dava açma süresi, kamu düzeni ile ilgili olup hak düşürücü niteliktedir. Davanın her safhasında dikkate alınması hukuk alanında tartışmasız kabul edilen bir zorunluluktur. Bu nedenle davanın süresinde açılıp açılmadığı hususu öncelikle incelenmiştir.

1602 sayılı AYİM Kanununun "Dava Açma Süresi " başlıklı 40 ncı maddesi; "Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde dava açma süresi her çeşit işlemlerde yazılı bildirim tarihinden itibaren kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde altmış gündür. Adresleri belli olmayanlara özel kanunlardaki hükümlere göre ilan yolu ile bildirim yapılan hallerde, özel kanunda aksine hüküm bulunmadıkça süre son ilan tarihinden itibaren onbeş gün sonra başlar.

Kanuna göre ilanı gereken düzenleyici ve genel tasarruflara karşı, ilan tarihini izleyen günden itibaren altmış gün içinde dava açılabilir. Ancak bu tasarrufların kendilerine uygulanması üzerine, ilgililer düzenleyici tasarruf veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açmakta muhtardırlar. İlgililer ayrıca: düzenleyici tasarrufun kaldırılması, değiştirilmesi veya yeni bir düzenleme yapılmasını uygulamadan itibaren altmış gün içinde idareden isteyebilirler. Bu isteklerinin reddi veya altmış gün içinde cevap verilmemesi halinde altmış günün bitiminden itibaren isteklerinin yerine getirilmemesi işlemine karşı altmış gün içinde dava açabilirler. Düzenleyici tasarrufun kaldırılmaması, değiştirilmemesi veya dava yoluyla iptal edilmemiş olması bu tasarrufa dayalı işlemin iptaline engel olmaz." hükmünü amirdir.

1602 sayılı AYİM Kanununun 35/A maddesinde de; "Kesin işlem yapmaya yetkili makamlarca tesis edilen idari işlemlerin geri alınması, kaldırılması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması, üst makamdan yoksa işlemi yapmış olan makamdan idari dava açmak için belli olan süre içinde istenebilir. Bu müracaat işlemeye başlamış olan dava açma süresini durdurur." hükmü bulunmaktadır.

Dava konusu işlem incelendiğinde davacının talebinin "Kazanılmış hakkı olan istatistik uzmanı unvanın korunması ve kadro ihtisasın 27302 B olarak değiştirilmesi talebinin reddi" işleminin iptali istemi olduğu, davacının en son istatistik uzmanı olarak görev yapmakta iken davalı idarenin 15.12.2009 tarihli işlemi ile bu unvanının "uygulama programcısı uzmanı '23002) olarak değiştirildiği, bu işlemin davacıya tebliği üzerine 60 günlük dava açma süresinin işlemeye başladığı, davacının 24.02.2010 tarihli dilekçesi ile ihtiyari müracaatta bulunduğu (dava dosyasında davacıyla ilgili 15.12.2009 tarihli işlemin davacıya tebliği edildiğine dair bir belge bulunmadığından davacı lehine yorumla davacının 60 günlük süre içerisinde ihtiyari müracaatta bulunduğu, kabul edilmiştir.) davalı idarenin bu müracaata 12 Mart 2010 tarihli yazısıyla cevap verdiği, verilen cevabi yazıda davacının talebinin açıkça kabul edildiğine dair bir ibare bulunmadığı, davacının talebi ile ilgili herhangi bir işlem de tesis edilmediği, bu durumda davacının talebinin idarece reddedildiği, davalı idarenin olumsuz cevabının davacıya tebliği üzerine ihtiyari müracaat nedeniyle duran 60 günlük dava açma süresinin yeniden işlemeye başladığı ancak davacının 60 günlük dava açma süresi geçtikten ve unvanının uygulama programcısı uzmanlığından "istatistikçi" olarak değiştirildiği 03.09.2011 tarihinden sonra 06.10.2011 tarihli dilekçeyle yeniden ihtiyari müracaata bulunduğu, bu müracaatının reddi üzerine de iş bu davanın açıldığı, dolayısıyla davacının "istatistikçi uzmanı" olan unvanının uygulama programcısı uzmanı olarak değiştirildiği, 15.12.2009 tarihinden itibaren ihtiyari müracaat üzerine duran süreler dikkate alındığında 60 günlük dava açma süresinin geçmesinden çok sonraki bir tarihte bu davayı açtığı anlaşılmakla davada süre aşımı bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Davanın Süre Aşımı Yönünden REDDİNE,

13 ŞUBAT 2013 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy