Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2012/1273 Esas 2013/456 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2012/ 1273
Karar No: 2013 / 456
Karar Tarihi: 10.04.2013

(2709 S. K. m. 125) (1602 S. K. m. 71) (492 S. K. m. 13) (659 S. KHK. m. 6, 14)

Davacılar vekili, 02.11.2012 tarihinde AYİM’de kayıt altına alman davadilekçesinde özetle; davacıların kardeşi olan P.Uzm.Çvş.E ’un 27.10.2011tarihinde üs bölgesinin emniyetini sağlarken yıldırım çarpması sonucunda vefat ettiğini, buna bağlı olarak davacıların manevi zarara uğradıklarını, bu zararların giderilmesi için Ankara 23’üncü Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı idareye karşı tazminat davası açtıklarını, bu mahkeme tarafından görevsizlik kararı verildiğini belirterek her bir davacı için 10.000TL. olmak üzere toplam 30.000.TL. manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacıların kardeşi olan P.Uzm.Çvş.E....’un görevli olduğu üs bölgesinde 27.10.2011 tarihinde yıldırım düşmesi sonucu vefat ettiği, davacıların Ankara 23’üncü Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı idareye karşı tazminat davası açtıkları, bu mahkeme tarafından 21.06.2012 gün ve ESAS NO.: 2012/40, KARAR NO.: 2012/279 sayılı karar ile yargı yolu yönünden davanın reddine karar verilmesi ve kararın 01.11.2012 tarihinde kesinleşmesi üzerine AYİM’de iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İdare Hukuku İlkelerine ve T.C.Anayasasının 125’inci maddesine göre; idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlüdür. Bu suretle idarenin sorumluluğu Anayasa prensibi olarak kabul edilmiştir. Ancak idarenin sorumluluğunun hangi esaslara göre belirleneceği Anayasada belirtilmemiş olup bu meselenin halli, doktrin ve yargı kararlarına bırakılmıştır. Genel kabule göre bugün idarenin sorumluluğu hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkelerine dayandırılmaktadır. İster hizmet kusuru ister kusursuz sorumluluk ilkelerine dayandırılsın, idarenin tazminle sorumlu tutulabilmesi için; bir zararın varlığı, zararı doğuran eylemin idareye yüklenebilir nitelikte olması, zararlı sonuçla eylem arasında doğrudan doğruya bir illiyet bağının bulunması, zarara yol açan eylemin bir hizmet kusuru teşkil etmesi veya kusursuz sorumluluk kuram ve ilkelerinin uygulanmasına elverir nitelikte olmasışartlarının birlikte gerçekleşmesi zorunludur. Maddi olguda bu koşullardan birinin yokluğu, idarenin tazmin sorumluluğunu kaldırır. Ortada bir zarar yoksa veya meydana gelen zarar idari eylem ya da işlemden doğmamış ise yahut zararla idari eylem veya işlem arasında nedensellik bağı kurulamıyorsa idarenin tazmin sorumluluğundan söz edilemez.

Dava konusu olayda; davacılar yakınının vefatı olayının bir kamu hizmetinin ifası sırasında meydana geldiği, görülmekte olan hizmetle doğrudan doğruya ilgili olduğu, hizmetle zararlı sonuç arasında uygun illiyet bağının bulunduğu, illiyet bağını kesecek başka bir olgunun bulunmadığı değerlendirilerek davacıların zararlarının kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince davalı idare tarafından karşılanması gerektiği kanaat ve sonucuna ulaşılmıştır.

Davacı kardeşler H , O....ve A...’a olay nedeniyle duydukları veömür boyu duyacakları acı ve ızdırabı kısmen de olsa karşılayabilmek amacıyla, olayın meydana geliş şekli, davacılar yakınının askerlik statüsü, paranın alım gücü ve işleyecek yasal faiz dikkate alınarak uygun miktarda manevi tazminat verilmesine hükmedilmiştir.

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacı kardeşler H..., O ve A....’a takdiren 6.000,00’er TL.(ALTIBİN’ER TÜRK LİRASI) MANEVİ TAZMİNAT VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemlerinin REDDİNE,

2. Hükmedilen manevi tazminat miktarlarına olay tarihi olan 27 Ekim 2011 tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar yıllık %9 (YÜZDE DOKUZ) yasal faiz YÜRÜTÜLMESİNE,

3. 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu’nun 71 ’inci maddesi gereğince yargılama giderlerinin (Posta giderleri dahil) DAVALI İDAREYE YÜKLETİLMESİNE, ancak 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13/j maddesi uyarınca harçtan muaf tutulan davalı idare aleyhine HARCA HÜKMEDİLMESİNE YER OLMADIĞINA,

4. Davacılar tarafından peşin yatırılan 127,00 TL. (YÜZYİRMİYEDİ TÜRK LİRASI) harcın istemleri halinde DAVACILARA İADESİNE,

5. Davacılar tarafından peşin yatırılan ve sarf edilen 27,00 TL. (YİRMİYEDİ TÜRK LİRASI) posta ücretinin DAVALI İDAREDEN ALINARAK DAVACILARA VERİLMESİNE,

6. Hükmedilen manevi tazminat miktarları üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi olarak hesap edilen 2.160,00TL. (İKİBİNYÜZALTMIŞ TÜRK LİRASI) avukatlık ücretinin DAVALI İDAREDEN ALINARAK DAVACILARA VERİLMESİNE,

7. 659 Sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin 6 ve 14’üncü maddeleri gereğince reddedilen manevi tazminat miktarları üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tarifenin 10’uncu maddesi de dikkate alınarak nispi olarak hesap edilen 1.440,00TL. (BİNDÖRTYÜZKIRK TÜRK LİRASI) avukatlık ücretinin DAVACILARDAN ALINARAK DAVALI İDAREYE VERİLMESİNE,

10 NİSAN 2013 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy