Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2011/1073 Esas 2012/37 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2011/ 1073
Karar No: 2012 / 37
Karar Tarihi: 18.01.2012

(2709 S. K. m. 72) (1111 S. K. m. 1, 2)

Davacı, 17.08.2011 tarihinde İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesinde kayıt altına alınan ve bu kanalla AYİM'e ulaşan dava dilekçesinde özetle; 10.04.1976 doğumlu Azerbaycan Cumhuriyeti vatandaşı iken, 20.11.1992 tarihinde Türkiye'ye geldiğini ve Türk vatandaşlığına alınmak için yaptığı başvuru üzerine Bakanlar Kurulunun 13.08.2007 tarihli kararı ile Türk vatandaşlığına alındığını, bu tarih itibariyle emsallerinin askerlik hizmetlerini tamamlayıp terhis edildiklerini, dolayısıyla kendisinin de 1111 sayılı Kanunun 2/10 uncu maddesi uyarınca yedeğe alınması gerekirken yoklama kaçağı olarak takibe alındığını, hatta bu konuda hakkında kamu davası dahi açıldığını, bu takibin kaldırılması askerlik hizmetinden muaf tutulması hususunda yaptığı başvurunun ise reddedildiğini beyanla, anılan işlemin iptaline ve öncelikle yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davacının yürütmenin durdurulmasına ilişkin talebi, AYİM 2'nci Dairesinin 14.09.2011 tarih ve 2011/1073 Esas sayılı kararı ile kabul edilmiştir.

Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; 10.04.1976 Azerbaycan/Bakü doğumlu ve Azerbaycan Cumhuriyeti vatandaşı olan davacının, 20.11.1992 tarihinde Türkiye'ye geldiği ve Türk vatandaşlığına alınmak için 28.03.2001 tarihinde yaptığı başvuru üzerine Bakanlar Kurulunun 13.08.2007 tarihli kararı ile Türk vatandaşlığına alındığı, aynı zamanda Azerbaycan Cumhuriyeti vatandaşlığını da halen koruduğu, Türk vatandaşlığına alınma tarihi itibariyle emsallerinin askerlik hizmetlerini tamamlayıp terhis edildikleri, davacının da buna istinaden 22.04.2011 tarihinde davalı idareye müracaat ederek askerlik hizmetinden muaf tutulmayı talep ettiği, ancak idarece bu talebin zımnen reddedilmesi ve yoklama kaçağı olarak takibine devam edilmesi üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Vatan Hizmeti başlıklı 72'nci maddesi; Vatan hizmeti, her Türk'ün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya yerine getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir. hükmüne amirdir.

1111 sayılı Askerlik Kanununun 1'inci maddesinde de, Türkiye Cumhuriyeti tabiiyeti olan her erkeğin iş bu Kanun uyarınca askerlik yapmaya mecbur olduğu belirtilmiştir.

1111 sayılı Kanunun 2'nci maddesi ise; ...

Muhacirlerin askerlik çağlarının başlangıcı, geldikleri yılda nüfus kütüklerine geçen yaşlarına ve bu esasa göre hesap olunur. Nüfus doğum kağıtlarında doğumlarının ay ve günü yazılı olmayanların doğum günleri yılın temmuzunun birinci günü sayılır.

Geldikleri yıl ikinci kanun birinde 22 yaşını bitirmiş olanlar muvazzaf hizmete tabi tutulmayıp yaşıtları erbaş ve er arasına yedeğe geçirilirler. Bu gibilerin her ne sebeple olursa olsun nüfus kütüğüne yazılmalarının gecikmiş olması, geldikleri zaman yaşlarına göre başlayacak olan askerlik çağlarını geciktirmez. Bunlar nüfus kütüğüne yazıldıkları tarihten başlayarak iki yıl geçmedikçe talim, manevra ve başka iş için silah altına çağrılmazlar. ...

Eski memleketlerinde askerlik ettiklerini veya bunun yerine bedel verdiklerini tevsik edenler tekrar muvazzaf hizmete tabi tutulmayıp yaşıtları yerli erbaş ve er ile yedeğe geçirilirler. Türkiye içinde bir iskan mıntıkasından diğer bir iskan mıntıkasına Hükümetçe naklolunarak yerleştirilen vatandaşlardan muvazzaf hizmete tabi olupta bunu henüz yapmamış olanların bu hizmetleri, yerleşecekleri yere vardıkları tarihten başlayarak iki yıl geciktirilir.... düzenlemesini içermektedir.

Bu düzenlemelerden anlaşıldığı üzere; Türk vatandaşı her erkeğin askerlik hizmetini (kanunda sayılan şekilde) yerine getirmesi gerekmekte, göçmenlerin ise geldikleri tarih önem arz etmekte, bunların geldikleri yılın 1 Ocak tarihi itibariyle 22 yaşını doldurmuş olmaları ya da geldikleri ülkede askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılmaları halinde muvazzaf askerlik hizmetinden muaf tutulup yedeğe geçirilmeleri gerekmektedir.

Bu açıklamalara nazaran somut olay incelendiğinde; Davacının 10.04.1976 doğumlu ve Azerbaycan Cumhuriyeti vatandaşı iken 20.11.1992 tarihinde Türkiye'ye geldiği, Türk vatandaşlığına alınmak için 28.03.2001 tarihinde yaptığı başvuru üzerine Bakanlar Kurulunun 13.08.2007 tarihli kararı ile Türk vatandaşlığına alındığı, dolayısıyla vatandaşlığa alındığı tarih itibariyle 31 yaşında olduğu ve birlikte işleme tabi emsallerinin yaklaşık 10 yıl önce askerlik hizmetini tamamlayıp terhis edildikleri, bu halde davacının da muvazzaf hizmete tabi tutulmayıp yedeğe geçirilmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen işlemin hukuka aykırı düştüğü sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.

Davacının idari müracaat ve dava dilekçelerinde, erteleme süresi sonucunda başka bir erteleme sebebi olmaz ise askere alınacağını belirterek askerlik hizmetinden muaf tutulmaması işleminin iptalini talep ve dava etmesi karşısında, Yasanın amir hükmü gereği, vatandaşlığa alındığı tarih itibariyle 31 yaşında olduğu ve birlikte işleme tabi emsallerinin yaklaşık 10 yıl önce askerlik hizmetini tamamlayıp terhis edildikleri, bu halde davacının da muvazzaf hizmete tabi tutulmayıp yedeğe geçirilmesi gerekirken, muvazzaf askerlik hizmetinden muaf tutulma işlemi ile doğrudan bağlantılı olmayan yoklama işlemlerinin yapılmasını müteakip muvazzaf askerlik hizmetine tabi tutulmayıp yedeğe geçirileceği şeklindeki davalı idarenin savunmasına itibar edilememiştir.

Açıklanan nedenlerle;

Davacı.....'in askerlik hizmetinden muaf tutulmama İŞLEMİNİN İPTALİNE,

18 OCAK 2012 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy